Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
G E O R G E S Tarih yöntemini değiştirenlerden D U B Y P O R T R E Georges Duby 1919yılında Paıis'tedoğdu. Çeşitli ünıversitelerde Oılaçağ tarihi hocalığı yaptı. 1970'teCoUegede Francc'ıi) Ortaçağ Toplıımları Tarihı kürsusuıuınbaşına getırildi. "Annales" ukulunun ivinden gıderek tarıh yöntemini vc kavrayışını değijtiren bajlıca kişiler arasında yerini aldı Hugüne kadar kaleme aldığı bir çok yapıtı bulunan Duby'nin ülkemi/de Ayruıtı Yaymları arasında çıkan iki kitabı var: "Erkek Ortava8 ve "ijövalye, Kadın ve Rahip". Her iki kitabı da dihmize Mehmet Ali Küıçbay çevirdi. Öyleysenedir? DUBY Gerçeğe dürüst bir yaklaşımdır, yaııi tarihçi izleri temi/.leyeıek, en gerçeğe yaklaşmak için va^anmıjji değiş,tirmemelidir. Bu dıırumda gerçeğe vakla^ınakuı, aına ona asla ulaş,amamnktadır. ü zaman tarihçinin yaşanmış gerçeğin biçimini bozduğusöylenebilirmi? DUBY ()nıı bo/manıak gibi biı ödevi vardıı. Ama gene de acaba teori kurarkcn, nıalzeınesi iizerinde çalışırken bu işi yapmakta değil midir? DUBY Znten taribçiııin ihule ettiği ş,ey, kcndiyle belgeleı arasındaki ili^kidir. Ve bu da omeğin 11.18. yüzyıllaı aı asındakı insanların gerçekten yaşadıkları şey değildir. Nasıl çalışıyorsunuz? Bize olağnn günlerinizden birini anlatır mısınız. Orneğin çalışırken ıslık çalar, şarkı söyler misiniz, udanızda büyük turlar atar mısınızr DUBYDers verdiğim Paris'ten çok uzakta bulunaıı Yeni tarihçiler, evimde olduğum zamaıı, her gerçeğin ancak sabah dokuza doğru çalışma masama otururum, saat 13e bir kısmını kadar burada kaJırım. Ihtiyakalayabildikle yacim olan yalnızlık ve rini ve sükunet içinde çalışırım. Yakendileriyle ni ne ıslık çalar ne de şarkı söylerim. Kırda yaşadığım gerçeğin için daha sonra uzun yiirüarasında perde yu^ler yapar ve derın diişünolduğunu celcrcdalarım. biliyorlar. Yirminin iizerinde çok giizel kitaplar yayımladınız. Çoğıı zaman bunlarda ilk kez gün ışığına çıkan sorunları incelediniz. Örneğin beni çok ctkilcycn "Fizik acı tarihi'ni veya toplumun kıyısında lutulaıı gençleri, "saraylı aşkı"nı vs. sayabilirim. Btiyle yaşarak, bir toplumun sürekli yapılarını araştırmış olmayaMnız? DUBY Kvei, asıl aıııacım buydu Bize çok ıı/ak olan bir zaman dilinıi iizerinde çalı^ıyorııın, ama bu dönem yaşadığımız çağın çatısını çattı, ben bunıı an lamak istiyorum Aslında 11. ve 12. yüzyıllardaki evlilik taıihi olan Şövalye, Kadın vc Rahip'i yazdımsa bunun nedeni, bııgün Batı toplumunda evlilik kuruC U M H U R İ Y E T KİTAP S AY I 8 9 munun sorgulanmaya başlamış olmasıdır. Evlilik kurumu bugün çözülmektedir, ben bu kitapta nasıl kurulduğunu göstermeye çalıştım. Aynı ^ekilde bu dönemde gençleri, yani şu bekâr savaşçılan inteledim. Gençlerin marjinalleştirilme sorunu bugün de bu lunmaktadır. Bana göre, tarihçi içinde yaşadığı topluma açık, orada olanlardan haberli olmalıdır. Tarihçinin iş,ini iyi yapabilmesi için bugüne kök salmış olma.sı gerekıııektedir. Teori kurmaya alı^kın bir tarihçi olarak bana neden tek bir tarih değil de tarihler olduğunu söyleyebilir misiniz? DUBY Kvet, tarihin dunyanın çe^itli kesiınlerin de aynı düzeyde olmadığı aşikârdır. Ve Batı Avrupa tarilısel bilginin en ileıı olduğu bölgedir. Bunun nedeni, bizim Batı uygarlığımızın çok uzun zamandan beri tarihi lıerhangı bir disipline indirgemevi reddetnıiş olmasıdır. Ve Balı tarihe çok temel bir rol yüklemiştir. Çıınku öncelikle bu uygarlık başlangıçta IIırisriyanlığa dayanmıştır ve bu dinde insanlığın sürekli ilerlediğine inanılmaktadır. XII. yüzyılda kilise ta rihçileri, tanrının düşuncesini olayların akı^ı, zanıanın ilerlemesi içinde keşfetmeye çalışjyorlardı. Daha sonra Aydınlanma, rasyonalizm döneminde ortaya çıkan insanlığın sürekli ilerlemehalindeki fikri, tarihi Batı dus,üncesinde ve Batılı zihniyete egemen hale getimıi^lir. Oysa, örneğin Çin ve 1 Iınd uygarlığında insanlığın vukselen varlık olduğu düşüncesi yoktur, zaten böyle bir kaygı da bulunmamaktadır. Bu uygarlıklarda tarih devreler halinde algılanınaktadır İslanı uygarlığı için de aynı şey söylenebilirmi? DUBY İslanı uygarlığını çok iyi tanımıyorunı, ama Tann'yla olan ilişkinin Hıristiyan uygarlı ğındakine nazaran daha statik olduğu söylenebilir. Feodalitenin Avrupa'nın belirleyici dönemeci mi olduğunu dü^ünüyorsunuz? Avrupa feodalite tarafından kurulduğuna göre aynı deneyden geçmeyen diğer toplumlar ya Batılaşmak ya da köklerini, yani kimliklerini bulm..k için fundamentalizme gitmek zorunda kaldılar. Size göre fundamentalizm feodalitesi olmayan toplumlarda mı ortaya çıkıyor? DUBY Sorunuz kapsamlı, onıın için birbirini izleyen cevaplar vereceğim. Birincisi, teodal dönem Avrupa'da çok büyük bir ekonomik gelişmeye tanık olmuştur Böylece hayat düzeyleri yükselen egemen sınır mensupları kültüre müthiş bir sıçrama yaptırmı^Iardır. Oysa ub sıralarda İslanı duraklama dönemine girmi^tir. Böylece feodal sistem Orta Çağ daki Avrupa dinamizminin açıklanmasında başat unsıır olmaktadır. Diğer toplumların aynı tarihsel, ÜLORCES nVBY aynı rasyonel gelişme sürecinden geçmemelerine gelinee, bunun nedeni Latin I Iıristiyanlığında (çünkü Oıtodoks Hıristiyanlığının Doğu'nun diğer kesimle rinden farkı yoktur) dogma her zaman sorgulanmış tır. Hatta bizzat ruhban tarafından. DUBY Tamamen öyle, birçok sapkın tarikat ortaya çıkmıştır, çünkü resmi kılise kendi doktrinini hiçbir zaman tanı olarak dayatamamıştır. Ote yandan, dogma bu sürekli sorgulanması maddi gelişme saye sinde olmuş, ınaddiliğe doğru biı eğilim meydana gelmiştir. Batı ile Doğu toplumları aıasındaki esas fark bu olmuştur. Oysa Islaııı toplumundakulbal ıııe linlerin tartışılma olanağı orıaya çıkınaını^tır. Fun damentaliztnin de bir savunma tepkisi olduğunu dü^ünmeeğilimindeyim. • Çok yakınlarda Tarih Devam Ediyor adlı bir kitap yayımladınız. Bu kitabı ne yazık henüz görmedim, ama çıkan kritiklcrden kilise ve dinsel unsunı feodal toplum içindeki yerine yerleştirmeye çalışıyorsunuz. DUBY Burada bir düzeltme yapmama izin veti niz, çünkü bu kitapta daha çok tarihçilik ınesleğinıle katettiğim yoldan söz edıyorum. Ve bu kitabın soııunda soruyu öğrencilerimın sorduğunu soyluyorum. Bu sorunu onlar çözmeye çalışıyorlar, ben onlara yalnızca e^lik ediyor, onlarla birlikte çalışıyorum. KENDISINI \ııy,ı ı ı />/ v ASII. SORUNUN KADINI.ARLA h cı \ı \O)LUYOR ekonomik ve beniın terimimle, II.RIN ARASINDAKIIÜÇKIoım S A Y F A 9