Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çocuklar kandırılmasın... Dondurmalı Sinema Yeşil Ev / Oktay Akbal / Gendaş A.Ş. Yayınları / 96'şar sayfa. Oktay AkbaVdan çocuklar için iki kitap: Dondurmalı Sinema ve Yeşil Ev T OKTAY EKİNCİ ÜYAP'taki fuarda kitaplarını imzalayan Oktay Akbal'ın çevresini birdenbire çocuklar sardı. Önündeki kitapları karıştırdılar, kapaklarına baktılar, aralarında gülüştüler... derken söyleşi başladı; "Dersler nasıl gidiyar?" ''Sınavlar var, çalışıyoruz..." "Kitap okumaya da vakit var mı?" "Buraya kitap imzalatmaya geldik..." "Ne yazık ki bende size göre kitap yok. Bunlar büyükler için...'" "Olsun, biz de zaten sizle konuşmak istiyofuz." Oysa Akbal'ın çocuklar için yazdığı kitapları da vardı. O gün "büyüklerinkilerle birlikte" yan yana dursalardı ne iyi olurdu? Böylece çocuklar, belki de ilk kez imzalı kitaplar edinirlerdı. Büyümeyi beklemeden... Küçüklüğümde hep düşünmüşümdür. Çocuk kıtaplarında, kentler, binalar, insanlar, hayvanlar, doğa... Neden hep "gerçeğe aykırı" anlatıhr diye. Çocuklar, neden böyle kandınlır?.. Örneğin bır "Kaf Dağı" vardır masallarda. Adını duyunca gözünüzün önüne şöyle olağan bir dağ gelmez. Zirvesi görünemeyecek kadar yüksek, puslar içinde, ür Desen Semıh Poroy •PÖ o lara tanık ediyor. Dost insanlarla tanıştınyor. Dünya Cümbüşü'nde kalabalık bir caddenin kaldırımları; Bizans Definesi'nde sur duvarlarının gızemli oyukları; Mahmut Bey'in Gazetesi'nde kentin "değişen" bir mahallesi; Ahşap Ev'de geniş sofalar, taşhklar, odalar; Nuh'un Gemisi'nde Marmara Denizi'ni, Yenikapı'yı gören, bol merdiy«nli bir apartman... Okuyan her çocuk, bu mekânları hemen tanıyor, seviyor, benimsiyor. Kentler, evler, sokaklar, kaldırımlar "yabancı" olmayınca, buralarda yaşanan olaylar ve yaşayan insanlar da "yabancı" olmuyorlar. "Babacan" dondurnıacı "kara elli" boyacı, köşebaşındaki kestaneci "kazma sallayan" ağabey,"bavul taşıyan" anne... yaşamın tam içindeler... Öbür kitabın adı ise "Yeşil Ev". Öykünün kahramanı olan Tosun'un, başka çocuklardan ayrı özellikleri de var elbette. Ama bu ayrıcalığı, yine "insanüstü" becerilerinde falan değil. Sadece "saçları hep çalı gibi kabarık". Kimbilir, kaç çocuk, saçları yatmadığı, hep dik kaldığı için üzülüyordur? Ama Tosun'un başından geçenleri okuduklar.nda, buna hiç dc aldırmayıp, "Daha önemli sorunlar varmış" diyeceklerdir. Dondurmalı Sinema'yı Hasan Seçkin, Yeşil Ev'i Mustafa Bilgin başarıyla resimlemişler. Öyle çok sık da değil. Yani, "okuma tembelliği" yaratacak şekilde bolca bir resimleme yok. Öykülere kapılıp giderken arada bir gözlerde canlanan "gerçekliği" daha bir anlamlı kıhyorlar, o kadar... Oktay Akbal, bu iki kitabıyla, salt çocuklara yol göstermiyor. Bizleri de "çocuklara ne okutalım" diye kıvranmaktan kurtarıyor. Umarım, gelecek kitap fuarlarında, çocuklar için de imza günleri düzenlenir. Onlar da "Kaf Dağı'nın ardı" yerine "yaşadıkları dünyayı" tanıtan yazarlarla tanışırİar, söyleşirler, özlem giderirler... Çocuklar kandırılmasın. Kandırılmasınlar ki büyüdüklerinde her şeye "kanmasınlar" ve "kandırmasınlar"... D SAYFA 17 Oktay Akbal, bızlerı, "çocuklara ne okutalım" dıye kıvranmaktan kurtarıyor kütücü bir dağdır Kaf Dağı. Çocukken resmini bile yapamazdık... Ya da şatolar vardır yine çocuk öykülerinde. Hep uzakta görünürler. Sivri kuleleri, burçları, nasıl ulaştığı belli olmayan kıvrım kıvrım bır yolu, gece karanlığında cılız bir ışık saçan pencereleri, koyu, kasvetli duvarları. Günümüzde nerede vardır böyle yapılar? Hangi çocuk ya da büyük görür, bilir? Sonra "periler ülkesi". Bir mağaradan girersiniz, karşmıza bir kapı çıkar, şöyle veya böyle açılınca, ardında yaşadığımız kentlere, kasabalara hiç benzemeyen garip bir ülke görünür. Evler, insanların giysileri, natta arabalar, ağaçlar... hiç görülmemış biçımlerdedir. Günümüzde bu "kandırmaca" daha "modern" (!) görüntüler içinde sürüp gidiyor. Rambo'lar, Conan'lar, HeMan'ler... tek başlanna koca ordularla savaşıyorlar. Sözde, "insanlığı" kurtanyorlar. Ama ne oldu? İşte "Körfez bunalımı" için 200 binı aşkın ABD askeri yetmedi, bir 200 bin kişi daha gönderildi. Hani, tek başlanna yüzlerce "düşmanı" yere seren, en gelişmiş silahlan bile yok eden "güçlü" HeMan'ler?.. ABD birkaç tanesini gönderip, Irak'ın işini niye bitirmiyor?.. Oktay Akbal'ın çocuklar için iki kitabı var. İkisinde de olaylar hep tanıdık, bildik mekânlarda geçiyor. İnsanlar da öyle. Aramızdan birileri. Çocukların "yabancısı olmadıkları" kişiler... Örneğin, "Dondurmalı Sinema"nın daha kapağını görür görmez, insanın sinemaya gidip, dondurma yiyesi geliyor. Bir çocuk için bundan daha güzel bir özIem ne olabilir? Nitekim Akbal da öykünün girişinde şunları söylüyor: "Benim masalımda şehzadeler, peri kızları, bir dudağı göğe varan Araplar, zengin saraylar, uçan halılar, bir kılıç darbesinde ejderhaları oldüren kahramanlar, korkunç süpürgeli cadılar yok..." Peki, ne var?.. Kitaptaki 11 öykünün her biri, çocuklan yaşamın değişik bir kesitine götürüyor. "Gerçekleşebilecek" olay CUMHURİYET KİTAP SAYI 45