Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİR PORTREMİMARİ Avusturya'nın ilk kadın mimarı Margarete SchütteLihotzky 23 Ocak 1997'de 100 yaşını doldurdu. Şu anda dünyanın en yaşlı mimarı olmak gibi bir rekoru da elinde tutuyor ama SchütteLihotzky'nin ünü mimarlık ve siyaset dünyasında yaptıklarından geliyor. Ince ve narin yapılı ama o derecede de güçlü bir ruha ve iradeye sahip bu gururlu ve asil insanın yaşamının her iki alanında, mimaride ve siyasette, Türkiye de var. ArifÇağlar argarete SchütteLihotzky 1938'de modern Alman mimarisinın büyük ismi Bruno Taut'un çağrısı üzerine kendisi gibi mimar olan kocası VVilhelm Schütte ile birlikte Türkiye'ye geliyor. Bruno Taut o zamanlar Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim üyesı. Almanya'da güzel ve akıldan yana olan her şeyi yok eden Nazi rejiminden kaçıp Türkıye'ye sığınanlar arasında. Margarete SchütteLihotzky Türkıye'ye Maarif Vekaleti'nde görevlendirilmek üzere geldiğınde dünya çapında bir üne ve deneyime sahip. Viyana'da 1. Dünya Savaşı'nın hemen ardından başlayan özellikle işçiler ve dar gelirliler için toplu konut yapımının öncülerinden. Grete'nin 100. doğum giinii partisi I elimde kronometre ile o eski büyük mutfaklarda kadınların çalışırken ne kadar yürümek zorunda kaldıklarını ölçtüm. Bir gün içinde 40 km kadar yol kat ediyorlardı" diye anlatıyor. Oysa özellikle çalışan kadının evindeki mutfağın küçük ve en az güç kaybı ile en çok iş yapılabilecek bir planda olması gereklı. Bugün artık hepimizin doğal kabul ettlği bu mutfak şekli o zamanlar için mimaride buyuk bir yenılik. Renklerle de ilgileniyor SchütteLihotzky "o zamanlar mutfaklarda sıneklerden kurtulunamıyordu, DDT daha çıkmamıştı, başka ilaçlar da yoktu. Üniversitelere ve araştırma merkezlerıne sordum, sıneklerle renklerin ilişkisi de bilinmiyordu. Sineklerın rnavı renge konmadıklarını bulduk ve mutfakları maviye boyadık. Mavi mutfak sinek tutmuyordu" dıyor. Fransız Bayındırlık Bakanlığı 2500 konutlu büyük bir işçi konutu projesinin mutfaklarını SchütteLihotzky'ye çizdırı yor. 1930'da Ernst May'ın bürosu ile birlikte Sovyetler Birliğı'nde yenı kentlerin tasarlanması ve projelendirilmesi için çalışmaya başlıyor. "Ama artık mutfak çizmekten bıkmıştım" diyor. Sovyetler'de özellikle çocuk kreşleri, çocuk yuvaları ve çocuklar ıçın oyun alanları tasarlıyor. Sıbirya'da, Ürallar'ın güneyinde, Magnetogorsk'da. 1937'de Sovyetler'den ayrıldıkları zaman artık Almanya'ya dönmeleri olanaksızdır. 1938'de Nazıler Avusturya'yı işgal edince karıkoca Schütte önce Parıs sonra Londra ve nihayet Türkiye'ye yerleşiyorlar. Avusturya'nın ilk kadın mimarı 1. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde AvusturyaMacaristan Imparatorluğu'nun en iyı sanat okulu Vıyana Tatbiki Sanatlar Yüksek Okulu'na yazıldığı zaman babası asla tutucu ve gerıcı bir insan olmamasına rağmen kızının mimar olmasına karşı çıkmış, kızının işsiz kalacağı korkusuyla. "Hiç kimse oturacağı evın planını bir ka dına çizdirmez" diyormuş. Genç Lihotzky ilk sınavlardan sonra okulda mimarlık bölümünü seçtiğinde ilk yıl birlikte çahştığı profesörü de benzer nedenlerle bu karara karşı çıkmış. Geçen yüzyılın eklektik mimari anlayışını yıkarak bu yüzyıla damgasını vuracak \/iyana modern mimarisinı kuran bu ilerici insanlar yine de kadınların mimarlık mesleğıne gırmeleri gibi ıkinci bir cephede savaşmak istememişler. "Ama" dıyor SchütteLihotzky "işçı konutları için açılan yarışmayı kazanıp da adım gazetelerde çıkınca iki taraf da çok sevindi." Işin guzel yanı yarışmaya katılmadan önce bir profesörünün kendisine "tek bir çizgi dahi çizmeden önce gıt bak işçiler hangi koşullar altında yaşıyorlar, önce gözlem sonra kalem" demiş olması. Geçen yüzyılın Avrupasında büyük bir hızla sanayileşen dev metropol Viyana'da işçilerin yaşam koşulları "yürekler acısıydı" diye anlatıyor SchütteLihotzky "bir oda içinde sekiz dokuz kişi yaşıyorlardı. Çocuklarının hiçbirinin yatağı yoktu". Toplumsal olaylara ve siyasete merakını, sosyal mimariye olan ilgisini Viyana'da geçırdiğı bu ilk deneyime borçlu SchütteLihotzky. 1. savaştan sonra Avrupa'da ilk olarak işçiler için toplu konut yapımı hareketi Viyana'da başlatılıyor. Viyana'da dönemin ünlü mimar ustaları ile çalışıyor SchütteLihotzky, başta Adolf Loos olmak üzere. Sonra Frankfurt dönemi, Frankfurt'un modern mimarisine damgasını vuran Ernst May'ın bürosunda yaptığı çalışmalar ve özellikle bugün artık mimarlık tarihıne kendi adıyla geçen "Frankfurt Mutfağı"nı yaratması. Bugün artık hepımizın pek iyi bildiği "hazır mutfak'Mar Margarete SchütteLihotzky'nin icadı. Margarete SchutteLıhotzky (solda) yaşgünü ertesi Prof. Dr. Halet Çambel ve Nail Çakırhan ile Viyana'daki evinde (Sanatçı Hayatı). Salonun bir ucundaki dört palmiyeyle diğer ucundaki bayraklar arasında Viyana belediye başkanı, Margarete SchütteLihotzky'yi dansa kaldırıyor. Aynı belediye başkanı yıllar once Vıyana'nın ilçesi 5. Bölge'nin imar müdürü iken SchütteLihotzky'nin de doğup büyümüş olduğu bu ilçede açılacak yeni bir parka Avusturyalı bir dırenışçinın adını vermek için Grete'ye başvurmuş, o bölgeden tanıdığı bir direnişçi olup olmadığını sormuş. VVİIIİ Frank'ı hatırlamış SchütteLihotzky hemen, Istanbul'dan tanıdığı VVİIIİ Frank'ı. Ertesi gün bir akşam yemeğinde "Frank Istanbul'daki bir sohbet sırasında laf arasında kendısının de 5. Bölge'den olduğunu söylemişti bana" diye anlatıyor. "VVİIIİ Frank tifoya yakalanmıştı, yine de Nazı ordularına karşı Kızıl Ordu ile birlikte savaşan Avusturya direniş taburuna katılmak ıstiyordu. 40 ateşle taksiye koyup Istanbul'da Karaköy rıhtımına göturdük. Nazıler ıçın çalışan sıvıl gıyımlı Alman memurlar sınır çıkışını gözluyorlar dı. Bız Tophane'de yüksek bir yere çıkmış VVilli'nin polis kontrolündon geçıp ge rniye binıp bınemeyeceğinı merakla bekliyorduk. Sonra birden gemının guverte sinde gördük onu. Cephede vuruldu." Şimdi Viyana'da 5. Bölge'dekı bir park onun adını taşıyor. Anadolu'ya Köy Okulları Istanbul'da yaptığı ilk iş cumhuriyetin 15. yıl kutlamaları için Karaköy meydanında bir tak inşaatı. Sadece takın projesinı yapmakla kalmamış "üstünü de kendi elimizle boyadık" diyor. Sonra Milli Eğitim Bakanlığı için yeni köy okulları yapımına girişiyorlar. Bu projelerle ilgili ola rak bir de kitap yaymlıyor: "Yeni Köy Okulları Bina Tipleri Üzerine Bir Deneme", Hayrullah Örs'ün çevirisi ile Maarif Vekaletı yayınları arasında 1939'da basılıyor. Türkiye'deki kısa çalışma süresine Ankara Kız Lısesı'ne ek bına projesı, Istanbul'da Dr. Kemal Özan (1939) ve Caddebostan'da Nusret Evcen (1940) ve yine Istanbul'da Lütfi Tozan (1940) için evler çiziyor. Clemens Holzmeister'in Tarabya'dakı mimarlık bürosunda çalışan Avusturyalı mimar Herbert Eichholzer ile tanıştıktan sonra Istanbul'da örgütlenen Avusturya antifaşıst direniş grubuna katılıyor. 1940 yılının son günlerinde Viyana'ya gitmek için bindiği tren Trakya'da iki hafta kar içinde kalıyor. Viyana'ya vardıktan kısa bir süre sonra direniş hareketinin merkez grubundan bir muhbir marifeti ile Gestapo tarafından tutuklanıyor. Tutuklama zabıtı üzerindeki adres: Izzet Paşa Sokak, Istanbul. Bundan sonraki hapishane günleri ve bir mucize eseri idamdan kurtularak 15 yıla mahkum oluşu ve nihayet sa vaş sonunda Kanadalı askerler tarafından kurtarılışını Margarete SchütteLihotzky "Direniş Anılan" adlı kitabında uzun uzun anlatır. Kocası VVilhelm Schütte ise 1946'ya kadar Istanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'nde öğretim görevlisidir. Margarete SchütteLihotzky'nin Istanbul yıllannda çekilmiş bir fotoğrafı. de etkıleyıcı bir doğum günü kutlanıyor. Margarete SchütteLihotzky 100 yaşını dolduruyor. Salondakı büyük panonun üzerinde '100 Yaşında" yazıyor. Hemen altında Grete'nin Avusturya televizyondaki bir röportajda söylediği bir söz: 'İnsanın dinmez devinimi hep bir mekan içindedir'. Bir konuşmada mimarlığı meslek olarak bu nedenle seçtiğini söylüyor: Iç ya da dış mekan ama muhakkak bir mekan içinde hareket ediyor insan; mimarlık insanın tüm yaşamını belırleyen bu mekanların düzenlenmesi olduğu için çok önemlı. Salondaki davetliler 16 ile 100 yaş arasında. Dünyanın değişik ülkelerinden gelenler arasında özellikle Türkiye'deki eskı arkadaşları ayrı bir grup oluşturuyor. Bunların arasında şimdi artık Şıli ya da Isviçre'de oturanlar da var. Istanbul'dan katılan Prof. Dr. Halet Çambel ve Nail Çakırhan gibi hepsı bu doğum günü için yakın uzak ülkelerden gelmişler. SchütteLihotzky ile aynı günlerde Istanbul'da bulunan Türkolojinin ünlü ismi profesör Andreas Tietze SchütteLihotzky'nin hemen arkasında oturuyor. Bu kutlamaya katılamayan diğer arkadaşlarının selamlarını iletiyorlar birbirlerine. Hangi milletten olurlarsa olsunlar Grete'nin Türkiyeli bu arkadaşları başka bir Türkiye'nin temsilcileri. Türk bayrağı herkesin görebileceği bir şekılde, gırışın hemen yanında balkon yüksekliğinde asılmış altı bayraktan biri. Bayrakların altında küçük bir oda orkestrası yer almış. Avusturya'nın ilk kadın oda orkestrası. Doğum günü partisi Schubert'ten bir polenez ile başlıyor ve konuşmalardan sonra Anton VVebern'den 5 Saetze (op. 5) ve nihayet Johann Strauss'dan bir valsle bitiyor Künsterleben Bütün bir yüzyıla kafa tutmak Grete boynuna beyaz bir şal atmış, tören boyunca konuşmacıları dikkatle izliyor, konuşmaları herkesle birlikte alkışlıyor. Avusturya Başbakanı Vranitzky ko nuşmasında SchütteLihotzky'ye savaştan sonra yeterince onem verılmemış olmasını eleştiriyor. 83 yaşına gelinceye kadar Avusturya'da boykot edılmış SchütteLihotzky. Bu da madalyonun öteki yüzü. Ama geç de olsa Avusturya bütün kurumları ile, başbakanı ile, Kültür Bakanlığı ile, akademileri ile ülkesının değerlerine, ülkesinin değerlı bir insanına sahip çıkmasını biliyor. Insanlık ıçın çalışmış, savaşmış, direnmiş ve bu hedefinden hiç vaz geçmeden büyük bir ınanç ve ınatla bütün bir yüzyıla kafa tutmuş bu insanı yüceltiyor. Savaş bıttıkten sonra dahi sosyal ve siyasal düşüncelerınden hıçbır şekilde tavız vermedığı için 1980 yılına dek zorluklar içinde yaşamış SchutteLıhotzky. Avusturya Demokrat Kadınlar Birliğı'nın başkanı olarak mucadelesını sürdürmüş. Hemen hemen tüm konuşmacılar kendını kültür sahıbı uluslara örnek gören Avusturya'nın SchütteLİ Frankfurt Mutfağı Daha 1921 yılında çalışan kadını ev işini hafifletmek için evlerin nasıl planlanması gerektiğinı düşünüyor SchütteLihotzky. Oysa o zamanlar Avrupa'da kadınların çok küçük bir bölümü iş hayatı içinde. Çoğu ev işi yapıyor, çocuk büyütüyor. SchütteLihotzky ise 1927 yılında evleninceye kadar hiç mutfağa girmemiş. "O zamanlar ABD'de işçilerin çalışma sırasındaki hareketlerıni Taylor sistemi ile ölçüp rasyonalize edıyorlardı. Ben de Bir doğum günü partisi Viyana'da kent merkezindeki Uygulamalı Sanatlar Muzesı'nın sutunlu buyuk salonunda yaklaşık 1000 kişilik bir davetli ile birlikte alçakgonullu ama o derecede 5788