Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BELGESELLER İLGİNÇ SORULAR TV 2 09.50 Çevre Çalışmalan TV 2 15.12 Belgesel "Vahşı Güney" TV 2 15.45 Bunları Biliyor musunuz? TV 3 15.50 Belgesel "Eski Uygarlıklar" TV 3 18.30 Gökyüzünün Bütün renkleri TGRT 02.30 Belgesel "Kaptan Cousteau" Kanal E 17.35 Hayvanlann Dünyası 22 Şubat Cumantesl SORU: Televızyonda sık sık, Antarktıka'da yaşayan penguenlerı gösteriyorlar. Bunlar sureklı olarak kar ve buzla temas halınde yaşıyorlar ve donmuyorlar. Bu nasıl mumkun olabılıyor ? Bır zamanlar penguenlerın ayaklarındakı ozel bır kan dolaşım sıstemı sayesınde donmaktan korunduklarını duymuştum, bu doğru mu? YANIT 1: Soğuk yerlerde yaşayan dığer kuşlar gıbı penguenler de, ısı kaybını duşurecek ve vucudun ortalama sıcaklığını 40 derece tutacak şekılde ortama adapte olmuşlardır En onemlı sorunu yaratan yer, ayaklardır, çunku ayaklarda tuy yoktur ve alanları da buyuktur (alan buyudukçe ısı kaybı da artar) Ayaktan olan bu ısı kaybını dengeleyecek ıkı ayrı mekanızma vardır Penguenler, kan damarlarının çapını değıştırerek ayaklarına dogru olan kan akışını kontrol ede bılırler Hava çok soğuk olduğunda kan akışı yavaşlar ortam ısındıkça akışın hızı artar Aynı şeyı ınsanlar da yapar, soğuk havalarda ellerımız bembeyazdır, sıcak bır yere gırdıgımızde pembeleşırler Bu kont rol mekanızması çok karmaşıktır ve hıpo Penguenler neden donmuyor? 28 Şubat Pazar TV 2 19.20 Bilim Teknolojl ve Blz TV 2 20.25 Belgesel "Sınkang Yolculuğu" Çın'ın kuzeyınde bulunan ve dağlık blr bölge olan Sınkıang tanıtılıyor TV 3 16.30 Bilim ve Teknolojl TV 317.25 Belgesel "Akdeniz" Fransa'nın Provance Bolgesı'nın opera tarıhçesınden bahsedılıyor TV 3 21.30 Belgesel "Anadolu Medeniyetleri" Show TV 13.20 Belgesel T R T I N T 19.40 Belgesel "Türkiye'nin Dostlan" Kanal E 17.35 Hayvanlann Dünyası talamus vo bırçok hormonal ve sınırsel sıstemle bağlantılıdır Penguenlerde buna ek olarak bır de ayakların ust kısmında "ters akım ısı de ğıştırıcılerı" bulunur Ayaklara sıcak kan taşıyan arterler burada bırçok kılcal damara ayrılırlar ve bu kılcal damar lar, ayaklardakı soğuk kanı yukarı taşıyan dığer damarlarla ıç ıçe bulunurlar, bu nedenle, sıcak kanın ısısının buyuk kısmı soguk kana ıletılır ve sonuç olarak ayakla ra az mıktarda ısı taşınmış olur Kışın, penguenlerın ayaklarının sıcaklığı, donma noktasından sadece ıkı derece yuksektır, bu sayede hem ayaklardan olan ısı kaybı en az.a ındırılmıs. olur , hem de donmanın onune geçılır Aynı mekanızma tavuklar ve ordeklerde de vardır ama bır ordeğı gunlerce evınızde tutup sonra da buzun uzerıne koyarsanız buyuk olasılıkla ayakları donar, çunku fızyolojısı sıcak ortama adapte olmuştur YANIT 2: Penguenlerle ılgılı bu durumun bıyokımyasal bır açıklaması vardır Hemoglobınlerın oksıjen tutması şıddetlı şekılde ekzotermık bır reaksıyondur, bır hemoglobın molekulu oksıjenle bırleştığın de ısı açığa çıkar (buna dH dıyelım) Genel olarak, bunun tam tersı gerçekleşırken de (yanı oksi|enle hemoglobın bırbırlerınden ayrılırken) aynı mıktarda ısı absorblanır Ne var kı, organızmanın farklı yerlerınde bu reaksıyonlar gerçekleşırken, molekuler or tamdakı değışıklıkler (orneğın asıt oranı) ısı transferınde buyuk olçekte değışıklıklere yol açabılır dH degerı turden ture değışıklık goste rır Penguenlerın dış dokularında, ayaklar da dahıl olmak uzere, dH degerı ınsanla rınkınden çok duşuktur Bu, ıkı ayrı avantaj sunar, oksi|en oranı azaldığında pengu enın hemoglobınlerı az ibi ab&orblarlar ve ayakların donma olasılığı azalır Ikıncı avanta], termodınamık yasalarıyla açıkla nabılır Oksi|enle hemoglobının bırleşmesı ve ayrılması da dahıl olmak uzere herhangı bır "tersınır" reaksıyonda duşuk bır sıcaklık, reaksıyonu ekzotermık olmaya yonlendırır Yanı duşuk sıcaklıklarda, bırçok hay van turunun hemoglobınlerı oksıjenı şıddetlı bır şekılde absorblarlar Çok soğuk sularda yaşayan bazı balık larda ısının serbest kalabılmesı ıçın oksi]e nın ortamdan çekılmesı gerekır, bunun en çarpıcı orneğı tuna balığında gozlenır tınmeyıp bır de odul lendırıyor Hoca yı Ataerkıl soylemden, tek tanrılı ınançtan yana olan kışı ya da kışıler tarıkatlarda (o çağda) suregelen uluana soylemını aşagılamak ıstıyor ve bunu Ho ca'ya soyletıyor olabılırler Bazen de kaba ve terbıyesız bulunan Nasreddin Hoca fık ralarında, Hoca'nın bızzat kendısı eleştırıle cek bır darvanışda bulunmakta ya da çok kaba bır soylem ıçınde karşımıza çıkmakta dır Ancak kaba ve terbıyesız bulduğumuz bu tur Hoca fıkraları da araştırmacı ıçın çok onemlı bırer hazıne değerındedır Bız bu fıkralara bakarak bellı donemlerde, bellı kesımlerde, kadın erkek ılışkılerının nasıl anla şıldığını, o donemdekı dunya goruşunun anaerkıl mı, ataerkıl mı oldugunu, bırtakım ımge ve sımgelerın eskı çaglardan kalıp kalmadığını ınsan davranışlarının başka kulturlerdekı ortaklığını sorgulayabılırız Bır kultur bakanından fıkraları çozumle yecek bılgılere sahıp olrridsını engellememesını, hatta yardımcı olmasını, bılım ortamının ufkunu açık tutacak bır devlet polıtı kası oluşturmasını beklerız, bu bızım hakkımızdır Yasakçı bır kultur bakanı bu belge lerın bılımcılere ulaşmasını engellemekle o belgelerdekı kulturu kesıntıye uğratarak kara bır boşluk yaratmaktadır O zaman bu belgelerı başka ulkelerdekı bılıcıler (belkı de bır somurgecı bakışıyla) değerlendıreceklerdır Bu durumda bızım bılımcılerımız on lardan aktarmak zorunda kalacaklardır Kısaca yasaklamalar, dunyanın neresınde olursa olsun, bılımcının kendı kulturune ya bancılaşmasını getırmekten başka ne ışe yarar? Bu ne ıkıyuzluluktur? Turkıye'de (kultur bakanları da dahıl) erkekler evden Buyuk Mıllet Meclısı'ne kadar her yerde, hem 'has ' dıye başlayan en sunturlu kufurlerı soylerler, hem de sabırlı bır çalışmayı, bır derleme ve araştırma kıtabını salt basıt cın sellığe ındırgeyerek yasaklarlar Keşke şap kalarını onlerıne koyup bır lyıce duşunseler, kaba cınsellık bılımsel araştırma kıtabında mı, yoksa onların kafalarında, kuflenmış beyın hucrelerınde mO Not Bu yazıyı 'Mızah kulturu dergısı' Guldıken'ın Guz/96/Nasreddın Hoca ozel sayısında yayımlanan bır yazım uzerıne kaleme aldım Soz konusu yazıyı on dokuz yıl once yazmışım Şımdı katılmadığım duşuncem, Hoca'nın kufurle ıhşkısının ol madığını, soylemış olmarn Çunku ben o yıllarda Hoca fıkralarını ıncelemış ama kufurlusune rastlamamıştım Hoca'nın şıd detle ılgısının olmadıgı bugun ıçın de dog ru Ne var kı Pertev N Boratav'ın Nasreddin Hoca'sında açık saçık fıkraları gorunce, kendımı daha once Nasreddin Hoca'yı der leyen yazarlar tarafından 'aldatılmış' gıbı hıssettım Tabı sozu edılen kaba cınsellıkle ılışkılı, kufurlu fıkralar, bellı bır donemın fık raları Ancak yıne de yok sayılmamaları gerekırdı Kaldı kı bu fıkralar sozel tarıhın dunya goruşunden çok onemlı ızler taşıyor lar, yukardakı fıkra ornecjınde gorulduğu gıbı (*) J Campbel, Yaratıcı Mıtolop, sf 546, Imge Kıtabevı Yay 1994 24 Şubat Pazartesi TV 2 21.25 Belgesel "Boşluğa Dokunmak" Hayatla ılgılı her alanda onemını duyuran yaratıcılık olgusunun, başta sanat olmak uzere bılım, teknolojl, çevre ve toplumsal yaşamı kapsayacak bır boyutta tartışılması yer alıyor Pertev N. Boratav'ın Nasreddin Hoca kıtabının toplatılması Yıldız Cıbıroğhı Nasrettin Hoca ve Sin'in kasesi adı O da saplı tas bıçımınde Şın'ın sın'den tek farkı sapının ustundekı noktası Şım den tureyen şınık sozcuğu, Anadolu'da hacım olçusu olarak kullanılan değışmez boyutlardakı teneke kabın adı Bılmem açıklamaya gerek var mı? Kral Arthur hıkâyelerındekı kutsal kadeh Graıl, Arap alfabesındekı sın ya da şın harflerının yazı ışaret TV 311.35 Belgesel "Yaşayan Geçmiş" TV 3 13.40 Belgesel "Alo Dünya" TV 3 15.10 Belgesel "Dünya Dosyası" Dunyanın çeşıtlı ulkelerınde toplum, doğa, çevre ve sosyal ılışkıler J TV 3 20.30 Belgesel " Dağlar ve Yaşam" 25 Şubat Salı TV 2 17.50 Belgesel "Cumhuriyet Çınarı Turk Devrımı "Yaşamda en doğru yol gosterlcı bılımcıdır" ılkesıyle Turk aydınlanmasını başlattı Ataturk'un önderlığındekı Turk eğıtım devrımının, aynı zamanda dunyayay örnek verecek bır bıçımde "Demokrası ıçın eğıtım" "Kalkınma ıçın eğıtim" ve "Barış ıçın eğıtım" ılkelerını yaşama geçırılışını konu edılıyor TV 311.35 Belgesel "Beş Şehir" TV 3 19.00 Belgesel "Mertiaba Çağdaş Türkiye" 26 Şubat Çarşamba T 1 22.25 Y. Belgesel" Çağdaş Uygarlığa Açılan Kapı TV 2 18.30 Belgesel "Marmara Takımadalan" TV 3 1130 Belgesel "Eldekl HUner" TV 319.00 Hayvanlann Büyüleyen Dünyası 27 Şubat Perşembe TV 2 19.20 Çevre Paneli TV 2 20.35 Yerii Belgesel "Derindeki Izler" TV 3 12.30 Belgesel "Düş Değil Gerçek" TV 3 13.30 Belgesel "Hayvanlar Dünyası" TV 3 19.00 Belgesel "Ommni" 28 Şubat Cuma TV 3 11.35 Belgesel "Geleceğe Miras: Kayseri Evleri" TV 3 16.00 Belgesel "Geleceğimizi Aydınlatanlar" oseph Campbell (*) şu ımgelerın bır bırıyle ortuştugunu pek guzel açıklar 'Kral Arthur' oykulerındekı Graıl kut sal kabı, Dante'nın cennetınde ışık goksel tastakı gul ve Hınduızmın kutsal sozlerı ıçınde en çok bılınenı olan 'Om Manı Padme Hum' (ıncı lotusun ıçındedır) sozundekı lotusle ıncı Bunları kısaca açıklayalım Graıl kutsal kabı olumsuzluk veren, cennet yıyeceklerı ve ıçeceklerıyle dolup taşar (ambrosya, nektar), bunlar hıç eksılmez Dante'nın ışıklı goksel tası, tencere bıçımlı gok ıçındekı gul de kızaran Guneşdır Tencerenın ıçı yeryuzune, yanı ınsanlara bakar ve Guneşı taşır 'Incı lotusun ıçındedır' sozundekı lo tus, nılufer çıçeğının kapanmıs halıdır ve o da bu durumuyla ıçıne alan bır tas olarak kabul edılır Içınde korudugu ıncı ıse cenını karşılar Incı aynı zamanda olumsuzluk sımgesıdır Bu yorumlarda ortak olgu, da ıma ıç ıçe ıkı ımgenın varlıgıdır dıyebılırız Bırı, ıçıne alan, besleyen ve yaşam veren kap, yanı sıra rahım, dığerı kabın ıçındekı nektar ya da cenındır Guneş, gul, ıncı, ce nın, yıyecek ve ıçecek gıbı ımgeler bırbırıne donuşebılırler ve olumsuzdurler Bu yorumlar tek tanrılı dınlere kımlık değıştırerek geçer Isa Peygambere ılışkin kutsal tas soylenı de aynı kaynaktan gelmektedır Kutsal tasın ıçındekı şarap Isa'nın kanı, ekmek ıse gövdesıdır Kutsal tas, Meryem Ana'nın rahmıdır gerçekte, onu sırngeler Bu yorumun ızlerıne hemen her coğrafyada rastlanır Bır Anadolu turkusunun 'Altın tasda gul kuruttum, yarı sınemde uyut tum' dızelerı bınlerce yıllık ınançtan ulaşır bıze, aynı ımgelerı taşır Altın tas, kutsal rahım, gul ıse cenındır Ikıncı dızedekı 'yar' cenınle özdeş ımge, 'sıne' ıse altın tasın karşılıgı olan dışıl ımgedır, kadın govdesı dır Eskı çağlarda bılımle açıklanamayan yaşam gucunun ılk kaynağının ne olduğu, evrendekı rıtmın hıç bozulmadan nasıl sur duğu konusundakı soruların yanıtları mıtolo|ilerde ılk yaratıcı sayılan dışıl guce bağlanır ve yukarda açıklanan sımgelerle formul lendırılır Bıraz sonra aktaracağım Hoca fıkrasında 'sın' geçecegı ıçın bu ımgeyı de tanıyalım Sın, Sumer ve Akad'da Ay tanrının adı Bu Ay tanrı erıl, ama J Campbell'ın, M Elıade'nın de soyledıgı gıbı gok cısımlerının hepsı oncelerı dışıldı Sıne sozcuğu, sını (buyuk tepsı, ıçıne yıyecek konulan kap) sozcuğu gıbı sın'den tureme Çunku J Campbell'e göre de Ay, yaşam veren guce, buyutme yetısıne sahıptır, Ayın ılk bıçımı olan hılal ıçınde olumsuzluk nektarını taşımaktadır Hılâl ve kutsal kadeh Graıl bırbırıyle ozdeştır Dıvan edebıyatında da hılâl kadehle ya da yarın dudağıyla bır tutulur Arap alfabesınde 'S' harfının adı sın, ya zıdakı ışaretı tas bıçımınde ya da tas ko mununda duran hılhal bıçımınde Yanında da sapı var, tutmak ıçın Şın ıse 'Ş' harfının lerı, son olarak da hılâl bunların tumu ılk yaşam veren kutsal kapla aynı, yanı goksel rahımle 'Yaratıcı Mıtolojı'de J Campbell, Graıl kapının da, Arthur hıkâyelerının de Haçlı Seferlerı ıle Doğu'dan geldığını belırtır Kıtaptakı Fıkra Butun bunları açıklamamtn nedenı, çeşıtlı coğrafyalardan bır yapboz resmının (puzzle) parçaları gıbı toplayıp bır araya getırdığımızde bu ımgelerın bır butunluğe sahıp oldugunu gostermek Yap boz resmı nın bır parçası da Nasreddin Hoca fıkrasında Pertev Naılı Boratav'ın 'Nasreddin Hoca' derlemesındekı fıkra Bahâ'î'den alın mış Akşehen'e lyı bır hakkâk gelır Hoca kendı adına muhur kazdırmak ıster (Bu fıkraya gore) Hoca'nın ıkı adı varmış, hesaplar, ıkı sını yazdırsa fazla para tutacak Hoca ıkıncı adı olan Hasan sozcugunu kısaltır, hakkâk dan yalnızca 'has ' bıçımınde yazmasını ıster Hakkâk "Bu ne bıçım ad" der Hoca "Nene lazım, sen yaz" der Hakkâk ışını bı tırıp tam noktayı koyacakken Hoca 'Rıca ederım noktayı başa koyma, sın'ın kâsesıne koy" der Bunun uzerıne Hakkâk Ho ca'nın zerafetını takdır edıp, muhru ona hedıye eder (A g y Fıkra No 453) Fıkradan once açıklanan bılgılerden ha bersızsek bu fıkra bıze anlamsız gelebılır Ama bıldığımıze gore artık anlamsız değır Hoca, Anadolu da suregelen tanrı ana ek senlı, belkı de cınsel cumbuşlu gızemlı tapımlara gondermede bulunuyor Bu tapımiarda sın'ın gostergesı sozunu ettığımız an lamlara sahıp Hoca'nın gondermesı ona baglılıgın ıfadesı mı, yoksa onu aşağılıyor mu ? Kufur sozunun, has hecesı ve nokta ıle çagrıştırılması aşagılama yonune çekıyor ıbreyı Ydtıı sıra, Bahâ'î bu kaba benzetme yı yumuşatmak ıçın, Hoca'nın davranışını bır 7erafet olarak tanımlıyor, onunla da ye 57870