25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

JEOLOJİ Deprem duyarlılığı ve sallantılı kayalar Kaliforniya'nın Victorville ve Jacumba bölgesindeki iğreti kayalar, yerçekim gücünün % 20'si gibi hafif bir darbeyle yerle bir olabilirdi. Oysa ki, özenle yapılan ölçümler bu kayaların 10 bin yıldır hiç kıpırdamadan orada durduklarını ortaya koyuyor. TrBtinoinden, belli retinold alıcılarını krem halinde yüzün& uyguluyanlann çoğunda görülen ufak tefek deri iltihaplanmaları, deride bir yenilenmeye ve giderek kırışıklıkların yok olmasına katkıda bulunabılır. Bazen de yukarıdaki fotoğraftaki gibi lekelenmelerin giderilmesi mümkün. erımde kırışıklıkların yok olması yönünde meydana gelen değişiklik derideki kolagen düzeyinın artması oluyor. Tretinoin yalnızca kırışıklıkları gıdermekle de kalmıyor; bunların oluşmasına da engel oluyor. Deri konusunda araştırma yapan uzmanlar bir retinoid türü olan tretınoinın derinin içine işlemek ve genlerın ışlevinı yakından ilgilendiren hücrelerdeki alıcı sinirleri etkilemek suretıyle moleküler değiML *S^^H şimlere yol açtım 9^^H ğına inanıyor. Bu a lcl slnlr erın ||t flfl^l ' ' dışında bedenin başka yerlerinde de yaygın bir biçimde bulunması, A vıtamini gibi doğal retinoidlerin birey için ne denli önem taşıdığının bir göstergesi sayılıyor. örneğın, A vıtamıninden yoksun kalan kişiler görme yetilerini yitirebildiği gibi, bağışıklık sistemlerı de çökebıliyor, öte yandan, aşırı dozlarda retinoid de bedene zarar verebilıyor. Ancak tretınoinden, belli retinoid alıcılarını devinime geçırmek yerine, çok daha ılımlı bir biçimde yararlanmak olası. Maddeyi derılerıne sürenlerın çoğunda görülen ufak tefek deri iltihaplanmaları, deride bir yenilenmeye ve giderek kırışıklıkların yok olmasına katkıda bulunabılır. Gelgelelım, bu görüşe karşı çıkan bilim adamlarının gerçekleştirdikleri son araştırmalar, yüksek dozda tretionın kullanmak yerine, az miktarlarla çok daha olumlu sonuçlar alınabılecegını ortaya koyuyor. E Güzel görünmek Bilim adamlarının tersine, tüketici tretıonırfın nasıl etkı yaptığından çok ,sonuçları ile ilgileniyorlar. Ne var kı, maddenin uzun erımde daha ciddi sorunlara neden olup olmayacağı her ikisini de çok yakından ılgilendirıyor. Tretionin kullananlar kuşkusuz güneşe daha duyarlı oluyor. Diyelim ki 43 yaşındaki bir kadın yüzündeki kırışıklıklardan huzursuz oluyor ve Renova kullanmaya başlıyor. Burada sorun bu kişinin güneşe daha duyarlı bir duruma gelmesi nedeniyle ileride çok daha kırışık bir deriye sahip olup olmayacağı ve deri kanserine yakalanma çekincesiyle karşı karşıya kalıp kalmayacağı. Bu konuda şimdıhk, yıllardır tretinoini sivilcelere karşı kullananlardan bile, kötü bir haber alınmadı. Dahası, tretinoin losyonları kanser eğilimi gösteren hücrelerın sağaltımı içın bile kullanılıyor. Ancak, uzun süre tretinoin kullananlar üzerınde meydana gelen değışiklikler ve deri kanser oranlarını inceleyen bir araştırma henüz gerçekleştırılmedi. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar ise, yaşamları boyunca tretinoin verilen farelerde deri kanseri oranının ötekilerden daha yüksek olmadığını, ama bu farelerin UV ışınlarıyla yüzyüze geldiklerinde araştırmaların yarısının deri kanserınde artış, yarısının ise azalma ile sonuçlandığını ortaya koyuyor. Yüzdeki sarkan o kırışıklıklara gelince, tüketicilerın en azından şimdilik, en bilimsel yöntemlerle denenmiş bu ürünlerin pürüzsüz, kadife gibi bir ten yaratamayacağı gerçeğını kabullenmeleri gerekiyor Bilim çevreleri bu gerçeğin hıç de şaşırtıcı olmadığına, bu konuda çalışmaların heriüz emekleme döneminde olduğuna parmak basıyor. Bu, tıpkı yeni yeni yürümeye başlayan bir çocuğun ızlenmesi gibi bir şey. Bir kişinin herhangi bir konuda hiçbir şeyi kavramazken ansızın çözüme ulaştığı ender görülüratılan her adım bir öncekinden daha ileriye yönelir. Ürünler bu ışığın altında değerlendirildiğinde, son kerte ilginç, ümit verici ve başarılı görülür. Yine de insan, bu ürunleri yüzüne her sürüşünde, boşuna da olsa, mucizeler beklemekten kendisini alamaz. Işte bu nedenledir ki, kozmetik şirketleri bilimsel çalışmalara pek fazla gerek duymaksızın parsayı topluyorlar. ns. 25 Mayıs 1996 Türkçesi: Rita Urgan ngebelı bir alanda yürüyüş yaparken, yolun kenarına iğreti ilişmiş bir kaya parçasını fırlatıp atmayı kim usundan geçırmez? Atik bir vuruşla, yıllardırbelki binlerce yıldır dık ama iğreti bir biçimde asılı durmakta olan kaya kopup gider. Ne var ki, artık böylesı bir dürtüye ket vurulması gerektiği konusunda somut nedenler var. Araştırmacılar, bir bölgenın depreme duyarlı olup olmadığını saptamak amacıylla artık böylesi "çekinceli kayalar"dan yararlanıyor. Yöntem çok açık seçık ve basit bir temele dayanıyor: Sısmik sallantı bu tür iğreti ilişmiş kayaları kolaylıkla ıtip yuvarlayabılıyor. Bu nedenle, böylesi kayaların bulunması, o yakınlarda deprem olmadığı yolunda bir gosterge sayılıyor. Böylesi bir çıkarsama belki de şimdilik emekleme döneminde. Zıra, çok az sayıda yerbilim uzmanı, bu iğreti kayalarla deprem arasında bir ılıntının bulunduğu konusuna bugüne dek değinmedı. Son zamanlarda, Nevada Üniversitesi bılım adamlarından James N. Brune ve John W. Bell çok sayıda meslektaşıyla birlikte Amerika'nın güneybatı yöresini inceden inceye ele alarak, bu iğreti kaya parçalarıyla deprem olasılığı arasında bir ilinti bulunup bulunmadığını araştırıyor. Brune, uygun bir biçimde dengelenmiş kayaların doğal bir sismograf işlevini görebileceği konusuna lık kez parmak basan biri olduğunu ılerı sürüyor. "Eminim, çok kişi bu kayaların ayırdına varmış ve 'Tanrım, bir deprem bunları yerle bir edebılır' diye ıçinden geçırmıştır," dıyen Brune, ekibiyle birlikte bu yöntemin daha kesin venlere dayandırılmasına uğraşıyor. Örneğın, bir kayanın depremden kaynaklanan bir devinimin ne kadarına yuvarlanmadan dayanabileceği konusunda bir kestirimde bulunulmasına çalışılıyor. Dahası, belli bir kayanın, çevresındekı kaya yatağından çıktığı zamandan beri ne kadarlık bir süre boyunca öylece durduğunun belırlenmesı içın farklı taktikler uygulanıyor. çulmesiyle bir kaya yüzeyinin ne kadar süredır yeryüzünde buluhduğu saptanabilir. Bu olanaklarla Brune Kalıfornıya ve Nevada'nın güneyini boylu boyunca tarayarak iğreti kayaların bulunduğu yörelerı belırlemeye çalıştı. Kaliforniya'nın Victorville ve Jacumba bölgesindeki iğreti kayalar, yerçekim gücünun % 20'si gibi hafif bir darbeyle yerle bir olabilirdi. Oysa ki, özenle yapılan ölçümler bu kayaların 10 bin yıldır hiç kıpırdamadan orada durduklarını ortaya koyuyor kı, bu da, buraların depremden hiç etkilenmediği yönünde yeterince somut bir gosterge. Brune ve ekibi aynı yöntemi, ülkenın ılk yüksek düzeylı nükleer atık deposunun kurulabileceği, Nevada'daki Yucca Dağı çevresınde de uyguladı. Inceleme Kayaların yaşı belirleniyor Bir kayanın yeryuzüne çıktığından beri ne kadarlık bir süre boyunca öylece durduğunun saptanabilmesı ıçin uygulanan taktıklerden bir tanesi yüzeyin incelenmesini içeriyor. Kurak iklimlerde, kayaların genellikle "vernikli" bir mikroskobik katmanla örtülü olduğu görülüyor. Kayanın üzerindeki bu vernik organik madde içerdiğinden, bilim adamları karbon 14 yöntemıyle kayanın yaşını belırleyebilıyor. Ikinci bir yaş belirleme yöntemi ise, kozmık ışından yararlanılmasını gerektiriyor. Kozmik ışınlar çevreye yayıldıklarında beliriı atom türleri yarattıklarından, "kozmik kökenli izotopların" öl ler sonunda, kaygı verici bir durum bulunmadığı, yörede bin yıldır kayda değer bir sallantı olmadığı görüldü. Oldukça ınandırıcı görünmekle birlikte, kımi bilim adamları yöntemin işlevselliğinin en üst düzeye çıkartılmasına çalışıyor. Kolombiya Üniversitesi deprembilim uzmanlarından Klaus H. Jacob, bir yörenın dayanabileceği sismik devinim miktarının kayaların biçim ve konumlarından saptanmasında ortaya çıkabilecek sorunlarla ılgilenıyor. Jacob, bir zamanlar vagonların raydan çıkmasına neden olan bir deprem sırasında bu devinimlerı hesaplamaya çalışırken yüzyüze geldiği sorunlara dikkat çekerek, "Bu sorunu çözmeye kalkıştığımda üzerınde kafa yormam gereken öylesine çapraşık matematiksel konumlarla karşılaştım kı, neredeyse bu işten vazgeçiyordum," diyor. "İğreti kayalar" yönteminin yerkabuğunun devinimi konusunda sağlıklı kestirimlere olanak tanıdığından henüz pek emin olmayan Jacob, bu nedenle, yöntemin son zamanlarda depremın yaşandığı yerlerde daha ayrıntılı bir biçimde denenmesı gerektiğını savunuyor. Yine de, Brune ve ekibinin çalışmalarını "son kerte çarpıcı, temel ve hedefi lyı saptanmış" olarak nitelendiriyor. 4837
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle