24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DOĞAL AFETLER Miktad Kaclıoğlu* Sel baskını, haber verilemez mi? yorsa "yağışlar yer yer etkili olacak" demekle de o kadar sel ihbarı yapılmış olur. Türkiye'deki 57 üniversiteden sadece İTÜ'de bulunan tek bir bölümden mezun olan yüzlerce meteoroloji mühendisi "kayıp mühendisler" olarak boşta işsiz gezerken, bu konu ile yakından ve uzaktan ilişkisi olmayan ama nerden aldıkları belli olmayan "meteoroloji uzmanı" unvanı ile kendilerini adlandıran kişiler ile DMİ kadroları doldurulmuştur. Bu sözde uzmanlardan ve bu sene haziran ayında DMİ adına yurtdışına öğrenci gönderilirken kendi öz konularında meteoroloji mühendislerine sınava girme hakkı dahi tanımanuslara açık ve Türkiye'dekinden çok daha şiddetli fırtınalarla karşı karşıya kalan bu ülkelerde de can kaybı çok daha büyük olurdu. ABD'de, Trabzon, Marmaris, Ikitelli, Senirkent, Rize ve Izmir'deki sellere benzer durumlarda halk aşağıdaki gibi iki aşamada uyarılır: 1) Tehlikeli hava şartlarının birini doğurmaya uygun durumlarda tehlikenin adı fırtına ise fırtına, sel ise sel, kasırga ise kasırga gibi verilerek büyük bir alan için örneğin "Sel Gözetlemesi"nin (flash food watch) yapıldığı halka görüntülü ve sözlü medya ile aralıklarla duyurulur. Böylece 1 ila 7 saat arasında bu alanda sel olması ihtimalinin kuvvetli oldugu hakkında bılgılendirilmiş olan insanlar artık gece uykularında gafil avlanmazlar. 2) Sel gözetleme alanına dağılmış gönullü ve resmi görevli gözcüler bulundukları mevkide tehlikenin başlangıcını tespit et tigi an fırtına tahmin merkezi tarafından sadece o nehir ve dere yatagının aşagı kısımlarında yaşayanlar için görüntülü ve sözlü medya ile sürekli "Sel Uyarısı" (flash flod warning) yapılır. Ayrıca yerel yönetimler de sivil savunma sirenleri ile halkı uyarır. 1 820 Haziran 1990'da seller Trabzon'da büyük ölçüde mal ve can kayıplarına neden olmuştu. Doğu Karadenlz'deklne benzer şekilde, 1617 Mayıs 1991'de Doğu Anadolu Bölgesi'nde; 2526 Ağustos 1982'de Ankara ve çevresinde; 1994'te Marmarls'te can ve mal kayıplarına neden olan şiddetli yağışlar görülmüştü. 1995 yılında Ikitelli, Senirkent, Rize ve Izmir'de görülen sellerde 150 kişiyi kaybettik. Kısacası Türkiye'nin her bölgesinde sık sık ani aşırı yağışlar ve onların sonucu oluşan sel ile taşkınlar görülmekte bu olaylarda büyük can ve ekonomik kayıplarımız olmaktadır. Izmir'deki sel Amerika'da olsaydı Türkiye'de yapılamayan Türkiye'deki sel ve taşkınlarda sel yataklarında olmaması gereken gecekondu veya modern binalar daha çok zarar görüyor ve oralardaki gecekondularda yaşa yan vatandaşlarımız can kaybına uğruyor. Bununla birlikte, büyük kentlerimizde, normal hava şartlaıında dahı güçlükle yürütülen sosyoekonomik faaliyetler, kötü hava şartlarında. buyük olçüde aksamaktadır. Önceden halkın gerçek anlamda uyarılmaması ve yetkililerin bilgilendirilmemesinden dolayı da, az bir kayıpla normala dönüş mümkün olamamaktadır. Bunun en büyük nedenlerinden biri, Türkiye'de meteorolojik karakterli doğal afetlere karşı erken uyarı ile mücadele edilemeyişidir. Bunun da en buyük nedeni meteoroloji gibi teknik bir genel müdürlüğün Türkiye'de yıllarca ehline değil, politik arkası olan kişilere teslim ediliyor olmasıdır. Ayrıca meteoroloji teşkilatı gerekli teknoloji ve teknik elemanlarla da donatılamamıştır. Böylece her sel ve çığ gibi afetten sonra bu kurumun yetkililerı ve sözde uzmanları basına "Hava tahmininde dünya birincisiyiz."; "Çığı tahmin etmek mümkün değildir."; "Sel olacak dersek kamuoyunda panik olur."; "Izmir'deki seli çok öncesinden tahmin edip gerekli uyarıyı Izmir ve çevresinde şiddetli sağanak yağışlar yer yer etkili olacaktır diyerek halkı ve yerel yetkilileri uyardık." türünden demeçler vererek meteoroloji konusunda ne kadar "uzman" olduklarını defalarca göstermişlerdir. Fırtına teşhisine yönelik modern uydu ve meteoroloji radarlarından yoksun bir ülke; daha da açıkçaaı günlük hava tahminini yurtdışından satın alan bir ülke, hava tahmininde nasıl dünya birincisi olu Kamuoyunu yanlış bilgilendirme yan bir genel müdürden başka türlüsünü beklemek doğru da olmazdı. Meteorolojik karakterli "doğal afetlere karşı alınacak önlemler şüphesiz sınırlıdır. ABD gibi, Japonya gibi bu alanda teknolojileri gelişmiş ve imkanları geniş ülkelerde bile fırtınalar gene de önemli hasara neden oluyor. Can kaybına yol açıyor." Ama Türkiye'de bize görüntülü ve yazılı basın tarafından sadece oralarda fırtına sırası ve sonrasında ortaya çıkan tahribat gösteriliyor. Gelişmiş ülkelerde fırtına öncesi halka yapılan fırtına uyarısı ve hazırlıklardan pek haberdar olamıyoruz. Şayet bu uyarı ve hazırlıklar yapılmasaydı okya lleri ülkelerde yapılanlar Türkiye'de yapılması gerekenler 1. Bu sorunun gerçek çözümü için, Türkiye'de günlük yaşamı sık sık felce uğratan can ve mal kayıplarına neden olan, şiddetli kar, yağmur ve bunların sonucu ortaya çıkan çığ, sel ve taşkınlar gibi meteorolojik karakterli doğal afetlere karşı Türkiye'de bir ulusal fırtına uyarı merkezinin bir an önce kurulup işletilmesi gerekır. Bu tür bir uyarı merkezi, komşu ülkelerdeki nükleer ve kimyasal kazalarda veya başka nedenlerden dolayı atmosfere salınacak kirleticilerin hava parsellerl ile ülke mize doğru taşınması durumlarında da halkın (radyoaktif ve kimyasal kirlenmeye maruz kalmadan) uyarılması ve korunması çalışmalarına da büyük ölçüde katkıda bulunacaktır. 2. Başta sivil savunma ve güvenlik güçleri olmak üzere halk arasından gönüliü veya resmi görevli gözcüler seçilmelidir. Bu gözcüler meteorolojik afetlerde neleri gözleyip, nereye, nasıl bilgi vereceği hakkında bilgilendirilmeli ve gerekli haberleşme araçları ile donatılmahdır. 3. Şiddetli yağış ve fırtına glbl ağır hava şartlarında, semt sakinlerlnin uygar bir düzen içerisinde can ve mal kayıplarını en aza indirgeyerek yaşamlarını devam ettirebilmesi için, trafik görevlılerının, polis, güvenlik ile zabıta güçlerinin, itfaiye ve kanalizasyon vb. belediye birimlerinin koordineli çalışabilmesi ve zamanında problemlere müdahale edebilmesi gerekir. Bunun için de, ileri ülkelerde olduğu gibi, ilgililerin zamanında ve doğru bir şekilde ulusal fırtına merkezi tarafından bilgilendirilmeleri ve yerel bir merkez tarafından koordine edilmeleri şarttır. 4. Bu konuda halkın bilgilendirilmesi (özel ve resmi) TV ve radyolar ile yapılmalıdır. Afet anında normal haberleşmenin aksaması durumunda da pil ile çalışabilen radyolar ile halkın bilgilendirilmesi devam edecektir. Meteoroloji Radyosu'nun Türkiye'nin her tarafından ve kötu hava şartlarında dinlenebilecek şekilde ve içerik bakımından yeniden düzenlenmesi gerekir. Halkın. Meteoroloji Radyosu'nun ihbarlarına duyarlı el radyolarını bulundurmaya özendırilmesı gerekir. Bu tur haberleşme ve bilgilendirme sisteminin kurulması için, özal ve resmi yerel TV ve radyolann bir merkeze baglı olarak "Afet Anında Zorunlu Yayın" yapmalarının sağlanması gerekir. Ayrıca yerel TV istasyonları meteorolojik radar bulundurması ve fırtına anında bu radar ile yağışın yeri ve şiddeti konusunda halkı bilgilendirip uyarması için özendırılmelıdır. 5. Böyle bir erken uyarı merkezinin uluslararası standartlardaki uzman ile donatılması ise kaçınılmaz bir şarttır. Meteoroloji gerçek anlamda uzmanlık gerektiren bir disiplindir, politik iltimas kaldırmaz. 6. Sele neden olabilecek aşırı yagmurların önceden tahmini ve oluşum anında tespiti için, "real time" (anlık ve sürekli) gözlem ve verilere ihtiyaç vardır. Bu tür gözlemler ise sadece, tehllke öncesi ve tehlike anında operasyonda olan meteorolojik radarlar, uydu ve bilgisayarlar ile uzman kişiler tarafından yapılabilir. Diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de "real time fırtına teşhisi ve uyarısı"nı mümkün kılacak olan teknoloji ve bilgiyi transfer etmeliyiz. Doç. Dr. TMMOB Meteoroloji Müh. Odası Istanbul ll Temsilcisi ya göre örtülüyor. Albertville oyunları için en uygun dönem seçiliyor, yelkenlıler rotalarını seçiyorlar vb. Askerlerin de meteorolojiye büyük gereksinimi var. MeteoFransa Saraybosna havaalanına bir istasyon kurdu. Ingiltere'de ordu meteorolojinin en büyük müşterısi. Yapılan tahminlere göre meteorolojinin orduya sağladığı tasarruf 7 milyar 680 milyon FF. Hava tahmini büyük ekonomik kazanç sağlıyor Teknolojik yönden giderek güvenilir hale gelen meteoroloji tahminleri belli başlı sektörleri de eline geçirdi. Ve ekonomik beklentileri çok olan bir sektör oldu. yor. Ama her beş yılda bir gün kazanılıyor. 2005 yılında bir haftalık kesin, güvenilir tahminler yapılabilecek. Gelelim meteorolojinin nimetlerine. Manchester Üniversitesi'nden Prof. Poter Stubbs'un yaptığı ıncelemelerın so nucu meteorolojinin ulusal düzeyde çok yararlı olduğunu gösteriyor. 1990 için toplam yarar 6.55 milyar FF ve genelde 4 sektöre ait; ınşaat (2,25 milyar), ulaşım (2.05 milyar). tarım (825 milyon), enerji (800 milyon). Meteorolojik tahmin sistemlerinin yolculuğunda, Ingıliz firmaları, üretimlerini sürdürmek için, yılda en az 600 milyon FF. harcamak zorundadırlar. Verilerin günlenmesi arttıkça, bu değerler de artacak. Ekonomı iklım koşullarına giderek daha fazla bağımlı. Bırmıngham Üniversitesi'nde yapılan başka bir inceleme karlı ya da muzlu yollarda 1992 yılında meydana gelen 5125 kazanın maliyetinin 1.464 milyar FF. olduğunu göstermiştir. Meteoroloji tahminleriyle yolların tuzlanması daha akılcı şekilde yapılarak 1.280 milyar FF. tasarruf sağlanıyor. Meteorolojinin desteklediği bir diğer sektör de spor karşılaşmaları; RolandGarros tenis turnuvasında kortlar hava Milyarlık kazançlar T eknolojik yönden giderek güvenilir hale gelen meteoroloji tahminleri belli başlı sektörleri de eline geçirdi. Giderek açgözlülük yaratan, ekonomik beklentileri çok olan bir sektör oldu. Bugün Avrupa ve ABD'de iki farklı yöntem var; Avrupa'da ulusal meteoroloji kurumları devlet görevlerini ve ticari hizmetleri birarada yürütüyorlar. ABD'de ise durum tümüyle farklı. National Oce anographıc and Atmospheric Admınıstration son müşteriyle doğrudan görüşmüyor. Freedom of Information Act gereği bilgileri özel şirketlere hemen hemen ücretsiz veriyor. Bu şirketler de bilgileri işleyerek müşterilerine sunuyor. ABD'de özel mülkiyette iken Avrupa'da meteoroloji hemen hemen tekel durumunda. Incelediği olaylar nedeniyle meteoroloji evrensel bir özellik sunuyor. Bulutların sınırı yok! Her ülkenin meteoroloji uzmanları diğer ülkelerdekı meslektaşlarının verilerine gereksinimi var, tahminler belirli bir bölgeyle ilgili olsa da. Işbirliğinin evrensel süreci içınde bilgıler (gözlem, tahmin, sayısal modellerin temeli) kuruluşlar arasında dolaşmaktadır. Kimi kez de çelişkilı durumlar ortaya çıkar; Amerikân özel şirketleri Avrupa'dan gelen bilgilere sahip olurlar ve ulusal meteorolojilerle rekabete girerler. Bir Arjantin gazetesinin meteoroloji haberlerini Accu VVeather adlı Arrierikanözel şirketi hazırlar. Ama habtrler Arjantin meteoroloji kurumunun verdiğı bilgilerle hazırlanmıştır. Büyük ulusların uygulamalarında bir uyuma gidilmesinin yanı sıra, diğer ülkeler sadece gelişmiş ülkelere ait olmayan meteoroloji ağında yerlerıni alıyorlar. Bu 1951'de kurulan ve 171 ülkeyi kapsayan DMÖ'ün meyvesidir ve önemli teknik araçlarla bilgileri mübadele etmektedirler; 1000 istasyon, 4800 gemi ve şamandıra, 200 radar, 600 uçak ve 9 uydu. Örneğin Mali'de, çiftçiier için bir uygulama projesi yürütülüyor. PNUD ve DMÖ yardımıyla ve radyo aracılıgıyla çiftçilere gübre ve bitki mücadelesiyle ilgili bilgıler verılıyor. Bırkaç yıllık uygulama hektarda verimliliğin % 2025 (+250 kg/hektar) arttığını gösterdi. EBugün onbeş günlük tahminler yapılı Sanayi sektörlerine destek Meteosat uydusu sayesinde ESA'ya üye ülkelerın sağladığı tasarruflar sektörlere göre şöyle: Inşaat 270 milyon FF. Ulaşım 245, tarım 190, enerji 75 FF. Tarım gübreleme, bitkılerle mücadele, dona karşı mücadelede, inşaat sektörü şantiyenin kurulması, beton atılması (don) gibi konularda, ulaşım sektörü (özellikle havacılık) uçuş güzergâhını, (güvenliği artıran, kerozenden tasarruf yapan), hava akımlarını saptamada, enerji sektörü ise özellikle kış aylarında tüketimin fazla olduğu günleri, saatleri saptamada meteorolojiden yararlanıyor. Örneğin sıcaklığın 1 derece düşmesi 1300 MW fazla enerjiyı gerektiriyor, yani bir nükleer santralin gücü. Gaz konusunda da durum aynı. Meteoroloji verileri kullanılıyor. 15"'nin altında gaz tüketimi sıcaklıkla atbaşı gidiyor. Her derece azalması günlük 66,5 milyon m3 gaz tüketimi artışı getiriyor. Kaynak: Sciences et Avenir, Dr. ismail Kılınc) 4529
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle