Katalog

OTLARI haba... mü. Mağara oluşumunu, arkada bulunan daha yuksek dağlarda toplanan yağmur sularının oluşturduğu bir yeraltı nehrıne borçlu. Içerde çok sayıda salondan, ince, dar ve geniş geçit ve yollardan bahsediyor hoca. Sanki bir yeraltı kenti anlatır gibi. Italo Calvino'nun Görünmez Kentleri kitabı canlanıyor gözümün önünde Derken demir kapı açılıyor. Hepsi girdikten sonra bekçimiz bize bakıyor ve bekleyin, bunlardan sonra sizi hemen alacağım dlyor Seviniyoruz Saat 13 te siesta molası vermeyecek ve bizi gezdirecek demek!. Tabii daha sonra öğreneceğiz ki sevimli bekçimiz, aslında mağaranın sahibi! Dağın tepesinde bulunan ve Ispanya hükümetince doğal anıt ılan edilen bu çok değerli mağaraya bir kişinin sahibi olduğu hiç aklınıza gelir mi? La Cueva de la Pileta, Pileta mağarası yani, güneyde Ronda kentine 25 km uzaklıkta. Mağarayı, şimdiki sahibi Jose Anto nio Bullonun büyük babası 1905 yılında keşfetmiş Kuş peşinde dolaşırken, dağın yamacında gördüğü oyuğa meraktan iple inmiş. 30 metre derinlikte duvarlarda balık, boğa ve çeşitli hayvan resimleri görmüş. Bu buluştan 4 yıl sonra bir Ingiliz mağaraya geliyor, resimleri ve yazıları inceliyor, gördüklerini bir Ingiliz gazetesinde yayımlıyor. 1912'de bir bilim adamı gurubu mağaradaki duvar resimlerinı değerlendiriyor. Mağaraya da, içerde su içtikleri çanak şeklindeki düz kaynak gölünden dolayı La Pileta mağarası adını verıyorlar. Bu gölu daha sonra biz de göreceğiz ve herkes gibi içine para atacağız. Dibi görü La Pileta'nın bazı salonlannda çok güzel çizimler bulunuyor. Fotoğralta gördüğünüz çok güzel at resminin üremeyi resmettiği belirtllmekte. Deniz hayvanları çizimlerine az rastlanıyor. Balık resmi bunların en çarpıcısı. nen göllerin, havuzların içine niyet tutup para atmak bütün kültürlerde ne kadar da yaygın1 Acaba bu davranışın ılk çıktığı yer neresi? Daha sonra mağarayı, ilk keşfedenin oğlu, şimdiki sahıbının babası devralıyor ve mağarada 72 metre derinlikte taşlaşmış bir insan ve iki hayvan iskeleti buluyor Buluntular müzeye konuyor. ' *#* Içerdekiler acaba ne zaman çıkarlar? Aşağıda kuçük bir koy, bir kaç ev, uzayıp giden bir vadi ve çeşitli tepecikler Manzaraçekıcı, guzel. Mağaranın bulunduğu çok yuksek olmayan dağı ınceliyorum. 100 metre sonra tepesıne kolayca çıkılabılecek gibi. Nasıl keşfetmişler burayı Taş devri insanları'? Butün canlıların ortak yönü değil mi, önce başını sokacak bir yer aramak, edinmek7 La Pileta buluntuları, mağaranın üç ayrı çağda homo sapıense "yataklık" yaptığını gösteriyor Genç Paleolitık (MO 50 bin 20 bin), Mezolitik (15 bin) ve Neolıtik (8 bin yıla kadar) Duvar resimleri, taş kemik ve fildişi üzerine yaptıkları gravür ve çizimler insanın en ilkel koşullarda bile sanat üreticiliğıni ve yaratıcılığını dışa vuruyor Yiyorsunuz, içiyorsunuz, sevişiyorsunuz... Bu en temel veya en doğal biyolojik gereksinimlerınızi giderdikten sonra, düşunsel etkinliğinizi, içinizdeki varetme özünüzü bir şekilde ortaya çıkartıyorsunuz. Yaratıcılık, düşunme ve varetme insanın özunde var. Bu öz, her biçim ve koşulda sanat ürünlerinde, yazında, bılımsel ve teknik alanlarda, düşünsel etkinliklerde dışavuruyor Yoksa edinilmiş bir kültürel özellık LaPileta'nın duvarlarında en çok görülen çentikler takvim değil. Yaratıcılığı belki de varolamaçlı, topografik veya pratik amaçlı olabiliyor. 5** ^* Mağaradaki en guzel resımlerden bin yukarda lotoğralını gördüğünüz Ispanyol keçisi. Bu resmin Neolitik dönemde yapıldığı sanıltyor. manın temel biyolojik gereksinimlerinden biri olarak görmek gerek. Bu koca uygarlık üretilebilir miydi yoksa? Taş çağı insanlarına merhaba demek sırası bize gelmişti. Başınızı eğerek karanlığa giriyprsunuz. Lüks lambaların yarattığı loş aydınlıktayız Tam önünüzde mağara sahibinin tezgahı Üzerinde kartpostallar vb. Fotoğraf makineleri toplanıyor Çekmek yasak. Burası aynı zamanda bir ticarethane. Kartpostalları satın alacaksınız. Fakat ederleri pahalı değil 500er peseta ödüyoruz giriş parası olarak. Bu, Ispanya'da gezdlğiniz tarihi mekanlar için ödediğiniz en yuksek bedel Lıste tutuyor. kaç Alman, kaç Türk'' Mağaranın sahibi daha önce bir Türkün geldiğini anımsamıyor Sonra lüks lambalarının yakıtları tazeleniyor, pompalanıyor ve bin benim elıme tutuşturuluyor Uzun bir konvoy oluşturuyor ve yürümeye başlıyoruz Kısa zamanda dünya güzeli bir doğa olayının içınde buluyoruz kendimizi Sarkıtlar ve dikitlerle dolu Irılı ufaklı. kocaman. dev sarkıtlar ve dikitler Bir dağın içınde dolaşıyoruz Dışardan baktığınızda asla aklınıza getırmeyeceğınız bir olay Yeraltı nehrı dağın ıçinı hem de nasıl oymuş Doğanın o bitmez sabrı. tükenmez zamanı ile yuzbınlerce yıl boyunca ışledığı bir sanat eseri karşısındasınız Yaratıcılık salt ınsana ozgu bir olay değil ki! En büyük yaratıcı da doğanın kendısi değil mi? Homo sapiense ise de bu yaratıLfltfM sayfayı çavlrlnlz 3289