Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KASIM 2009 CUMA 3 ’den SERDAR KIZIK Sömürü düzeninin ürettiği açlık, yoksulluk, evsizlik ve eğitimsizlik, bundan on yıl öncesine göre daha geniş yığınlarca kavranıyor. GDO’lu ürünlerden, domuz gribine değin uluslararası tekellerin egemenliğindeki alanlar sorgulanıyor. Örneğin üretici üç ilaç tekeline bir yılda 50 milyar dolar kâr sağlayacak domuz gribi aşısı için Avrupa’da, ABD’de ve Türkiye’de insanları ikna etmek eskisi kadar kolay değil. Yıllardır “serbest piyasa ekonomisi” diye diye sözde rekabeti savunanlar, özelleştirmeyi baştacı edenler, son küresel krizde devlet müdahalesine ihtiyaç duydular. ABD ve diğer batılı devletler, bankaları ve büyük şirketleri devlet kaynaklarıyla kurtarmaya çalıştılar. Şimdi, kurtarılanlar için kısa erimli soluklanma dönemi. Ancak yarın ne olacakları belirsiz. Bu dönemde küreselleşme ve onun ideolojik çerçevesine uzanan yeni tartışmalar sürüyor dünya genelinde. Liberalizm sorguda. Bu tartışmaların Türkiye ayağı evrensel boyutta olduğu gibi geniş bir zeminde yapılmıyor. Farklı ittifaklar, pratiği öne çıkarırken, konunun idelojik yanını öteliyor. Örneğin yıllardır liberallerle dinciler, Türkiye'ye özgü bir birliktelik sergiliyorlar. ABD’nin desteğiyle sağlanan bu ittifak, belirli plan dahilinde davranıyor. “Demokrasi” söylemiyle yan yana gelen, dayanışan ve Mustafa Kemal’le devrimleri hedef alan, pratikte askeriyeyi yıpratmaya çalışan iktidar yandaşı, çoğu eski dönek solcu, liberal, cemaatçi, dinci ve yeşil sermayedar ortak hareket ediyor. Yandaş medyanın yanında, susturulmuş ve sindirilmiş medyanın da desteğiyle öylesine baskıcı, öylesine dayatmacı, öylesine gerçeklerden uzaklaşan ve yalancı bir dayanışma söz konusu ki, en ufak muhalefet bile bu cephenin tahammül gücünü aşıyor. Fazişan bir tutum söz konusu. Bu nedenle “liberal faşizm” gibi bir kavram Türkiye'de tümüyle hayat buldu. Özellikle anti emperyalist, ABD ve AB karşıtları bu kavramı dillendiriyor. 12 Eylül’den önce Maocu gruplar TKP ve İGD’lilere “sosyal faşist” derlerdi. Karşı çephe için de “Maocu faşistler” deyimi kullanılırdı. DevYolcular her iki kesimi de “revizyonist” diye niteler, TKP kanadına göre ise DevYolcular “goşist”ti. Şimdi bu kesimler ve lider kadrolarından bazı isimler, ayrı cephede. Dincilerle ittifak kuran eski marksist solcu, bugünün liberallerinden bir bölümü, anti emperyalistleri “cuntacı, darbeci” hatta “faşist” diye nitelendiriyor. Anti emperyalist, Kemalist ve bazı solcular da karşıtları için “liberal faşist” deyimini kullanıyor. Aslında her yönüyle ayrışan toplumda hala bazı flu noktalar da yok değil. Taşlar tümüyle yerine oturmadı henüz. Örneğin iktidara, yandaş ve yanlı liberal kalemlere cephe alan, Ergenekon’un bir tertip olduğunu, Kürt ve Ermeni açılımlarının ABD’de hazırlanıp iktidar eliyle Türkiye'de sahnelendiğini söyleyen CHP lideri Deniz Baykal’a karşı, kendi örgütünde çatlak sesler olmasa da çatlak uygulamalar ve yaklaşımlar var mı acaba? Var... İl, ilçe kongreleri başlayacak. Yeni üyeler, kayıtlar ve hesaplar, işe alımlar, ekipler... Bugün İzmir’e gelecek Baykal parti politikalarının ve dile getirdiği doğru ve yerinde saptamalarının, örneğin CHP’li bazı belediyeler ve ilçe yönetimlerince nasıl karşılandığını araştırır ve sorgularsa, hiç memmun olmayacağı bir tabloyla karşılaşabilir. Açık olarak söylemeseler de uygulamalarında ve yakın çevrelerinde iktidarın açılımlarını destekleyen bazı “mahcuplar” var da. Hani İzmirlilerin çok büyük kesimi bu iktidara ve açılımlara karşılar da... [email protected] Deprem nedeniyle okulları boşaltılıp akşam eğitimine alınan öğrenciler, evlerine gece yarısı dönebiliyor Kızları ‘akşamcı’ yaptılar! Karşıyaka Kız Meslek Lisesi ve Anadolu Kız Meslek Lisesi'nde okullar depreme dayanıksız olduğu için öğretime ara verildi. Öğrenciler ise başka okullarda akşam eğitimi görüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)İzmir’de son depremlerde hasara uğrayan okullar arasında yer alan ve 2008 yılında boşaltılan Karşıyaka Kız Meslek ve Anadolu Kız Meslek Lisesi öğrencileri, Necip Demir Ticaret ve Anadolu Ticaret Lisesi’nde akşam eğitimi görmek zorunda bırakıldı. Okulun yoğunluğu nedeniyle cumartesi günleri de eğitim verilen okulla ilgili sıkıntıları inceleyen İl Genel Meclisi Daimi Encümeni Mehmet Şenel, yaklaşık 500 velinin geçen dönemde il milli eğitim müdürlüğüne dilekçeyle başvurduğunu bildirdi. Şenel, “Bu kızlarımızın arasında Gaziemir, Menemen ve Buca’dan gelenler de var. Eve dönüş saatleri gece yarılarını bulan evlatlarımıza bu zulmü yaşatmaya kimin ne hakkı var” dedi. Karşıyaka Kız Meslek ve Anadolu Kız Meslek Lisesi, depreme dayanaklı olmadığı gerekçesiyle geçen yılın eylül ayında boşaltıldı. Yüzlerce öğrencinin önce, Karşıyaka Belediyesi’yle TOKİ tarafından Zübeyde Hanım Mahallesi’nde yaptırılan okula taşınması gün ¦ Baştarafı 1. Sayfa’da deme geldi. Ancak bu okula yine depreme dayanıklı olmadığı için yıktırılan Şemikler Lisesi’nin öğrencileri taşınınca, kız öğrenciler açıkta kaldı. Bunun üzerine milli eğitim yetkilileri, eğitim öğretimin sürdüğü Necip Demir Ticaret ve Anadolu Ticaret Lisesi’nin kapılarını açtı. Ancak bu okulda saat 14.40’da ders başı yapan kız öğrenciler, ders programlarına göre 19.35’le 20.15 saatleri arasında okuldan ayrılmak zorunda kalıyor. Üstelik yoğunluk nedeniyle cumartesi günleri de 08.3014.30 saatleri arasında eği tim görüyorlar. Konuyu yakından izleyen İl Genel Meclisi Daimi Encümeni Mehmet Şenel, yaklaşık 500 velinin geçen dönemde il milli eğitim müdürlüğüne dilekçeyle başvurduğunu, ancak müdürlüğün soruna duyarsız kaldığını söyledi. Şenel, “Aralarında Gaziemir, Menemen ve Buca’dan gelen ve eve varış saatleri gece yarılarını bulan evlatlarımıza bu zulmü yaşatmaya kimin ne hakkı var. Bu kızlarımız eğitim alacak diye eğitimden soğuyorlar. Çocuklarımızın eve varış saatleri gece yarılarını buluyor. Yarın öbürgün bu çocuklarımızın başına bir şey gelirse sorumlusu kim olacak. Kaldı ki bu okulların durumları yıllardır bilinmesine rağmen neden göz ardı edildi? Bu konuda sorumluların harekete geçmek için bir facia ya da kötü olay yaşanması mı lazım?” dedi. Bu arada Karşıyaka Kız Meslek ve Anadolu Kız Meslek Lisesi’nin geçen haziranda yıktırıldığı ve bir yardımsever tarafından yeniden yaptırıldığı, şubat ayında açılabileceği bildirildi. Muğla’ya ‘güneş evi’ ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla Belediyesi tarafından Akyol semtinde düzenlenen parkın içine “güneş evi” kurulacak. Mimar Çelik Erengezen tarafından yapılacak olan güneş evi, ısıtma ve soğutmanın yanı sıra, parkın aydınlatması için de elektrik üretecek. Daha önce Diyarbakır’da kurulan güneş evinin mimarı Çelik Erengezen ikinci projesini Muğla’da yaşama geçirecek. Muğla’nın güneş enerjisi açısından önemli bir potansiyeli olduğunun belirten Erengezen, “Küçük bir evin enerji gideri 1015 kilowatsaattır. Kuracak olduğumuz bu sistem, konutlar başta olmak üzere turizm, kamu kuruluşları, özel kuruluşlar ve fabrikalarda kullanılabilir” dedi. Projenin iki ay içinde tamamlanacağı açıklandı. Beldedekiler, yabancılar için 800 yatak kapasiteli konukevi yapılmasına karşı çıkıyor Çeştepe ikna olmuyor TEVF K AKBAŞ AYDIN Aydın Valiliği'nin, Çeştepe beldesi sınırları içerisinde kalan alanda yapmak istediği 800 yatak kapasiteli yabancılar konukevine bölgede yaşayan yurttaşlar karşı çıkıyor. Konukevinin yapımıyla sosyal sorunların artacağını savunan yurttaşlar, başka yerlerin gündeme getirilmesini istiyor. Yabancılar konukevine karşı çıkan yurttaşlar için geçen günlerde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Daha önce konuyla ilgili imza kampanyası başlatan ve belediye meclisinde imar değişikliği için olumsuz görüş bildiren Çeştepeliler, Aydın Emniyet Müdür Yardımcısı Selime Ataman ve Aydın Vali Yardımcısı Celal Ulusoy'un uzun süren çabalarına karşın yine ikna olmadı. Ataman, Aydın'daki konukevinin yetersizliği nedeniyle bu projenin gündeme getirildiğini söyleyerek, “Sizleri temin ediyorum buraya gelecek olan yabancı misafirler hiçbir sorun çıkarmayacak. Bunlar buralarda serbest dolaşım hakkına sahip değiller. Ama bizlerde o insanları ilimizden, ülkemizden çıkana kadar insanca yaşamalarına olanak sağlamalıyız. Bu insanlar yakalandıktan sonra bütün sağlık tara İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Ege Bölge Temsilcisi: SERDAR KIZIK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: MİYASE İLKNUR Editör: HAKAN DİRİK Görsel Yönetmen: SERDAR AĞIR malarından geçiriyorlar. Yerleşim yerine yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bir alana yapılacak olan bu misafirhaneye gelenlerin bulaşıcı hastalık taşımaları olanaksız. Ayrıca buraya yapılacak binada emniyet müdürlüğü olarak güvenlik tedbirleri alacağız. Buraya gelenler elini kolunu sallayarak gezemeyecek” dedi. Hüseyin Çınar adlı yurttaş ise, inşaat aşamasında gerekirse kepçelerin önüne yatacağını söyledi. Yatırımın yapılacak alanın verimli tarım arazisi olduğunu savunan Çınar, “Ben televizyonlardan görüyorum. Bu kaçaklarda her türlü olumsuzluk oluyor. Uyuşturucusu da, esrarı da. Ben bu kaçakları beldemizde istemiyorum. Zaten memleketinden kaçan adamdan hayır gelmez” dedi. İlan: ZUHAL ALTUNGÜNEŞ YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul İSTANBUL: Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 İZMİR: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Pasaport/İzmir Tel: 0 232 441 12 20 (10) hat Faks: 0 232 441 87 45 BASKI: DPC İzmir Tesisleri Ege Caddesi No: 36 SarnıçGaziemir DAĞITIM: YAYSAT Ege Caddesi No:36 SarnıçGaziemir eposta: [email protected] Cumhuriyet Gazetesi’nin parasız ekidir. Haftada bir gün yayınlanır. C M Y B C MY B