17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 ARALIK 2008 CUMA 7 P A T İ K A Urla’nın Balıklıova Köyü’nde, cumhuriyet kazanımları kültürle perçinleniyor Özakman’dan Dersler HALUK IŞIK Cumhuriyet, çok önemli bir ustanın yazı dizisine sayfalarını açtı: “Turgut Özakman’ın kaleminden Mustafa”. Hayır, kalkıp film (belgesel?) üstüne bir yazı da ben döktüreyim amacında değilim. Öteden beri, bir anda parlayan, parlatılan, şişirilen ya kötülenen kitaplardan, filmlerden hep uzak durdum, okumayı ya da izlemeyi öteledim. Olasıdır ki, gündelik muhabbetlerde, bu açıdan cahil görünmüş, gizliden alay edilmişimdir. Sanatsal ya da düşünsel bir ürünle arama girilmesine izin vermemeyi; gündelik söz kalabalıklarında bunalmaya yeğlerim. Bu benim düşüncem elbette; hiçbir şey de yitirdiğimi sanmıyorum. Üstelik kısa zaman aralığından sonra okuduğumda ya da izlediğimde, o ürünlerin genellikle hiç de anlatıldığı gibi olmadıklarını görmek, bana “İyi ki daha anlamlı işlerle uğraşmışım” keyfini yaşatmıştır. Onlara dair olumlu ya da olumsuz önyargılarla, mal bulmuş mağribi gibi, heyecanla sahiplenenleri de, öfkeyle yok saymaya kalkanları da, dilimin döndüğünce uyarmaya çalışırım. Yazımızın başlığı, “Ağızlarının payı, işte böyle verilir, oh olsun!” gibisinden haset ve hırsa da yaslanmıyor kuşkusuz. Peki, bu yazı dizisinden çıkarılacak dersler nedir? Birinci ders, Özakman’ın yaşı ile tümcelerinin aydınlığı, düşüncelerinin parlaklığı arasında kurulacak ilişkiyle kendini gösteriyor; “yaşlılık”, nüfus kağıdının eskiliğiyle değil, beynin nasıl kullanıldığına dair bir kavramdır. Eskimekle övünmek yerine, birikim ve deneyimle ışıldamayı sürdürmeyi seçmek, “ihtiyarlık” ile “yaşlılık” arasındaki farkı anlatır. İkinci ders, net, açık seçik, anlaşılır olmanın koşuluna dairdir. Bu koşula genel olarak “dünya görüşü” diyoruz. Dünya görüşü, sözü ve eylemi belirler. Bu yoksa eğer, sözümüz de eylemimiz de yalpalar, inandırıcılığını yitirir, sürekli adres değiştirir. Belki günümüz kurtulur, para, ün, oy kazanabiliriz; ama tarihimiz her an yüzümüze vurulacak biçimdesakatlanır. Üretim kadar, eleştiri için de geçerlidir bu durum. Yargılarına katılın ya da katılmayın, Özakman o nefis anlatımıyla, netliğin, açık seçikliğin ve anlaşılırlığın ne demek olduğuna dair, sıkı bir örnek oluşturmaktadır. Ne kadar karmaşık ve anlaşılmaz olursanız, o kadar değerli olamazsınız. Çevremiz, aksine davranan ve pohpohlanan örneklerle, yeterince doludur. Kültür ve sanat dünyasından politika arenasına, çevremize bir bakalım, ne dediğimiz anlaşılacaktır. Üçüncü ders budur. Dördüncü ders, estetik ya da düşünsel bir yapıt üretmek, tüketmek ve eleştirmek için “haz” ya da “nefret” gibi anlık duyguların, “ortaya karışık” yaklaşımların yetmeyeceğine dairdir. Bilgi, belge, kanıt, etik, vicdan, estetik düzey, dil kullanımı ve mümkünse bir parça algı – yorum yeteneği... Özakman, sıklıkla kullandığı bu kavramlarla, daha nelerin gerektiğini, üretene ve tüketene; hak yemeden, emeği yok saymadan ve içtenlikle öğretmektedir. Beşinci ders, “aydın” olmanın ne anlama geldiğine dairdir. Haftaya irdeleyeceğiz. Yazıyı gönderecekken, “Mustafa” hakkında suç duyurusu yapıldığını öğrendim. Atatürk küçümseniyor, sigara içmesi reklama giriyormuş. Biz ne diyoruz, arkadaşlar neyin peşinde. “Yasakla kurtul”, öyle mi? Ne Türkçe yeter, ne de akıl. Bir kültür ovası... OZAN YAYMAN Yaşamların kültür, sanat eksininde biçimlenmesi için emek harcayanlar, uğraşlarının karşılığını aydınlık bireylerin çoğalmasıyla alıyorlar. Cumhuriyet değerlerine bağlı yurttaşlar yetiştirmeyi kendilerine amaç edinenlerin pusulası, kültürel ortamlar oluyor. Bunun güzel örneklerinden birisi de Urla'ya bağlı Balıklıova Köyü'nde kendisini belli ediyor. Balıklıova Amaçlar Derneği çatısı altında düzenlenen etkinliklerin baş aktörü köylüler. Tiyatro başta olmak üzere güzel sanatların pek çok disiplininin bir araya getirildiği Balıklıova'da, yöre insanın özgüveni artarken cumhuriyet kazanımları da perçinlenmiş oluyor. Balıklıova Amaçlar Derneği Başkanı Meziyet Akseki, 'Balıklıova, ülkemizin aydınlık noktalarından birisidir. Bu olguyu kültür, sanat etkinlikleriyle daha da perçinlemenin kıvancını yaşıyoruz' diyor. doğruyu aktarmanın peşindeyiz” diyor. Akseki, yöre halkının sahnelediği oyunları izleyenlerin, “İçlerinde profesyonel oyuncu var” yorumunda bulunduğunu söyleyerek şu görüşlere yer veriyor: “Balıklıova Şenliği kapsamında ülke çapındaki ünlü tiyatro toplulukları köyümüze geliyor. Ankara Sanat Tiyatrosu, köyümüze gelen gruplardan birisi. Festival süresince bir oyun köylüler tarafından sahneleniyor. Yöre halkı, tiyatrosunu o kadar sahiplendi ki, evinden örtülerini getirip, sahne perdesi yapıyor. Tiyatro, yöre halkını köklerine daha bir sağlam bağlıyor. Birlikte üretimin en güzel örneği sergileniyor. Her birey taşın altına elini koyuyor. Festival kapsamında sadece tiyatro değil, güzel sanatların hemen tüm alanlarından örnekler sunuluyor. Balıklıova kültür, sanat etkinlikleriyle bölgenin yeni çekim alanlarından birisi olmuştur.” Akseki, etkinliklerine Balıklıova'da yetişen ve ülkenin farklı yerleşimlerinde hayatlarını sürdürenleri de büyük destek verdiğini söyleyerek, “Festival dönemi değişik yerlerdeki Balıklıovalıların buluşma anı oluyor. Bu da bizler için ayrı bir övünç kaynağı” diyor. Akseki, gerçekleştirdikleri etkinliklerin yöre halkı adına sosyalleşme düzlemi olduğunu söyleyerek, “Öncelikli olarak biz bir şey yapamayız olgusunu değiştirdik. Köylü istediği taktirde neler başarabileceğinin farkına vardı. Bu yörede olağanüstü bir doğa var. Yöre halkı, doğadan aldığını doğaya katarken mutlu oluyor. Bu eylem halini cumhuriyet değerleriyle donatmanın gayreti içerisindeyiz. Bunda da önemli mesafe aldığımıza inanıyoruz. Balıklıova, ülkemizin aydınlık noktalarından birisidir. Bu olguyu kültür, sanat etkinlikleriyle daha da perçinlemenin kıvancını yaşıyoruz” diyor. Meziyet Akseki, Balıklıova'da gerçekleştirdikleri etkinlikleri aktarırken “Dünden Bugüne Balıklıova'yı Yönetenler” konulu fotoğraf sergisinin altını çiziyor. Serginin yörede büyük ilgi çektiğini belirten Akseki, “Bölge insanı cumhuriyet dönemiyle birlikte Balıklıova'ya hizmet verenleri her platformda saygıyla anıyor. Bu sergi de bu anlamda fazlasıyla ilgi gördü” diyor. HAKLI GURUR Akseki, Balıklıova'da her evde Atatürk'ün çeşitli fotoğraflarının asılı olduğunu söyleyerek, “Bu olgudan yola çıkarak, bir Atatürk fotoğrafları sergisi düzenledik. Halk, evindeki en beğendiği Atatürk fotoğrafını getirdi. Bu yolla kalabalık bir fotoğraf arşivi oluşturduk ve festival kapsamında izlenime sunduk” diye konuşuyor. Festivalleri kapsamında gerçekleştirdikleri “Dünden Bugüne Cumhuriyetimiz ve Getirdikleri” konulu panele de vurgu yapan Akseki, “Konuşmacıların beşi yöre köylüsüydü. Köylü, cumhuriyet değerlerini nasıl sahiplendiğini, Balıklıova'nın misafirlerine anlatmanın haklı gururunu yaşıyor. Balıklıova'da bilinçli bir kitlenin varlığını duyurmak yöre halkı için ayrı bir anlam taşıyor” görüşlerine yer veriyor. ZENGİNLİK... Balıklıova Amaçlar Derneği Başkanı Meziyet Akseki, Balıklıova halkının tiyatroyla iç içe olduğunu söyleyerek, “Sadece izleyici olarak değil, oyuncu olarak da tiyatroyla ilgiliyiz. Bir yıllık süre içinde köyümüzde 17 tiyatro gösterimi gerçekleştirildi. Bu, yöremiz insanı için büyük bir zenginliktir. Kültür, sanat etkinlikleriyle başta gençlerimiz olmak üzere halkımıza iyiyi, güzeli ve [email protected] m CUMHURİYET OKURLARINA ÖZEL FIRSATLAR... C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle