Katalog

6 SPOR GÜNDEMİ 19 ARALIK 2008 CUMA Karşıyaka Tenis Kulübü'nde yetişen Melis Sezer, dünya sıralamasında basamakları hızla tırmanıyor İzmir Porto Olur mu? NÜVİT TOKDEMİR Yazının başlığındaki soruya yanıt verebilmek için önce Ulusal Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'in söylediklerine bakmak gerek: "İzmir'in bir ilçesi kadar nüfusa sahip Avrupa kendi Porto, futbolda başarılara ulaşmış, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ve UEFA Kupası'nı müzesine taşımış. Dünya futboluna adını yazdırmış bir kent. İzmir her türlü açılımıyla neden bir Porto olmasın?" Ve ilginç bir eklenti: "Ben de bu kentte antrenörlük yaparken, Göztepe'den milli takıma gittim. Bırakın bu övüncümü yaşayayım. Bugün hala oradayım..." Ne güzel yaklaşımlar değil mi? İnsan ister istemez kendisini ufuk ışıkları içinde hissediyor... Geçmişin anlı şanlı futbolcularının yetiştiği ve Türk futboluna takımlarıyla egemen olmuş, dünyada futbolun ilk oynandığı kentte varsıllığın yanında yoksulluğu; onu da bırakın "nasıl var olunacak, çıkış yolu nedir?" tartışmasındayken bu sözleri duymak, en azından kulağa hoş geliyor... İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği panelde, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, yetiştiği kenti ayaklandıracak örnekler verirken, bugün futboldaki rakamların yüksekliğine dikkat çekip, sponsorların krize karşın yılmadığına, işten çekilmediğine vurgu yapıyor. Kısaca çok beklentili İzmirlilere, "Herşeyi bizden bekleyeceğinize katılımcı olun" diyor. Atatürk Stadı'nın elden geçirilip düzenlenmesi yerine, "Bu kente daha olumlu koşullarda 3035 bin kişilik stat yapılması kaçınılmaz görünüyor" sözleriyle farklı bir ufuk açıyor. Haklı ya da haksız!.. Bir gerçek var ki, o da İzmir'e dair değişik yaklaşımların olduğudur. Fatih Terim, futbolculuk günlerini anımsatıp Efes Oteli ve Atatürk Stadı'nın "uğuru" gerçeğini vurgularken, futbol olarak o dönemde başarısız olduklarını da öne çıkardı. Şimdi koşulların değiştiğini ve stadın ambians olarak kendilerini etkileyemeyecek konumda olduğunu açıkça söyledi. Bu koşullarda öne çıkan gerçek nedir? İzmir'in Porto olabilmesi, futbolda öne çıkabilmesi için çok büyük yatırımlara; yetmedi inanılmaz desteğe ve zamana gereksinimi olduğu gerçeği. Federasyon başkanının İzmirli olması hiç bir şeyi değiştirmez. Belli noktalarda kısa vadeli kazanç sağlar. Hepsi o kadar! Aynı düşünce, aynı birlik ve beraberlikle, birlikte çarpan yürek gerek bu işlere. Bilmem anlıyor musunuz? Akıl veren çok olur ama iş bitiren daha önemlidir.İşte o zaman İzmir, Porto olur!.. Sezer’in hedefi Wimbledon İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ulusal Tenisçi Melis Sezer, Hindistan'da katıldığı Uluslararası Tenis Federasyonu'nun (ITF) düzenlediği Grade4 turnuvalarında 1 şampiyonluk, 1 de ikincilik kupası elde etti. Karşıyaka Tenis Kulübü'nde 8 yıl oynayan, şu anda da Clup İstanbul Tenis Akademisi'nin 8 aylık oyuncusu olan ulusal tenisçi Melis Sezer'in, elde ettiği şampiyonlukla 2009 yılında dünya sıralamasında ilk 160 tenisçi arasına girmesi bekleniyor. Turnuvaya katılmak üzere Hindistan'a gittiği gün Bombay'da terörist saldırıların yaşandığını belirten 15 yaşındaki Melis Sezer, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın turnuvaya katılmaktan vazgeçmediğini söyledi. Hindistan'daki terörist saldırılar nedeniyle endişelendiğini, fakat hedefine ulaşmak için turnuvaya katıldığını belirten Seben turnuvaya zer, “Hindiskatılmak istiyortan'a vardığım dum ve bütün gün teröristler bu olumsuzluksaldırı yapmıştı. lara rağmen turÇok heyecanlannuvaya katıldım, ilk defa badım” dedi. şıma böyle bir Sezer, alışey gelmişti. nan geniş Ailem ve bügüvenlik tün çevrem önlemleri endişelensayesinde di benim Hindisiçin. Fatan'da kötü kat ben bir olay yaşamaorada turdığını belirtti. nuvayı oynaKategorisinde mak zorundayşu anda 215. sıMelis Sezer, 'Wimbledon'da dım. raya yükseldiğimücadele eden ilk Türk Hedefime ulaşni, hedefinin ise tenisçi olmak istiyorum' diyor. mam için puan ilk 100'e girip toplamam gereGrand Slam Jukiyordu, bunun için de nior Turnuvası'na katılmak olturnuvayı oynadım. Ailemle duğunu belirten ulusal tenisçi sürekli konuşuyordum. Beni Sezer, gelecekteki hedefleriyle merak ediyorlardı ve sürekli ilgili olarak ise, “Seneye grand haber almak istiyorlardı. Fakat slamlerin juniorlarında oynamak istiyorum. Bunun için de ilk 100'e girmem ve daha üst seviyede turnuvalarda oynamam gerekiyor. En büyük hayalim ise Wimbledon'da ilk Türk tenisçi olmak. 8 aydır Clup İstanbul Tenis Akademisi ile birlikte çalışıyorum. Onlara bana verdikleri destekten ötürü teşekkür ediyorum. Onların da desteği ile Wimbledon'da ilk Türk tenisçi olmayı hedefliyorum" dedi. Clup İstanbul Tenis Akademisi'nin 8 aylık oyuncusu olduğunu belirten Melis Sezer, akademiye ilk gittiğinde junior kategorisinde 1040. sırada olduğunu, başantrenörü Avustralyalı Gavin Hopper ile çalışmaya başlamasıyla kısa sürede 500 tenisçi arasına girdiğini, şu anda ise 200. sıralara kadar yükseldiğini söyledi. Sezer, 2009 yılında dünya sıralamasında 160. sıraya yükselmeyi istediğini vurguladı. n.tokdemir@hotmail.com C M Y B C MY B