17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 SPOR GÜNDEMİ 10 EKİM 2008 CUMA Örnekköy tenis Fatura Kime Çıktı? NÜVİT TOKDEMİR İzmir futbolundaki çöküşü tartışırken, sürekli yönetimlerim geçmişten bugüne yaptıkları yanlışları, kendi hesaplaşmalarını, çıkarlar uğruna kendilerine yönelik yapılanmalarını dile getiriyoruz. Salt yönetim kadrolarını değil, bir bütünlüğü tartışmamız gerektiğini çoğu kez vurguladık ki, gereği de budur. İnsan istiyor ki, futbolun içindeki tüm kurum ve kuruluşlar, bireyler bir araya gelsin, sorunlar neyse masaya yatırılsın ve tartışılsın. Sonuçta ortaya çıkacak ortak doğrularda buluşarak sorunlara çözüm getirilsin. Öyle oluyor mu? Kesinlikle hayır. Yılların yarattığı süreç içerisinde herkes birbirinden ders almamışcasına, aksi üretimler yaratarak, doğrulardan uzaklaşarak, üstelik kent kimliğine aykırı düşünceler ve uygulamalar yaratarak, kent insanının yüreğinde yaşattıklarını yok ediyorlar, siliyorlar. Salt kendi düşünceleri ve uygulamaları hakim olsun diye. Beni bu düşüncelere yeniden sürükleyen, anımsamamı sağlayıp bu satırlara yönelten sevgili Hüseyin Hamamcı'nın geçtiğimiz hafta bu sayfada yayımlanan söyleşisi oldu. Ne diyor Hamamcı? "Sistem yok..." "Günlük işlerle uğraşılıyor...""İzmir'den iki takımın Süper Lig'e çıkmasını istiyoruz.."Ve en önemlileri: "Futbolu kavga dövüş alanına çevirdiler. Hayatında futbol maçına gitmemiş adam bir bakıyorsunuz futbol şubelerinde görev yapıyor. Borçlanmalar da futboldan anlamayan yöneticilerden kaynaklanıyor..." İşte sözün özü budur... Alacaksın profesyonel yöneticiyi arkana, futbolla ilgisi olsun ya da olmasın önemli değil; o kulüpte yıllarca yöneticilik yaparsın. Hele arkanda teknik heyet ve taraftar da varsa hiç korkma! Bunun örneklerini yaşamadı mı İzmir? Elbet yaşadı. Hemen tüm kulüplerimizde, Altay, Altınordu, Bucaspor, Göztepe, İzmirspor ve Karşıyaka yaşamadılar mı, yönetimteknik adam sorunlarını? Bu nedenle yılları boşa harcamadılar mı futbolla ilgisi olmayan yöneticiler nedeniyle? Hiç kuşkusuz yaşadılar ve bunun faturasını ödediler. Hem de hiç umursamadan... Sevgili Hüseyin Hamamcı'ya katıldığımı vurgulamak için yazıyorum bunları. Ancak, tüm bunlar olurken fatura kime çıktı sevgili Hamamcı? İzmir'e futbolcu olarak gereği kadar onur kazandırmış insanlarımız, teknik adamlığa yükseldiklerinde, neden kazandırdıkları onur kadar değer görmemişlerdir bir bakar mısınız? Futbolculuklarında baştacı edilirken, yerelde iki kötü sonuç sonrası kimlik tanımaksızın dışlanmaları normal midir? Nasıl bir anlayıştır bu? Tüm bu nedenledir ki, Mustafa Denizli'den Nevzat Güzelırmak'a, Halil Kiraz'dan Ertan Öznur'una ve daha nicelerine, kimse içinde yaşadıkları ve yaşayacakları uğruna İzmir kulüplerinde görev almadılar ve almayacaklar da. Şimdi Reha Kapsal örneği var. Ama o da, tıpkı diğerleri gibi çok geldi gitti İzmir kulüplerine. Üstelik yazgıları hep aynıydı: "Sen evladımızsın ama şimdi bize yaramazsın..." Peki size kim yaraşır? Çıkan fatura kimedir? kompleksi, profesyonellerin yanı sıra tenis meraklılarına da hizmet veriyor. Örnekköy’de örnek tesis EMRE DÖKER İzmir, spor kenti olma yolunda adımlar atmaya devam ediyor. 20 yıl önce Akdeniz Oyunları'yla kente bir çok tesis kazandırılmasının ardından geçen sürede bu tesisler kaderine terk edilmişti. Ancak kentin kaderi 3 yıl önce gerçekleştirilen UNIVERSIADE'yle değişti. Kente bir çok yeni tesis yapılırken, atıl durumda bulunan tesisler de yenilendi. Organizasyonun bitiminin ardından bir çok kişinin aklında “bu tesislerin durumu ne olacak” sorusu geliyordu. Beklendiği gibi olmadı ve tesisler geçen süre içinde ayakta tutuldu. Bunlardan bir tanesi de Örnekköy'de yapılan tenis kompleksi... 16 korttan oluşan komplekste biri merkez olmak üzere 12 açık ve 4 kapalı kort bulunuyor. Tesis, doğaya yakın konumda olması nedeniyle hafta sonları hava almak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Tenis kortları, yalnızca profesyonellere açık gibi görünmesine karşın yurttaşlar da buradan yararlanabiliyor. Birçok okul, havaların güzel olduğu dönemlerde beden eğitimi derslerini kortlarda yaparken, özellikle hafta sonları tenis oynamak isteyenler de kortlara geliyor. Dışarıdan ziyaretçilere açık olduğu bilinmediği için üye sayısı şimdilik 13'le sınırlı. Saatlik de kiralanabilen kortlardan şu anda ayda ortalama 100 kişi yararlanıyor. Kentteki bir çok tenis kulübü de turnuva karşılaşmaları öncesinde tesislerde antrenman yapıyor. Tenis İzmir İl Temsilcisi Hamdi Büyükaltuntaş, geçen yıldan bu yana İzmir'de gerçekleştirilen organizasyon sayısının artığına dikkat çekerek, bu sayının Türkiye Tenis Federasyonu seçimlerinin ardından daha da artacağını belirtiyor. Seçimler nedeniyle organizasyon takviminin netleşemediğini vurgulayan Büyükaltuntaş, tesisin Balkanların en iyi kompleksi olduğunu da vurguluyor. Tüm tenisseverleri tesislere beklediklerini söyleyen Altuntaş, kentte tenis sporunun her geçen gün daha da ilgi gördüğünü vurguluyor. Ulusal tenisçi Kağan Şenolsun'un annesi, eski Karşıyaka Tenis Şubesi Başkanı Nazan Şenolsun da küçük oğlu Efekan için her gün kortlara geliyor. Şenolsun, Örnekköy'deki tesislerde daha fazla turnuvanın yapılması gerektiğini belirtiyor. Sporcular için antrenmanların gerekli olduğunu ancak tenisçilerin durumlarını turnuvalarda görebileceğini belirtiyor. Tesisin ilerleyen yıllarda daha da verimli kullanılması gerektiğini kaydediyor. Örnekköy tenis kortlarından yararlanmanın bedeli ise kapalı kortlarda 20, açık kortlarda 15 YTL. Işıklandırma halinde ücret 5 YTL artıyor. Tesise aylık üyelik ücreti 50, altı aylık 200 ve yıllık 300 YTL. [email protected] C M Y B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle