29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 9 NİSAN 2021 CUMA HABER Kanal’dan geçip ‘Montrö’yü delmedik’ diyebilirler Türkiye’yi sevmeyince... KGOEÜSMKNUİEDTRAOKNNOIANNNUUMŞSTRAUET: Son günlerin insanın tüylerini diken diken eden gelişmeleri içinde en yanıt bulamadığım soru şu: Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Nusret Kanal İstanbul ilk bakışta Montrö dışında Güner, bu konuda en de değerlendirilebilir. Sorun da bu. Örneğin ABD VEFASIZLIĞIN EN ÜST DÜZEYI Hangi deha, ne gibi ustaca manevralarla Montreux Boğazlar Sözleşmesi gibi hem rin bilgiye sahip isimlerden biri. Güner, Kanal İstanbul’un buradan geçebilir ve “Delmedik” diyebilir. Emekli amirallerin açıklamasıömürlerinin emeklilik dönemlerinTürkiye’nin mutlak egemenliğinin tapusu hem de kıyıdaş olduğumuz Karadeniz’in barış denizi niteliğinin güvencesi olması açısından, hem ülke hem de bölge insanının yararına olduğundan tek şüphe olmayan bir kazanımı büyük bir çekişmenin ortasına yerleştirmeyi becerebildi? Türkiye’nin yılların ürünü olan bütün birikimlerini, değerlerini, kazanımlarını, kurumlarını, kavramlarını hallaç pamuğu gibi atanların büyük uğraşlarına bakarken Montreux gündeme gelince, “Bu sefer de buna saldıracak bir yön bulamazlar, her şey o kadar ayan beyan ortada ki” diye düşünmüştüm. HHH Yine yanılmışım. Ama bu kez karşı çıkışların nedenlerini kavradım. Onların sorunu aslında belirli bir kazanımla, birikimle, değerle veya zaferle değildi. Onların asıl sorunları, aydınlanmacı Türkiye’nin laik Cumhuriyeti ile idi. Onlar aslında, Türkiye’yi sevmiyorlar, aydınlanmacı laik Cumhuriyeti sevmediklerinden onun bütün kazanımlarına da karşı çıkıyorlardı. Türkiye için çok önemli olan Montrö Sözleşmesi’ni delip delmeyeceği tartışmalarına cevap veİPEK ÖZBEY riyor: Delip delmeyeceği açık olmasa da konuyu uluslararası alanda tartışmaya açacağı kesin. Dolayısıyla tehlike var... Montrö Sözleşmesi’nden önceki statüye göre, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının her iki kara tarafının askerden arındırıldığını hatırlatan Güner “Türkiye bu bölgelerde asker bulunduramıyordu, gemilerin geçişleri ise uluslararası bir komisyon tarafından yürütülüyordu” dedi. Güner sözlerini şöyle sürdürdü: Montrö Sözleşmesinde Türk Boğazları; İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı şeklinde tarif edilmiştir. Dolayısıyla Kanal İstanbul, ilk bakışta Montrö Sözleşmesi dışında olarak değerlendirilebilir. Zaten sorun da bu. Karadeniz’e çıkmak isteyen ama Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkeler (örneğin ABD), bizim müsaademizle ücretini de ödeyerek buradan rahatça girip çıkabilir. “Biz Montrö’yü delmedik ki, Kanal İstanbul, Montrö’deki tarifin dışında” diyebilirler. Diğer taraftan, Türk boğazları tarifi içinde olmasa da örneğin Rusya ‘Montrö sözleşmesi’nin amacı Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğidir’ deyip, ‘Kanal Montrö kapsamındadır’ diye de iddia edebilir, yani aynı Montrö sınırlandırması ister. Tabii Kanal yapıldıktan sonra geçiş şartları için 1982 Deniz Hukuku sözleşmesi de devreye girebilir. Sonuç olarak Montrö sözleşmesi tartışmaya açılır. Gemi geçişleri Uluslararası komisyonun kontrolünde olan, İstanbul ve Çanakkale’de Türk Askeri bulunduramadığımız bir önceki statüyü düşünün! Montrö Sözleşmesi ile Türkiye kendine bir savaş tehdidi hisseder veya bir savaşa girerse, geçişlerin tek hâkimi Türkiye olmaktadır. Montrö Sözleşmesi’nin yegâne mahzuru ticaret gemilerinin çok küçük bir ücret ödeyerek serbestçe geçme hakkı olmasıdır. Ayrıca, şu da bilinmelidir ki, Karadeniz’in Türk gölü olduğu bir süre hariç, yüzyıllar boyunca, Osmanlı Devleti de boğazlardan geçişlerde yüzde 100 egemen olmamıştır. nın darbe ile ilişkide bile Türk milletilendirilmesinin, iktinin refahı ve Türkidar ve bir kısım muye Cumhuriyeti’nin halefetin de yer algüvenliğini düşünedığı bir asker düşrek bu uğurda ne manlığı korosunun yapabilirimin peşinortaya çıkmasının de olan 103 emekda çok üzücü oldu Nusret Güner li Amirale, nasıl olğunu değerlendiren muş da bu kadar veGüner, şöyle konuştu: “65 fasız ve düşmanca bir tavır 75 yaş ortalamasında olan takınılmış olduğudur. Disipbu amirallere teşekkür ede lin ve özellikle bahriye örf ceğine, sonuna kadar siya ve adetlerinin gerektirdiği, setin içine bulaşmış kurum hem görev hem de emeklar, hatta çocuğu/ torunu lilik döneminde muhafayaşında olanlar tarafından za ettiğimiz saygısevgi çerzevzeklikle, edepsizlik yap çevesinde; Sahil Güvenlik makla suçlaması ve kendi Komutanlığı’nın kendine kolerine vefasızlığın en üst dü mutanlık yapmış olanlar dazeyinin gösterilmesi çok dü hil büyüklerini hemen yarşündürücüdür. Bana göre, gılayıp edepsizlik yapmaktek tartışılacak konu; Türk la suçlaması şahsen bende Deniz Kuvvetlerini dünyada derin bir üzüntü yaratmışsaygın ve etkin bir yere ge tır; meydana gelen endişe tiren, Donanmanın son 20 verici bu durum yetkililerce 30 yılına şekil vermiş olan, mutlaka incelenmelidir.” Aydınlanmacı laik Cumhuriyet, çağdaş uygarlığı yakalamak ve özümsemek istediği için onlar da uygarlığın bütün kavram, DERNEK, MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞINI YALANLAYIP, ‘AMİRALLERİ KINAMADIK’ AÇIKLAMASI YAPMIŞTI kurum ve kurallarına karşıydılar. TESUD’a jet hızıyla denetleme Çağdaş insanlığın bugün vardığı aşamada bütün insanların insan olmaları dolayısıyla doğuştan sahip oldukları, özgürlüğe karşıydılar, bilime karşıydılar, hoşgörüye karşıydılar, aydınlığa karşıydılar. Kısacası Cumhuriyetin yandaş olduğu hangi çağdaş kurum ve kavram varsa ona, yani bize karşıydılar. ‘TÜRKIYE’NIN Milli Savunma Bakanlığı’nın Türkiye Emekli SubayBu karşıtlıklarını yaşama geçirecek bir rejimi Türkiye’ye egemen kılmak için, sivil darbe ve onu destekleyen kumpaslar tezgâhladılar. Epeyce de yol aldılar. Yol almalarını sağlayan, durumu zamanında fark ederek uyanamayanların aymazlıkları, geç uyanan cumhuriyetçilerin tepkilerinin yetersizlikleri olmuştur. Bu şekilde artık devletin egemenliğinin tapusu Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin dahi tartışma konusu edildiği, tarikat amirallerinin fotoğraflarının elden ele dolaştığı günlere geldik ve 104 emekli amiralin bu ortamda yayımladıkları metin, büyük yankı yarattı. Lozan’ın tamamlayıcısı olan Montreux’nün Türkiye’nin tapusu olduğunu, bir zamanlar taşıdıkları sorumluluğun kendilerine yüklediği yurttaşlık borcu olduğunun bilincinde olan uzmanların, en doEN PRESTIJLI PROJESIDIR’ İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Kanal İstanbul’un “büyük ve güçlü Türkiye’nin en prestijli projesi” olduğunu savundu. Altun, Kanal İstanbul projesiyle ilgili olarak kişisel Twitter hesabında paylaşımda bulundu. Altun, “Bir kez daha altını çizerek söylüyoruz. Kanal İstanbul, büyük ve güçlü Türkiye’nin en prestijli projesidir” diyerek projeye ilişkin olarak bir video paylaştı. l Haber Merkezi MSB, TESUD Başkanı Namık Kemal Çalışkan ve TEMAD Başkanı Hamza Dürgen’in ziyaretini paylaşmıştı. lar Derneği (TESUD) yöneticileri, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la görüşmelerinde emekli amirallerin Montrö bildirisini kınadı” açıklamasını yalanlayan TESUD’a, İçişleri Bakanlığı oluruyla denetim kararı çıktı. Milli Savunma Bakanlığı, 5 Nisan’da yaptığı açıklamada 104 amiralin Montrö açıklamasının ardından TESUD ve TEMAD’ın bakanlığa destek ziyareti gerçekleştirdiğini duyurmuştu. “TESUD ve TEMAD’dan Milli Savunma Bakanlığı’na destek” başlığıyla yayımlanan bakanlığın açıklamasında, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanı ğal demokratik haklarını kullanarak yaptıksıra TESUD Başkanı Namık Keları demokratik vatandaş uyarısını, Cumhuriyeti hasım gören iktidarın, darbe iması olarak niteleyerek klasik uyutma politikasını sürdürmesini yadırgamamak gerek. Peki, bu durumda toplumsal uyanışın sesi konumunda olduğunu savlayan muhalefete ne söylemeli? HHH Üzülerek söylemek gerekir ki muhalefet eski tepki eksikliğini sürdürüyormuş gibi EMEKLİ AMİRALLERİN GÖZALTI SÜRESİ 4 GÜN DAHA UZATILDI Eminağaoğlu: Tutum hukuki değil Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği Ali Sadi Ünsal, 5 Nisan sabahı gözaltı ki tutum değil. Belirsizlik yaratılıyor. (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Emi na alınmıştı. Engin Baykal, Cemil Şük Avukatların her an müvekkillerinin yamal Çalışkan ve TEMAD Başkanı Hamza Dürgen’in ziyaretteki değerlendirmelerine yer verilmiş, “Dernek yöneticileri söz konusu bildiriyi kınadıklarını da belirterek ‘Bu, birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik bir harekettir’ değerlendirmesinde bulundu” denilmişti. görünüyor. Haydi ana muhalefetin, sözcüsünün ağzından, emekli amirallerin anayanağaoğlu, Montrö tartışmaları ve “cüp rü Bozoğlu, Mustafa Özbey ve Atilla Kı nında olması, hazırlıklı olması anlamınpeli amiral” konusundaki açıklama ne yat ise “yaş durumları” nedeniyle ifade da bilinebilirlik olması lazım” dedi. Her ‘Amiralleri kınamadık’ sal haklarını dile getiren ve Montreux hakkındaki endişeleri paylaştığını söyleyerek, önümüzdeki günlerde daha aktif bir tutumu benimseyerek yanlışını gidermek olanağına kapıyı açık bıraktıklarını, bu yola girmekte de gecikmeyeceklerini temenni edelim. Peki, ya bir anayasal hakkın kullanılması olan demokratik tepkinin Meral deniyle gözaltına alınan emekli amirallerin cep telefonu ve bilgisayarlarına “yedekleme yapılmadan el konulduğu” gerekçesiyle, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Eminağaoğlu, “İçerik örnekleri sahiplerine verilmeden el konulmuş. Müye çağrılmıştı. Ankara’da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde bulunan emekli amirallerin 4 günlük gözaltı süresi dün tamamlandı. Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dijital materyaller üzerindeki incelemelerinin devam ettiği, amiralin odasında, FETÖ suçlaması ile gözaltına alınan bir kişinin bulunduğunu vurgulayan Eminağaoğlu, “Neden ısrarla hiçbir amiral bir arada bulundurulmaz, amirallerin yanına bir FETÖ’cü yerleştirilir?” diye konuştu. Emekli amiralleri, “Halkın Kurtuluş Partisi yetkiTESUD, ziyaretin gerçekleştiği günün akşamında Milli Savunma Bakanlığı’nı yalanladı. TESUD’un internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada TESUD ve TEMAD genel başkanlarının önceki gün 13.30’da beraberlerinde yönetim Akşener tarafından “zevzeklik”le damgadahale yapıldı mı yapılmadı mı tartış HTS analiz çalışmalarının sürdüğü, he lileri dışında başka bir partinin ziyakurullarından ikişer üye ile Milli lanmasına ne söylemeli? ması yaşanabilir. Bunlar üzerinde ya nüz ifadelerinin alınmadığı gerekçesiy ret etmediğini öğrendiğini” vurgulayan Savunma Bakanlığı’na davet edilMeral Hanım bu davranışıyla, sivil darbe yaparken karşısındakileri “koşun, koşun darbe yapıyorlar!” kurnazlığıyla sindirmeye çalışan AKP oyununa alet olmuyor mu? Bütün bu gerçekler ortadayken, Meral Akşener’i böyle davranmaya iten ne? Montreux karşıtlarının nedenlerini biliyoruz. Onların Cumhuriyet ile görülecek hesapları var. Peki, Meral Hanım da mı aydınlanmacı pılacak inceleme, sonucu elde edilecek bilgi ve belgeler, her durumda hukuka aykırı kanıt niteliğindedir” dedi. Emekli amirallerin Montrö tartışmaları ve “cüppeli amiral” hakkında 4 Nisan’da yaptıkları ortak açıklamaya yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alale gözaltı süresinin 4 gün daha uzatılması talebini kabul etti. 4 emekli amirale ise 12 Nisan’da ifadeye gelmeleri için tebligatta bulunulduğu kaydedildi. ‘Belirsizlik yaratılıyor’ Eminağaoğlu, önceki akşam gözaltındaki emekli amiralleri ziyaret etti. GöEminağaoğlu, emekli amirallerin, “yaptıkları açıklamanın ifade özgürlüğü olduğu düşüncesini taşıdıklarını” belirtti. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları da dün gözaltındaki amirallerin soruşturma savcısı ile görüşmek istedi. Ancak avukatlar savcının kâtipleriyle görüşebildi. HKP avukatları, teknolojik dikleri belirtildi. Açıklamada TESUD Genel Başkanı’nın, TSK’nin yürüttüğü faaliyetlerden gurur duyulduğunu belirttiği ve emekli subaylarla ilgili çeşitli konuları gündeme getirdiği belirtilirken “Emekli amirallerin bildirisine yönelik herhangi bir kınama ifadesi laik Cumhuriyetin Türkiyesi’ni hasım görüp ettin Sevim, Cem Gürdeniz, Nadir Ha rüşmeyi Cumhuriyet’e anlatan Emina eşyalara yedekleri alınmadan el konulkullanılmamıştır” denildi. Bu açıksevmeyenlerden?.. kan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağ ğaoğlu, soruşturmaya ilişkin belirsiz masına ilişkin suç duyurusunda bulun lamadan iki gün sonra 7 Nisan’da dıç, Türker Ertürk, Turgay Erdağ ve liklerin sürdüğünü söyleyerek, “Huku du. l ANKARA/Cumhuriyet Ankara Valiliği İl Sivil Toplumla Kamuda ‘türban’ şüpheye yol açar ‘TÜBRJAŞBAŞEANRKNDHA’ANSKREOVMRYEABKDEDİUSLA:Tİ,İNE İlişkiler Müdürlüğü’nden TESUD’a denetim tebligatı yapıldı. Tebligatta, “Derneğinizin iş ve işlemlerinden bilgi sahibi olan bir yönetim kurulu üyesi veya yetkili dernek görevlisi tarafından derSEFA UYAR Danıştay 2. Dairesi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ladı. Bire karşı 4 oy ile düzenlemenin iptal edilmesi istemi reddedildi. Dairenin kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), “laiklik taraftarı” olmanın bir “kanu ve dinsel alanda tarafsızlığın, laiklik olarak da tanımlanabileceğine” işaret eden başkan vekili, “tarafsızlığın, kamu hizmetine hâkim olan temel ilkelerden biri olduğuransın, hizmetten yararlanan kişilerde şüpheye yol açabileceği ve bundan da kamu himetinin zarar göreceği açık.” Cumhuriyet’e konuşan HKP avukatlarınneğe ait her türlü defter ve belgelerin incelenmek üzere derneğiniz ikametgâhında hazır bulundurulması hususunu bilgilerinipersoneline “türban” serbestisi getiren dü naat” olduğunu belirttiğine işaret edilenu” vurgulayarak, şunları kaydetti: “Taraf dan Doğan Erkan, TSK’nin, bütün yurdu ko ze rica ederim” denildi. CHP Anzenlemelerin iptali istemiyle açılan davayı rek, “Bir kanaat ya da inanç korunurken, di sızlık ve eşitlik ilkesine bağlı kalmakla yü rumakla görevli bir kamusal güç olduğuna kara Milletvekili Yıldırım Kaya, reddetti. Karar, bire karşı 4 üyenin oyçoklu ğer bir kanaat ya da inancın korunmama kümlü bulunan kamu personelinin, hizme işaret ederek, “Bir kamusal gücün, herhan yaptığı yazılı açıklamada denetleğu ile alındı. Karara muhalif kalan dairenin sı temel hak ve özgürlüklere aykırılık teşkil tin yürütümünde taraflı davrandığı yönünde gi bir dinsel sembol ile kendini ifade edemenin, TESUD’un Milli Savunma başkan vekili, “kamu hizmetinde laiklik ilke eder. Din ve vicdan özgürlüğünün dışsal bo şüpheye neden olmaması, siyasi görüşleri memesi gerekir. Dinler üstü, laik bir ordu Bakanlığı’nın açıklamasını yalansinin tarafsızlık ilkesinin bir unsuru olduğu yutu, kişinin dinini, inancını ve düşüncesi ni, dinsel aidiyetlerini hiçbir şekilde belli et olması gerekir” dedi. Başvurunun reddi yö lamasının hemen ardından geldiğinu ve dinsel alanda tarafsızlığın, laiklik ola ni dışa vurma şeklidir. Başörtüsü takmanın memesi gerekir. Kamu görevlilerinin, din ve nünde oy veren hâkimlerden birinin geçmiş ne dikkat çekerek “Milli Savunma rak da tanımlanabileceğine” işaret etti. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Personel Yönetmeliği’nde, 21 Ocak 2017’de yapılan değişiklikle, kadın personelin “türban” takmasının önü açılmıştı. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), laikliğe işaret ederek, söz konusu değişikliğin iptali için Danıştay’a başvurmuştu. Danıştay 2. Dairesi, kararını açıkda bu özgürlükler kapsamında bir dışavurum şekli olduğu açıktır” denildi. Gerekçede ayrıca mevzuatta, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin başı örtülü olarak çalışmasını açıkça yasaklayan bir kanun hükmü bulunmadığı belirtildi. Dairenin başkan vekili ise karara muhalif kaldı. “Kamu hizmetinde laiklik ilkesinin tarafsızlık ilkesinin bir unsuru olduğuvicdan hürriyetinden bahisle dinsel mensubiyetlerini öne çıkarmalarına olanak sağlayacak şekilde kural getirilmesi, anayasanın 2. maddesinde yer alan ‘laiklik ilkesi’ varlığını korudukça hukuken kabul edilemez. Din ve vicdan özgürlüğü bağlamında kamu personelinin dinsel aidiyetini göstermesine imkân tanınmasının, kamu görevini yerine getririrken ne kadar tarafsız davranırsa davte AKP’de siyaset yaptığını, belediye meclis üyeliği görevini yürüttüğünü vurgulayan Erkan, “Onun reddini isteyeceğiz. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmekten hüküm bulunan bir partinin geçmiş yöneticisi, bu davada taraftır, bağımsız değildir. Tarafsız olamaz diye düşünüyoruz. Kararı da temyiz edeceğiz. Çoğunluk görüşü yer değiştirebilir” ifadelerini kullandı. l ANKARA Bakanlığımızın, bir siyasi partinin emri doğrultusunda yalan beyanda bulunmasını esefle kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının ülke çıkarları için açıklama yapma, fikir beyan etme hakkı vardır. Hiçbir güç bunun önüne geçemez” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle