29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 9 NİSAN 2021 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.1570 1.8 kuruş 9.7160 1.5 kuruş 11.2280 2.9 kuruş 18.56 sabit 1416 1.34 puan 3100.85 15.82 lira 459.64 2.37 lira Patronlar Kod29 ile kıyım yaparken SGK, bu kodla ilgili yeni düzenleme açıkladı ‘Kod29’ güncellendi! “Bu konuda işverenin beyanı esas olduğu sürece, adı Kod29, 50 olmuş fark etmez” diyen hukukçu Murat Özveri “İzin ve teminat modeli getirilmeli” dedi. İşveren, işten çıkarma yasağına rağmen emekçileri “Kod29” olarak bilinen “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” gerekçesiyle işten atmayı sürdürürken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), dün hem bu konuda yeni düzenleme yaptığını açıkladı hem bu kodla işten çıkarılan kişi sayılarını verdi. Ahlak ve iyi niyet kuMUSTAFA ÇAKIR rallarına uymayan hallerin “görevin kasten ve sürekli ihmali, mazeretsiz işe gelmemek” gibi maddelerin yanı sıra “cinsel taciz, küfür, hırsızlık, uyuşturucu madde kullanmak” gibi halleri de içerdiğini bildiren SGK, birbirinden farklı fesih nedenlerinin tamamının aynı kod (Kod29) ile bildiriminin çalışma hayatında belirsizliklere yol açtığını belirtti. SGK, genelgede değişiklik yapılarak “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin” tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlendiğini kaydetti. Ortalama 15 bin Böylece birbirinden farklı fesih sebeplerinin farklı bildirim kodları ile yapılması sağlanarak, olası sorunların önüne geçileceğini savunan SGK, ayrıca işten çıkarma yasağını delmek amacıyla, şartlar yerine gelmeden Kod29 kullanılarak çok sayıda çalışanın işten çıkarıldığı yönünde iddialar bulunduğunu dile getirdi. Bu kodla işten atılan kişi sayısının 2018’de 233 bin 430, 2019’da 194 bin 524 ve 2020’de 176 bin 662 kişi olduğunu açıklayan SGK, şu vurguyu yaptı: “Fesih kısıtından önce aylık ortalama 17 bin çalışanın işten ayrılış nedeni Kod29 olarak bildirilmiş iken, fesih kısıtından sonra aylık ortalama 15 bin kişidir.” Gelişmeleri değerlendiren ve “İşçi hırsızlık yaptı” diyen de işveren, “işe gelmedi” diyen de işveren. İşveren beyanı esas olduğu sürece adı Kod 29 olmuş, 30 olmuş, 50 olmuş fark etmez. Araştırma yapılmadığı sürece değişen bir şey olmaz” diyen Dr. Murat Özveri ise çözüm için “izin ve teminat modeli” getirilmesi gerektiğini söyledi. Özveri modelle ilgili şu bilgileri verdi: İspat yükü olsun “İşveren haklı fesih gerekçesiyle işçiyi çıkarmak istiyorsa iş mahkemesine ya da İŞKUR’a başvuracak ve belge sunacak. Oradan izin alacak. Tabii mahkeme ve İŞKUR kendisine sunulan belgelerle yetinmeyecek. İddialar doğru mu değil mi onlar da araştırma yapacak. Ayrıca işveren, işçinin kıdem ve ihbar tazminatını da teminat olarak oraya yatıracak. İşçinin açtığı dava sonuçlanana kadar teminat orada duracak. İşçi haklı çıkarsa bu teminatı alacak. İşveren haklı çıkarsa da iade edilecek. Bu iş işverenin keyfine bırakılmayacak. İşverenin keyfine bırakıldığı sürece istediğiniz kadar kodları parçalayın bir anlamı olmaz.” İşverenin teminat yatırmak zorunda kaldığında Kod29’a kolay kolay başvuramayacağını dile getiren Özverin halen sadece bir tutanakla işçinin kapının önüne konulduğunu kaydetti. l ANKARA Murat Özveri 200 bin kişi işten atıldı Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) dün yayımladığı mart ayı istatistik bülteni, Nisan 2020’den bu yana süren işten çıkarma yasağına rağmen işten çıkarmaların hız kesmediğini ortaya koydu. Bültene göre, yılın ilk 2 ayında işsizlik ödeneği almak, yani işten çıkarıldığı için bu kuruma başvuran emekçi sayısı 194 bin 369 kişi oldu. Bu kişilerin 57 bin 898’i ise ilgili düzenlemedeki yararlanma şartlarını sağlayarak ödenek almaya hak kazanabildi. Böylece hak kazanma oranı yüzde 29.8’e düştü. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 54.6, tümünde yüzde 33.7 idi. Görünen o ki, hem şartların ağırlığı hem son dönemin tartışma konusu Kod29 süreci olumsuz etkiliyor. Öte yandan işverenlerin işçi talebini gösteren “açık iş” sayısı mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 12 azalarak 147 bin 192, ilk 3 ayda yüzde 30.6 azalarak 349 bin 299 adet oldu. “İşe yerleştirme” ise mart ayında yüzde 22.8 artarak 91 bin 267 kişiye çıkarken, ilk 3 ayda yüzde 8.9 düşerek 223 bin 828 oldu. l Ekonomi Servisi Odile RenaudBasso EBRD BAŞKANI UYARDI ‘Çok sık başkan değişikliği sorun’ Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Odile RenaudBasso, Merkez Bankası (TCMB) başkanlarının görevden alınması hakkında açıklamalar yaparak, başkanların çok sık değiştirilmesinin mali istikrar konusunda endişe oluşturduğunu söyledi. Türkiye’deki politika yapıcıların sıkı para politikasına odaklanıp enflasyonla mücadele etmeleri gerektiğini belirten RenaudBasso, “Merkez bankası başkanını çok sık değiştirmek (Türkiye’nin) güvenilirliği için iyi değil” dedi. Hobikoğlu atandı Öte yandan TCMB’den dün yapılan açıklamaya göre, TCMB Meclisi üyelerinden Prof.Dr. Elif Haykır Hobikoğlu, “Para Politikası Kurulu”nda boşalan üyeliğe seçildi. 1999 yılında İ.Ü. İktisat Fakültesi’nden mezun olan ve bu fakültede akademik kariyerine başlayan Hobikoğlu, 2014’te makro iktisat alanında doçent, 2019’da profesör oldu. l Ekonomi Servisi FAO, küresel gıda emtia fiyatlarının kesintisiz 10 aydır arttığını açıkladı Gıda fiyatları çıldırdı Fatih Şener Ticarete ‘komşu’ engeli Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UDN) Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Fatih Şener, Yunanistan’ın bir süredir Türk TIR sürücülerinin vize başvurularına verdiği ret kararlarına dikkati çekti. Başvurların Yunanistan polisinden onaylı davetiye dahil olmak üzere 20 farklı evrakla yapıldığını hatırlatan Şener, buna karşın Yunan yetkililerin vize başvurularını sadece reddetmekle kalmayıp sürücülerin AB topraklarına girişini engellemek için Schengen sistemine şerh de koyduğunu aktardı. Yapılanların yasal dayanağının olmadığını kaydeden Şener, şöyle devam etti: “Ülkemizin AB ülkelerine ticareti engellenmek isteniyor. Şerh konulan pasaport sahibi, Schengen vizesi olsa dahi geri gönderiliyor. Özellikle, 2021 yılı başından bu yana yapılan TIR sürücüsü vize başvurularının yarıdan fazlasına ret verildi. Sürücünün ‘ülkesine geri dönmesinden şüphe edildiği veya kamu sağlığını tehdit ettiği’ yazılmış. Kabul edilenler ise çok kısa süreli vizeler. Ret kararlarına itiraz için ise 120 Avro ödeniyor.” l Ekonomi Servisi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dün bir rapor yayımlayarak küresel gıda emtia fiyatlarındaki artışlara dikkati çekti. FAO Gıda Fiyat Endeksi, mart ayında ortalama 118.5 puanla şubat ayına göre yüzde 2.1 artış göstererek Haziran 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Böylece endeks arka arkaya onuncu kez artmış oldu. Bu kapsamda yer alan bitkisel yağ fiyat endeksi ise aylık yüzde 8 artışla yaklaşık 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak ilk sırada yer aldı. Bu endeks soya yağı fiyatları, kısmen biyodizel sektöründen gelen güçlü talep beklentileri nedeniyle sert bir şekilde yükseldi. Ayrıca mart ayında, aylık olarak süt fiyat endeksi yüzde 3.9, et fiyat endeksi yüzde 2.3 artarken, tahıl fiyat endeksi yüzde 1.8, şeker fiyat endeksi yüzde 4 düştü. Türkiye’de yüksek Gıda fiyatları Türkiye’de ise daha büyük sorun. TÜİK’in “Tüketici Fiyat Endeksi, Mart 2021” raporuna göre, Türkiye’de gıda ana harcama grubunda mart ayında aylık bazda fiyat artışı yüzde 1.13, yıllık bazda artış yüzde 17.4 oldu. Yine mart ayında üretici fiyatları ise gıda ürünlerinde aylık bazda yüzde 2.47, yıllık bazda yüzde 29.26 arttı. l Ekonomi Servisi 221.2 MİLYAR DOLAR ‘Yerliler’in döviz mevduatı azaldı Merkez Bankası tarafından dün açıklanan verilere göre, 2 Nisan haftasında, bir önceki hafta 223 milyar 669 milyon dolar olan yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 221 milyar 201 milyon dolara geldi. Böylece haftalık gerileme 2 milyar 468 milyon dolar oldu. Son iki haftalık düşüş ise 11 milyar doları aştı. Ayrıca döviz mevduatının 139.2 milyar doları gerçek, 82 milyar doları tüzelkişilere ait. l Ekonomi Servisi Geçen yıl medya yatırımları 17.5 milyar TL oldu DIJITAL YÜKSELIŞTE Türkiye’de “Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2020 Yılı Raporu” yayımlandı. Rapora göre; Türkiye’de toplam medya yatırımları 13 milyar 976 milyon TL olarak gerçekleşti. Mecra dışı reklam yatırımları ile beraber, toplam medya ve reklam yatırımları ise bir önceki yıla göre yüzde 24 oranında büyüyerek, 17 milyar 469 milyon TL oldu. 2019’un nisan ayında 4 saat 34 dakika olan kişi bazlı ortalama TV izleme süresi, 2020’nin nisan ayında ise yüzde 32 büyüyerek 6 saat olarak gerçekleşti. Televizyon izleme davranışlarında yaşanan olumlu değişim, reklam yatırımlarına olumlu yansıdı. 2020 yılında reklam yatırımlarını en çok artıran sektörler; perakende, sağlıkmedikal ve temizlik (ev temizlik ürünleri) oldu. Birçok sektörde bahar yayınları ertelenirken bazı markalar sosyal mesajlar içeren reklamlar ile yayınlara devam etti. Dijital mecralar ise yükselişe geçti. 2020 yılında dijital mecralarda yüzde 39 büyüme sonucu toplam 7 milyar 528 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirildi. Tüketiciler ihtiyaçlarını karşılamak için eticarete yöneldi. l Ekonomi Servisi HAVA YOLU KULLANIMI Mart ayında 7.1 milyon yolcu uçtu Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) verilerine göre, geçen mart ayında iç hat yolcu trafiği 4 milyon 561 bin 895, dış hat yolcu trafiği 2 milyon 489 bin 609 kişi oldu. Direkt transit yolcularla birlikte 7 milyon 57 bin 896 yolcuya hizmet verildi. Mart 2020’de bu toplam sayı 7 milyon 350 bin 281 kişiydi. İlk 3 ayda ise toplam yolcu sayısı 33.6 milyondan 17.7 milyona düştü. l Ekonomi Servisi Kod 29... Orta sınıfı yeniden inşa etmek... Klasik bir Türkiye tablosu: Siyasetin gündemi daima ülkenin ekonomik ve toplumsal gerçeklerinin üzerinde yer aldı. Dün de böyleydi. Bugün de aynı. Yarın da farklı olmayacak. Geçen haftanın ana gündemi, tek adam iktidarının İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ve parti kapatma girişimleri idi. Bu hafta Montrö, Kanal İstanbul ve emekli amirallerin gözaltına alınması.. Yasak olmasına karşın işten çıkarmalar, her gün neredeyse 500 işçinin Kod 29 gerekçe gösterilerek üstelik tazminatsız ve işsizlik maaşı bile alamadan işten çıkarılması... Gelir eşitsizliğinin korkunç boyutlara gelmesi... Çaresizlik ve yoksulluk intiharlarının artması... Toplumun büyük bir kesiminin, çiftçi, esnaf, emekli, öğrenci hemen herkesin borçlu olması... Tüm bu devasa sorunların ana gündem olması neredeyse imkânsız. Bütünsel ve de sınıfsal olarak baktığımızda, hepsi toplumun “orta sınıf” olarak tanımlanan, sayısal olarak en geniş kesimi. Ve aslında sorunun çözümü için anahtar da tam burada: Orta sınıfın yeniden inşasında. Batı’da sıklıkla tartışılan, gündeme getirilen bir konu. Sanayileşmiş toplumların temel direğiydi orta sınıf bir zamanlar. Siyaset de gelecek de onları eksenlerine alarak göz ardı etmeden kurgulanırdı. Finansallaşmış kapitalizmin eşitsizliği derinleştiren çarkları arasında kala kala ezildi. İşçi hareketleri, örgütlenmeleri zayıflatıldı. Otomasyon, yeni teknolojiler, esnek çalışma ve tabii bunların regülasyonları, yasaları... Hepsi sermaye kesiminin çıkarları doğrultusunda şekillendi. Pandemi ise sorunları daha da derinleştirdi. Biden, Amazon işçilerinin örgütlenmesini neden destekledi? Amazon, biliyorsunuz dünyanın en büyük beş şirketinden biri. Şirketin mavi yakalıları bir süredir örgütlenmeye çalışıyorlar. Mart ayı başında Alabama eyaletinde Amazon’un bir deposunda çalışan 6 bine yakın işçi, bir işçi sendikasına katılıp katılmama kararı için oylama yaptılar. Oy verme işlemi 29 Mart’a kadar sürdü. (Sonuçlar hâlâ açıklanmış değil) Amazon ise çalışanlarının örgütlenmemesi için her yolu denedi. Hatta sendika karşıtı faaliyetler için danışmanlık şirketlerine günde 3 bin dolar ödeme yaptığı iddiaları bile ortaya atıldı. Bunların hepsi bir şekilde bizdeki uygulamalardan da tanıdık gelebilir. Ancak ilginç olan, hatta ezber bozucu diyebileceğimiz olay, ABD Başkanı Joe Biden’ın Amazon çalışanlarının örgütlenme çabalarına destek çıkan bir konuşma yapması, hatta sendika için “evet” oyu vermeye çağırması ve şirketi müdahale etmemesi için uyarması. Biden, sosyal medyada yayımlanan videosunda “ABD’yi Wall Street değil, orta sınıf inşa etti... Sendikalar da orta sınıfı inşa etti. İşçinin, emekçinin elini güçlendirdi; sesinin daha güçlü çıkmasını sağladı. Bugün Amerika ölümcül pandemiyle, ekonomik krizle ve hâlâ ırkçı uygulamalarla boğuşurken, eşitsizlikler derinleşirken bu örgütlenme hayati derecede önemlidir” dedi. 1930’lar ve 40’larda, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki sendika örgütlenmesindeki başarılı artış, General Motors, Ford, US Steel ve AT&T gibi büyük şirketlerde çalışan işçilerin kararlı çabaları sonucu meydana gelmişti. Şimdi ise Amazon’daki sendika mücadelesinin başarılı olması halinde ülke çapında yeni bir örgütlenme dalgasını yaratacağı belirtiliyor. Hatta günümüz küresel dünyasında bunun sadece ABD ile sınırlı kalmayacağı da vurgulanıyor. Biden’ın bu desteği sadece emekçiyi düşünerek vermediği de aşikâr. Çünkü orta sınıfın güçlendirilmesi her şeyden önce ciddi yara alan, büyük bir güven krizi yaşayan kapitalizmin geleceği açısından elzem...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle