Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 27 MART 2021 CUMARTESİ YORUM/HABER Çağdaş Sendikacılık Geçen günlerde gazetemizde yayımlanan dizide, metal işkolunda çalışan kadınların üretim alanında neler başardıklarını okuduk. O başarının bir başka yönü de var: Örgütlenme... Dizide öykülerini okuduğumuz kadınların çoğunluğu, Türkİş’e bağlı Türk Metal Sendikası’nın üyeleriydi. Bir yıldır süren salgın ortamında hem üretimin sürmesinde hem de işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasında Türk Metal Sendikası’nın önemli çabaları oldu. Örneğin, işveren sendikası MESS ile ortak imzaladığı bir düzenlemeyle, işverenlerin hiçbir koşulda işçi çıkarmamasını güvence altına aldı. Kısa çalışmaya başvuracak şirketlerde kısa çalışma ödeneğine ek olarak ikramiye, yakacak yardımı ve sosyal hakların işveren tarafından işçilere ödenmesi öngörüldü. Çalışma ortamlarında sağlık koşullarına özenle uyulması sağlandı. Sendika, salgında hastalanan üyelerini tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamına aldırdı. Salgın sürecinde örgütlenme çalışmalarına ara vermedi, 42 yeni işyerini örgütledi, toplusözleşmeler imzaladı. Kısacası, çok sıkıntılı bir dönemde Türk Metal, çağdaş ve işlevli sendikacılık örnekleri gösterdi. Darısı, konuşmaktan işini yapmaya zaman bulamayan sendikaların başına... TBMM Başkanı; sözleşmeleri feshetme yetkisinin cumhurbaşkanınmun çoğunluğunun da beka sorunu olarak gördüğü sorunları sıradanda olduğunu belirtirken bulaştırabilir. Önemlerini nun, Montrö Boğazlar Sözleşazaltabilir. mesi için de geçerli olduğu Bir milletin, bir devnu söyledi. Bu sözleri de bületin üç, beş, bilemeMontrö’yü yük tepki çekti. Tepki gösterenler çok haklı. Çünkü konudiniz on tane beka sorunu olur. Doğrudan millenun sadece ulusal egemenlik ve TBMM’nin yetkileriyle ilgili boyutu yok; aynı zamanda hukuki, siyasi, tarihi, diplomatik, stratejik, jeopolitik boyutu, tartışmak beka sorunudur tin ve devletin varlığına kasteden düşmanların sayısı, iki elin parmaklarını geçmez. Onlarca, yüzlerce beka sorunu olmaz. Eğer varsa, ya beka sorunuulusal güvenlikle ilgili yönleri de var. Dahası, dünyadaki sekiz milyar insan arasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tartışmaya açacak son kişinin de TBMM Başkanı olması gerekir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, cumhurbaşkanının yetkileri, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, TBMM’nin devre dışı bırakılması ve etkisini yitirmesi, partili Cumhurbaşkanlığı konularını çok tartıştık, tartışıyoAntlaşması gibi Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden biri olduğu halde, hiç gereği yokken, bunu tartışmaya açmak neyin nesi peki? Asıl sorun bu. Çünkü iktidar, sıklıkla her sorunu, beka meselesi olarak niteliyor. Yerel seçimleri bile bu kapsamda ele aldı. O nedenle, yanlış beka sorunu tanımını, TBMM Başkanı’nın Montrö’yle ilgili sözlerini fırsat bilip tartışmakta yarar var. nun tanımı yanlıştır veya onu beka sorunu olarak tanımlayanların niyeti başkadır. Bir ülkenin bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği ve siyasal birliğine yönelik tehditler beka sorunudur. İşsizliğin artması, halkın yoksullaşması, dış borçların katlanması, ülkenin kendi kendini doyuramaması, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı olması, gıda güvenliğinin ortadan kalkması, savunma sanayiinde, ruz ve tartışacağız. Montrö’nün Türkiye için ne kadar önemli, ne denli vazgeçilmez olduğu da biHer sorun, beka sorunu mudur? teknolojide, enerji tedarikinde dışa bağımlılık, beka sorunu olarak tanımlanabilir. İktisadi bağımlılıliniyor, Rusya’nın bu konudaHer sorunu, her konuyu, beka ğın giderek siyasi bağımlılığa döki hassasiyeti de. Lakin ABD’nin meselesi olarak görmek, salt gü nüşmesi; dış politikada manevra Montrö’yü devre dışı bırakmak, venlikçi bir yaklaşımla ele almak kabiliyetinin yitirilmesi, hukuka bunu yapamasa da en azından yanlıştır. Sağlıklı, sürdürülebilir ve kurumlara olan güvenin azaldelmek, esnetmek istediği de sır bir yaklaşım değildir. Baskıyı ar ması da beka sorunudur. değil. İktidar da Montrö konu tırmaya, hukuku araçsallaştırma Beka sorunlarının artmaması sunda çok hassas davranmadığı ya, toplumu kutuplaştırmaya ze için siyasetçilerin azami özeni, dikgibi Kanal İstanbul projesi de bu min hazırlar. Bir başka tehlikesi kati, hassasiyeti göstermesi gereyöndeki endişeleri artırıyor. daha vardır bu yaklaşımın; ger kir. Bunun tersi tavırlar, sorunlaMontrö, aynen Lozan Barış çekten beka sorunu olan, toplu rı artırmaktan başka işe yaramaz. MUSTAFA NECATİ EVİ’NİN SON DURUMU Atatürk’ün en sevdiği yakın arkadaşlarından Mustafa Necati’nin Ankara’da kendi evinde adı küçücük, Atatürk’ü “firavun” diye nitelendiren siyasal dinci ideoloğun adı nal gibi... (Foto: Necati Savaş) Ufuk Eksikliğinin Sonucu Yetersiz ufuk ve bilinç eksikliği, ilkesiz siyaset, her zaman kötü sonuçlara yol açar. Türbanın Türkiye’de, özellikle üniversitelerde gerilimi yükseltecek kadar yaygınlaşması, İran’a egemen olan Humeyni rejiminin bir beşinci kol çalışmasıydı. Bu girişimi, siyasal dinciler yararlarına kullandılar ve bir çıkar aracı haline getirdiler. Bu simgenin öncelikli hedefi laiklik ilkesiydi. Ancak arkasında kadın düşmanlığına değin inen, kadını erkek ile eşit görmeyen ilkel çağlardan kalma tutum yatıyordu. Kadına inanç gereği getirildiği ileri sürülen bir yasağı, özgürlük olarak sunma aldatışına uygarlığı temsil etmesi gerekenler de kapılınca, Türkiye’de insan hakları ve eşitlik açısından büyük bir geri adım atıldı. Kadını şiddetten koruyan, kadını insandan sayan bir sözleşmenin, hukuksal açıdan da sakat bir yöntemle, tek kişinin imzasıyla yok sayılması, türban serbestisi ile atılan ilk geri adımın devamıdır. Aydınlanma, tarihsel anlamda büyük bir savaşımdır. İçinden demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği, insan haklarını doğuran aydınlanmadan verilecek her bir ödün, bizi yine ortaçağın cadı avıyla buluşturur... Dip İçeride ekonomi dibe vurdu. Seçmen desteği giderek eriyor. Hiç kuşkunuz olmasın... Kendilerini iktidara getiren dünya sömürgenlerine boyun eğme adına tek imzayla bağımsızlığımızı ilan eden Lozan’ı da boğazları güvenceye alan Montrö’yü de yok sayarlar. Artık iş şirazesinden çıktı çünkü... 27 MART 2021 SAYI: 34867 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:23 06:49 13:15 16:44 19:30 20:51 Ankara 05:09 06:34 12:59 16:29 19:14 20:33 İzmir 05:35 06:57 13:22 16:52 19:36 20:54 IŞİD operasyonu: 22 kişi gözaltında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terör Mücadele (TEM) Şubesi, çatışma bölgeleriyle bağlantısı olduğu belirlenen 22 terör örgütü IŞİD üyesinin yakalanması için çalışma başlattı. Ekiplerce düzenlenen operasyonda, Irak uyruklu 22 zanlı gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların ise sürdüğü bildirildi. Öte yandan, örgütün “Zekât Divanı” isimli yapılanması içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren ve zengin insanlar ile kuyumculardan zorla para aldığı tespit edilen, Irak uyruklu Y.G.A.A. isimli şüpheli Sakarya’da yakalanarak tutukladı. l Haber Merkezi FETÖ sanığına AİHM’den ret Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), FETÖ’nün Maltepe’deki iş dünyası yapılanması davasında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan İlyas Yaygın’ın başvurusunu reddetti. AİHM, “özgürlük ve güvenlik hakkı” kapsamında incelediği başvuruyu, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez buldu. AİHM’nin gerekçesinde, gizli tanık beyanı ve telefon görüşmelerine dayanılarak gerçekleşen tutuklamanın yeterli olgusal unsurlara dayandığını belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet Charlie Hebdo’ya hapis istemi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Charlie Hebdo dergisinin kapağında yayımlanan bir karikatür nedeniyle derginin yöneticileri Gerard Biard, Julin Serignac ve Laurent Sourisseau ile karikatürist Alice Petit hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 4’er yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, Fransa’da yayın yapan derginin 28 Ekim 2020’deki sayısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu karikatür görseli üzerinden “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun işlendiğinin tespit edildiği belirtildi. l ANKARA / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Üretilen mal değerlerinin iniş çıkışına göre saptanan ücret ödeme ölçümü. 2/ Bez parçalarından dokunmuş kilim... Sivrisineklerin bulaştırdığı bir virüs. 3/ Bitkilerden elde edilen ilaç... İçine ok konulan torba ya da kılıf. 4/ İtalya’nın en uzun ırmağı... En küçük sosyolojik birim. 5/ “İnsan bir misali / Seni eken biçer bir gün” (Karacaoğlan)... Yeşilırmak’ın antik dönemlerdeki adı. 6/ Şeker ve limonla içilen sıcak su... Bir nota. 7/ Tirsi balığına verilen bir başka ad... Poker, konken gibi oyunlarda aynı cins iki karta verilen ad. 8/ Kumar oynatanın kazançtan aldığı pay... Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç. 9/ İçinde parıldayan mika tanecikleri olan ve “yıldıztaşı” da denilen kuvars türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Destan... Gözleri görmeyen. 2/ Portakal ve limonla yakın akraba 1 234 5 678 9 1 A LBORAN O 2 DA İ RE AST 3 R TUVALU 4 İ T İ KAF RA 5 Y AR N İ ME T 6 AR İ F İ YE A 7 AMA E L İ M 8 İ ÇÇÇA T AMA 9 Z AMAN S İ N 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 olan bir meyve... Püskürtü. 3/ Bir göz rengi... Ortodokslarda 9 tahta pano üzerine yapılmış her türlü dinsel resme verilen ad. 4/ Bir nota... Kokulu tohumu rakıcılıkta ve hamur işlerinde kullanılan bitki. 5/ Eski dilde “otuz”... Sodyum elementinin simgesi. 6/ Özgün çizim, harita, plan gibi şeylerin fotoğraf tekniğiyle çoğaltılması... Çıplak vücut resmi. 7/ Anadolu’nun bazı yörelerinde tohuma verilen ad... Bir tarikat ya da sanatın kurucusu. 8/ Yapma, etme... Hıristiyan. 9/ Cilacılıkta kullanılan bir çeşit zamk... Gümüşhane ve Bayburt yöresine özgü, yufka ve yoğurtla yapılan bir yemek. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Cumhuriyet yıkıcılığı AKP’nin siyaset felsefesi; bir ucu “iktidar olmak için gerekirse papaz elbisesi giyilir”, diğer ucu “demokrasi, istenilen durağa gelince inilecek bir tramvaydır” anlayışına dayanan bir sarkaçtır. AKP bu sarkacın bir uçtan merkeze ve merkezden diğer uca hareketleri sırasında “müttefik” değiştirir; nitekim o ağa liberallerden Kürtçülere, ulusalcılardan ülkücülere değişik kesimler takılmıştır. AKP o sarkacın bir ucunda PKK/ HDP ve FETÖ’yle, diğer ucunda kendisine idam ipi atan MHP’yle ittifak yapmıştır. AKP o sarkacın bir ucunda “milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum” demiştir, diğer ucunda “yerli ve milli” propagandası yapmıştır. 100 yıllık parantezi kapatmak için 19 yıllık hazırlık Peki, tüm bunlar ne için? Yani bir siyasal İslamcı, hangi amaç için “papaz elbisesi” bile giymeyi göze almaktadır? 19 yıllık iktidarlarında “dava, dava” dedikleri nedir? İnecekleri durak neresidir? Ya da şöyle soralım: AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “19 yıl hazırlık süreciydi, asıl şimdi başlıyoruz” (23.3.2021) derken ne demek istedi? Asıl şimdi başlanılan hedef ne? Örneğin “Bize 150 yıldır modernleşme adı altında başkalarının hikâyeleri anlatıldı. Artık kendi hikâyemizi yazma zamanıdır” (30.7.2020) diyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, hangi hikâyeyi yazmayı düşünüyor? Örneğin Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na kadar pek çok AKP’li yetkilinin geride kalan yıllar içerisinde sürekli 2023 hedefi ilan ederek “100 yıllık parantezi kapatacaklarını” söylemeleri ne anlama geliyor? Cumhuriyet hukuku yerine Osmanlı hukuku Bu sorulara yanıt vermek için uzun bir 19 yıl incelemesi yapmamıza gerek yok; son sekiz aylık AKP uygulamaları bile “esas hedefe” yeterince işaret ediyor! 1. AKP’nin Ayasofya’yı ibadete açması, ilk ibadet günü için “hezimet” gördükleri Lozan Antlaşması’nın yıldönümü olan 24 Temmuz’u seçmesi sıradan bir ibadet meselesi değildir. Zira hem Türkiye’de ibadet yeri sorunu yoktur hem de Ayasofya’nın bir bölümü zaten 1991’den beri ibadete açıktır. AKP’nin Ayasofya hamlesinin hedefi; Cumhuriyet hukukunu zayıflatmaktır. Çünkü bu hamle ile 1934 yılında imzalanmış bir Bakanlar Kurulu kararının yerini 1470’li yıllarda hazırlanmış bir vakıf senedi almıştır! Medeni Hukuk’ta gedik açma operasyonu 2. AKP, kendi imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nden neden çekildi? Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın “eşcinsellik” diye sunduğu gerekçe doğru değildir. Çünkü sözleşmede eşcinselliği olumlayan ya da özendiren bir cümle yok; sadece sözleşmenin cinsel kimlik ve yönelimlere bakılmaksızın uygulanacağı hükmü var. Eşcinsellik işin bahanesi; çekilme kampanyası başladığında, daha 25 Temmuz 2020’de asıl hedefi bu köşede yazmıştık: Medeni Hukuk’ta gedik açma operasyonu. Nitekim sözleşmenin hemen ardından iktidar cephesinden hızla esas hedefler işaret edilmeye başlandı: Kimisi “İstanbul Sözleşmesi tamam, sıra zinada”, kimisi “yeni hedef Medeni Kanun”, kimisi de “Meclis isterse hilafeti ihya edebilir” dedi. Millet yerine ümmet 3. Dahası, Saray’ın kararnamesinin “gücünü” tarif eden TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Cumhurbaşkanı, İstanbul Sözleşmesi’nden kararname ile çekildiği gibi Montrö’den de diğer uluslararası anlaşmalardan da çekilebilir” demektedir. 4. AKP’nin Öğrenci Andı’nı kaldırması, sıradan bir uygulama değil, “millet yerine ümmet” anlayışını adım adım yerleştirme hamlesidir. 5. Harp okullarına giriş koşullarını belirleyen yönetmelik değişti: Giriş şartları arasında bulunan “irticai görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmü kaldırıldı. Böylece tarikatlara TSK kapısı resmi olarak da açıldı. Hedef: Laik Cumhuriyet Son bir yıldan onlarca, 19 yıldan da yüzlerce örnek ve uygulama sıralayabilirsiniz. Hepsi aynı yere çıkmaktadır: AKP’nin temel hedefi, laik Cumhuriyettir. Hazırlık yıllarında bunu örtülü yapmışlardı; şimdi o örtüyü yavaş yavaş kaldıracaklar. Saray’ın “laik Cumhuriyet”le problemi olmayan “kullanışlı müttefikleri” için ise iş işten geçmiş olacak. Yapamazlar, yıkamazlar diye diye gelinen yer ortada. Türkiye’nin soldan sağa tüm siyasi kuvvetleri, bu gerçeğe göre konumlanmalıdır.