04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER [email protected] 7 13 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ek yaptırım halinde AB ile bağların kopabileceğini söyledi İlişkiler yol ayrımında BrükselMoskova hattında Rus muhalif lider Aleksey Navalny’nin tutuklanmasının ardından gerilim daha da artıyor. Rusya’ya karşı ek yaptırım kararı almaya hazırlandığı savunulan Avrupa Birliği’ne (AB) Moskova’dan sert çıkış geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bakanlığın internet sitesinde yer alan söyleşisinde, ek yaptırımlar getirilmesi durumunda AB ile bağları koparmaya hazır olduklarını söyledi. Lavrov, “Kendimizi dünyadan izole etmek istemiyoruz, ancak buna karşı donanımlı olmalıyız. Eğer barış isteniyorsa, savaşa da hazır olunmalı” dedi. Lavrov, Rusya’nın askeri alanda tamamen kendi kendine yetebilen bir ülke olduğunu, ekonomi konusunda da aynı duruma ulaşmak için çabalaması gerektiğini kaydetti. Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünden Lavrov’un açıklamalarına atıfla “kaygı verici ve anlaşılmaz” yorumu geldi. Sözcü, Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın Rusya’ya yaptırımları dışlamayan ancak diyaloğun önemine vurgu yaptığı daha önceki açıklamasını hatırlattı. Öte yandan Reuters’a konuşan üç AB’li diplomat, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın bazı isimlerin AB’deki banka hesaplarının dondurulması ve AB’ye giriş yasağının getirilmesi gibi yaptırımların söz konusu olduğunu savundu. Kuzey Akım 2 tartışması Haberde bir diplomatın, “Almanya’nın da yer aldığı grupta yaptırımlar konusunda bir fikir birliği var” ifadelerine yer verildi. Ancak kimi yorumlarda Berlin’in, Rusya’dan Almanya’ya uzanan Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattının durdurulması gibi bazı Avrupalı müttefiklerin aradığı daha sert adımlara destek vermeNavalny, Putin’in 2024’ten sonra Kremlin’de iki dönem daha kalmasına destek veren bir tanıtım videosunda yer alan İkinci Dünya Savaşı gazisine iftira atmak suçlamasıyla dün bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Suçlamayı reddeden Navalny, iki yıl hapis cezası ile karşı karşıya. yeceği belirtiliyor. Daha önce Paris ve Washington cephesi, Berlin’e boru projesini durdurma çağrıları yapmıştı. Yaptırım kararının 22 Şubat’ta ya da gelecek ay yapılacak AB zirvelerinde ele alınması bekleniyor. Lavrov’un çıkışı, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell’in açıklamalarının ardından geldi. 4 Şubat’ta Moskova’yı ziyaret eden Borrell, ziyaretle ilgili değerlendirmesinde, “Görünüşe göre Rusya giderek Avrupa’dan bağını koparıyor ve demokratik değerlere varoluşsal tehdit olarak bakıyor. Şimdi bir yol ayrımındayız” demişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan Borrell’in sözlerinden dolayı şaşkınlık duydukları, bunların Moskova’daki ifadeleriyle çeliştiği açıklaması gelmişti. Avrupa Parlamentosu’ndaki 70’ten fazla milletvekili ise AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e mektup yazarak Borrell’in Rusya ziyaretinde birliğin çıkarlarını savunamadığı gerekçesiyle istifasını istemişti. AB’de, Navalny’nin Noviçok grubundan bir madde ile zehirlendiğinin tespit edilmesinin ardından geçen ekimde 6 Rus yetkiliyi hedef alan bir yaptırım listesi hazırlanmış ve bu kişilere birlik ülkelerine giriş yasağıyla birlikte banka hesaplarının da dondurulmasına karar verilmişti. Yaptırım listesine alınan isimler arasında Başkanlık İdaresi Başkan Yardımcısı Sergey Kiriyenko ile iç istihbarat servisi FSB’nin Başkanı Aleksander Bortnikov da var. Moskova, suçlamaları reddediyor. Rusya, geçen hafta Navalny protestolarına katıldıkları gerekçesiyle Almanya, İsveç ve Polonya’dan diplomatların ülkeyi terk etmelerini istemiş, bu üç ülkeden ise misilleme olarak birer Rus diplomatı “istenmeyen kişi” ilanı kararı gelmişti. Basına yasak üzerinden restleşme Çin, haberlerinde “doğruluk ve tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği” gerekçesiyle İngiliz yayın kurumu BBC World News’un yayınlarının ülkede yasakladığını duyurdu. Çin Ulusal Radyo ve Televizyon İdaresi’nden (NRTA) yapılan açıklamada, BBC World News’un hem salgınla hem de Uygur Türkleriyle ilgili haberde kasıtlı davrandığı savunuldu. Karara Londra’dan tepki yükseldi. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Pekin’e “hatadan dönülmesi” çağrısı yaptı. Kararı “medya özgürlüğünün kabul edilemez şekilde kısıtlanması” olarak nitelendirdi. İngiliz medya denetim kuruluşu Ofcom da 4 Şubat’ta İngilizce yayın yapan Çin Küresel Televizyon Ağı’nın (CGTN) yayın lisansını iptal etmiş, Çin Dışişleri Bakanlığı da İngiltere’nin CGTN yayın lisansını iptal etmesini çifte standart olarak değerlendirerek Londra hükümetini hatasını düzeltmeye çağırmıştı. PekinLondra hattında son dönemde Hong Kong konusunda gerilim daha da artmış durumda. Tartışmalı tasarıya onay Yunanistan Parlamentosu tartışmalı oturumların ardından üniversite öğrencilerinin haftalar süren protesto gösterilerine yol açan “Eğitim Reformu Yasası”nı onayladı. Akademik çevrelerin polis müdahalesine olanak vereceği ve eğitimin kalitesini düşüreceği gerekçesiyle karşı çıktıkları yasa, üniversite kampuslarına üniformalı silahsız özel polislerin yerleştirilmesini içeriyor. Yunanistan’da öğrenciler, askeri cunta yönetimine tepki amacıyla 14 Kasım 1973’te Atina Teknik Üniversitesi’ni işgal etmişti. Ülke genelinde öğrenci direnişine dönüşen hareket sonrası, 17 Kasım’da tanklar, üniversite kapısını kırarak öğrencilere müdahale etmişti. 39 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaylar sonrası kolluk güçlerinin üniversite kampuslarına girişi yasaklanmıştı. Güney Amerika ülkelerinden yüzlerce göçmenin daha iyi yaşam umuduyla zorlu koşullarda ABD’ye ulaşma çabası sürüyor. OLAĞANÜSTÜ HAL KALKTI ‘Yeni parti için nabız yoklanıyor’ ABD’de eski Başkan Donald Trump hakkında azil yargılaması sürerken kimi eski Cumhuriyetçilerin yeni bir parti kurma hazırlığında olduğu iddia edildi. Reuters, Cumhuriyetçi Parti’nin eski Başkan Donald Trump’a ve Trump’ın ABD demokrasisine zarar veren eylemlerine karşı çıkma konusunda isteksiz olduğunu düşünen kimi eski üyelerinin merkez sağ cephede üçüncü bir parti kurma girişimi içinde olduğunu öne sürdü. Parti kurma çalışmalarına dahil olduğu bildirilen dört kişiye dayandırılan haberde, 120’den fazla eski Cumhuriyetçi geçen cuma Zoom üzerinden bir toplantı gerçekleştirdi. Görüşmeler konusunda bilgi sahibi olan kaynaklar, yeni platformun, ABD Anayasası’na ve hukukun üstünlüğüne bağlılık gibi Trump tarafından dışlanan değerlerden oluşan “ilkeli muhafazakârlık” üzerine inşa edileceğini kaydetti. Kaynaklar, platformun planının, çıkardığı adayların bazı seçimlere katılmasını sağlamak, ancak diğer seçimlerde merkez sağda yer alan Cumhuriyetçi, Demokrat ya da bağımsız adaylara destek vermek olduğunu belirtti. Gözler Senato’da Kanlı Kongre binası baskınındaki rolü nedeniyle yargılanan Trump’ın davası devam ediyor. Duruşmalarda savcı olarak görev yapan ve tamamı Demokrat Partililerden oluşan azil süreci yöneticileri, Trump’ın tekrar resmi göreve aday olması engellenmezse gelecekte ülkede yeni şiddet olaylarına yol açabileceğine işaret etti. 6 Ocak’ta yaşanan olayların Trump tarafından kışkırtıldığını ifade eden iddia makamı, Kongre’ye baskın yapanların “Buraya Başkan tarafından çağırıldık” sloganlarını delil olarak gösterdi. Eski Başkan’ın gelecek için bir tehdit olduğunu da savunan iddia makamından bir senatör, “Trump’ın tekrar 4 yıl içinde aday olmasından korkmuyorum. Aday olup da kaybetmesinden korkuyorum. Çünkü bütün bunları yeniden yapabiTrump lir” dedi. Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın Trump tarafından 2019 yılında Meksika sınırında ilan edilen “ulusal olağanüstü hal” kararını sona erdirdiğini açıkladı. Reuters’ın haberine göre ise Biden yönetimi, Trump’ın tartışmalı uygulamaları nedeniyle Meksika’da bekleyen göçmenlerin başvurularını gelecek haftadan itibaren kademeli olarak incelemeye almaya başlayacak. ‘Dostluk değil AATNİNKAA’YRAA’ÇDIAKNIŞ husumet ittifakı çabası’ Yunanistan’ın ev sahipliğinde önceki gün 7 ülkenin katılımıyla düzenlenen “Dostluk Forumu”na Ankara’dan tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “‘Hiçbir ülkeyi hedef almadığı’ öne sürülen bu forumun basın toplantısında Yunanistan Dışişleri Bakanı tarafından ülkemize yöneltilen mesnetsiz itham ve iftiralar, aslında bu girişimin söylendiği gibi ‘dostluk’ üzerine değil, Türkiye’ye yönelik husumet üzerine inşa edilmeye çalışılan bir ittifak teşebbüsü olduğunu göstermektedir” dedi. Aksoy; Yunanistan, Mısır, Fransa, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) dışişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen “Dostluk Forumu” (Philia Forum) hakkındaki bir soruya cevaben açıklama yaptı. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin içinde olmadığı hiçbir forumun, başarılı bir dostluk mekanizması oluşturmasının mümkün olmadığını söyledi. Aksoy, “Türkiye’nin bölgedeki hakkaniyete dayalı politikalarını eleştirmek, kendi maksimalist talepleri ve çıkar hesapları uğruna darbecilere kucak açarak Libya’nın istikrarsızlığa sürüklenmesine yol açanların, Suriye ve Irak’ı bölebilecek terör koridoru oluşturmaya çalışanların ve Azerbaycan topraklarının işgaline sessiz kalanların haddi değildir” dedi. lANKARA/Cumhuriyet TBMM’den ABD’ye: Mesnetsiz ithamlar ABD Senatosu’ndaki 50’den fazla senatörün imzaladığı ABD Başkanı Joe Biden’a “İnsan haklarının korunması için Türkiye’ye baskı uygulanmasını” talep eden mektuba TBMM’den tepki geldi. AKP, CHP, İYİ Parti ve MHP’den 87 milletvekilinin imzasıyla yayımlanan bildiride, mektupta Türkiye’nin iç ve dış politikasıyla ilgili ifadeler “mesnetsiz ithamlar” olarak nitelendirildi. “Türkiye’ye telkinde bulunanların önce kendi ülkelerindeki insan hakları ve hukuk ihlallerini gidermeye vakit ayırmaları daha faydalı olacaktır” denildi. Biden’a gönderilen mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’deki muhalifleri ötekileştirdiği, eleştirel medyayı susturduğu, yargıçları görevden uzaklaştırdığı, gazetecileri tutuklattığı, saldırgan dış politika izlediği” eleştirilerine yer verilmişti. Biden’a “Sizden Erdoğan ve hükümetinin muhaliflere baskıları sona erdirmesi, siyasi ve düşünce suçu nedeniyle tutuklu bulunanları serbest bırakması ve baskıcı rejimden vazgeçmesi gerektiğini vurgulamanızı istiyoruz” çağrısı yapılan mektupta FETÖ elebaşı Gülen’e yakınlığıyla bilinen basketbolcu Enes Kanter için “insan hakları savunucusu” tanımlaması yaFETÖ’CÜ KANTER AP ETKINLIĞINDE Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli ile AP Üyesi Pina Picierno’nun “Türk Halkı İçin Demokrasi ve İnsan Hakları” başlığıyla düzenlediği etkinliğe, “Sosyalist ve Demokrat” grubu adına FETÖ’cü Enes Kanter konuşmacı olarak davet edildi. Etkinlik dün videokonferansla Facebook üzerinden gerçekleştirildi. pılmıştı. TBMM’de 87 milletvekilinin imzasını taşıyan bildiride, Türkiye’nin “modern, demokratik hukuk devleti” olduğu belirtilerek mektuptaki ifadelerin stratejik ortaklık ve NATO müttefikliğiyle bağdaşmadığı kaydedildi. “ABD Kongresi’ni basan protestocuları ‘terörist’ ilan edenlerin; 15 Temmuz darbe girişiminde TBMM’yi bombalamış FETÖ’nün, haklarında mahkeme kararı bulunan üyeleri ve propagandacılarını, ‘insan hakları savunucusu’ kisvesi altında masumlaştırmaya çalışmaları, içinde bulunulan derin çelişkiyi göstermektedir” denildi. ABD’nin terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik desteğine işaretle tepki gösterildi. l ANKARA/ Cumhuriyet TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ (19612021) 60. YIL 1. PANEL: 13 Şubat 2021Cumartesi Saat: 15.0017.00 TİPDemokratikleşme İçin Plan 197882 Yönetici: Tunç Tayanç Konuşmacılar: Yavuz Ünal, Prof. Dr. Oğuz Oyan, Dr. Gürel Tüzün, Prof. DR. Gencay Şaylan Erişim: https://youtu.be/7qkDnRTLxnA 2. PANEL: 14 Şubat 2021 Pazar Saat: 18.0020.00 Sosyalist Geleceğin İnşası Yönetici: Tülay Akarsoy Altay Konuşmacılar: Tanol Türkoğlu, Dr. Burçak Özoğlu Poçan, Doç. Dr. Ümit Akçay, Dr. Ali Rıza Güngen Erişim: https://youtu.be/pUo1z0Xkjls Babaoğul iktidarı Türkmenistan Devlet Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov, oğlu Serdar’ı başbakan yardımcısı olarak atadı. Berdimuhammedov’un 20 yılı aşkın süredir iktidarda olduğu ülkede başbakanlık görevi devlet başkanı tarafından yürütülüyor. Bu da oğul Berdimuhammedov’un babasının yardımcısı olacağı anlamına geliyor. Berdimuhammedov, oğlu Serdar Berdimuhammedov’u 2019’da Ahal bölgesine vali olarak atamıştı. Serdar Berdimuhammedov’a “vatanseverlik ödülü” verilmiş gerekçe olarak “ülkedeki pamuk hasadıyla bağlantılı işler” gösterilmişti. Türkmen lideri daha sonra oğlunu sanayi ve şehircilik bakanı olarak atamıştı. Bu atama Serdar Berdimuhammedov’un farklı devlet kademelerinde görevlendirilerek devlet başkanlığına daha iyi hazırlanmasının amaçlandığı yorumlarına neden Devlet Başkanı olmuştu. Berdimuhammedov
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle