04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 13 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ [email protected] OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Prof.Dr. Ayhan Toraman gerçek bir Atatürkçüydü Eski dostlar bir bir sonsuza gidiyorlar... Bu kez de Ayhan Toraman’ı yitirdik. Ayhan Toraman, Kars’ın Göle ilçesinde, 21 Eylül 1938’de doğdu. Ardahan, Kars ve Erzurum’da okudu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Daha sonra ABD’de yüksek lisans ve doktora dereceleri aldı. Erzurum Atatürk Üniversitesi ve daha sonra İTÜ Ekonomi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak uzun yıllar görev yaptı. Ayhan’la yolumuz 1958’de kesişmişti. İstanbul Hukuk Fakültesi’nde öğrenciydim. 22 yaşında CHP İstanbul İl Geçlik Kolu Başkanı oldum. O sırada 20 yaşında, İktisat Fakültesi öğrencisi Ayhan Toraman da yönetim kurulumuzda yer almıştı. Omuz omuza çalıştık. Ödünsüz ve etkin Ayhan Toraman, 1960 öncesi gençlik olayları içinde etkin olarak yer aldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi Bahriye kardeşimiz de otoriter DP iktidarına karşı demokrasiyi savunan gençlik hareketleri içinde yer alıyordu. Sonunda bu iki genç idealist evlendiler. Ve birbirlerine çok yakıştılar. Ayhan, 27 Mayıs 1960’tan sonraki umutlu günlerde, İstanbul Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanlığı’na seçildi. O günlerde her fakültede öğrenci dernekleri, her üniversitede öğrenci birlikleri vardı. Buralara seçimle gelinirdi. Ayhan Toraman o dönemde ayrıca Türkiye Millî Talebe FederasyoAyhan Toraman, 1960 öncesi gençlik olayları içinde etkin olarak yer aldı. Ödünsüz bir mücadele verdi. Ayhan, Anadolu’nun içinde çıkmış, tam mert ve gerçek bir Anadolu çocuğuydu. Türklük geleneklerine bağlı, sağlam bir aile babasıydı. Cumhuriyet ilkelerine bağlı gerçek bir Atatürkçüydü, gerçek bir Türkiye sevdalısıydı. Ayhan Toraman nu (TMTF) İcra Komitesi, Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) ve Devrim Ocakları Yönetim Kurulu üyesi olarak etkin çalışmalar içinde bulundu. Ayhan Toraman, bir söyleşide 1960 öncesi günleri şöyle anlatmış: “... Bizim kuşak toplumsal olaylara karşı daha duyarlı idi. (...) İktidarda bulunan siyasi parti (DP), (...) toplum yaşamımızdan Atatürk’ün izlerini silip atmak gayreti içinde idi. Bu tutumu hisseden gençlik, iktidar partisi ile sürekli çatışma halindeydi. (...) Gençlik, Atatürk Devrimleri’nin aydınlık yolunu seçmiş, bu devrimlerden ödün vermemeyi prensip edinmişti. (...) Tabii bu noktada bize de görev düşüyordu. Ben de bu görevi ödün vermeksizin, sürdürdüm. Talebe cemiyetlerinde, İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği’nde aktif görevler aldım. 1960 öğrenci eylemlerinde ihtilâl olmadan on on beş gün önce tutuklandım ve idam talebi ile yargılandım. (...) Yeri gelmişken söyleyeyim, ben eşimle 28 Nisan gecesi tanıştım. Bir yıl sonra da tanıştığımız askeri cipte nişanlandım.” Bugünlere ışık tutacak bir olay, Ayhan Toraman’ı çok iyi anlatır. 1980 sonrası YÖK kurulmuş, üniversitelerde hukuk dışı uygulamalar başlamıştı. Ayhan Toraman, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde doçent, profesörlüğü gelmiş... YÖK kendisine sormadan Ayhan’ı Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı’na atamış. YÖK Başkanı İhsan Doğramacı, astığı astık kestiği kestik... Ayhan, Doğramacı’ya bu tepeden atama nedeniyle görevi kabul etmeyeceğini söyledi. Ayhan’ın profesörlük kadrosu geriye alındı. Bunun için Danıştay’a gitti, 6 yıl uğraştı, kadrosunu geri aldı. Akademik dünyada tepeden inmeciliğe karşı çıktı. Hukuka aykırılığı tarih önünde tescil ettirdi, kayda geçirdi. Acaba, bugünlerin tepeden inmecileri bu saygın davranıştan ders alırlar mı? Bu toprağın zenginliğiydi Ayhan, Anadolu’nun içinde çıkmış, mert ve gerçek bir Anadolu çocuğuydu. Türklük geleneklerine bağlı, sağlam bir aile babasıydı. Cumhuriyet ilkelerine bağlı gerçek bir Atatürkçüydü. Bir bir değerlerimizi yitiriyoruz. 1960 öncesi gençlik hareketinin korkusuz öncülerinden sevgili eşi Bahriye Toraman’a, evlatlarına, dostlarına, arkadaşlarına ve tüm öğrencilerine başsağlığı diliyorum. Gerçek bir Atatürkçü, gerçek bir dost, gerçek bir Türkiye sevdalısını yitirdik... ??ei???°IâJ×??????°?u° Kurtuluşun Lideri ve Gazetecisi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve YUNUS NADİ Mehmet Emin Elmacı 1. Baskı, 192 syf. KÖY ENSTİTÜSÜ SİSTEMİNE TOPLU BAKIŞ Niyazi Altunya 5. Baskı, 224 syf. Yoz bir AKP klasiği daha: Melih Bulu sorunu! PROF.DR. AHMET SALTIK MD, MSC, BSC SAĞLIK HUKUKU UZMANI, SIYASET BILIMI KAMU YÖNETIMI (MÜLKIYE) Paraşütle indirme rektör Melih Bulu’nun önerileri dikkate alacağını hiç ama hiç umut etmiyoruz. Çünkü, militanı olduğu siyasal çizginin kendine yüklediği özgörevi ne pahasına olursa olsun yerine getirmeye çabalayacaktır. Çaresizdir Bulu, çünkü bir de Boğaziçi’ne rektör olmak için zatı muhteremin hayalleri vardır!? Kaldı ki istifayı bir an için usundan geçirecek olsa bile bu yolda “kulların” biat dışında seçeneği olmadığından, müritleri göreve atama da azletme de bir himmet olup, Reis Hazretleri cenahına aittir şeksiz şüphesiz. Ne yapmalı? En etkili çözüm öğretim üyelerindedir. Kuşkusuz, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının itiraz ve direnci baştan sona yasal ve tümüyle meşrudur. Üniversite başlıca Yönetim Kurulu ve Senato eliyle yönetileceğinden, bu kurulların üyeleri toplantılarda edilgin direniş gösterebilir. Bu yasal haklarıdır. Örneğin SUSMA hakkını kullanabilirler. Bu kurullar karar alamazsa Rektör görev yapamaz; Bay Bulu, felç olabilir. Hocalar yönetsel görev kabul etmezse, 3 rektör yardımcısı atanamaz, dekanlar da. Çünkü rektör 3 aday bildirecek ve YÖK bunlardan birini dekan atayacaktır. (Anayasa md. 130/6) Öte yandan RTE tarafından iki fakülte kurulması (RG: 05.02.2021 tarih, 3519 s. Cumhurbaşkanı kararı) ve kadrolaşma yolunun açılması işlemi, anayasanın 130. maddesine aykırıdır. Çünkü, anayasa md. 130/9 : “Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları.. kanunla düzenlenir.” Cumhurbaşkanına böylesine yetki veren yasa yoktur. Zorlama yorumla böy ru direniş ulusal ve uluslararası tople bir yetkinin OHAL kararnamesiyle lumca desteklenecektir, desteklenmevarlığı savunulacak olursa anaysa md. lidir. AKP=RTE bu refleksi ulusal ege130/1’de yeralan “kamu tüzelkişiliğimenliğe aykırı bir girişim gibi gösterene ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler” hükmü gereği, üniversitelerin bilimsel özerklik koşulu olarak fakülte açılmasına kendisinin karar vermesi zorunludur. rek mağduru oynayamaz. Çağımızda özellikle temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı iktidar uygulamaları salt o ülkenin iç sorunu görülmemekte, uluslararası toplumun da sorunu sayılmakBu gerilim sürdürülemez Dolayısıyla bu Cumhurbaşkanı karatadır. AİHM’nin bu yönde içtihat nitelikli kararları vardır. rı ki bir idari işlemdir hukuka aykırı Yerinde destek verilmeli dlykykAbtnmuçgggldnrmrieaııeeüıaaiıaaezduaDnnnyİAnnnSnrriikrsnşmamnizkkaadImadrebaivlKkidiTVTNd,tydaa.aluçkalaueyiligyPüoiebkmriDaidAdakn!aşacnıapyaDrirtııaşüa,mynt=dlbraüdkrikalVöatiarvdiüıçu.acamırriilılaıldnRnEaverşygzcımBaınnmnmçıgğmeıdeTlKsıeridrlicsşleilidıeg,eaaırıE’.asnııÂtiarkmaddikeldnlbürlayoyi’skyk,eaeLıenşnbyatuanromramyakşreteiiEiuu’im.khpdanmtssdinndyüvvTuünKıft.taaâeaorlailblueaEslnhgçleerlvmltaıel.aaâlrdülN!ooresuülymdrmsrslaidaalkrrv,araonıoaonokeuvaneaüynyscreyylıvaukdaulyuarytöaykglü.natekanelnsaaöeaAndmalttlılşd,rkına,ğiünreaslüeıiıDı.mMrısmlnkosylda!ıgaiaoroleueryknaeine.rfnusğlyhnvroeıguBgilkvioşnıkiölaealşniyöişgçee,dlaylnmyrilietmyeUvrçsalamelirttfMearıeefrsiLaeiaeorbnnrrme,saekUleucgdkaımeaiipstleraieahkSiçir,tllü,yliuıalıkebk,yiçzkr,lcitberaeıeölnucaaelşuferrzaymeeikBDvPüüngaktaearsaoemdTyk,uaortclklığrloseıufrpladeaa.aiöşatrtnnkCdımısdeezynrvmıye.eoiraaneGaçevavtgseprmurlieedeiuı’BsÜtimcndbnleilehbneoineieteıdageirkğrilaBmlyvK.yredviamlSöierııeazniztezleneerendnıe.klkdgçsrşesmieliii“’reeriı.htasmıytşiBeet,cnrtegzimlıtektedbovsiedKaüleeEBmtkdızülmiağemiarnaverıibrziıomyrİlial??ademkredeiıhglağiiezzielçakmceğtşBoİiınanie.lkias,yhlilsğtme”ieğçzunidadiieittinıliirşiaiıi!gnheityülamlilçemigatr,wneşmNiimaiıziid.ydöugiyyrzritmeiebeuirreeatyöabçoe,nFfoyeıenurnlhntuiiiacythmkanelviçtns’etaeemzlniakikuıieua?rlymtaısnyadoÜbürkiPşsnlösakKrenmiabneliellurnezzalatemhoıuelouirekk,iarnerrfvosık.otnliederek çözümsüzleşmekte olup, kritik n Muhalefet, birlikte ve etkin yöntemyaşamsal eşiğe dayanmıştır. Bu çok ağır lerle karşı koymak üzere yordam gelişkoşullarda yapay Boğaziçi gerilimi sür tirmeli, uygulamalıdır. dürülemez, sürdürülmemelidir. Dileyen Muhalefet, başkaca sorun ve ayrışlim ve önerelim ki sağduyu egemen ol maları, bu akut ve ciddi sorun için ayrasun; AKP=RTE’de, YÖK’te, kayyım rek ca alıp ertelemeli ve topluca Boğaziçi’ne tör Bulu’da. giderek yerinde destek vermeli, çözüm Boğaziçi’ndeki yerden göğe meşönerileri açıklamalıdır. LAİKLİK RUHUNA FATİHA Uğur Mumcu 6. Baskı, 344 syf. BİR TAKVİM YAPRAĞINDA Orhan Veli 1. Baskı 160 syf. Kupa Kupa Orhan Veli Cumhuriyet Kupa CinCAinliAvlei%XÖ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle