04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 13 ŞUBAT 2021 CUMARTESİ HABER Fransa’nın imam ve Türkçe okutmanları sınırlamasına karşılık: Fransız hocalara Türkçe sınavı UYAR VE EMİNAĞAOĞLU ANAYASA Fransa’ya misilleme TARTIŞMALARINIYORUMLADI Hedef ilk Galatasaray Üniversitesi’nde çalışan Fransız hocalardan Türkçe sınavını geçemeyenlere oturma ve çalışma izni verilmeyecek. Fransa’da hükümetin, Türkçe öğretecek öğretmenlere “Fransızca bilme” zorunluluğu getirmesi üzerine Türkiye’den misilleme geldi. “Mütekabiliyet Esası”na (Karşılıklılık) dayandırılan karara göre Galatasaray Üniversitesi’nde çalışan Fransız hocalara “B2” seviyesinde TürkFIGEN çe bilme şartı getirilATALAY di. Türkçe sınavını veremeyen hocalara çalışma ve oturma izni verilmeyecek. Fransa, “siyasal İslam”a karşı mücadele kapsamında yabancı ülkelerin gönderdikleri imamlar yoluyla ülkedeki camiler üzerinde nüfuzu kırmak için yasal düzenleme yaptı. Fransa ayrıca ilkokul, liselerde ve üniversitelerde Türkçe eğitimi verecek Türk okutmanlara “B2” seviyesinde Fransızca bilme şartı getirdi. Fransa hükümetinin kararıyla Türkiye’den Fransa’ya gidecek imam ve Türk okutmanlara kısıtlama getirilmiş oldu. YÖK’TEN MESAJ: VAZGEÇERLERSE İPTAL EDERİZ Yükseköğretim Kurulu (YÖK) yetkilileri, Fransa’nın, ilkokul, lise ve üniversitelerde Türkçe öğretecek okutmanlara “B2” seviyesinde Fransızca bilme şartı getirdiğini, bilmeyenleri geri göndermeye başladığını, bir yıldır bu kararın değişmesini beklediklerini belirtti. Yetkililer şunları kaydetti: “Öğretmenlerin bulundukları kültürü kavramalarının önemli olduğunu düşünüyorsanız, mütekabiliyet esasına göre biz de buradaki Fransız öğretmenlerin ‘B2’ düzeyinde Türkçe bilmesini istiyoruz, dedik. Karşımızdaki kadar devletiz, aynı şartları talep etmemiz yadırganmamalı. Fransa bu kararını kaldırdığı an biz de vazgeçeriz. Bu, emperyalist ve üstten bir tavırdır. Galatasaray Üniversitesi’nin Frankofon hüviyeti kesinlikle kaybedilmemeli, zenginlik katıyor. Üniversitedeki Fransız öğretmenlere Türkçe öğrenmeleri için süre verdik.” Galatasaray Üniversitesi’nde sekiz yıldır çalışan bir Fransız hoca durumlarını şöyle anlattı: 30 hocadan 3’ü geçti “Bu seneye kadar Türkçe bilme zorunluluğu yoktu. Çalışma ve oturma iznini her sene eylül ayında yeniliyoruz. YÖK’e belgeler gönderildi. YÖK’ten Türkçe seviyesiyle ilgili belge istendi. Ekim başında Türkçe sınava girdik. Üniversitede 30 Fransız hocayız, üç kişi geçebildik sınavı. İki hafta önce bizim oturma ve çalışma iznimiz geldi. B2 seviyesi zor. İyi ki uzaktan eğitim veriyoruz, yoksa sınavı geçemeyenler kampusa alınmayabilirdi. Türkçe günlük hayat için gerekebilir ama üniversitede gerekli değil. Hazırlıkta zaten 35 hocayız, 9’u Fransız. Sınıfa iki hoca giriyoruz, bir de Türk hoca oluyor sınıfta. Öğrenciler zaten Türkçe konuşan istemiyor, o zaman yeterince çabalamıyorlar Fransızca konuşmak için. Sınavı geçemeyenlerin durumu ne olacak belli değil. Yoğun Türkçe ders programı başlatmaya çalışıyorlar ama 6 ayda B2 seviyesine ulaşmak kolay değil. Üniversite Fransızlardan bıktı ve bizi kovmak mı istiyor, onu da bilmiyoruz. İki ülke arasında bir gerilim var ve bundan biz hocalardan çok öğrenciler etkilenecek. Fransızca eğitim kalkmamalı bu üniversiteden.” ‘Bilimsel değil’ EğitimSen Galatasaray Üniversitesi temsilciliğinden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Şu an başka üniversitelerdeki yabancı hocalara karşı benzer uygulamaların yapılıp yapılmadığını araştırıyoruz. YÖK’ün getirdiği bu zorunluluğun akademik, bilimsel gerekliliklerle açıklanabilecek bir yanı görünmüyor. İktidarın üniversiteleri şekillendirmesi, istediğine kadro açıp istemediğini kadrodan çıkarması gibi bir durumla karşı karşıyayız ki bunun bir örneğini zaten şu an Boğaziçi Üniversitesi’nde de yaşıyoruz. Oysa eğitim, siyasi ya da diplomatik sorunların konusu olmamalı. Üniversiteler kendi akademik gereksinimleri doğrultusunda karar alabilen özerk yapılar olmalı. Yıllardır Galatasaray Üniversitesi öğrencilerine emek veren Fransız çalışma arkadaşlarımızın yanındayız.” Galatasaray Üniversitesi Dayanışması adıyla sosyal medyada yapılan paylaşımda ise “Fransız öğretmenlerin B2 seviyesinde Türkçe öğrenme zorunluluğu getirilmesi Galatasaray Üniversitesi öğrencileri olarak bizleri kaygılandırmaktadır” denildi. AKŞENER, KAPANMA SÜRECININ MHP’NIN KARARINA BAĞLI OLDUĞUNU SÖYLEDI HDP davası başlayabilir İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, HDP’nin kapatılmasının kendileriyle alakalı olmadığını belirterek “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Yargıtay’a gitmesi halinde mahkemenin başlayacağının kesin bir durum” olduğunu söyledi. HDP ile ittifak yapmalarının “mümkün” olmadığını söyledi. Akşener, Haber Global kanalında gazeteci Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı. Boğaziçi Üniversitesi’nde AKP’li rektör atanmasıyla başlayan protestoları değerlendiren Akşener, “Buradaki mesele özel bir kriz tanzimidir. Siz bu çocuklara terörist diyemezsiniz küçük ortak, çıkıp bunlar yılan ezin kafasını diyemez. Bu asıl gündemi kapatmak üzere üretilmiş bir krizdir. Gezi mezi çıkmaz buralardan” dedi. HDP’ye ilişkin soruları da yanıtlayan Akşener, şunları söyledi: “HDP’yi PKK’nin yanında tanımlayan bir bakış açımız var. HDP’ye oy veren herkesi PKK’ye destek veren oranın uzantısıymış gibi gösteren dile itiraz ediyorum. Selahattin Demirtaş’ın terörle iç içe olduğu bir gerçek. Ama Demirtaş’ın yargılanmasının hızlı bir şekilde yapılmasının Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne çok büyük fayda sağlayacağına inanıyorum.” ‘Üçkâğıt yapılıyor’ “HDP’nin kapatılması konusunda konuşmak yerine eyleme geçilmelidir” diyen Akşener, şunları kaydetti: “Sayın Erdoğan da konuşuyor da sadece konuşuyor. Parti kapatmaları zorlaştırmayı MHP desteklemişti. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Meclis’te böyle bir durum söz konusu olursa, partimizde bu konuda bir karar alınmış değil... Arkadaşlarım muhtemelen ‘evet’ derler ama bir üçkâğıt yapılıyor ve arkadaşlarımız bu tuzağa düşmez. Farzımuhaller üzerinden konuşup araziye kaçanlara da izin vermeyiz.” l İç Politika Özdağ’a saldıran 5 şüpheli tahliye edildi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a 15 Ocak’ta evinin önünde saldıran 5 kişi, cumhuriyet savcısının “Uzun tutukluluk süresi olur” itirazının ardından tahliye edildi. Saldırıya ilişkin dosyanın gittiği Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar vermişti. Cumhuriyet Savcısı Fatih Taş’ın tutuklu 5 sanığın tahliyesini istediği itirazının ardından dosyanın gittiği Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 sanığın adli kontrolle salıverilmesine hükmetti. Mahkeme kararında dosyanın bölge adliye mahkemesine gitmesi halinde şüphelilerin “uzun süre tutuklu kalabileceğini” ifade etti. l ANKARA/ Cumhuriyet BÜROİŞ’TEN ROKETLİ EYLEM Memur taleplerini ‘Ay’a fırlattı Büroİş Sendikası, memurların sıkıntılarını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ay programı” açıklamaları üzerinden eleştirdi. “AKP Ay’a memur yaya” sloganı ile açıklama yapan Büroİş Sendikası, taleplerinin yazılı olduğu küçük roket maketlerini fırlattı. Büroİş Sendikası Genel Başkanı Hamzaçebi, sendikanın önünde yapılan basın açıklamasında, hükümetin, başarısız yönetimi nedeniyle sıkıştıkça yerli otomobil ürettiğini, uçak yaptığını, gaz çıkardığını belirterek şimdi de boşa uydu salladığını kaydetti. “Memur, işçi, esnaf, asgari ücretli, emekli boğazına kadar borçlu, Aybaşını getiremiyor, Ay’a gidiyoruz” diyen Hamzaçebi, uzay çalışmalarının yapılması gerektiğini ancak popülist politika aracı olarak kullanmanın doğru olmadığını kaydetti. l ANKARA Beyza ve Muhammed serbest Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun rektör atanmasına karşı düzenlenen protesto eylemlerine destek veren sosyal medya paylaşımları yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sinema ve Televizyon bölümü öğrencisi Beyza Buldağ ile üniversite öğrencisi, HDP Gençlik Meclisi üyesi Muhammed Ünal, dün akşam serbest bırakıldı. Tutukluluğuna yapılan itiraz sonucu serbest bırakıldığı belirtilen Buldağ’ın avukatı Yelda Koçak sosyal medyadan, “Beyza Buldağ serbest. Hoş geldin Beyza” paylaşımını yaptı. Buldağ, “12. Cumhurbaşkanı’na açık mektup” bildirisi gerekçesiyle cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla gözaltına alınaAKADEMİSYENLER EYLEMLERİNİ SÜRDÜRDÜ Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri AKP’li Melih Bulu’nun istifa etmesi talebiyle başlattıkları eylemlerin 6. haftasına girdi. Akademisyenler dün yaptıkları açıklamada, protestolarda gözaltı sayısının 500’e, tutuklananların sayısının 11’e, ev hapsi verilenlerin sayısının 26’ya ulaştığına dikkat çekerek “Anayasal hakları hiçe sayan bu uygulamalara derhal son verilsin” dedi. Marmara Üniversitesi’nden Akademik ve İdari Çalışanlar yaptıkları açıklamayla Boğaziçili öğretim görevlileri ve öğrencilere destek verdi. Bu arada İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Bulu’yu makamında kabul etti. rak “Halkı kin, nefret, düşmanlığa tahrik ve suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla 7 Şubat’ta tutuklanmıştı. Bursa’da 8 gözaltı Bu arada Bursa Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine destek için dün Setbaşı Köprüsü’nde toplanmak isteyen eylemcilere polis izin vermedi. Polis çemberine alınan 8 kişi gözaltına alınırken, yere yatırılan bir kişi için kelepçe istenmesi kameralara yansıdı. l Haber Merkezi HDP’lilerden AYM önünde ‘adalet nöbeti’ HDP, infaz yasasındaki düzenlemelerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Başvuru sırasında HDP milletvekilleri, “Herkes için adalet” yazılı yelekler ile temsili “adalet nöbeti” gerçekleştirdi. Başvuruda, HDP Eş Genel Başkanları Sancar ve Pervin Buldan’ın yanı sıra HDP yöneticileri ve milletvekilleri ile çok sayıda avukat bulundu. “Herkes için adalet” yazılı yelekler giyen HDP milletvekilleri, AYM’nin karşısındaki Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda açıklama yaptı. Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, düzenleme hakkında daha önce de başvuru yapıldığını ancak 8 aydır başvurunun gündeme alınmadığını belirtirken, düzenleme iptal edilmediği için cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden ve açlık grevlerinden AYM’nin sorumlu olduğunu söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet TİP’in 60. kuruluş yıldönümünde iki panel Türkiye soyalist hareketin Bağlamında Sol Perspektifiçinde yer alan isimler “ku ten Geleceğin İnşası” üzerine şaklarla kopukluğu” gidermek tartışılacak. Panel, 15.00 ile için bir dizi etkinlik başlattı. 17.00 saatleri arasında yaSosyalist örgütlenmelerde yer pılacak. Tunç Tayanç’ın yöalan isimlerin bir araya geldiği neteceği panele Yavuz Ünal, “Üretim ve Düşünce Platfor Prof. Dr. Oğuz Oyan, Dr. Gümu”, “Toplam Açı” isimli bir rel Tüzün ve Prof. Dr. GenYouTube kanalı açtı. cay Şaylan konuşmacı olarak Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) katılacak. Yarın saat 18.00 kuruluşunun 60. yılı dolayı ile 20.00 arasında “Sosyalist sıyla bugün ve yarın yapıla Geleceğin İnşası” başlıklı Tücak iki etkinlik söz konusu lay Akarsoy Altay’ın yöneteYouTube kanalı üzerinden ya ceği panele ise Tanol Türkoğyımlanacak. Bugünkü panel lu, Dr. Burçak Özoğlu Poçan, de, TİP faaliyetlerinde önem Doç. Dr. Ümit Akçay ve Dr. li bir belge olan “Demokra Ali Rıza Güngen konuşmacı tikleşme İçin Plan 197882 olarak katılacak. 4 madde SEFA UYAR İktidarın yeni anayasa çağrısıyla yeniden gündeme getirilen “1921 Anayasası ve Birinci Meclis ruhunun yeni anayasada olması” gerektiği görüşü tartışma yarattı. Tarihçi Prof. Dr. Hakkı Uyar, tartışmaların ideolojik yönüne de dikkat çekerek “Birinci Meclis bir ülkeyi kurtarma koalisyonuydu. Bizim için milat 1923 Cumhuriyet Devrimi ve laikliktir. Bunun gerisine düşmemek gerekir” ifadelerini kullandı. Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu ise 1921 Anayasası’nın, geçici anayasa olduğuna işaret ederek “1921 ısrarı, anayasanın ilk dört maddesindeki zırhı delmek için de bu yolu kullanmak demek” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısıyla birlikte 1921 Anayasası yeniden gündeme geldi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “1921 Anayasası’nın ruhuyla, Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken yeni bir toplumsal sözleşmeyi yine Gazi Meclisimizin, milletimizin iradesiyle yeni anayasayla taçlanacağına olan inancımız tamdır” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise 1921 Anayasası’nın ilham kaynağı olarak değerlendirilebileceğini belirterek “Bu anayasanın iki temel özelliği var: Çok güçlü parlamento, çok güçlü yerel yönetim sistemi” ifadelerini kullandı. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “Yeni anayasa için 1921 ruhu ortaya konacaksa, Birinci Meclis’in ruhu Türkiye’de tekrar diriltilmelidir” diye konuştu. Tarihçi Prof. Dr. Hakkı Uyar ve eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, tartışmaları Cumhuriyet’e değerlendirdi. ‘Aşma stratejisi’ Prof. Dr. Uyar, Birinci Meclis’i, bir “ülkeyi kurtarma koalisyonu” olarak nitelendirirken, Birinci Meclis’in, Meclis hükümeti sistemi ile yasama, yürütme ve dolaylı olarak yargıyı üzerine aldığını anımsattı. AKP’nin, bu noktadan hareketle kuvvetler birliği vurgusu yapabileceğini belirten Uyar, “Duruma; kuvvetler birliği eleştirilerini ‘Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi yapıyoruz’ diyerek ‘aşma stratejisi’ olarak bakabiliriz” dedi. Birinci Meclis’in, kuvvetler birliği sistemini bilinçli olarak seçtiğini ve tarihin bunu zorunlu kıldığını aktaran Uyar, “100 yıl önce sistemin merkezinde Meclis vardı, mevcut sistemin merkezinde Meclis yoktur” ifadelerini kullandı. Sancar’ın, açıklamalarında “güçlü yerel yönetim” vurgusu yapmasını, 1921 Anayasası ile öngörülen “vilayet şuraları” üzerinden “özerklik çıkarma çabası” olarak nitelendiren Uyar, “Bu boşuna bir çabadır. Milat 1923 Cumhuriyet Devrimi ve laikliktir” dedi. ‘Zırh kaldırılmak isteniyor’ Eminağaolu ise 1921 Anayasası’nın, yazıldığı anda Cumhuriyet, ulus devlet, millet ve laiklik gibi kavramların henüz geçerli olmadığını anımsattı. 1921 Anayasası’nın ömrünü doldurduğunu belirten Eminağaoğlu, “1921 Anayasası’nın yazıldığı döneme dönmenin, Cumhuriyet öncesine dönmek anlamını taşır. 1921 Anayasası’nın esas alınması yolundaki beyanlar, anayasanın değiştirilemez nitelikteki ilk dört maddesinin tartışmaya açılması, kâğıt üzerinde bırakılması iradesini öne çıkarmaktadır. 1921 ısrarı, anayasanın ilk dört maddesindeki zırhı kaldırmak, o zırhı delmek için de bu yolu kullanmak demek” dedi. DEVA PARTISI GENEL BAŞKANI BABACAN ‘İlk 4 madde tartışılabilir’ DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yeni anayasanın gündemlerinde olmadığını, zeminin uygun olması halinde ileride ilk 4 madde dahil hepsinin tartışılabileceğini söyledi. DW Türkçe’den Nevşin Mengü’ye konuşan Babacan, “Türkiye’yi yanlış bir zihniyet yönetiyor. Sistem ne olursa olsun güçler ayrımına ve yargı bağımsızlığına inanmıyor. Siz böyle bir zihniyetle başkanlık sistemini konuşsanız ne parlamenter sistemi konuşsanız ne? Yeni anayasayı gerçekçi görmüyoruz. Önemli olan, acil bir şekilde sistem değişikliğidir. Yani anayasanın yasama, yürütme ve yargıyla ilgili bazı maddelerinin parlamenter sistemin getirilmesi için değiştirilmesidir” dedi. Anayasanın ilk 4 maddesi ile ilgili soruya ise Babacan, “Bizim gündemimizde yok. Bunları tartışmak için uygun iklim yok. Türkiye’de hiç kimse ile konuşmuyoruz bu konuyu. Günün birinde ülkenin siyasi ve toplumsal zemini daha güçlü bir hale gelirse konuşulur. Şu anda ciddi çatlaklar oluşmuş durumda. Bunun konuşulabilmesi için yaraların iyileştirilmesi ve çatlakların kapatılması gerekiyor. O günkü şartlarda tartışılması gerekiyorsa tartışırız” dedi. l İç Politika AKP’NIN ‘KURULUŞ ANAYASASI’ ÇIKIŞINA TEPKI: Hangi devleti yıkıyorsunuz? AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın yeni anayasanın isminin “Yeniden Kuruluş Anayasası” olacağı yönündeki sözleri tepki çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca “Kurucu derken hangi devleti yıkmayı planlıyorsunuz” diye sordu. Karaca, Özkan’a katledilen yazarımız Uğur Mumcu’nun “Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler fırıldak olurlar” sözleriyle karşılık verdi. Karaca, “Güç zehirlenmesi yaşayanların, ucube tek adam rejimini halka dayatanların, tek adamın çöküşünde, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sürüklendiği çıkmazda çaresizlik içinde kıvrananların çabası nafiledir” dedi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak da “Neyi yıkıyorsunuz, neyi kuruyorsunuz. Bu ülkenin kuruluşunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardır, Sakarya, Dumlupınar vardır. Büyük Taarruz vardır. Yani yeniden kurtuluş diyerek bunların üstüne çizik mi atacaksınız? Daha önce yaptıkları anayasa değişikliklerinin nelere, kimlere hizmet ettiğini bugün çok net görüyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle