03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 12 ŞUBAT 2021 CUMA 50/7 0 90/20 0 50/1 9 0 60/8 0 60/8 0 10/1 1 0 40/9 0 50/8 0 100/1 8 0 50/1 6 0 50/1 4 0 210/1 2 0 20/ 1 2 0 200/1 3 0 10/ 8 0 140/ 1 9 0 00/ 7 0 150/8 0 20/ 1 1 0 160/6 0 10/ 4 0 140/2 0 TARİHTE BUGÜN 1929: Stalin’in sürgün ettiği, eski savaş komiseri Troçki, “İlyiç” adlı şileple İstanbul’a geldi. 1937: Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’te doğduğu ev, Selanik Belediyesi’nce sahibinden satın alınarak Atatürk’ün emrine tahsis edildi. 1956: Karikatürist Turhan Selçuk, Uluslararası Bordighera Mizah Şenliği’nde Platin Palmiye Ödülü’nü aldı. Depremzedeye IBAN: Beş ay önce orta hasarlı denilen Yardımları iade edin binalara şimdi az hasarlı, oturulabilir MUHAMMED ÖZMEN raporu Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), deprem sonrası binalarına “orta hasarlı” raporu verilerek verildi. nakdi yardım ödenen yurttaşlara mesajla IBAN numarası göndererek paranın iade edilmesini istedi. İzmir’in Bayraklı ilçesinin Manavkuyu Mahallesi’nde bulunan 2 bloktan oluşan Mustafa Bey Apartmanı, 30 Ekim 2020’de 119 kişinin ölümüne ve 1034 kişinin yaralanmasına neden olan depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında “orta hasarlı” olarak tespit edildi. İncelemeyi yapan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, yurttaşlara iki binada da onarım yapmadan oturulamayacağını bildirerek “güçlendirme çalışması ya da kentsel dönüşüm” yollarına başvurmalarını önerdi. 31 daireye AFAD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından taşınma yardımları yapıldı. Depremzede konut sahiplerine AFAD üzerinden 5 bin, kiracılara ise 2 bin 500 TL ödendi. Büyükşehir Belediyesi ise 5’er bin TL taşınma yardımında bulundu. İki bina tamamen boşaltıldı. Depremzedeler maddi ve manevi zorluklar yaşayarak yeni evlere taşındı. Ancak aradan geçen 5 ayın ardından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, binalarda yeniden inceleme yaptı ve bu kez “az hasarlı/oturulabilir” raporu verdi. AFAD, yurttaşlara gönderdiği SMS mesajında IBAN numarası vererek ödenen nakdi yardımların iade edilmesini istedi. Vatandaştan, İzmir Valiliği’nin “Acil Yardım” hesabından gönderilen yardımın aynı hesaba geri ödenmesi ve dekontun valiliğe iletilmesi talep edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ise iade talebinde bulunmadığı belirtildi. Sosyal devlet nerede? Sürecin kendilerini mağdur ettiğini dile getiren depremzedeler “Taşınma masrafı, yeni eşya alınması, kira masrafı, yeni abonelik bedelleri gibi birçok gidere katlandık. Yıllardır oturduğumuz ev ve mahalleden kimimiz eşyalarını dahi alamadan apar topar ayrılmak zorunda kaldık. Eksik inceleme ile hazırlanan raporlar bizi mağdur etti. Buradaki sorumluluk bize yükleniyor. Sosyal devlet nerede?” diyerek duruma tepki gösterdi. Depremzedelerin avukatı Senem Kiraz, “AFAD tarafından kanun gereği depremzedelere yapılan maddi yardımın, kesin hasar tespit raporu sonucunda geri alınması sosyal hukuk devleti ile bağdaşmamaktadır. AFAD’ın verdiği maddi yardımların yanında devletin verdiği rapora güvenerek yapılan masraf katbekat fazladır. Ödemeler kesin hasar durumuna göre yapılmadığı için bu şekilde iade talepleri vatandaşı mağdur edecektir. Bu nedenle konunun uzlaşma ve mağduriyete yol açmadan çözülmesi gerektiği kanaatindeyim” dedi. Kiraz, devletin önceliğinin ödenen düşük bedelli yardımın iadesi değil, ağır hasarlı ve yıkılma tehlikesi olan binaların ivedilikle yıkılması olması gerektiğini söyledi. l İZMİR Yapılan yardımların geri istenmesini şaşkınlıkla karşılayan yurttaşlar, bakanlığın depremin ardından yaptığı tespite itibar ederek can güvenliği endişesiyle evlerini boşalttıklarını söyledi. 11 ŞUBAT PERŞEMBE İki kadın daha öldürüldü 130 BIN 313 7590 31 MILYON 159 BIN 676 27 BIN 187 %3.7 660 94 7811 2 MILYON 564 BIN 427 1256 2 MILYON 453 BIN 96 Özgecan’ı andılar 70 yaş üstü aşılanıyor Koronavirüsle mücadele sürecindeki aşılama kapsamında, dün sağlık çalışanları için 2. doz, 70 yaş üstü için ilk doz aşıların uygulanmasına başlandı. Ayrıca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 65 yaş üzeri yurttaşların 60 yaş üzeri eşlerinin de aşı olabileceğini açıklayarak randevuların bakanlığın internet sayfasından ve mobil uygulamasından alınabileceğini belirtti. Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Covid19 aşılarının ikinci dozunu oldu. l ANKARA İzmir’in Bergama ilçesinde, Baykent Ü. (42), eşi Saime Ü’yü (40) bıçaklayarak öldürüp çocukları Hamit Fatih Ü. (9) ve Zehra Ü’yü (5) yaraladıktan sonra, aynı bıçağı göğsüne saplayıp intihar girişiminde bulundu. Baykent Ü. ve durumları ağır olan 2 çocuğu hastanede tedaviye alındı. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. Kanlar içinde buldular Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Ercan Y., 4 çocuğunun annesi Şule Y’yi (45) çıkan tartışmada bıçaklayarak öldürdü. Olayın ardından Ercan Y., polis merkezine giderek teslim oldu. Çiftin çocukları, sabah annelerinin kanlar içindeki bedeniyle karşılaştı. l DHA Devlet korumadı ‘200 bin aşı kayıp’ CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Çin’den gelen 3 milyon aşıdan yaklaşık 200 bin dozunun halen yapılamadığını belirterek “27 günde 3 milyon doz tamamlanamadı, bir yandan da günlerdir aşı yok. İkinci partiye başlandı. 200 bin doz aşı arada kaynadı. Aşıların daha nüfuzlu kişilere yapıldığını söylemiştik” dedi. Sağlık Bakanı’nın önceki günkü açıklamasında “Bundan sonra aşının gelişiyle ilgili ‘bugün şu kadar geldi, şu kadar gelecek’ gibi söylemekten yana değiliz” dediğini anımsatan Emir, “Bundan sonra aşıları öncelik sırasına uymadan, diledikleri gibi kullanabilmenin zemini mi hazırlanmaktadır?” dedi. l ANKARA ‘Çift maske koruyor’ ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, çift maskenin etkisini inceledi. Araştırmada, solunum yapabilen iki yapay kafadan birine tek, diğerine de iki maske takılarak yaklaşık iki metre mesafeden üzerlerine Covid19 partikülleriyle aynı boyutta partiküller püskürtüldü. Araştırmacılar, bir maskeli kafada püskürtülen partiküllerin yüzde 40’ının engellendiğini görürken, iki maskede ise yüzde 80’inin engellendiğini tespit etti. Dr. John Brooks, ortamdaki herkesin çift maske takmasıyla partiküllerin yüzde 95’inin engellendiğini söyledi. l AA İnsanlığa ihanet Mersin’in Tarsus ilçesinde 6 yıl önce okuldan eve gitmek için bindiği minibüsün şoförü tarafından cinsel saldırıya uğrayan, ardından da vahşice katledilen Özgecan Aslan’ın (19) ailesi, kızlarının ölüm yıldönümünde kadına yönelik şiddete karşı çağrıda bulundu. Kızı Özgecan gibi birçok kadının dünya genelinde şiddete kurban gittiğine dikkat çeken baba Mehmet Aslan, “Kadına şiddet, insanlığa ihanettir. Kadınlar bu zulmü hak etmiyor” dedi. Öte yandan, İzmir Buca’daki Şirinyer Parkı içerisinde şiddete karşı farkındalık koridoru oluşturuldu. Parkın girişinde “Özgecan Aslan’ı unutmadık” pankartı asılırken, Türkiye’de katledilen kadınların isimlerinin ve katlediliş gerekçelerinin yer aldığı kadın maketlerinden oluşan sergi açıldı. l DHA/İZMİR/Cumhuriyet ÇOCUĞU TEYZESINE BIRAKIP INTIHAR ETTILER İstanbul Zeytinburnu’nda oturan Elvan Demir, önceki akşam ablasına uğrayarak, 1,5 yaşındaki kızını emanet etti. Gecenin ilerleyen saatlerine rağmen kız kardeşinden haber alamayan ve telefonlarına cevap alamayan ablası, kardeşinin evine gittiğinde kardeşini ve kardeşinin eşini ölü halde buldu. Yapılan ilk incelemelerde intihar ettikleri belirlenen çiftle ilgili CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bir açıklama yaptı. ‘Kime yanalım?’ Kaftancıoğlu, “Yoksulluk, açlık yok diyenler! Bugün Zeytinburnu ilçemizde 25’li yaşlarda karıkoca ekonomik sıkıntılarından dolayı çocuklarını bırakıp intihar etti. Ufacık çocuğa mı yanalım, gencecik insanlara mı” dedi. l Haber Merkezi Bursa’da Erdal K., ayrıldığı sevgilisi Aydan T’nin (35), hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını öğrenince barışma vaadiyle evine giderek bıçakla saldırdı. Yaralanan kadının çığlıkları üzerine komşuları eve gelince Erdal K. olay yerinden kaçtı. Polis, kaçan şüpheli Erdal K’nin yakalanması için çalışma başlattı. l DHA ‘Kızımı darp ettiler, öldürdüler’ İstanbul Arnavutköy’de hayatını kaybeden Cahide Türkoğlu’nun (30) ailesi kızlarının intihar etmediğini, ölümüne intihar süsü verilmek istendiğini iddia etti. Anne Aynur Bülbül, kızı Cahide Türkoğlu’nun eşi, kayınvalidesi ve kayınpederi tarafından sürekli şiddette maruz kaldığını öne sürerek “Kızımı darp ettiler, öldürdüler. Kızım sürekli şiddet görüyordu” dedi. Aile, şikâyetçi oldu. l İHA YÖK’ün saldırgan açıklaması 12Eylül istibdadının kalıntısı YÖK, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin demokratik duruşuna karşı saldırgan bir bildiri yayımladı. Önce bu bildiriyi okuyacaksınız, sonra ben sazı elime alacağım. HHH “Bilindiği üzere dün Boğaziçi Üniversitesi’nde Kâbei Muazzama’nın hak ettiği saygı ve tazime ters düşen provokatif bir eylem gerçekleşmiştir. Türk milletinin müşterek hassasiyetlerinden birisi de dini şiarlara ve sembollere hürmet göstermektir. Bu necib milletin kendisini diğer milletlerden ayırt eden hususiyetlerden birisi olan ‘edeb ve hürmet’ konusundaki azami titizliğini hayâsızca ihlal eden bu eylemin, pervasızlığın ve saygısızlığın sahipleri için ömür boyu bir utanç vesilesi olacağı açıktır. Üniversiteler sadece bilimsel faaliyetlerin yapıldığı yerler olmayıp aynı zamanda kendi milletinin kültür ve değerlerine sahip çıkacak nesiller, ahlaklı ve dürüst vatandaşlar yetiştiren kurumlardır. Bu gibi çirkin davranışların, ne bu davranışı gösterenlerin ne de mensubu oldukları üniversitenin saygınlığını artırmayacağı, savundukları fikirlere fayda getirmeyeceği ortadadır. Dolayısıyla öğrencileri de dahil tüm akademi camiasının; toplumun müşterek hassasiyet noktaları, değerleri ve kutsallarına karşı her zaman dikkatli, nezaketli bir üslubu benimsemesinin kendisini ayakta tutan bu topluma karşı bir vazifesi olduğunu ve bu eylemi gerçekleştirenlerin üniversite gençliğini temsil etmediğini hatırlatmak isteriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Yükseköğretim Kurulu HHH 1. Sadece “Necip” Türk milletinin değil, dünyanın bütün milletlerinin kendilerine göre “edep ve hürmet” ilke ve anlayışları vardır. Bu anlayış sadece dinsel alanı değil, bütün ulusal ve uygar alanları kapsar. Geçmişi “edep ve hürmet” bakımından tartışmalı olan YÖK, bu kuralı Cumhuriyet ve onun kurucularının “şeref ve haysiyetlerini” korumak için hiç uyguladı mı? Anası dahil Mustafa Kemal’in yedi göbek sülalesine küfür yağarken, Cumhuriyet her türlü iftiraya hedef olurken YÖK efendi neden sustu? YÖK acaba bir teokratik devletin mi, yoksa laik devletin mi kurum ve kuruluşu? Önce: “Kâbei Muazzama”nın fotoğrafı, resmi ya da sureti bizzat kendisi değildir. Kâbei Muazzama’ya üzerinde bulunduğu devletin yönetimi, kutsal yerin çevresine diktiği gökdelenlerle saygısızlık etmektedir. YÖK bunu bilmiyor mu? Ülkemizde sadece Kâbe’nin sureti değil, padişahların, Atatürk’ün, kutsal bayrağımızın suretleri de basılmakta bunlar da “kâğıt muamelesi” görmekte, dini kitap ve metinler yerlerde sergilenmektedir. Aklı başında hiç kimse bu konuda bir aşağıla(n)mayı söz konusu etmemektedir. Öküz altında buzağı aramak ayıplar sınıfına girer. Bu nedenle Boğaziçi öğrencileri bir kutsala karşı “edeb ve hürmet” konusunda hayâsızca bir eylemin, pervasızlığın ve saygısızlığın sahipleri olmamıştır ve bu nedenle ömür boyu bir utanç duymaları söz konusu olamaz. 2. Kuşkusuz adına layık üniversiteler gibi öğrencileri de kendi ulusal kültür ve değerlerine sahip çıkarlar. Cumhuriyetin en baskın özelliği demokrasidir. AKP Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanı kimliğiyle yaptığı üniversite geleneğine aykırı atamaya ilkin YÖK’ün karşı çıkması gerekirdi. YÖK görevini yapmayarak öğrencileri zor duruma sokmuş ve üniversitelerini korumak zorunda bırakmıştır. Bundan dolayı utanması gereken, özgür ve demokratik düşünceli ve uygar, vicdanlı öğrencileri insafsızca suçlayan YÖK’tür. YÖK’ün “çirkin” olarak sıfatlandırdığı öğrencilerin davranışları, onun düşündüğünün aksine, hem kendilerini hem üniversitelerini hem dünyanın bütün üniversitelerini hem de Türkiye’yi onurlandırmıştır. 3. YÖK, “Dolayısıyla öğrencileri de dahil tüm akademi camiasının; toplumun müşterek hassasiyet noktaları, değerleri ve kutsallarına karşı her zaman dikkatli, nezaketli bir üslubu benimsemesinin kendisini ayakta tutan bu topluma karşı bir vazifesi olduğunu ve bu eylemi gerçekleştirenlerin üniversite gençliğini temsil etmediğini hatırlatmak isteriz” diye buyuruyor. Bir haksızlığa karşı direnme her vatandaşın ve topluluğun anayasal hakkıdır. Boğaziçi öğrencileri bu hakkı uygar bir üslup içinde kullanmış, ağızlarından töreye ve edebe aykırı tek söz çıkmamıştır. Böylece “fikri hür vicdanı hür bir nesil” olduklarını kanıtlamışlardır. Kendilerini müstebit bir tavır ve dille “terörist” olmakla suçlayanlara karşı “Biz terörist değil, öğrenciyiz” diye cevap vererek asaletlerini de kanıtlamışlardır. İBB’den tablet hizmeti İBB, salgının eğitim alanında yarattığı eşitsizlikleri gidermeye katkıda bulunmak amacıyla, “40 bin tablet dağıtımı” başlattı. Edirnekapı Sosyal Hizmetler Birimi’nde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, salgından en fazla etkilenen kesimlerin başında çocukların geldiğini söyleyerek “Ebeveynlerinin telefonları üzerinden dersleri dinlemeye çalışan gençlerimiz var. İki çeşit tablet alındı. 40 bin tabletin yarısı WiFi, yarısı sim kartıyla çalışacak. Dağıtımların mart sonu, nisan başı itibarıyla bitirilmesi planlanıyor” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle