15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 2021 PAZARTESİ SÖYLEŞİ 9 NEDEN PROF. DR. ERSİN KALAYCIOĞLU? İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 1973 yılı mezunu. ABD’de Iowa Üniversitesi’nde siyaset bilimi bölümüne devam ederek yüksek lisans ve doktora programını tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat ve Siyasal Bilimler fakülteleriyle, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. 2004-2007 arasında ise Işık Üniversitesi’nin rektörlüğü görevini yürüttü. Halen Sabancı Üniversitesi’nde emeritus öğretim üyesi olan siyaset bilimi profesörü, “Siyasal Katılma ve Seçmen Davranışı”, “Değerler Araştırması”, “Milliyetçilik” gibi birçok araştırmada yer aldı. Ülkenin seçim havasına girmesiyle siyasetin dili daha da sertleşince, bize de Prof. Kalaycıoğlu’na sormak kaldı. Sultanizmde hesap verilmez 4 1982 Anayasası başından itibaren hesap 4 Sultanizm kavramını, fizikçinin kütleyi ya da 4 İkincisi, kişiselliğin yönetim üslubuna egemen vermez bir Cumhurbaşkanlığı kurumu yarattı. momenti kullandığı gibi teknik bir kavram olarak olması, kurumların kıymetinin olmayışı… 1989’dan beri her yerde başkanlık sistemiyle kullanıyorum bu bağlamda. Sultanizmin beş Üçüncüsü mevcut anayasa, yasa ve genel olarak demokrasiye geçilemeyeceğini anlatmaya özelliği var, beşi de Türkiye’de mevcut. Birincisi her kuralın seçici olarak uygulanması veya çalışıyorum. Özal, bu rejim değişikliğini talep kuvvetler ayrılığının tersi olarak hükümet ve yönetimde hiç kale alınmaması. Dördüncüsü eden ilk lider oldu ama gerçekleştiremedi, ömrü devlet arasındaki farkların bulanıklaşması. çoğulculuğun ortadan kaldırılarak devlet ve yetmedi. Demirel yapamadı, Erdoğan yaptı. Yasamanın hiçbir etkinliğinin olmaması, iktidar liderin sınırsız iktidarının kurulması. Beşincisi Sonuçta ortaya modern kılıklı geleneksel bir partisinin hem hükümete hem de devlete hâkim ekonominin kurallarının çarpıtılarak ahbap çavuş rejim, neo-patrimonyal sultanizm çıktı. olmasıyla bir tür parti devletinin oluşması... ekonomisi halinde işlemesi. n Türkiye’nin bugünü hakkında bir makale yazsanız, hangi başlığı BU SİYASAL YAKLAŞIM, GERÇEĞİ İTİBARSIZLAŞTIRIYOR atardınız? Bugünlerde makalelere atılan baş- n MHP lideri Kavala’yı ülkeden ko- ma rolünü oynamasının yolu kalmamış- lıklar “Demokrasinin Geriye Düşü- vuyor, Anayasa Mahkemesi’ni kapa- tır. Türkiye’nin kriz dönemlerinde de bu şü”, “Otoriterleşme” şeklinde. Türki- tıyor. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na Çu- rolü oynayabilecek kimse yok. Güvensiz- ye çeşitli sosyo-kültürel fay hatlarıy- buk’taki saldırının görüntülerini izleti- lik başladığı zaman karşı tarafın niyetini la bölünmüş bir ülke. Bu fay hatları- yor. Seçim sürecinde ortamın daha okumaya başlıyorsunuz. Düşmanlık olu- nın iki tarafında yer alanlar arasın- sertleşmesini bekliyor musunuz? yor, düşmanlık düşmanlık doğuruyor. Da- daki farklılıklar ve ayrımlar arttı. Bu- Hiç şüphesiz. Bu sürecin arkasın- ha da sertleşen dil, siyasi cinayetler tar- nun üzerinden bir cepheleşme var. da çok ciddi bir güven bunalımı yatı- tışmasına kadar varıyor. Bu duruma, sul- yor. Muhalefet, iktidardakilere, özel- tanizmin en önemli neticelerinden olan Cepheleşme kültürel değerler üze- likle Erdoğan’a güvenmiyor. Tezke- karar istikrarsızlığı da eklenince, hükü- rinden olduğundan mücadele de bu re tartışmalarında bu gündeme geldi. “Bu met etme iyice zorlaşıyor. kültürel kimlikler, değerler üzerin- iki yılı neden istiyorsunuz, daha önce bir n Merkez Bankası’nda olduğu gibi... den bir boğuşma ve adeta savaş ola- yıl istiyordunuz. Acaba seçim sürecinde Merkez bankalarının tüm dünyada te- rak devam ediyor. Almanların güzel mi kullanacaksınız” diye hem Aytun Çıray mel amacı fiyat istikrarını temin etmek- bir kavramı var; “kulturkampf” di- hem Özgür Özel sordu. Bir şekilde “Seçi- tir. Merkez Bankası’nın çalışmasını en- yorlar. Kültürel boğuşma demek... mi yaptırmayacaksın ya da erteletecek- gelleyen ve kurumsal yapısını ortadan Ben de böyle derdim. sin” diye niyet okumaya başladılar. Niyet kaldıran bir hale geldiğimiz için “Fiyat İs- n Türkiye böyle bir dönem mi ya- okuma güvensizliğin olduğu yerde başlar. tikrarı Komitesi” diye bir birim kurdular. şıyor? Aynı şekilde iktidardakiler de muhalefete Buna ne gerek var, Merkez Bankası’nın güven duymuyor ve onları düşman olarak varlık sebebi bu değil mi zaten? Pekiyi, Evet, bir tarafta tamamen seküler görüyor. Bir savaş ortamında yaşıyormu- bu komitenin çalışmasıyla ilgili bir şey bir dünyaya, diğer tarafta tamamen şuz gibi takdim ediliyor her şey. Birbiriy- duydunuz mu, hayır. Neye yarıyor? Bu is- kutsala inanan, ayrışmış insanlar... le uyuşmayan iki siyasal akım birbirlerini tikrarsızlıklar ekonomiyi zorluyor. Çoğunluk merkezde, ikisi arasında ortadan kaldırmak için varoluşçu bir mü- n Erdoğan aynı görüşte değil: gidip geliyor. Bunun ötesinde Türk si- cadeleye girmiş gibi. Bu güvensizlik 1982 “Avrupa’ya bakalım, İngiltere’de raf- yasal sistemi mezhepler üzerinden Anayasası’ndaki “devlet başkanlığı rolünü lar boş, Amerika’da boş, elhamdülil- Sünni mutekit-Alevi, Türk-Kürt mil- oynayan kişilerin aynı zamanda diğer ku- lah bizde bolluk bereket yoluna devam liyetçiliği ve demokratikleşme-otori- rumları da kontrol altına alarak hesap ve- ediyor” diyor. Bu yoksulluğu yaşayan terleşme üzerinden ayrışan bir yapı- remez bir konuma girmesi” ile ortaya çı- halk nasıl inanıyor? Ersin Kalaycıoğlu ya dönüştü. Böylece seçmen içerisin- kıyor. Sultanizme dönüştüğünde artık he- Burada özel bir siyasal iletişimden bah- sap verme söz konusu değildir. sediyoruz. Bu söylemlerde halkçı yaklaşı- de sekiz blok oluştu. Bunlar birbiriy- n Vakıflar üzerinden ortaya saçılan- mın çok önemli etkisi var. Halk ve kendi- le örtüşüyor, aynı zamanda çeşitli de- ların hesabının sorulmaması gibi... sinin mikrofonu olarak gördüğü lider ara- bir algıya sahip olabilmek gerekiyor: n Öyleyse nedir derdimiz? ğerler itibarıyla da çatışıyor. O yüz- Hesap verse demokratik olur zaten. sındaki müthiş bir aidiyet duygusu, ba- “Birbirimizi yok edemeyiz. Dolayısıy- Burada daha ziyade psikolojik bir den çok sayıda konuyu kakofoni ha- Borowiak’ın Accountability nand Democ- ğımlılık ve inanç. Söylemi ne kadar ger- la bir arada yaşamanın koşulları ne- derdimiz varmış gibi görünüyor. Bir linde tartışmaya başlıyoruz. Bu da si- racy adlı kitabı “Hesap vermeyen de- çek ötesi olursa olsun itibar görüyor. Ne- ler olabilir?” İsviçreliler, Hollandalı- de büyük sermayenin itirazı var, yaset erbaplarına sömürebilecekleri mokrasi istibdattır” diye başlıyor. Bu yol den bilim adamının söylediğine inansın, o lar çoğulcu bir demokrasiyi uygulaya- çünkü devlet üzerinden iş görüyor- muazzam bir maden teslim ediyor. bizi şöyle bir sonuca getirdi: Cumhurbaş- halktan değil, o, düşman tarafından. Elit. lar, orada tek bir muhatap istiyor- rak bunu bulmuşlar. Azınlıkları dışla- n Ülkeye kaybettiriyor ama siya- kanı seçilen kişinin birdenbire üç şapka- “Elit sizi kandırıyor. Bunlara inanmayın. mamışlar, “Sen sus, köşene otur” de- lar. İyi de yapay üretilmiş parti hükü- setçiye kazandırıyor, öyle mi? sı oldu: Cumhurbaşkanı, hükümet baş- Bunlar sizi kandırıp, yoksul bırakıyor. Pa- memişler, olabildiğince temsil imkânı meti çoğunlukçu yönetim anlayışıy- Ülkeye kaybettiriyor mu, emin de- kanı ve parti başkanı şapkası. Kimsenin ranızı alıyor” diyor popülist politikacılar. vermişler, onları siyasal karar alma la birleşince sonuç demokrasi olmu- ğilim. Bizim durumumuzda olan bir- bu üç şapkayı aynı anda taşıması müm- Dolayısıyla onların herhangi bir şekilde sürecinin içine sokmuşlar. Ülkenin yor işte... Zaman itibarıyla demokra- kün değil. Öncelik vereceksiniz, Tay- itibarı kalmıyor. Esasında bu siyasal yak- çok ülke var. Mesela İsviçre, Belçika, eşit, saygıdeğer, onurlu vatandaşları si seviye kaybediyor, otoriter bir reji- yip Erdoğan’ın önceliği parti başkanlı- laşım, gerçeği itibarsızlaştırıyor. Hollanda var. Bunlar yüzyıllardır bu ğında. İlçe parti kongrelerine kadar gi- n Söyleyenin nasıl bir şatafat içinde olarak kabul ederek demokrasiyi sağ- me dönüşüyor. Bir de anayasayı bu- boğuşmaları yaşıyorlar. Ama bunlarla diyor. Parti başkanlığına bu kadar ön- yaşadığını görmüyor mu? na göre değiştirdiğinizde sorun kat- lamışlar. Zaten demokrasinin iki te- yaşamayı öğrenmiş durumdalar. Bir- celik veren birinin partizan olmama ih- Görüyor, ama muhtemelen hak ettiği- mel unsuru var, birincisi halkı ku- lanıyor. 1982 Anayasası zaten başın- birlerini boğazlamadan, dışlamadan, timali var mı? Mümkün değil... Muha- ni düşünüyor. “Ben yaşayamıyorsam lide- dan itibaren hesap vermez bir Cum- caklamak ve benimsemek için elzem kucaklayarak, dolayısıyla demokrasi lefete de partizanca yaklaşıyor. O za- rim yaşasın” türünden bir yaklaşım. Bu, olan siyasal katılma ve temsil, ikinci- hurbaşkanlığı kurumu yaratmış du- olarak yaşamayı öğrenmişler. Biz he- man Cumhurbaşkanlığı’nın devleti ku- bir noktadan sonra sosyal psikolojinin si itiraz ve şikâyet edebilmelerini sağ- rumda. 1989’dan beri her yerde baş- nüz başlarındayız. Yaşananları yapay caklayan, herkesin cumhurbaşkanı ol- alanına giriyor. kanlık sistemiyle demokrasiye ge- bir gündem kabul edip bir kenara bı- layacak güçlü muhalefet. çilemeyeceğini anlatmaya çalışıyo- rakamayız. Biz bunları yaşayacağız, Derdimiz psikolojik maması, iktidar partisinin hem hükü- tılarak ahbap çavuş ekonomisi halin- rum. Özal, bu rejim değişikliğini ta- çünkü bu aynı zamanda bizim kim n AKP, iktidara geldiğinden be- mete hem de devlete hâkim olmasıyla de işlemesi. lep eden ilk lider oldu ama gerçekleş- olduğumuzun, toplumsal hayatımı- bir tür parti devletinin oluşması... n Kararların tek kişinin inisiyati- ri koalisyonların ülkeye nasıl zarar tiremedi, ömrü yetmedi. Demirel ya- zın anlamını tanımlıyor. Aynı zaman- n Ne kadar belirgin bir özellik... finde olmasını en son Merkez Ban- verdiğini anlatıyor. Oysa şimdiki du- pamadı, Erdoğan yaptı. Sonuçta orta- da biz doğup büyürken kendi siyasal ruma bakınca pek de öyle değilmiş... Bitmedi... İkincisi, kişiselliğin yöne- kası ya da büyükelçi krizinde gör- kimliğimizi oluşturuyoruz, bu kimli- ya modern kılıklı geleneksel bir re- tim üslubuna egemen olması, kurum- dük. Sultanizmle yönetilen ülkeler- Şu anda Türkiye, tarihinin en ciddi jim, neo-patrimonyal sultanizm çıktı. ğin unsurları bunlar... iktisadi küçülmelerinden birini yaşı- ların kıymetinin olmayışı... Üçüncü- den örnekler verebilir misiniz? n Yani “Demokrasiye varmak için Sultanizm kavramını, fizikçinin küt- yor. Yedi dönemdir kişi başına GSYH leyi ya da momenti kullandığı gibi sü mevcut anayasa, yasa ve genel ola- Nikaragua mesela. Tam bir sul- bizim de bunları yaşamamız gereki- rak her kuralın seçici olarak uygulan- tanizm, Devlet Başkanı Daniel yor” mu diyorsunuz? düşüyor. Geçen sene sonunda 2013’te teknik bir kavram olarak kullanıyo- 12.500 dolar civarında olan bu ge- rum bu bağlamda. ması veya yönetimde hiç kale alınma- Ortega’nın başkan yardımcısı, eşi. Se- Aynı aşamalardan geçer miyiz, bil- ması. Dördüncüsü, rejimin toplum- çime giderken mağlup olmasını sağ- miyorum. Buralarda da çeşitli kırıl- lir, 8.600 dolar civarına indi; bu, ko- n Sultanizmin özellikleri neler? alisyon hükümetiyle mi oldu? Koalis- Beş özelliği var, beşi de Türkiye’de sal kökenlerinin zayıflayarak iktida- layacak adayı hapse attırdı. 15 aday malar oluyor. Mesela İsviçre 1850’ler- de bir iç savaş yaşadı. Tartışmalar, yon hükümetleri döneminde böyle ye- mevcut. Birincisi kuvvetler ayrılığı- rın merkezileştirilmesi, çoğulculuğun var, risk oluşturmayan altı tanesi- di dönem üst üste küçülme diye bir ortadan kaldırılarak devlet ve liderin ni onayladılar. Haiti, Afrika’da Zaire, mücadeleler savaşa da dönüşebilir. nın tersi olarak hükümet ve devlet Savaşa dönüştürmeden, belli bir ge- şey yoktu. Özellikle, 90’larda Türkiye arasındaki farkların bulanıklaşma- sınırsız iktidarının kurulması. Beşin- Bokassa’nın Orta Afrika Cumhuriyeti rilimde tutmayı becermek ve şöyle ekonomisi büyüdü, küçülmedi... sı. Yasamanın hiçbir etkinliğinin ol- cisi, ekonominin kurallarının çarpı- diğer örnekler. Adil bir seçim olup olmayacağı önemli n Seçimlerde ne olur diye sorsam, reçte nelerle karşılaşacağız ve insan- derece önemli bir mesele haline ge- dar. Ortadan ve soldan oy almak duru- çok erken der misiniz? ların algısını değiştirmek için neler ya- leceği, seçim sonuçlarını belirleyecek mundalar. Ne kadar oy alabilirler bil- Seçimler ne zaman olacak, nasıl ola- pacaklar? Bunların hepsini göreceğiz. unsurlar. miyorum. Bölerseniz, 30 aşırı sağ, 20 cak, hangi içerikte olacak, hiçbir şey Üstelik, hükümetten ayrılmanın mali- n Bugün önümüze gelen anket- ılımlı sağ, 25 merkez, 25 sol. Mese- bilmiyoruz. Bunu bilmeden birtakım yetini çok yüksek olarak kabul eden lerde bile oy oranı çok yüksek la “CHP özüne dönmelidir” sözünü çok tahminlerde bulunmayı abesle iştigal bir iktidar var. Dolayısıyla nasıl bir se- AKP’nin... duyuyorum. Özü dedikleri noktada, bi- olarak kabul ediyorum. çim yapacaklar, adil bir seçim mi ola- 2018 seçimlerine giderken bizim zim araştırmalarımız doğruysa, yüz- n Yapılan anketler? cak, serbest mi olacak, muhalefet par- yapmış olduğumuz saha araştırmasın- de 8 seçmen var. Yüzde 2.6 kadar da Onlar niyet belirtisi. “2018’deki oy tileri yasaklanacak mı, bilmiyoruz ki... da halkın üçte biri kendini aşırı sağa örneklem hata payı koyalım, en faz- buydu, bugün olsa şu olur” deniyor. Eğer 2015 Haziranı’na benzer bir se- koyuyordu. Sokakta gördüğünüz üç ki- la yüzde 10. Ama CHP yüzde 25 oy alı- Bugün verilen yanıtlar en fazla bir eği- çim olursa, iktidar partisinin kazan- şiden biri aşırı sağcı. yor. Bu büyük başarı. Hatırlayın, Bay- lim belirtisidir. Somut bir oy verme du- ma şansı yokmuş gibi görünüyor. Ama n İYİ Parti’nin bu koşullarda oyu- kal ile 1999 seçimlerinde özüne dön- rumuyla ve davranışıyla karşı karşıya eğer 2018 Haziranı gibi olursa ne çıka- nu artırmasının nedenlerinden biri dü, yüzde 8 oy aldı. değil insanlar. cağını bilemiyorum. 2018 Haziranı’nda de o sağdaki boşluk mu? n Bu daha artamaz mı? n O eğilim, seçim zamanında bam- biliyorsunuz muhalefetin propagan- Yüzde 30-35 aşırı sağda, solun da Yüzde 30-33 en fazla. Daha fazla ol- başka bir tabloya evrilebilir mi? da yapma şansı hemen hemen yok- yüzde 20’lik bir blok var. Yani eski mazmış gibi görünüyor. Dünyada da Ne zaman olacağına bağlı. tu, OHAL koşullarında seçime gidilmiş- ılımlı sağ blok. Onun partisi yokmuş gi- ABD’de Demokrat Parti dışında sol n Zaman niye önemli? ti. Yüksek Seçim Kurulu’nun tarafsızlı- bi gözüküyor, İYİ Parti onun partisi ol- partilerin oyları en fazla yüzde 25-30 Çünkü dünyada her şey çok hız- ğı 2017 halkoylamasından beri sorgu- ma eğilimi taşıyor ve belki bir miktar civarında gerçekleşiyor. Bakın Alman- lı bir şekilde değişiyor. İki yıl sonra lanır hale gelmişti; 2019 yerel seçimle- da bu aşırı sağdan oy alabilme ihtimali ya seçimlerinde SDP’nin aldığı oya. Türkiye’nin ve dünyanın ne durumda rinde bu sorgulama daha ciddi bir ha- var. CHP ve HDP öbür tarafta yani sol- Fransız seçimlerine bakın, en son se- olacağını ben bilmiyorum ki. 7 Haziran le geldi. Bu yüzden seçime kadar gide- da gözüküyor. Onların buradan oy ala- çimde anlı şanlı sosyalistler yüzde 4 ile 1 Kasım arasındaki süreci hatırla- cek süreçte yaşanacaklar, Türkiye’nin bilme şansı mucize dışında mümkün oy aldı. Soğuk Savaş’tan sonra dünya- yın. Dolayısıyla iki sene sürecek bir sü- ve dünyanın genel havası, terörün ne değil. Soldaki seçmen yüzde 20-25 ka- da sola nüzul inmiş gibi duruyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle