22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 22 OCAK 2021 CUMA l Kürşat Coşgun l Ahmet Öztürklevent l Burak Ergin l İbrahim Tuncay l Cem Koç l Zeki Bol YÜKSEK YERİLİM HATTI / Erdinç UTKU Mesut Özil gelecek, salgın, işsizlik, yoksulluk... tüm dertlerimiz bitecek. Bana bir futbol topu verin, dünyayı yerinde oyalayayım... H Lüferin kilosu 200 liraya dayandı! Ülkedeki “sazanlar” yine tepkisiz... H Fitness merkezlerine fahiş zam. “Cüzdan zayıflatma garantili” fitness salonumuz hizmetinizdedir! H Aşırmayı bırakın, aşılamaya başlayın! H Hrant Dink gibi Türk; İsmail Beşikçi gibi Kürt; Tecrite karşı çıkan, Osmanlı’nın Kütahya valisi Faik Ali Ozansoy gibi Ermeni ... Yani, İNSAN olduğumuzda daha insanca bir dünyaya kavuşacağız. Oskar Schindler gibi Yahudi olabilseydi tüm Almanlar, dünya bir insanlık dramını yaşamazdı.. H İşsizlik ve ekonomik sıkıntı mağdurları sosyal medyada, “Yardım değil, iş istiyorum” paylaşımları yapıyor. “Sosyal devlet” öldü, yaşasın “sosyal medya devleti”! H Saadet Partisi’ni yanına çekmeye çalışan Erdoğan, kendisi için “Tayyip gitmiş dış mihrakların baltasına, sevr baltasına sap olmuş” diyen Necmettin Erbakan’ın mezarını ziyaret etti. “Milli görünüşçü”nün son umudu “Milli Görüşçü”! HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ / Günhan AYDIN Altılı bülteni gibi adamlar CUK Günel ALTINTAŞ Süper Lig’de yabancı kontenjanı 16’ya çıkarılmış. Bizim anlayışımız biraz kıttır. Türk futbolcu oynatmayacağız deseler ya şuna. H Askerler yaparsa darbe, iktidar yaparsa darp mı oluyor? H Millet İttifakı, iktidara geldiğinde laikliği nasıl koruyacağını şimdiden kararlaştırmalıdır. Çünkü dinin sömürüye açık bırakılması iktidarlarının ömrünü iki güne indirir. H Tunceli Emniyet Müdürü görevinden istifa etmiş. Acaba Sayın Erdoğan kabul eder mi, etmez mi? Çünkü kabul ederse, istifa dilekçesindeki yakınmaları da haklı bulmuş olur! H İnsan doktora yaptığı konunun dışında bir yazı, kitap falan yazdığında titrini kullanmamalı. Sözgelişi, bir tarih profesörünün yazdığı bir öyküyü ya da salgın konusundaki bir makalesini profesör bilmem kim olarak imzalaması ahlak dışıdır. H Konuşma, toplanma, yürüyüş ve basın açıklaması yapma yasaklarını aştık. Şimdi muhaliflere saldırılar aşamasındayız. Acaba, bir sonraki aşama siyasal cinayetler aşaması mıdır? Eğer öyleyse, köpeksiz köyde yaşıyoruz demektir! H Boğaziçi’ndeki “milli irade” öğrenci ve akademisyenlerin iradesidir. 19 OCAK: Sehpada portakal kabukları, kibrit çöpleri, babamın tesbihi, kıpırtısız bir bulut, kahve lekeleri, günler öncesine ait bir gazete... Çıt çıt görünmez bir böcek dolaşıyor belki de. İmla kılavuzu gibi yaşayan adamlar vardır, hangi sayfada ne ile karşılacakları hiç sekmez hep besbelli; bazı adamların hayatları, sahafta bulunmuş, sayfaları erimiş ama hiç dokunulmamış bir cilt gibidir, mesela “Guatemala Halk Dansları”, değişiklik olsun deyip alabilirsin ama boş ver alma en iyisi; bazıları Moby Dick gibi herkes tanır, çok azı okumuştur; bazıları bulmaca eki gibidir, emeklilik günlerinde, ıssız sabahlarda yarenlik eder, orta kahve ile iyi giderler... Sehpada belirip kaybolan gölgeler, seneler önce karşılaştığın kimi iyi insanların hayaletleri, dedemin çakmağı... Muhakkak bir böcek dolaşıyor, kalın zırhıyla tarihöncesi bir şövalye, hiç aldırmadan zamana ve revaçtaki eyyama... Güzellik salonu broşürü gibi yaşayan adamlar vardır ya da “stil” dergisi gibi kara kamuda pembecik bir hülya gibi gezerler; taşrada gencecik bir delikanlının kendi mütevazı imkânlarıyla bastırdığı ilk şiir kitabında yaşayan adamlar vardır, kör sancıda bedbaht ve hayli lirik; bazı adamlar altılı bültenine benzerler, dikkatli bir neşe, ansızın patlayan bir küfür, “çok hatalar yaptık ama yanlışımız olmadı amirim...” Sehpada “Hyperion”, bizi bağışla kutsal Eflatun, babalar hafızalarını naklederlermiş oğullarına, “hiçbir şey olmasa bile sen kendine engel olacaksın,” ve “Ali Tatar ölüm yıldönümünde anılıyor” yazıyor eski gazetede, sonuna kadar gidilsin diye naralanıyordu özgürlükçü şeyler, yerli ve küresel iktidarlar himayesinde finansal faşizmin mütebessim çocukları; çıt çıt adamlarıyla minicik bir böcek, tesbihle çakmağın arasında dinleniyor şimdi birazcık, sehpada Hablemitoğlu ile Ali Tatar yan yana; Fethullah’ın gelini takıp takıştırır, buğulu bakardı, bazı adamlar onun yazdıklarına benzer, deri koltuk ve single malt, Derviş Vahdeti hassasiyeti, sanki can evlerini yaktı Mahmut Şevket Paşa; bazı adamların hayatı çalıntı eserlere benzer, amca benim yazarım hangisiydi, şu mu yazmıştı beni yoksa öteki mi; bazıları balo davetiyesi gibi yaşarlar, şampanya, köpük ve muhtemel prensesler arasında mütereddit; bazılarıysa otopark duvarında tarihi geçmiş “Moğollar” afişi gibi şahaneydik oğlum ve buradayız hâlâ; bazı adamlar korona duyurusu gibi dururlar, kısıtlamalara uyalım arkadaşlar ve terliyken su içmeyin ve çimlere basmayın; bazı adamlar “Ortaçağ Japon Şiiri Antolojisi” gibidirler, iyiyim ben böyle birader, siz takılın... Sehpadaki bardak altlığı kıpkırmızı bir hindi, üç mum, gölgeler ve “Navaron’un Toplar”, “sabır oğlum sabır , zaman sonsuzdur” çıt çıt adımlarıyla minicik bir böcek... Bazı adamlar “Dünyanın Bütün Sabahları”na benzer, “dünyanın bütün sabahları bir daha geri gelmez...” l Süreyya Aydın l Murteza Albayrak l Ercan Baysal l Kadir Doğruer l Birol Çün l İsmet Lokman l Erdoğan Başol l Cemalettin Güzeloğlu l Raşit Yakalı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle