30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAZAR YAZILARI 13 17 OCAK 2021 PAZAR Koronaya Ardenler molası! Büyük bir kısmı Belçika ile Lüksemburg sınırları içinde kalan, bir bölümü de Fransa sınırı içine giren Ardenler, kıvrım kıvrım akan ırmakların sabırla ve inatla oyduğu keskin yamaçlı vadiler, rengârenk ormanlar ve tepeleriyle Belçika’ya tabiat ananın hediye ettiği doğa güzelliği olarak hep dikkatimi çekti. En ufak bir tatil fırsatında Ardenler’e gitme planı yaptım. Arkadaşlarla, ailemizle yılbaşı geçirdiğimiz, kafa dinlediğimiz, baharda gezdiğimiz bir doğa sığınağı oldu bizim için. Dünyanın en küçük kenti diye pazarlanan Durbuy’den tutun da birçok yeri gezmemize rağmen bir fırsat yaratıp da niçin şimdiye kadar Belçika’nın saklı cenneti diyebileceğimiz Hautes Fagnes’e gitmediğimizi çözemedim. Belki de kayakla aramın iyi olmamasındandır. Almanya’daki Eifel dağ sırası, Ardenler ile Hautes Fagnes’de birleşir. Aslında Eifel ve Ardenler kardeştir ve aynı jeolojik oluşumun ürünüdür. Belçika’nın doğu ucunda Almanya sınırında bulunan Eifel, doğa parkıyla meşhur Hautes Fagnes Belçika’nın en yüksek noktasıdır aynı zamanda. Hayaller başka kışa! Bu Noelyılbaşı tatilinde ne yapıp edip girmek istiyorduk ailece Hautes Fagnes’e. Korona önlemleri nedeniyle gecelemeye korktuğumuzdan günübirlik de olsa yeni yağan kara merhaba demek istiyorduk. Hatta arkadaşımız Fatoş ile yürüyüp, midemizde yeterince yer açılınca, Belçika’nın ne dikkat edilmediği, evinin meşhur patates kızartmaönüne kar yağsa şikâyet sından yiyecektik. Yapıedecek kişilerin sırf şov lan uyarılara kulak verip biz için kilometrelerce yol gitgitmedik. Hayalimiz başka ERDİNÇ UTKU tiği, fotoğraf çektirip gelbir kışa kaldı! diği eleştirilirken bir kısım Federal polisin önceden defalarca yorumcu da geç de olsa Türklerin Beluyarmasına karşın koronavirüs tarafın çika’daki doğa güzelliklerini keşfetmedan evde esir alınan Belçikalılar, 26sinin olumlu bir gelişme olduğunun al27 Aralık hafta sonu Belçika’ya karın tını çiziyordu. Mangal muhabbeti gırla ilk düştüğü Hautes Fagnes’ye akın et giderken yol boyunca gözlemeci, meyti. Yollarda kaos yaşandı ve uzun kuy ve sebzeci eksikliğinin ilk fırsatta gideruklar oluştu. Doğa parkında kalabalık rilmesi gerektiğinden dem vuruluyornedeniyle korona önlemlerine uymak du. Dayanamayıp curcunaya ben de mümkün değildi. Polis kaosu kontrol al “Brüksel’de benden başka Ardenler’e tına almaya çalıştı. Bir sonraki hafta so gidip kar görmeyen kaldı mı?” paylaşınu, yani 23 Ocak tarihlerinde ise fede mı yaparak katıldım. Allahtan yalnız deral polis sadece uyarmakla kalmadı, 1 ğilmişim. Otobüs kaldırıp, hafta sonu Ocak Cuma akşamından 3 Ocak Pazar Ardenler’e bir kar turu düzenlemem isakşamına kadar günü birlik turistlere tendi. Birlikte gidelim teklifleri yapıldı. alanı yasakladı. Saat 08.0017.00 arası Türkler arasında ciddi bir “Ardenler’e otoparklar kapatıldı. Yol boyunca da ka kar görmeye gitme” talebi oluşmuştu. ravanların gecelemesini engelledi. Zaten nerede bir kısıtlama ya da sınırSosyal medyada “Belçika’daki Türk lama var hemen bizim iştahımız kabarır! lerin neredeyse yarısı kar görmeye gitmiş Ardenler’e. Nasıl bir kar merakı bu Kepengi kapalı anlamadım. Bir arkadaşım yazmış ‘San kahvede okey ki düğüne gitmişim gibi geldi. Görme26 Aralık gecesi sosyal medyada diğim insan kalmadı’ dedi” paylaşımını yaptığım paylaşımı okuyun ne demek görünce iyi ki gitmemişiz dedim. Günü istediğimi daha iyi anlayacaksınız. “Bu birlik Ardenler’e gidenlerin sosyal med işin şakası yok. Lütfen yasaklara uyun. yadaki paylaşımları hafiften tiye alınıBiraz önce bir nargile kafeye polis basyordu. Portatif ocaklarda sucuk yapan kın yaptı. Kahvehaneleri açmayın lütlar, kızak üzerinde foto paylaşanlar, kar fen. Ayrıca berberler ve güzellik uzmanzaralı mutluluk selfieleri cirit atımanlarına virüs daha çabuk bulaşıyoryordu sosyal medyada. Ciddi de bir tar muş yapılan son bir araştırmaya göre. tışma başladı. Koronavirüs önlemleri Bırakın saçınız uzasın...” Bir gün sonra detayları verdim: “Dün Türk caddesindeki nargile kafede 46 kişi yakalanmış. İşletmeciye 4 bin Avro, içeride yakalananlara da kişi başı 750 Avro ceza. Gizlice berbere saçınızı kestirince ya da kepenkleri kapatıp kahvehanede içeride okey oynayınca siz daha akıllı olmuyorsunuz. Virüs hepimizden kurnaz ve sinsi. Lütfen kendimizi ve sevdiklerimizi tehlikeye atmayalım!” Ardenler’e kar gezisi yapanlar ya da berbere gidenler ve gizli parti düzenleyenler arasında Belçikalılar çok daha fazla olmasına rağmen bizim gözümüz hemen yanı başımızdaki Türkleri görüyor. Laf giydirme fırsatını kaçırmıyoruz. Anında yapıştırıyoruz. Belçikalı berberler sosyal medyadan “evinize geleyim, saçınızı keseyim” diye açıkça duyuru yapıyor, Belçika Berberler Federasyonu da bu davranışı resmen onaylamamakla birlikte maddi baskılar nedeniyle anlayışla karşıladığını söylüyor. Gün geçmiyor ki yasadışı partilerde korona önlemlerini ihlal nedeniyle yakalanan Belçikalılar ve verilen para cezaları haberine rastlamayalım. Ama yine de biz yasak olduğu halde mekânını açıp 46 kişiyi nargile kafede buluşturan arkadaşımızı, önlemler kapsamında berber salonunu açamadığı için evinin garajında birkaç katı fiyatla saç kesen Türk berberini ya da kepenkleri kapalı kahvehanede okey oynarken her keresinde elindeki dezenfektan ile elini sürdüğü taşı temizleyen Türk ile kafa buluyoruz. [email protected] Kaliforniya mı, Teksas mı?.. Kaliforniya ve Teksas ABD’nin iki önemli eyaletidir. En zenginler arasında bulunan Kaliforniya, yüksek tekno TEVFIK DALGIÇ loji, sinema ve dijital sanatlar açısından “yenilikler eyaleti” olarak bilinir. Teksas ise “en geniş toprak sahibi” eyalettir. Neredeyse Türkiye kadar geniş. Amerika’yı besleyen en büyük gıda dağıtım zincirleri Whole Foods ve Central Market de Teksas’tadır. Bu büyük eyalete her yıl başka eyaletlerden bir milyona yakın kişi göç eder. Bu göç edenlerin en büyük grubunu Kaliforniya’dan gelenler oluşturur. Kaliforniya iklimi, bana göre en uygun iklim; yazları 30 dereceyi bulmaz, kışları da sıfırın altına zor düşer, özellikle San Diego ve çevresi böyledir. Bu nedenle Dallas’ta hava kötüleştiğinde her yıl aralık ayının en az iki haftasını Güney Kaliforniya’da geçiririm. İki yerleşim yeri var tercih ettiğim; La Jölla ile Del Mar. Her ikisi de Büyük Okyanus kıyısında. Okyanus çok dalgalı ve sular çok soğuk. Dalgaların vurduğu sahiller sörf sevenlerin favorisi. Bu yerlerin isimleri İspanyolca kökenli. La Jölla, idari olarak San Diego’ya bağlı bir köy. İki odalı bir evin fiyatı iyi bir yerde en az ikiüç milyon doları buluyor. Bu koyun içinde Ferrari, Rolls Royce gibi dünyanın en pahalı otomobillerinin satıldığı galerileri var. Ama buna rağmen yollar son derece bakımsız, kaldırımlar ise dökülüyor adeta. Ama konut vergisi, evlerin fiyatına göre ayarlandığı için San Diego Belediyesi, bu köyden milyonlarca dolar vergi alıyor. Ancak bu geliri La Jölla için harcıyor gibi değil pek... Kaliforniya’da benzin fiyatı Teksas’takinin iki katından fazla. Araç kiralamak istedim, benzinin galonu yani yaklaşık 4 litre 4 dolar. Litresi bir dolar başka bir ifadeyle. Oysa Teksas’ta ortalama 1.8 dolar tutuyor. Nedenini sorduğumda “Burada benzin iki kere rafine ediliyor. Nedeni bu” dediler. Kasabada sigara yasak Sahilde yürümek, deniz havası almak için gittiğimiz Del Mar, La Jöla’nın kuzeyinde. Daha düzenli, daha iyi yönetilen bir kasaba. Sahili ve balıkçı lokantaları ile ünlü. En önemli özelliği kasabada sigara içmek yasak, bırakın sokakta veya sahilde içmeyi evde bile yasak. Kiralık araçlarda şoförlük yapanların çoğu göçmen, Irak ve İranlılar. Konuştuğum iki göçmen, Teksas’tan geldiğimizi öğrenince oraya taşınacaklarını anlattı. Nedenini sorunca Kaliforniya’daki gelir vergisi ile ev fiyatlarının yüksekliğini gösterdiler. Amerika’da vergi mükellefleri iki bölgede vergi verirler. İlk vergi yaşadıkları eyalete, ikincisi ise federal hükümete. Teksas’ta eyalet vergisi alınmaz, sadece federal hükümete verilen gelir vergisi var. Kaliforniya gelir vergisi, kazanç düzeyine göre, yüzde 1’den yüzde 12.3’e kadar değişiyor. Kaliforniya’daki evini sözgelimi bir milyon dolara satan bir Amerikalı, Teksas’ta aynı büyüklükteki bir eve 200 bin dolara sahip olabiliyor. Arta kalan parasını emekliliğinde kullanıyor. Teksas’ın ticari açıdan elverişliliği ve yatırımcı dostu imajı da Kaliforniya’da kurulu önemli markaların merkez ve üretim sahalarını Teksas’a taşımalarına yol açtı. Ünlü bilgisayar firması HewlettPackard (HP), yazılım şirketi Oracle ve son olarak da Tesla otomobil fabrikası taşındı. Kaliforniya genellikle Demokratların eyaleti, çevreye duyarlılık fazla. Teksas ise daha geniş coğrafyası nedeniyle gevşek kurallarla yönetilen, genelde muhafazakâr Cumhuriyetçilere oy veren bir eyalet. Hani havası derseniz, Kaliforniya’nın ılımlı koşullarıyla biraz zıt. Yazları dayanılmaz sıcak, kışları da kimi bölgeleri karlı olabiliyor. [email protected] ‘UMUDA YOLCULUK’... ABD’de Biden dönemi için geri sayım sürerken gözler bir kez daha göçmen krizinde. Aralarında çocukların da olduğu yaklaşık 6 bin Honduraslının yer aldığı bir grubun önceki gün ABD’ye ulaşma hedefiyle Guatemala sınırını geçtikleri belirtildi. Sınırda kalabalığa karşı zaman zaman polisin gözyaşartıcı gaz kullandığı haberleri gündeme yansıdı. Orta Amerika ülkelerinde binlerce kişi yokluk, şiddet, uyuşturucu çetelerinden kaçma, daha iyi bir yaşam umuduyla sık sık ABD’ye ulaşma hedefiyle yollara dökülüyor. Cumhuriyetçi kanattan Trump yönetimi, sert göçmen politikalarını yürürlüğe sokmuş, Meksika sınırına tartışmalı duvar inşasına başlamıştı. Demokratlar bu politikalara yönelik eleştiriler getirmişti. Dünya bildiğiniz gibi... Bazı sabahlar diğerlerine göre daha güzeldir. Hissedersiniz... Ilık daki deniz feneri ters dönmüş, yatay eski hapishane binalarının çarpık bir yaz güneşi aralık perdenin arasın ve dik görüntüsü ile adanın ayakları dan yüzünüze düşer, taze kahvenin adeta yerden kesilmiş. Yıldız Savaşburam buram kokusu dolar odanıları film serisinin meşhur açılış sahza, açık kalan pencereden sızan ok nesinde fezada akan yazıdaki, “Uzun yanus esintisi değer kirpiklerinize ya zaman önce çok çok uzak bir galakda altın rengi bir güneş sıvazlar sırtı side...” diye başlayan hikâyeden bir nızı. İyimserlik ele geçirir ruhunuzu. sahnenin içindeyim sanki! Galaktik Kasvetli dünya gündeminden, yaşa Cumhuriyet’ten seyre çıkmış bir uzay dığınız ülkenin sorunlarından veya ki gemisi deniz yüzeyinin hemen üstünşisel sıkıntılarınızdan kısacık süreliği de asılı durmuş; sanırsın Cape Town ne de olsa mola verirsiniz. uzaylı istilasına uğramış. Az sonra iyi Artık mutasyona uğrayıp daha bu Jedi’lar ile karanlık Sithler’in mücalaşıcı hale geldiği iddia edilen Güney delesi başlayacak. Afrika’daki koronavirüs (CoTanık olduğum bu vid 501.V2, asteroid ismi giolağanüstü doğa olabi!), kış başlamadan salgınyını damarlarında kan da ikinci dalganın görülme Güney Afrika (Cape Town) yerine deniz suyu akye başlanması, bulunan aşıların mutasyona karşı etkinELİF GÜNSEL tığına inandığım kâşif arkadaşım Hans’a soliğinin tartışılır olması, gelişruyorum. Genellikle meyi takiben önlem olarak Kutup bölgelerine yaülkeye yapılan uluslararası uçuşların kın yerlerde, nadir olarak da okyanus, belirsiz süreliğine askıya alınması, göl ve çöl yüzeyinde de görülen bu üçüncü seviye karantina tedbirlerin olağanüstü atmosferik fenomene “Fade plajların kullanımının kısıtlanma ta Morgana” adı verildiğini öğreniyosı ve okyanusta yapılan bireysel su rum. Deniz yüzeyinin üstündeki hava sporlarının tamamen yasaklanma kütlesinin normalden soğuk olması, sı hatta Langebaan lagünunda yasa daha yüksekte olan sıcak havadan geğı delen uçurtma sörfçülerinin oran çen ışığın kırılmasına ve cisimleri uçutısız polis gücü ile sudan çıkarıldı yor gibi görmemize neden olurmuş. ğı trajikomik görüntüler bile canınızı Ender tanık olunan bir tür serap. sıkmaya yetmez. “Fata Morgana” İtalyanca bir tabir. Fata Morgana... Fata kelimesi İtalyanca’da “kader”, morgana ise “optik ilüzyon” demek. Tüm bu gelişmelere rağmen müj Rivayet olur ki, Kral Arthur zamanındeli haber bekler gibi bir ruh hada, büyücü Morgan Le Fay, Messili içindeyim ben de sabah saatinde. na Boğazı’nda Fata Morgana’nın neMavi bulutsuz gökyüzü altında tanı den olduğu gemilerin görüntülerinin dık Eden Cafe’ye doğru ilerliyorum. bozulmasından, perili olduğu sanıGünün ilk kahvesini yudumlarken lan şatoların havada uçmasından ve olağanüstü bir durum çarpmıyor gö cadılık yetenekleriyle kara yanılmazüme. Ancak mevcut her hava koşu sı yaratarak gemicileri tuzağa düşürlu altında gördüğüme bahse girebi mekten sorumlu tutulmuş. Demek ki leceğim alışılageldik Robben Adası günün müjdesi olağanüstü doğal femanzarasında ilk bakışta tanımlaya nomene tanık olmakmış. madığım bir farklılık var. Dikkat kesi 19. yüzyılda Kuzey ve Güney kutliyorum. Gözlerine inanamamak böy bu civarında keşfe çıkan macerapele olsa gerek! Ufukta uzanan manza restler seyir defterlerine daha sonrada adanın boyutu sanki iki kat bü ra varlığı kanıtlanamayan geniş araziyümüş, Masa Dağı’na bakan tarafın leri keşfettiğini sanıp, çok sayıda Fata Morgana vakası not etmişler. UFO gördüğünü sanan kimi gözlemcilerin de bu optik fenomene tanık oldukları konusunda şüpheler bulunuyor. Ming Ming ışıkları Avustralya’da bazı bölgelerde Aborjin halkının ve ülke folklorunun bir parçası haline gelen Ming Ming ışıklarının, Fata Morgana’nın bambaşka bir formu olduğu iddia ediliyor. Bu ışıklar bazen insanları takip eder, yaklaşır, kaybolur sonra tekrar ortaya çıkarmış... Bir gün önce ulaşılması imkânsız bir düşler ülkesi gibi algıladığım Robben Adası’na dair fantastik düşüncelerimin ve fütüristik kurgumun yerini ertesi gün realite alıyor. Nelson Mandela’nın 27 sene süren tutukluluk döneminin 17 senesini geçirdiği ve diğer politik tutuklularla birlikte kireç taşı ocaklarında çalıştırıldığı ada, 1999 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edildi. Apartheid rejimine karşı halkının onurunu ve topraklarını savunan, ömrünü eşitsizlik, yoksulluk, Afrika’nın çatışmalı bölgelerine barışı getirmeye adayan Mandela; maruz kaldığı şiddete rağmen kin, intikam ve kırgınlık taşımadı. 1993’te Nobel Barış Ödülü’nü alan Mandela, ABD Başkanlığı Özgürlük Madalyası’na da layık görüldü. İlginçtir! Dünya kamuoyundan gördüğü tüm takdire rağmen Mandela, 2008 yılına kadar ABD’nin “tehlikeli teröristler” listesinde tutulmaya devam edildi. 1994’te tüm halkın ilk defa katıldığı seçimlerde devlet başkanı seçilen Afrika’nın saygın ismi, yaklaşık 60 sene boyunca yer aldığı listeden ölmeden sadece beş yıl önce, 90 yaşında çıkarıldı. Dünya bildiğiniz gibi... Çoğu zaman gerçek ile algı yer değiştirir. Doğrular çarpıtılır, demokrasinin içi boşaltılır, çıkara göre politik manzara değiştirilir hızlıca. Her tür Fata Morgana yaşanır, yaşatılır siyaset arenasında! [email protected] Löfven Başbakan olmak da zor Başbakan da insandır, hataları olabilir. Ama, bu hatayı milletin gözü OSMAN İKİZ önünde yaparsa fena halde fırçaya maruz kalır. İsveç halkı demokrasi ve eşitliği kutsallık derecesinde önemsediğinden hataları görmezden gelmiyor. Böyle diyorum ama her şeyin ideal düzeyde olduğunu sanmayın. Çifte standart da sıradandır. Asıl mesleği kaynakçılık olan, sendika başkanıyken biraz da zorunlu olarak başbakanlık görevini üstlenen Stefan Löfven, geçenlerde sıradan bir vatandaş gibi davrandığı için fena halde eleştirildi. Bütün dünyada medyaya haber oldu. Yaptığı suiistimal, yolsuzluk falan değil. Suçu pandemi günlerinde herkese “evinizde kalın” diye uyarıda bulunurken Stockholm’ün en hareketli alışveriş merkezinde boy göstermesi. Noel, yılbaşı günleri nasıl herkes hediye telaşına düşüyorsa, muhtemelen Başbakan da bu nedenle oradaydı. Bazı gazeteler saatini tamir ettirmek için bazıları da traş makinesi almak için gittiğini yazdılar. Her ne ise. Başbakan’ın alışveriş merkezine gitmekten keyif aldığını sanmıyorum. Zaten bunalmış durumda. Pandeminin başından beri ensesinde boza pişti. Virolog Anders Tegnell’in felakete yol açan sürü bağışıklığı stratejisinin faturasını kendisinin gelecek yıl seçimde ödeyeceğinin farkında. Ama yapabileceği bir şey yok. Dahası alışveriş merkezine gitmek zorunda. Çünkü İsveç’te başbakana bu konuda yardım edebilecek bir görevli yok. İş başa düşünce kendi işini görmek zorundadır. Hediye almasa bu kez muhtemelen evde protestoya maruz kalacaktır. Bu ülkede başbakan olmak zor. Başbakan Stefan Löfven, mesai saati bitip dışarıya çıkınca vatandaş Stefan Löfven olur. Hele evin eşiğinden adım atınca, karşısında evin başbakanı vardır ki roller birden değişir. Evlerde kadın diktası vardır demek istemiyorum. Aman yanlış anlaşılmasın. Yani bir gün içinde iki rol kolay olmasa gerek. Kısacası İsveç’te başbakan olmak o kadar kolay iş değil. Çifte standart Sistemi idealistlerin yönettiğini, herkesin etik kurallara uyduğunu söylemek olanaksız. Zamanında dürüstlük üzerine kurulmuş sistemi istismar edenlerin sayısı hiç az değil. Örneğin, pandemi gibi bir felaketi yaşıyoruz. 10 milyonluk ülkede şu sırada kurban sayısı 10 bini geçti. Devleti yönetenler elbette virüsü yok edecek sihirbaz değiller ama halka moral destek vermeleri gerekir. Başbakan yeterince beceremese de iyi niyetli bir adam. Ayrıca bu devletin yığınla kurumu var. Bunlardan biri de afetlere karşı yapılacak çalışmalar için oluşturulmuş, kısa adı MSB olan bir yapılanma. Pandeminin başından beri adını duymamıştık. İki ay önce MSB’den herkesin telefonuna mesaj geleceği duyuruldu. Kulakları dikip beklemeye geçtik. İki gün süren anonslardan sonra mesaj geldi. Pandemi ve davranışlarımız konusunda gerekli bilgileri Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün internet sitesinde bulabileceğimiz bildiriliyordu. Cep telefonlarına aynı anda düşen bu mesajdan sonra, telefon trafiğinde müthiş bir yoğunluk yaşanmış. Herkes bir ya da birkaç yakınına telefon ederek kendisine gelen mesajın doğru olup olmadığını kontrol etmiş. Ben de telefon ettim. Arkadaşlarım da bana telefon etti. Evet, olay trajikomikti. Birkaç sosyal demokrat elitin dolgun maaş aldığı kurum 2020’de iki cümlelik iş yapmış oldu. Söz konusu kurumun görevi afet konusunda çalışmak ama gözle görülür bir iş yaptığını görmedik, duymadık. Genel müdürün en önemli özelliği sosyal demokrat olması. Daha önce göç dairesi müdürüydü, işler sarpa sarınca sosyal sigortaların başına atandı. Orada nepotizm ayyuka çıkınca emniyet genel müdürü yapıldı. Polis teşkilatında huzursuzlık çıkınca da MSB’nin başına getirildi. Filler mezarlığı Bazen iş yapma becerisi olmayanların göstermelik de olsa ortalıkta iş yapıyormuş pozunda göründükleri biliniyor. Ama bu genel müdürün böyle bir kaygısı da yok. Hükümet Noel ve yılbaşı tatilinde gereksiz seyahat edilmemesi, evde kalınmasını önerirken görevi afetle ilgilenmek olan bizim genel müdür tatilde Kanarya Adaları’nda görüldü. Bu da dünya basınına yansıdı. Sonuç belliydi. Genel müdür tatil dönüşünde gazetecilerle karşılaşmamak için havalimanının arka kapısından çıkıp bağlı olduğu bakanın yanına gitti. Bakan kısa görüşmeden sonra genel müdürün istifa ettiğini ama kendisine bakanlıkta görev verileceğini açıkladı. Yani emekli oluncaya kadar dolgun maaşıyla merkezde devam edecek. Merkeze alınanların sayısı az olmasa gerek ki gazetelerden birinde “Bundan sonra filler mezarlığında çalışacak” diye yazıldı. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle