09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DİZİ 9 10 EYLÜL 2020 PERŞEMBE MİNİKLER EVDE DESTEK ALAMAZLARSA DUYGUSAL KIRILMA YAŞAYABİLİR BIRLERIN IŞI ZOR ÖĞRETMENLER anlatıyor 3 FİGEN ATALAY 1. sınıfa yeni başlayacak çocukların durumu çok kritik. 21 Eylül’de kısmen okula gitmelerine izin çıkacak ama gönderip göndermemek veli inisiyatifinde olacak. Yani veli bir risk görüyorsa çocuğunu okula hiç göndermeyebilecek. Uzaktan eğitim sürecinde bu çocuklara evde büyük destek verilmesi şart. Birinci sınıf öğretmeni Turan Fırat’ın okula yeni başlayacak çocuklara ilişkin sorulara ver diği yanıtlar şöyle: n Bu öğretim yılında kaçıncı sını fın öğretmenisiniz? Derslere başladı nız mı? Bu yıl Bakırköy Mimar Sinan İlkokulu’nda birinci sınıf okutaca ğım. Henüz derslere başlamadık. Bu hafta öğrencileri ve velileri küçük gruplar halinde okula çağırarak tanı şacağız. Böylece okulların açılmama olasılığına karşılık ön hazırlık yap mış olacağız. n Birinci sınıf öğrencileri için uzak tan eğitim ne ifade ediyor? Doğrusu bir şey ifade edecek mi bilemiyorum. Önce öğrenciye oku lun eğitim öğretim kurumu olduğu nu, okula geldiğimizde bu kurumun kurallarına göre davranmamız ge rektiğini öğretmemiz gerekiyor. Çünkü eğitime başlayabilmemiz için çocukta okul fikrinin oluş ması gerekiyor. Okul, sınıf, ders kavramı oluşmamış çocuklarla çalışmak Turan Fırat zor olacaktır. Za ten uzaktan yapıla cak olan eğitim de ğil sadece öğretim dir. Akademik eği tim almış ailelerin çocukları ve oku löncesi eğitim almış Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından il genelindeki okullarda EBA Destek Noktası kurulması için çalışmalara başlandı. l İHA ANNELER NASIL YETECEK? Uzaktan eğitimde annelerin sorumluluğu büyük ama bu desteği vermeye zamanı yeterli olmayanlar da var. Bu durumdaki çocuklar ne yapacak? n Her anne teknoloji kullanımında yeterli mi? Aynı şey babalar için de geçerli. n Öncelikle çok çocuklu ve öğrencili anneler hangisine yetecek? Farklı sınıflarda üç çocuğu olan anne gününü bilgisayar başında geçirmek zo runda kalacak. Yine bu çocukların ders saatlerinin çakışması durumunda sorun nasıl çözülecek? n Çalışan ve çocuklarını yaşlı ebeveynlere ya da bakıcılara bırakmak zorunda kalan annelerin çocukları ne olacak? Bu durumdaki çocuklar için tam anlamıyla konu çıkmaz sokağa dönmektedir. Yedi yaşındaki çocuk duygusal kırılma yaşayabilir, okuldan, öğretmenden, öğrenmeden soğuyabilir. Çocuklara yazık etmiş olacağız. çocuklarda okul, ders, sınıf gibi kavramlar oluşmuştur. Buna rağmen öğrenciyi bilgisayar, tablet ya da mobil telefon başına oturtarak derse katmak oldukça zor olacaktır. Çünkü bu yaş grubunun dikkatini bir konuya çekmek için sürekli uyarıcılar vermek gerekir. Ev ortamında rahat hareket eden çocuk derse katılır mı ya da katılırsa dersi ne kadar dikkate alır bunu ancak deneyimleyerek öğrenebiliriz. n Onlara uzaktan okuma yazmayı nasıl öğreteceksiniz? Her öğrencinin mutlaka internet ağı, bilgisayarı ve hatta yazı tahtası olmalı. Bunların yanında derse başlandığında öğrenciye yardımcı olacak okuma yazmaya hâkim ebeveynin çocuğun yanında bulunması gerekecek. Yedi yaşındaki bir çocuğun sanal ortamda derse katılarak anlatılanları doğru algılaması, gösterilenleri doğru yazmasını beklemek gerçekçi değil. Öncelikle uyum haftasında çizgi çalışmalarının mutlaka programa uygun olarak yapılması gerekir. Uzaktan öğretimde bu görev aileye düşmektedir. Yapılan çalışmaların nasıl kontrol edileceği ayrı bir sorun olarak durmaktadır. Bir başka sıkıntı da onlarca ailenin evinden gelecek olumsuzluklar (ses, internet kesintisi, ebeveynin müdahaleleri vb.) El alıştırmala rından sonra EBA vb. platformlardan açılacak videolar ve çalışmaları ancak ekrandan paylaşarak ve öğrenci ile veliyi yönlendirerek öğretim gerçekleşebilir. Velilerden bu çalışmaları indirerek ya da paylaşılan EBA’daki sınıf platformundan tekrar tekrak dinleyip yazdırmalarını, okutmalarını isteyeceğiz. Yazılanların kontrol edilmesi için cep telefonlarımıza WhatsApp üzerinden yollanmasını isteyeceğiz. Maya tutmayacak n Bakan Selçuk, 21 Eylül’de başlaması planlanan “Yüz yüze eğitim’’de 1. sınıf öğrencilerinin okulla, öğretmenle tanıştıktan sonra uzaktan eğitimde daha başarılı olabileceklerini söyledi. Sizce de öyle olacak mı? Bu söylemle ilgili elimizde hiçbir veri yok. Göle maya çalmaktır bu ya tutarsa denilerek. Üzgünüm fakat tutmayacak. MartHaziran döneminde yapılan uzaktan öğretime bakanlığın kabulüyle bir buçuk milyon, sendikamızın sahadan topladığı bilgilere göre yaklaşık altı milyon öğrencinin katılmadığı/ katılamadığı derslerden ne kadar başarı elde edildiyse birinci sınıflarda da o kadar başarı elde edilir. Bu hiç gerçekçi ve inandırıcı değil. Tüm öğrencilere aynı olanak sağlanırsa o zaman bakanın ifadesinin doğrulanma olanağı elbette karşılık bulur. KAZANIMLAR VERİLEMİYOR Ders saati yetmiyor İlkokul öğretmeni O.S: n Hangi şehir ve okulda öğretmensiniz? Kaç öğrenciniz var? İstanbul Zeytinburnu’nda bir ilkokulda öğretmenim.18 öğrencim var. Bu öğrencilerimizden 7’si yabancı uyruklu. n Uzaktan eğitime başladınız mı? Katılım nasıl? Erişemeyen öğrenci var mı? 31 Ağustos itibarıyla telafi eğitimine tekrar başladık.Canlı dersime şu an itibarıyla yaklaşık 810 kişi katılıyor Geçen dönem 56 öğrenci katılıyordu. Erişemeyen öğrenci sayımız 8 civarında. n Uzaktan eğitimin en büyük zorluğu nedir sizce? Uzaktan eğitimin en büyük sıkıntısı teknik altyapının yetersiz olması. Velilerimizin bu eğitim sistemi konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları. Öğrencilerimizin bir kısmını uzaktan eğitime ulaşabileceği bilgisayar, tablet veya cep telefonlarının olmaması, internet paketlerinin bulunmaması. Uzaktan eğitim için hazırlanmış içeriklerin yetersizliği. Uzaktan eğitim için içerik hazırlamada biz öğretmenlerin teknolojik yetersizlikleri ve gerekli eğitimleri almamamız. n Kazanımlar açısından uzaktan eğitimi değerlendirebilir misiniz? Uzaktan eğitimde bir ders 30 dakika. Normal eğitimde ders sü resi 40 dakikaydı. Türkçe dersini değerlendirsek yüz yüze eğitimde haftada 10 saat Türkçe dersi vardı. Uzaktan eğitimde 2 ders saati. Ders sürelerinin azalması ve uzaktan olması nedeniyle bu dersin kazanımlarını vermede ciddi sıkıntı çekiyoruz. Kazanımları öğrencilerimizin alıp almadığını değerlendirmede ciddi sıkıntı yaşıyoruz. EBA’dan canlı derse girmek bazen 5 dakikayı geçiyor. Öğrencilere merhaba demek, derse hazırlık ve motivasyonu sağlamak derken 30 dakikanın en az 10 dakikası bu şekilde geçiyor. Ortalama 20 dakika ders yapmış oluyoruz. Bu zaman da gerekli kazanımları vermemize yeterli gelmiyor. Velilerimizin çoğu çalışıyor. Bir velim çalıştığını, kızını yanıda işe götürdüğünü ve iş ortamında uzaktan eğitime katılamadığını bildirdi. Yabancı uyruklu 7 öğrencim var. Bu öğrencilerimizle yüz yüze eğitimde iletişim kurmada sıkıntı yaşıyorduk. Uzaktan eğitimde bu sıkıntı katbekat artı. EBA TV yayının izlemek için televizyonu olmayan öğrencim var. Uzaktan eğitimde evde yapılması için verdiğimiz çalışmaların ne düzeyde yapıldığını kontrol etmede sorun yaşıyoruz. Burada da velilerimizden yeterli desteği alamıyoruz. En kısa zamanda yüz yüze eğitime başlamak istiyoruz. MASKELİ DERS İspanya’nın Valencia şehrinde, yeni akademik yılın ilk gü nünde öğrenciler sınıflarda sosyal mesafe kurallarına göre oturarak ve maske takarak ders yaptı. Salgından en ağır etkilenen ülkelerden biri olan İspanya’da 6 yaşından itibaren tüm öğrenciler okulda maske takmak zorunda. Ayrıca öğrenciler günde en az beş kez ellerini yıkamaları için de teşvik ediliyor. l AFP SINAVLAR BİRAZ DAHA BASİT OLMALI İki eğitim dönemi de kayıp Bu yıl 1. sınıfları okutacak öğretmen M.A: n Kendi sınıfınız ve okulunuz açısından martta başlayan uzaktan eğitim süreci verimli oldu mu? 4. sınıfı okutuyordum. Bu süreç tabi ki verimli olmadı. 23 kişilik sınıfımdan ancak 910 öğrencime EBA ile ulaşabildim. Yüz yüze eğitimde dahi ulaşamadığımız öğrenciler oluyorken uzaktan eğitimde nasıl ulaşmış olabiliriz bu çocuklara? n Sınıfınızda eğitime erişemeyen öğrenci var mı? Varsa okul yönetiminin tutumu nedir bu durumda olan öğrenciler için? 1. sınıf ve yeni kayıt olduğu için velilerin uzaktan eğitim araçlarının olup olmadığını bilemiyoruz henüz. Yalnız okul idaresi tara fından bir tarama yapmamız ve hangi öğren cilerin uzaktan eğitim aracının eksik olduğu nu tespit etmemiz istendi. n Dersinizi uzaktan anlatırken yaşadığı nız zorluklar var mı? Uzaktan eğitimin en kötü tarafı bu olsa ge rek. Öğrenme gerçekleşiyor mu ölçemiyoruz. n Sınavlara hazırlanan öğrenciler için bu öğretim yılı nasıl geçecek sizce? Normal bir eğitim öğretim dönemi yaşamı yoruz ama sınavlar yapılmaya devam ediyor. Böyle zorlu bir süreçte en azından sınavları basite indirgeyebilirlerdi aksine daha da zor laştırıldı. Biz öğretmenler ve veliler bu iki dönemin kayıp bir dönem olduğunu düşünüyoruz. BITTI Siyasal ısınma! Başkentteki siyasal ısınma küresel ısınmayla yarışacak kadar etkili seyrediyor. Rayına oturmadığı Saray çevreleri tarafından da kabul edilen yeni sistemde siyaset üretim merkezi Meclis değil. İktidar anlamında siyasi partiler de değil. Siyaset, Saray’da ve ittifak ortamlarında şekilleniyor. Önümüzü görme açısından ilginç bir haftanın içindeyiz. Önce Erdoğan otoyoldan seslendi: “Önümüzde ilk seçim 2023’te. 3 yıl hizmet yılı bulunuyor. Cumhuriyetin 100. yılına kadar var gücümüzle çalışacağız...” Erdoğan’ın bu sözleri hemen yankılandı. Ertesinde Bahçeli seslendi: “Seçimler zamanında yapılacaktır. 2023’te yapılacaktır. Adayımız Erdoğan’dır.” Muhalefetten, “erken seçim isteriz” diyen var mı? Yok... Gerçi iktidar katında pek kıymeti kalmadı ama iş dünyasından, “yeni bir seçimle ülke yönetimi yenilensin” diyen var mı? Yok... Halk yaşadığı sıkıntıların aşılmasını sağlayacak acilen yeni bir yönetim istediğini dillendiriyor mu? Hayır... Bu durumda neden seçimlerin zamanında yapılacağı karşılıklı ilan edilip aday duyurusu yapılıyor? HHH Doğrusu önce Erdoğan’ı, ardından Bahçeli’yi dinlerken aklımıza Şubat 2018 geldi. O soğuk kış günlerinde Erdoğan “erken seçim vatana ihanettir” diyordu. Önceki yıllarda da erken seçim söylemlerine eleştiri dozunu hep yüksek tutuyordu: “Onlar erken seçim sözünün bile ekonomiyi nasıl etkilediğini biliyorlar mı? Erken seçim geri kalmış ülkelerde olur... Bu, geri kalmışlığın göstergesidir...” Nisan 2018’de Bahçeli çağrı yaptı: “Önümüzdeki ağustosta seçime gidelim...” Erdoğan ve Bahçeli’nin “Yüksek Buluşma Meclisi” şu kararı aldı: “Ağustos geç olur, 24 Haziran’da erken seçime gidelim...” Sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi Cumhur İttifakı’nın ortakları yine demeç bulamacı çalıyor: “Erken seçim yok... Önümüzde 3 hizmet yılı var!” Bu durumda sormazlar mı: “Madem seçim 3 yıl sonra neden adayınızı şimdiden ilan ediyorsunuz?” Âlem sersem millet kör... Al siyaseti istediğin gibi ör! Bu açıklamaların birinci nedeni şu olabilir: Millet İttifakı’nı aday tartışması içine sokup çatlatmak, olmadı yıpratmak... İktidar medyası mesajı almış olmalı ki hemen Erdoğan’ın karşısına kim çıkar sorusunu cilalayıp yeniden çengellemeye başladı. Saray bu tartışmaların devamında şu arayışın peşinde: İYİ Parti’yi yanına çekmek! Tıpkı “seçim 2023”te tekerlemesi gibi geçen ağustos başında İYİ Parti’yi Cumhur İttifakı’na çekme hamlesi de art arda yapıldı. Akşener’in buna verdiği yanıtı Saray şöyle anlamak istiyor: Hayır dersem belki demek, belki dersem evet anla! Kokusu bize kadar gelen haberlere göre Erdoğan, İYİ Parti’nin “Parlamenter sistem şart” söylemine karşılık gelebilecek mutfak çalışmaları yaptırıyor! HHH İktidarın geldiği noktanın ana nedeni ise şu: Ne yapsa etse seçimde yüzde 50’yi geçeceğine inandığı bir iklim oluşmuyor. Ayasofya’yı açarken “Ayasofya ittifakı” diyecek kadar çok bel bağladılar ama olmadı. Diyanet İşleri Başkanı umutları kılıçtan geçirip lanetledi. Normalleşme süreci ile birlikte kredi musluklarını sonuna kadar açtılar, bir nebze olsun “ekonomi iyiye gidiyor” havası vermeye çalıştılar. Olmadı. İstanbul, Ankara başta olmak üzere Millet İttifakı’nın elindeki yerel yönetimleri bunaltıp, “bunlar üç kazı güdemez” havası yaratıp yerelgenel seçim birleştirilip yenilenir mi arayışına girdiler. Olmadı! Türkiye’nin ulusal yararları üzerinden Ege, olmadı Akdeniz’de bir kahramanlık üretmeye çalışıyorlar, olmuyor! Çare, 2023! Bunda samimiler mi? Çok geriye gitmeye gerek yok, bir önceki baskın seçim kararının nasıl alındığını özetledik. “Erken seçim olmaz” değerlendirmelerine biz de katılıyoruz... Baskın seçim olur! Ne zaman? Elbette kesin tarih vermek mümkün değil ama... 2023 hariç her zaman! ‘Ben Bir Sihirbazım’ kitabı ‘muzır yayın’ Tedvan Lieshout’un yazdığı, Ufuk Güngör’ün çevirisini yaptığı, Sylvia Weve tarafından resimlenen “Ben Bir Sihirbazım” isimli kitabın, “18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna” karar verildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Büyülü Fener Yayınları tarafından Mart 2016’da birinci basımı yapılan “Ben Bir Sihirbazım” isimli kitabında yer alan bazı ifadelerin, 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde “muzır tesir yapacak nitelikte olduğu” belirlendi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle