25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 4 AĞUSTOS 2020 SALI Küresel Sendikal Birlik, iflasların büyük bir dalgaya neden olacağına dikkat çekti Büyük dalga yolda Avrupa perakende sektöründe artan iflaslar endişe yaratıyor. Öte yandan, salgın döneminde toplusözleşme düzeni darbe yerken, TezKoopİş Sendikası’nın Migros ile imzaladığı sözleşme ILO’nun raporuna girdi. Aralarında Türkiye’den TezKoopİş Sendikası’nın da bulunduğu sendikaların üyesi olduğu Küresel Sendikal Birlik (UNI), Avrupa’da toptan ve perakende sektöründe iflasların arttığına dikkat çekerek “Bu sadece bir MUSTAFA başlangıç” uyarısınÇAKIR da bulundu. UNI, iflasların büyük bir dalgalanmaya neden olabileceğini vurgulayarak önlem alınmasını talep etti. 3.6 milyon işletme UNI Avrupa Ticaret, Avrupa Komisyonu’na yazdığı mektupta, perakende sektörü hakkında uyarılarda bulundu. Mektupta, salgının 2. Dünya Savaşı’ndan beri en büyük ekonomik daralmaya neden olabileceğine dikkat çekildi. Sürecin perakende sektörü başta olmak üzere tüm sektörleri vurduğuna işaret edilen mektupta, krizin salgından önce de mücadele eden zayıf şirketleri daha sert vuracağından korkulduğuna işaret edildi. Mektupta şu ifadeler yer aldı: “Avrupa’da sektördeki iflasların giderek arttığını fark ettik ve bu sadece bir başlangıç. Bu konsolidasyon, birleşme, satın alma ve iflaslar büyük bir dalgaya neden olabilir. Tekellerden kaçınmak ve adil rekabeti sağlamak için geleneksel perakende ve çevrimiçi (online) perakende arasındaki ilişkinin dengelenmesi gerekmektedir.” UNI Avrupa Ticaret Birimi, Avrupa’da toptan ve perakende ticaret sektöründe örgütlü yaklaşık 60’tan fazla sendikayı temsil ediyor. Perakende sektörü AB ekonomisi için anahtar bir öneme sahip ve Avrupa’da yaklaşık 3.6 milyon işletme bu sektörde aktif olarak hizmet veriyor. Yaratılan katma değer vergisinin yaklaşık yüzde 4.5’i ve AB düzeyindeki işlerin de yüzde 9’unu bu sektör yaratıyor. l ANKARA Türkiye’deki şirketlerin veri ihlali tespit süresi ortalaması 216 günden 209 güne düştü. ‘Veri ihlali’nin faturası saldırılarla ağırlaşıyor IBM Güvenlik İş Birimi, veri ihlallerinin şirketler üzerindeki maliyetini inceleyen yıllık araştırmasını yayımladı. Araştırmaya göre, Türkiye’deki her veri ihlalinin ortalama maliyeti, son bir yılda yüzde 10.3 arttı ve 12.3 milyon TL’ye ulaştı. Araştırmaya göre veri ihlalleri, Türkiye’deki kuruluşlara, kayıp veya çalıntı kaydı başına ortalama 630 TL’ye mal oluyor. Kayıt başına veri ihlalinin en yüksek olduğu sektör ise finans. Bunu diğer hizmet ve teknoloji sektörleri takip ediyor. Türkiye’de meydana gelen veri ihlallerinin yüzde 50’sinin temel nedenini de kötü amaçlı saldırılar oluşturuyor. Sistem arızaları ve insan kaynaklı hataların payı ise yüzde 25. Otomasyon önemli IBM Türkiye Güvenlikten Sorumlu Ülke Lideri Engin Özbay da şu değerlendirmeyi yaptı: Otomatikleştirilmiş teknolojilere yatırım yapan şirketlerin, veri ihlallerinin etkisini azaltma konusunda daha avantajlı olduğunu görüyoruz. Güvenlik otomasyonu, ihlallere hem daha hızlı bir şekilde hem önemli ölçüde daha düşük bir maliyetle müdahale edilmesini sağlamaya imkân veriyor. Böylece güvenlik ekiplerinin üzerindeki yükü azaltmak mümkün.” l Ekonomi Servisi Her 10 alışverişten 7’si mobil cihazlarla yapıldı GittiGidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı, şirketinin me sayının 5.6 milyara ulaştığını açıklayan Kantarcı, mobil verileri üzerinden eticaretin uygulamalarının indirilme sa geldiği noktayla ilgili dikkat yısının da 15.6 milyona ulaş çekici açıklamalar tığını belirtti. Kantar yaptı. Aynı zamanda cı ayrıca, fahiş fiyat TOBB ETicaret Mec uygulamalarına kar lisi başkanı da olan şı son derece titiz ça Kantarcı, “Yılın ilk 6 lıştıklarını ifade ede ayında gerçekleşen iş rek tüketiciyi koru lem sayısına baktığı mak için fahiş fiyat mızda her 10 alışve lı olduğunu tespit et rişten 7’sinin mobil ci tikleri 20 binden fazla hazlardan yapıldığını Öget Kantarcı ürünü siteden kaldır görüyoruz” dedi. dıklarını, ısrarla fahiş Haziran ayı itibarıyla kayıt fiyat uygulayan 80 satıcıyı da lı üye sayılarının 31 milyona, site dışına çıkardıklarını vur toplamda sayfa görüntülen guladı. l AA Poşet beyannamesine erteleme talebi Poşetin ardından pil, yağ ve ambalaj için geri kazanım katılım payı (GEKAP) ödenmesi şartı getirilirken, bu yılın ilk 6 ayına ilişkin payın beyan ve ödeme süresi bugün dolacak. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Emre Kartaloğlu, bu uygulamanın altyapısının tamamlanamadığını ve uygulamada sorunlar çıktığına dikkat çekti. Uygulamanın 2020 sonrasına ertelenmesini talep eden Kartaloğlu şöyle konuştu: “Konuya ilişkin ayrıntılar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca çıka rılan ve Resmi Gazete’de yayımlanmadan sadece bakanlığın internet sitesinde yer alan usul ve esaslara göre düzenlendi. Uygulayıcıların bu düzenlemelerden zamanında haberi olamadı. Geri kazanım katılım payı ile düzenlemelere uyulmamasının ağır yaptırımları var. Pandemiyle mücadeleye olumsuz etkisinin olacağı dikkate alınmalı.” MIGROS SÖZLEŞMESI ÖRNEK OLDU TezKoopİş Sendikası Başkanı Haydar Özdemiroğlu, salgın döneminde Migros ile imzadıkları sözleşmenin tüm dünyaya örnek gösterildiğini vurguladı. Özdemiroğlu, “UNI bu sözleşmeyi ILO’ya da bildirdi. Tüm dünyada toplusözleşme düzeni darbe yerken ‘Bunun istisnaları da var’ denildi. COVID19 IŞ KAZASI OLARAK TANINMALI Küresel Sendikal Birlik (UNI) Avrupa Ticaret’in Avrupa Komisyonu’na yazdığı mektupta, perakende sektörünün kurtarılması için daha geniş bir ekonomik paket önerisinin ortaya konulması talep edildi. Mektupta, KOBİ’lere destek verilmesi, işsizlik veya işten uzaklaştırmadan etkilenen işçiler ve serbest çalışanlar için mali ve gelir desteği sağlayan yasal çerçevenin oluşturulması talep edildi. Covid19’un iş kazası veya meslek hastalığı olarak tanınması istendi. TezKoopİş Sendikası, Türkiye’de sektörde yaşananlar hakkında üyesi olduğu UNI’yı bilgilendiriyor. TezKoopİş Sendikası Baş kanı Haydar Özdemiroğlu, bu şekilde sektördeki bazı markaların kötü çalışma koşullarını görünür kıldıklarını dile getirdi. Özdemiroğlu, Türkiye’de salgın döneminde perakende sektöründe daha çok satış yapıldığına, buna karşın daha az personelle daha çok iş yaptırıldığına dikkat çekti. Metal işçisi So8er.a5n’ndeıiky6aü.7ykasikegelüdnvi en zamdan memnun Türk Metal Sendikası, üyelerinin yaşam koşullarıyla ilgili kanaat, şikâyet ve memnuniyetlerini ölçmek için anket yaptırdı. Ankette, geçen yıl 10 üzerinden 6.7 olan sendikaya güven oranı, ocak ayında imzalanan 20192021 dönemi MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi’nin ardından 8.5’e yükseldi. Ankete katılan 9 bin 512 üyenin yüzde 85’inin ücret artışından memnun olduğu belirtildi. 200 bine yakın üyesiyle metal işkolunun en büyük işçi sendikası olan Türk Metal, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri öncesi yaptırdığı anketlerle üyelerinin öneri, talep ve sorunlarını belirliyor, bunları sözleşme masasına taşıyor, sözleşmenin imzalanmasının ardından da üyelerinin memnuniyetini ölçüyor. Sendika, bu kapsamda bir araştırma şirketine 9 bin 512 üyenin katıldığı bilgisayar destekli yüz yüze anket (CAPI) yöntemiyle çalışma yaptırdı. Ankette çı Türk Metal Sendikası’na üye işçilerin yüzde 85’i, 20192021 dönemini kapsayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi’nden memnun kaldı. kan sonuçlara göre: 4 20192021 dönemini kapsayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi’ndeki ilk 6 ay yüzde 18.49, ilk yıl toplamında ise yüzde 25.50’yi bulan ücret zamlarındaki memnuniyetleri soruldu. Bu soruya, katılımcıların yüzde 46.6’sı “pekiyi”, yüzde 38.2’si “iyi”, yüzde 12.1’i “orta”, yüzde 2’si “zayıf”, yüzde 0.7’si “çok zayıf” yanıtını verdi. 4 Katılımcılara, sendikanım en başarılı olduğu ala nın sorulması üzerine, yüzde 25.1 ile “işçi hakları” ilk sırada geldi. Bu cevabı, yüzde 24.9 ile sözleşme/toplu iş sözleşmesi izledi. Anket sonuçlarını değerlendiren Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak, “Sonuçlar bizi memnun etti ancak sendika yönetimini başarılı görmek için yeterli değil. Amacımız, tüm üyelerimizin sendikasına güvendiği, memnun kaldığı sonuçlara ulaşmak” dedi. l Ekonomi Servisi Altın yine rekor tazeledi Pandemiye ilişkin ikinci dalga endişeleri ve küresel ekonomiye dair belirsizliklerle tarihi zirvelerinde seyreden altının onsu, dün rekorunu 1.985,18 dolara taşıdı. Dolar/TL’de de yükse liş sürdü ve kur 7 lira sınırına dayandı. Dün güne 1.983,20 dolardan başlayan altının onsu, yeni tarihi zirvesini görmesinin ardından 1.972,16 dolar seviyelerinden alıcı bul du. Geçen haftaki rekoru ise 1.983,00 dolar idi. Geçen haftayı yüzde 0.73 kazançla 443.15 liradan tamamlayın altının gram fiyatı da, dün uluslararası piyasalarda 446.06 lirayla rekor seviyeyi gördü. Öte yandan, bayram dolayısıyla yurtiçi piyasalar kapalı olmasına karşın uluslararası piyasalarda devam eden işlemlerde dolar/TL kuru 6.9990 düzeyine ulaştı. Günün ilk bölümünde 6.9998 ile en yüksek seviyeyi gören dolar/TL, öğleden sonra 6.97 düzeyinde dengelendi. l Ekonomi Servisi Bankalara döviz riski uyarısı Dövize olan talep ve TL’deki erimeye paralel olarak bankaların yükselen döviz pozisyonu riski, ekonomi yönetimini de harekete geçirdi. Bloomberg.com’da çıkan “Turkey Asks Banks to Hedge Currency Risk in Move to Buoy Lira” başlıklı habere göre, ilgili kamu otoriteleri bankaların yükselen döviz pozisyonu riskine karşı “hed ge” satın almalarını istedi. Kimliklerinin saklı tutulmasını isteyen kişilere göre, otoriteler bankalardan spot piyasada döviz almak yerine, “forward” kontratları satın alarak risklerini sigortaya almalarını talep etti. Aynı kişiler, talebin kamu bankalarının BDDK tarafından belirlenen FX açık pozisyon limitlerine erişmeleri üzerine ya pıldı. Kamu bankaları dolar/ TL kurunun yükselmesini önlemek için döviz pazarında dolar satarak “arka kapıdan” müdahalede bulunuyor. Ancak Bloomberg’e göre, bankalararası forward piyasası çok sığ olduğu için Merkez Bankası’nın kontratların satıcısı, ya da yüklenicisi olarak devreye girmesi bekleniyor. Sorun, şeriatçılıktan güç alan diktatörlüklerde.. Hangisi olduğu sonuç olarak çok da fark etmiyor.. Başka dinlere, inançlara, aynı din içinden başka mezheplerin yorumlarına dayandırılmış olanlarının bile, bölgesel yaygınlıkları ile bağlantılı olarak, aynı toprakları paylaşanlar için, tarihin değişik süreçleri üzerinden dayatılmış ağır bedellerinin ödenmesi ile bağlantılı, insanlık adına yaşatılmış acıların, akıtılan kanların sonu kolay kolay gelecek gibi de gözükmüyor.. Sömürgecilik çağları, ortaçağ karanlıkları tarihe gömülmüş gibi heveslere kapılmışken, günümüz dünyasında, sermaye birikimi ile teknolojinin giderek daha acımasız ölçeklerde daha az ülke ve şirketlerin ellerine geçmesi ile doğrudan bağlantılı, dünyanın kaynaklarının hor kullanılması ile de doğru orantılı olarak.. Günümüz de dünyasında bir küçücük virüse teslim olmuş dünyamızda günlük ölüm oranlarında rekordan rekora koşulmasında çözüm üretilememesinin çaresizliğinde.. Güncel gündemler üzerinden çözüm üretebilmenin çırpınışları, arayışlarında, sermaye, teknoloji, bilgi birikimleri ile çaresizliklerimizin birikimlerinin patlamasında, neyi, nasıl düzeltebileceğimiz, nereden başlamak zorunda olduğumuz sorularına doğru yanıtlar bulabilmek derdindeyiz ya.. HHH Mesleki deformasyondan kaçış yok.. Televizyon o gecenin göreceli en işe yarayabilecek uzmanları, bilenleri ile en işlevsel güncel gündemlerin sorgulanacağı yayında, boğucu sıcaklık yaratmakta olduğuna da söylene söylene, kumandayı kapatmadan sızıp kalmışsınız.. Sonrasında artan nemin boğuntusu mu? Yoksa uyumayan beynin sizi en çok ilgilendirebilecek tartışmaların etkisiyle uykunuzu açmasından mı, bilinmez, kanter içinde fırlayıveriyorsunuz.. Kulağınız sertleşmiş tartışmalarda, soğuk suyla serinlemiş, biraz rahatlamış olarak bir iki saatliğine sürebilecek bir takılmaya kızamıyorsunuz.. Bana en akılcı gelen değerlendirmesinde gazeteci İsmail Saymaz, Diyanet İşleri Başkanı’nın onurlu istifası beklentisinin kaçınılmaz gerekçelerini sıralıyor. İş öyle elinde kılıçla, bal gibi de Mustafa Kemal’i kastettiği algısını doğurmuş bedduanın, siyasal yanlışlığı ile sınırlı bir durum değil. Kastım yoktu dönüşü, Mustafa Kemal’i tanımayı kabul etme özrü anlamına gelmediği gibi, tarikatların ne zamandır giderek artan dozlarda Diyanet içinde var olma savaşları gerçeği ortada.. Sayısız kanıtları kapatılacak gibi de değil. Tamam yetkili Bakan anlamlı, doğru sayılabilecek bir düzeltme yapmış. Ancak Saray’ın sözcüsünün açıklamaları da söylem olarak çok düzgün gibi gelse de siyasal İslamcı yaklaşımlar, önceliklerin gerçekliklerini onaylar gibi. Hilafeti savunan Hizb utTahrir en önde, şeriatçı, siyasal İslamcı çıkışların güncel havaya girmiş olmanın, “zamanı, yeridir” anlamında kampanyaları hız kazanmış.. HHH Tamam Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge koşullarında, Tek adam rejiminin, Cumhur İttifakı’na dayalı yürüyüşünde çizilen genel çerçeve, özünde laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk devrimciliği üzerinden çizilmiş ülke sınırlarına sahip çıkılması adına açıklamalar, vurgulamalar ön planda. Ancak “gerçekten mi” sorularının, sorgulamalarının karşılığı çok tartışmalı. Çünkü çok çarpıcı gerçeklik, Meclis’in yok sayılmasının ötesinde, Millet cephesi, CHP içinde, Ak Parti kopuşları da içinde tüm siyasal ve toplumsal örgütlenmeler, hukuksal aygıtların, hakhukukadalet düzeninin yoka sayılması.. Her gün bir yeni oldubitti ile bir yeni sürpriz ittifak ya da siyaset değişimleri ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Dilipak cephesi bir gün önce, Amerikan emperyal güçlerinin Ortadoğu halklarını kan akıtarak birbirlerine kırdırılması projesine karşı çıkmışken, bir gün sonra şeriat üzerinden, Sunni mezhepler için geçerli Sünni yorumlarla kılıçlı atağın militan savunucusu oluveriyor. Dün sabah örneğin bu kez Suriye’de Amerika’nın bir kez daha Suriye toprak bütünlüğünü de hedef alan, bölge petrol gelirlerini PKKPYD örgütlerine teslim etmesine tanıklık ediveriyoruz. Türkiye’nin bel bağlanmış başarısı ilan edilmiş Libya atağının sonrası yine çelişkili sonlara itilivermiş.. En ürkütücüsü galiba Kürtİslam, Türkİslam başlıklı sentezlerden yürüyenler olabilir mi? Hem ırkçılık hem de en fanatik şeriat yorumlarıyla, yüz bin yıllık geriye çekilişlere gebe.. Endeavor Türkiye’den ‘yenilikçi çözüm’ çağrısı Girişimcilik ekosisteminin önemli oyuncularından Endeavor Türkiye, yeni dönemde kurumsal şirketler ile startup’ları bir araya getiren yeni bir program başlatıyor. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteği, TÜRKONFED ortaklığı ve Viveka işbirliği ile gerçekleştirilen “Endeavor Connect Programı” ile pandemi dönemi ve sonrasında değişen ihtiyaçlara yönelik yenilikçi çözümler geliştirilmesi amaçlanıyor. Tüm startup’lara açık olan programa başvurular 5 Ağustos’a kadar kabul edilecek. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle