Katalog

20 30 AĞUSTOS 2020 PAZAR Fotoğraf: Burcu Göçer KÜLTÜR Cesur stili ve içten konu seçimleriyle Pilpeled, dünyada sokak sanatının önde gelen temsilcilerinden. Şimdi Türkiye’de bir duvar resmine imza attı, bir de sergi açtı. ‘Sanatla barışabiliriz’ İstanbul’da özellikle Kadıköy, son yıllarda duvar resimleriyle (mural) renkleniyor. Gerek belediyenin des teğiyle, gerek düzenlenen Mural İstan bul Festivali’yle binaların boş duvarları yerel ve dün yaca ünlü sanatçılar tara fından birbirinden etkile ORHUN ATMIŞ yici sanat eserleriyle donatılıyor. Bunlara bugün bir yeni si daha eklendi. İsrailli sa natçı Pilpeled, 30 Ağustos 1 Ekim ta rihleri arasında Kadıköy’de yer alan sanat mekânı Black Flag Art’ta kişisel sergi açmakla kalmadı. Sanatçı, Yelde ğirmeni’ndeki sergi mekânının hemen yakınlarında bir de 15x15 metre boyut larındaki duvar resmini hayata geçir di. Sergide ise sanatçı, İstanbul’da ve İstanbul’dan ilhamla ürettiği yeni işle rinin yanı sıra siyah beyaz desenlerin den oluşan bir seçkiye yer veriyor. Bu resimler arasında dünyanın çeşitli şe hirlerinde duvarlara yaptığı resimlerin baskıları da bulunuyor. Resimlerin bir çoğu ilk kez sanatseverlerle buluşacak. Biz de sanatçıyı Yeldeğirmeni’nde, vinç üzerinde duvar resmine son dokunuşları yaparken yakaladık. Sanatçı, İstanbul’a gelir gelmez sergisi için seramik vazolar almaya gidip onları boyamış. Geçen hafta cumartesi günü ise duvar resmine başlamış. Pilpeled, duvar resminin yerini çok beğendiğini özellikle vurguladı. Birlikte vakit geçirdiği insanlar tarafından sevgiyle karşılandığını ve çok mutlu olduğunu söyleyen sanatçı, Kadıköy’deki duvar resimlerinden çok etkilendiğini belirtti. Bunun yanı sıra iyi giyimli, kibar, sanatla ilgili insanlar, barlar ve “tabii ki yemekler” dikkatini çekmiş. Bugün açılacak sergi dolayısıyla da heyecanlı olduğunu ifade etti. Kadıköy şaşırtmış... Peki, sokaklarda gördüğü eserleri görünce neler düşündü, sanatçılarını tanıyor muydu? Pilpeled, bu soruya şu yanıtı verdi: “Resimler beni çok şaşırttı. Her yerde bazen sokaklarda dolaşırken mural görürsünüz, genelde fena değillerdir. Ama burada gördüklerimin hepsi çok iyiydi. Daha sonra Moda’da daha küçük murallar gördüm, birbirleriyle yan yanaydılar. Çok beğendim, beni etkilediler. İmzasını gördüğüm sanatçılara Instagram’dan mesaj attım. Başta şaşırdılar, ‘Bana takipçi kazanmaya mı çalışıyorsun’ diye sordular. Ben de onlara Kadıköy’de olduğumu PILPELED KİMDİR? ve resimlerini çok be ğendiğimi söyledim. Sonra onlar kim ol Pilpeled, 2000’lerin ortasından itibaren geliştirdi duğumu anlayınca ği özgün tarzı ve siyah beyaz kendi sayfaların dan paylaşmaya başladılar.” Pilpeled, korona virüs sürecini na sıl geçirdiğini de şu sözlerle anlattı: “Bu nu söyleyeceğim için özür diliyorum ama ben karantinadan keyif aldım. Fotoğraf: Özgür Özer Benim için güzel zamanlar dı. Tabii ki var olan planlarım ve işle rim iptal oldu, seyahat edemedim. Ama ben evde olmayı çok sevdim. Çok özel desenleriyle İsrail sanat ve tasarım dünyasının en sıra dışı isimlerinden biri olarak uluslararası üne kavuştu. Tarzı ve tekniğiyle, duvar resimleriyle sokak sanatı alanında önemli bir yer edindi. Pilpeled’in keskin ve kışkırtıcı duvar resimleri Tel Aviv’den Paris’e, Krakov’dan Cape Town’a Berlin’den Los Angelas’a dünyanın pek çok şehrinde yer alıyor. Sanatçı, 2018 yılında Time Out dergisinin en iyi grafiti ödülünü aldı. bir zaman oldu benim için. İlk defa evi ne kapanan tek kişi olmadığımı hisset zen insanlar İsrailli olduğum için, poli tim, herkes de benim gibi yaşadı bunu. tik nedenlerle garip gözle bakabiliyor Eve kapanmış olsam da yanımda kız ar lar ama sanatla bunların aşılabileceği kadaşım vardı, onunla birlikte evde kal ne ve barışılabileceğine inanıyorum. mak güzel bir deneyim oldu.” Sanat sayesinde birçok özel arkadaşlık Son olarak sergisini ziyaret edecek kurdum. Burada tanıştığım arkadaşla lere ve hayranlarına da Pilpeled’in bir rımı da Tel Aviv’e davet edip orada mu mesajı var: “Burada olmaktan dolayı ral yapmalarını ya da sergi açmalarını kendimi çok şanslı hissediyorum. Ba isteyeceğim.” Bozcaada Caz Festivali’nden albüm sürprizi Bozcaada Caz Festivali 2020 “Keşif” albümü önceki gün yayımlandı. Ağustos ayı boyunca seyircisine çevrimiçi “Keşif” programıyla bağlanan festival, bu yıla özel bir albüm hazırladı. Space Goats işbirliğiyle yayımlanan albüm, geçmiş yıllarda festivalde sahne almış usta müzisyenleri bir araya getiriyor. Albüm Alp Ersönmez, Cenk Erdoğan, Çağrı Sertel, Deniz Mahir Kartal, Elif Pıtırlı, Emir Ersoy, Sarp Maden, Seçil Akmirza ve Volkan Öktem’in Bozcaada’dan ilham alarak hazırladıkları özgün bestelerden oluşuyor. Bozcaada Caz Festivali 2020 “Keşif” albümü Apple Music ve Spotify’da dinlenip indirilebiliyor. Ünlü oyuncu Boseman, 43 yaşında hayatını kaybetti Marvel serisinin filmlerinden olan 2018 ya hesabından ölümüne dair yapılan yazılı açıklamada, “Kara pımı “Black Panther (Kara Panter filminde Kral T’Challa Panter)” filminde başrolde rolünü canlandırması hayatı oynayan ABD’li aktör Chad nın onuruydu” ifadelerine yer wick Boseman’ın 43 yaşın verildi. Açıklamada, 2016 yı da hayatını kaybettiği bildi lında 3. derece kolon kanse rildi. Ünlü oyuncunun kolon ri teşhisi konulan Boseman’ın kanseri nedeniyle yaşamını yitirdiği açıklandı. Bose Boseman hastalığının bir süredir 4. seviyeye ulaştığı belirtildi. Ünlü man son olarak “21 Brid aktörün son zamanlarını aile ges” ve “Da 5 Bloods” filmlerinde rol siyle birlikte Los Angeles’taki evlerin almıştı. Boseman’a ait sosyal medya de geçirdiği dile getirildi. Dijital fotoğraf sergisinin konusu sosyoloji Eserleri 20’yi aşkın ülkede sergilenen kavramsal sanatçı ve yazar Erhan Us’un dokuzuncu kişisel sergisi “Mute”, pandemi nedeniyle çevrimiçi olarak Artsteps uygulamasında yayımlandı. Sergi, planlanmış toplum, aidiyetin kayboluşu, iktidarın izlemesi, toplum baskısı, duyarsızlaşma, belirsizlik, dijital bağımlılık gibi birçok konuyu muhalif bir bakışla ele alıyor. Sergide 20162020 arasında Ankara, Antalya, Busan, Floransa, Hong Kong, İsfahan, İstanbul, Konya, Miami, Roma, Seul olmak üzere 11 şehir ve 7 ülkede yapılan çekimlerle şekillenen fotoğraflar bulunuyor. (Link: https://www.artsteps.com/ view/5ed8b3f502fc923b48cf6b2d) Polen grubu ‘Koş’maya başladı Polen grubu, üçüncü şarkıları “Koş”u Marufane Esercilik etiketiyle yayımladı. İlk iki şarkılarında “neosoul” ve “lofi” yanlarını gösteren “Polen”, bu şarkıda funk ve disko müziği yönlerini ön plana çıkarıyor. Pandemi sürecinde stüdyo kayıtları için çalışan Polen grubu, miksing sürecini Çağan Tunalı’nın üstlenmesi ve Grammy Ödüllü Evren Göknar’ın mastering’i tamamlamasıyla tüm dijital platformlarda yerini aldı. Kapak tasarımını Hakan Sallı’nın hazırladığı “Koş”un animasyon müzik klibinin çalışmalarında ise Hakan Sallı ve Murat Kök işbirliği bulunuyor. Yakın zamanda yayımlanması beklenen klip, Polen’in ilk video klip çalışması olacak. 30 Ağustos Tek dileği adil yargılanmaktı... Adalet istiyordu... Ebru Timtik öldü. Bu ülkede adaleti kendi siyasal amaçlarına alet edenler... Biat etmeyenleri, kokuşmuş yalantalan düzenlerini eleştirenleri gözlerini kırpmadan yıllarca hapislerde tutanlar... Rezilliklerini, alçaklıklarını, hırsızlıklarını, vatanı nasıl sattıklarını açıklayanlara, kitaplara yazanlara, işkence edenler... Cinsel taciz ve tecavüz suçlularını, kadın katillerini, IŞİD’li canileri serbest bırakanlar... “Kaçma ihtimali yok” gerekçesiyle tecavüzcü katil zanlısı uzman çavuşu tahliye edip kovsanız kaçmayacak olan gazeteciler Müyesser Yıldız, Hülya Kılınç, Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve daha nice gazeteciyi hapislerde tutanlar... Hayır dediler. Halkın haklarını savunan avukat Ebru Timtik ölsün dediler. Soma patlamasında ölen işçileri, Gezi’de mağdur olanları, Berkin Elvan’ı ve sesini duyuramayanları savunan avukat Ebru, “Adil yargılanmasın” dediler. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun “cezaevinde kalamaz” raporunu yok saydılar... Anayasa Mahkemesi, “Ölüm riski yok” diye fetva vermişti. “Ölüm riski olmayan” Ebru Timtik öldü. Hadi anladık bu ülkede hak hukuk adalet yok! Vicdan da mı yok? Vicdanlı insan da mı yok? Bu ülkede haksızlıktan, işsizlikten, zulümden, düşüncelerinden, tecavüzden, cinsel tercihlerinden, “afet” adı altında yapılan yanlışlardan ve talanlardan ölenler çok. Onları ölüme mahkum edenlerin utanması yok mu? Yüzleri yok mu? Çocukları yok mu? Bu çığlık, avukat Aytaç Ünsal’ı ölümden döndürür mü bilemiyorum... Ama yine de... HHH BUGÜN 30 AĞUSTOS. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VE KURTULUŞ SAVAŞI VERENLERİ MİNNETLE ANIYORUM! ZAFER BAYRAMIMIZI KUTLUYORUM. Ne denli unutturmaya, yok saymaya, sınırlamaya, yasaklamaya çalışsalar da boşuna! Uydurdukları bahaneler, bu ülkede sadece ve sadece Atatürk saygısının ve sevgisinin daha da yoğunlaşmasına, laiklik ilkesinin daha da değerlenmesine yol açıyor. Kendileri de farkında, “kindar ve dindar” yeni kuşaklar yetiştirme planı tutmadı. Bugünün gençliği Ata’sına şükran, minnet duyuyor ve en çok en çok huzur istiyor! Ne pandemi, ne salgın, ne sel, ne çalıp çırparak yok açtıkları “afetler”, ne de kitleleri cahil bırakma çabaları, gerçekleri çarpıtma, geçmişe özlem, halifelik ve fetih hayalleri, Kurtuluş Savaşı’nın önemini ortadan kaldırabilir. Nâzım Hikmet’in dizeleriyle, hepinize iyi bayramlar diliyorum: “Düşündü birdenbire kayalardaki adam kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri. Kim bilir onlar ne kadar büyük, ne kadar uzundular? Birçoğunun adını bilmiyordu, yalnız, Yunan’dan önce ve Seferberlik’ten evvel Selimşahlar Çiftliği’nde ırgatlık ederken Manisa’da geçerdi Gediz’in sularını başı dönerek. Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: ‘Üç’ dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.” ‘Skyrunner’ şarkısının klibi de yayında Cazzip Project’in haziran ayında yayımladıkları teklileri “Skyrunner (Journey to Horizon)”ın klibi de müzikseverlerle buluştu. Grup üyeleri Aslı Özer, Ertuğrul Biber ve Eren Turgut’un yer aldığı klibin yönetmenliğini İçim Elif Şenol ve Iraz Taşkın üstlendi. Kilyos’ta çekilen klipte, ayrı noktalardan yolculuğa başlayan üç “skyrunner”, ormanlık bir alanda emin adımlarla değişimin gerçekleşeceği, özgürleşecekleri ana doğru ilerliyor.