Katalog

HABER 5 19 AĞUSTOS 2020 ÇARŞAMBA Sarıbal: AKP döneminde Trakya’nın üç katından fazla tarım alanı kaybedildi Tarımı çökerttiler ALTUN’DAN BIDEN ITIRAFI Uzun sessizliğe tuhaf gerekçe Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ABD başkan adayı Joe Biden’ın açıklamalarından yeni haberdar olmadıklarını itiraf etti. Altun, “Hep bir ağız dan ‘7 ay niye beklediniz’ di ye soruyorlar. Sizi bekledik. O konuşmayı siz de biliyordu nuz biz de” dedi. İletişim Başkanı Fahret tin Altun, ABD Başkan ada yı Joe Biden’ın 7 ay önce kul Altun landığı “Türk muhalif liderler Erdoğan’ı yenmeli. Bu, dar beyle değil seçim süreciyle olmalı” sözleriy le ilgili başlayan tartışmalara ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Açıklama dan 7 aydır haberi olduğunu itiraf eden Altun, “Biden’ın ‘muhalefetle el ele Erdoğan’ı devire ceğiz’ sözlerine, konunun muhatabı muhalefet hâlâ net bir cevap veremedi. Hep bir ağızdan ‘7 ay niye beklediniz’ diye soruyorlar. Sizi bek ledik. O konuşmayı siz de biliyordunuz biz de. Biz konuştuk. Siz neden sustunuz?” sorusunu yöneltti. l ANKARA/Cumhuriyet CHP SÖZCÜSÜNDEN ALTUN’A: Siz orada süs çiçeği misiniz? ABD başkan adayı Joe Biden’ın açıklamalarına karşı sessiz kalmalarının nedenini “mu halefetin tepkisini bekleme lerine” bağlayan Cumhurbaş kanlığı İletişim Başkanı Fah rettin Altun’a CHP Sözcüsü Faik Öztrak sert tepki göster di. Öztrak, “Türkiye aşağıla nırken, siz muhalefete tuzak kurmak için hakareti 8 ay bo Öztrak yunca sineye mi çektiniz? Dışişleri Bakanınız ne yaptı? Orada süs çiçeği misiniz? Bu nasıl devlet cid diyeti? Nasıl devlet adamlığı?” dedi. Öztrak, yaptığı basın açıklamasında, Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na açtığı 2 milyon TL’lik tazminat da vasını da değerlendirdi. Öztrak, “Evlerindeki kasa larda tuttukları milyonlarca doları, Avroyu sıfırla ma tapeleri ortalığa dökülen, çocuklarının başın da oldukları vakıflara New York’un ortasına gök delen diktiren, duran, uçan, yürüyen saraylarda keyif süren Saray, Genel Başkanımızın, kendisinin ve ailesinin malvarlığı hakkında konuşmasına bo zulmuş. Normal bir hukuk devletinde mahkeme lerde hesap verip aklanması gereken Saray sos yetesi, kendisinin ve ailesinin malvarlığı hakkında söylenenlere çok alınıyor” dedi. Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği sözlerin geçen yıl ABD Tem silciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’nda Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda gerçek leştirdiği Barış Pınarı Operasyonu dönemininde dile getirildiğini belirten Öztrak, “Bir yaptırım pa keti getirmişlerdi. Bu paketin önemli maddelerin den biri de Erdoğan ve ailesinin malvarlığının, ya tırımlarının, iş ilişkilerinin ve diğer gelir kaynakla rının araştırılmasıydı. Emperyal güçlere cevap ve rebildi mi? Veremedi. Erdoğan oturduğu koltuğun itibarını korumak için davayı ABD Kongresi’ne aç malıydı” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet AKP SÖZCÜSÜ DE CHP’Yİ SUÇLADI: İşbirliğiyle suçlanan sizsiniz AKP Sözcüsü Ömer Çelik, ABD başkan adayı Joe Biden’ın açıklamalarına ilişkin CHP’nin eleştirilerine tepki göstererek “Burada işbirliğiyle suçlanan sizsiniz. O zaman size sormazlar mı ‘Siz bu kadar zaman sonra niye cevap veriyorsunuz’ diye?” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında AKP MKYK ve MYK toplantıları dün yapıldı. MKYK toplantısı sonrasında basın toplantısı düzenleyen AKP Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamalarından satırbaşları şöyle: n Kaygımız yok: (Biden’ın açıklamaları) Yaptığı açıklama diplomatik nezaketten uzak. Onun ‘müdahale edeceğiz’ şeklindeki sözünden kaygı duyacak bir halimiz yok. n Utansınlar: Buna net bir cevap vermek gerekirken hâlâ ‘Bu iş Erdoğan’ın işine yarar’ diyerek birtakım cümleler kuranlar utansın. Bir de şöyle cümleler kuruluyor, ‘Biz, geçmişimizde emperyalizme karşı, Türkiye’nin bağımsızlığı için mücadele verdik.’ Kurtuluş Savaşımızın Gazi Başkomutanı, devletimizin kurucusu Atatürk’ün liderliğinde verilmiş mücadele milletimizin topyekun mücadelesidir. Bir siyasi partinin özel mülkü değildir. CHP, İletişim Başkanımızı, AK Partili siyasetçileri hedef aldı. Burada işbirliğiyle suçlanan sizsiniz. O zaman size sormazlar mı ‘Siz bu kadar zaman sonra niye cevap veriyorsunuz’ diye? n Çalışma devam ediyor: (İstanbul Sözleşmesi) Onunla ilgili çalışma devam ediyor. Cumhurbaşkanımıza sunulduğu anda karar verilecektir. Sözleşmeye destek verenlerin de sözleşmeyi eleştirenlerin görüşlerini de takip ediyoruz. l ANKARA/Cumhuriyet Rapora sunuş yazan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “AKP ve Saray rejiminin izlediği neoliberal uluslararası tekelci politikalar, tarımda ülkemizi net ithalatçı bir konuma getirmiştir” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ya kalacağının ifade edildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Ülke Türkiye’de yeterli ve mizde insanların ye dengeli gıdaya ulaş MAHMUT terli ve dengeli gıdamanın her geçen gün LICALI ya ulaşması her ge zorlaştığını belirte çen gün zorlaşmak rek, “Tarım sektörü, AKP tadır” dedi. CHP iktidarın ve saray rejiminin izledi da hiç kimsenin “yatağa aç ği neoliberal uluslararası girmeyeceğini” söyleyen tekelci politikalar sonucu, Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin tarımda ülkemizi net itha gerçek efendisi üretici olan latçı bir konuma getirmiş çiftçilerimizdir” ifadelerini tir” görüşünü belirtti. kullandı. Raporda AKP’nin CHP Bursa Milletveki iktidara geldiği 2002 yılın li ve Parti Meclisi üyesi Or da 41 milyon 196 bin hek han Sarıbal’ın hazırladığı, tar tarım arazisi bulundu “Türkiye’de Tarımın Duru ğu ancak bu arazilerin 3 mu” adlı rapor AKP iktida milyon 484 bin hektar aza rı döneminde tarım sektö larak 37 milyon 712 bin ründe yaşanan gerileme hektara düştüğü belirtildi. yi ve çiftçinin sorunlarını Raporda, “AKP dönemin ortaya koydu. Raporun su de Trakya’nın tarım alanı nuşunu yazan Kılıçdaroğ nın üç katından fazla ta lu, Türkiye’de tarım sektö rım alanı kaybedildi. 2003 rünün, her geçen gün “kan 2019 döneminde tarım ih kaybettiğini” ancak geliş racatımız 77.6 milyar do miş ülkelerde stratejik bir lar olup, ithalata 104.6 sektör olma özelliğini sür milyar dolar ödeme yapıl dürdüğünü anlattı. dı. İthalata 27 milyar do ‘Yabancıyı zengin ettik’ lar fazla ödeyerek yabancı ülkelerin çiftçisini zengin ettik” denildi. Raporda Sadece 2020 yılında 130 Türkiye’nin tarımda geldi milyon insanın salgından ği noktanın “çöküş” oldu dolayı açlıkla karşı karşı ğu kaydedildi. l ANKARA İLK HASAT YAPILDI Seçim döneminde, tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticilere destek olacağını vaateden Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın başlattığı “Sözleşmeli Üreticilik Modeli”nde ilk hasatlar alındı. Yavaş, konuya ilişkin değerlendirmesinde, sözleşmeli üreticilik modelinin özellikle salgın sürecinde daha da önem kazandığını belirterek, “Nallıhan’dan Beypazarı’na, Kızılcahamam’dan Çamlıdere’ye, Kahramankazan’dan Çubuk’a, Kalecik’e, Haymana’ya, Bala’ya kadar ne kadar ilçemiz varsa sözleşmeli üreticilik yaptırmayı istiyoruz. Çiftçimize fidanını, fidesini biz vereceğiz. Satın alma garantisiyle de biz satın alacağız. Başkent için en büyük projem Ankaralıyı zengin etmek, işsizliği azaltmak” dedi. ABB Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Fazıl Köremezli de, “Bu sene sadece nohut ekildi, önümüzdeki yıllarda ise dört beş ürün çeşidinde yine sözleşmeli üretim çalışmalarımız devam edecek. Bu sene 20 bin dekar alanda üretim gerçekleştirdik. Önümüzdeki sene ise 100 bin dekarlık alanda sözleşmeli üretim yapmayı planlıyoruz” dedi. Çiftçilerin ürettiği nohutlar sosyal yardım alan ailelere ücretsiz olarak dağıtılacak. AKMAN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI Bir dönem İzmir Tabip Odası Başkanlığı da yapan Akman, Bergama’da toprağa verildi. Cumhuriyet’e inanmıştı CHP İzmir Örgütü’ne 19771980 yılları arasında başkanlık yapan ve 12 Eylül darbesi sonrası CHP’nin açılması için mücadele veren Dr. Sedat Akman dün son yolculuğuna uğurlandı. Çoklu organ yetmezliği ve zatürree teşhisiyle tedavi gördüğü Urla Devlet Hastanesinde pazar günü yaşamını yitiren Akman için ilk tören CHP İzmir İl Başkanlığı Binası önünde yapıldı. Cenaze törenine Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, Muharrem İnce, CHP milletvekilleri Bedri Serter ve Kani Beko, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu ile çok sayıda yurttaş katıldı. Törende konuşan İl Başkanı Yücel, “Demokrasi mücadelesinin mihenktaşlarından olan Sedat Akman, ömrünü daha çağdaş daha aydın daha demokratik bir Türkiye kurmak için adadı. Ülkemiz siyasetinin ve Türkiye demokrasi hayatının en önemli sınavlarından biri olan 12 Eylül askeri darbesinde CHP İl Başkanlığı görevini hakkını vererek layıkıyla yaptı. Sadece siyaset hayatında değil meslek hayatında da İzmir Tabip Odası Başkanlığı döneminde de ilkeli duruşu ve mütevazı hayatıyla unutulmazlar arasına girdi. Herkesin onun mücadelesinden onun partisine olan inancından öğreneceği çok şey var” dedi. Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun da Akman’ın Atatürk ve Cumhuriyet felsefesine inanan biri olduğunu belirterek, “Onun bu mücadelesinde arkasında çok sevgili eşi, onu da sevgiyle yâd ediyorum. Ayrıca üç tane evlat yetiştirdi. Çok değerli ve sağlam bir aile babasıdır. Onun bu son yolculuğunda sizlerin sadakat ve vefanız nedeniyle teşekkür ediyorum” diye konuştu. Dr. Sedat Akman, memleketi Bergama’da toprağa verildi. l İZMİR / Cumhuriyet Korkunun ecele faydası Bu ülkenin ulusal marşı “Korkma” diye başlar; Ve bu coğrafyanın insanları maalesef korkmamaları gerekenlerden korkar ve korkmaları gerekenlerden korkmazlar. O yüzden iktidara inatla solcuları değil, sağcıları getirirler. Güvenecek olurlarsa da ancak sağa göz kırpan solculara güvenirler. Güçlü olmayı gaddarlıkla bir tutarlar ve güçlü gaddarların himayesinde daha mutludurlar. Gerçek adalet işlerine gelmez, mutlak bağımsızlık ihtimali gözlerini korkutur. Ama... Demokrasinin elden gitmesinden korkmazlar. Laikliğin zedelenmesinden endişelenmezler. Irkçılığın alıp başını gitmesi korkutmaz onları. Sanatın, edebiyatın, bilimin, felsefenin rafa kaldırılması tüylerini ürpertmez. Eğitimin dinselleşmesi ürkütmez. Meclis’in dualarla açılması kanlarını dondurmaz. Alnında kurban kanı olan politikacılardan korkmayı akıl edemezler. Cemaatçilerin Meclis koridorlarında gezinmesinden akılları gitmez. Dinden, imandan bahsedip ülkeyi soyanlardan ürkmezler. Demokrasiden, hedeflenen durağa gelince inilecek bir tramvay olarak bahseden bir politikacının cumhurbaşkanı olmasından korkmadı bu ülke. Onun hazırladığı anayasadan, o anayasanın tuzaklarından korkmadı. Yetkiyi tek başına ele geçirmesi korkutmadı kimseyi. Hukukun, iktidarın hizmetine girmesinden zerre kadar endişe duyulmadı bu ülkede. Devlet okulları imam hatibe çevrilirken, herkes korkusuzca seyretti olupbiteni. Okulların idari kadroları imam hatip mezunu yöneticilerle doldurulurken kimsenin kanı donmadı. Psikologların yerini din adamları alıyor diye kalbi duran olmadı. Üniversitelerin içi boşaltılırken olacaklardan korkan çıkmadı. Yıllarca sınav sorularını çaldığı kanıtlanan bir çete sözde çökertildi ve o çalınan sorularla eğitim gören, sonra çeşitli makamlara gelen insanlar bugün nerede, ne yapmaktalar ve hâlâ neye hizmet etmekteler diye korkan da olmadı. Bu ülke, bunca kötü tecrübe yaşadı, yine de başına gelebileceklerden korkmayı hiç akıl edemedi. Askeri vesayeti kaldırmayı vaat edenlerin dini bir vesayet bayrağı taşıyor olmasından korkmayanlar... Cumhuriyeti, dini siyasete alet edenlere teslim etmekte sakınca görmeyenler... “Bir de bunu deneyelim, ne kaybederiz ki?” diyecek kadar cahil cesareti gösterenler... “Bizim ilkelerimiz sağlam, kimse onları yıkamaz” diye düşünecek kadar moralli olanlar... İslami bir demokrasinin kendi bildikleri demokrasiden ne farkı olacağı üzerine kafa yormayanlar... Geldiği alenen görünen tehlikenin farkında olmayı din düşmanlığı diye kodlayarak, dini politikaya alet edenlerden korkmayı yiğitliğe sığdıramayanlar... Ve ülkenin başına gelen her şeyi çabucak unutanlar... Şimdi Abdullah Gül’den neden korksunlar? HHH Ulusal marşı “Korkma!” diye başlayan ve müzikal anlamda pek de başarılı olmayan bu marşı neredeyse yüzyıldır bağıra bağıra okuyan bu halk, korkuya hangi noktada yabancılaştı, tartışılır. Ama.. Ayarlarıyla fazla oynanan muhalefetin, üzerinde Arapça yazı olan her şeyi inandığı din kitabıyla özdeşleştirip kutsallaştıran cahil ürkekliğine benzer bir ürkeklikle... Korkulacak ve korkulmayacak şeyler arasındaki ince ama hayati çizgiyi muallak bir şekilde tanımlaması tartışılmaz bir hatadır. Nihayetinde; Korkma... Sönmez bu şafak. Larda yüzen al sancak. Böyle giderse korkunun ecele faydası gerçekten olmayacak. ATATÜRK’E HAKARET PAYLAŞIMLARI Hasan Uzunlar ihraç ediliyor CEMİL CİĞERİM AKP Samsun İl Başkanı Av. Ersan Aksu, Atatürk hakkında parti kuruluş ilkeleri ve politikalarına aykırı paylaşımlarda bulunan Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hasan Uzunlar’ın kesin ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk edildiğini açıkladı. İl Başkanı Aksu açıklamasında, “Parti üyemiz Hasan Uzunlar, kamuoyunun da malumu olduğu üzere, sosyal medyada gerçekleştirdiği birtakım paylaşımlar sonrası, Büyükşehir Belediyesi ve İlkadım Belediyesi Grup Başkanvekiliği görevlerinden alınmıştı. Cumhur İttifakı kurduğumuz Milliyetçi Hareket Partisi hakkında ve öncesinde Atatürk hakkında, parti kuruluş ilkeleri ve politikalarına aykırı değerlendirmelerinin yer aldığı paylaşımlarla ilgili; İl Yönetim Kurulumuz, Hasan Uzunlar’ın kesin ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilmesine karar vermiştir” dedi. Öte yandan Hasan Uzunlar ise Atatürk’e hakaret içeren paylaşımlarına dün de devam etti. Uzunlar, Abdurrahman Dilipak’ın 22.4.2009 tarihinde Yeni Akit gazetesinde yayımlanan, “Mustafa Kemal Kimdir? Bu Belge Niye açıklanmıyor?” başlıklı yazısını ve 23 Haziran 2020 tarihinde “MediaGo 24” adlı internet portalında tekrar yayımlanan yazısını paylaştı. l SAMSUN ACILARINIZI PAYLAŞIYORUZ... Vefat ve başsağlığı ilanlarınız için yaptığınız ödemenin yüzde 20’sini Cumhuriyet Vakfı Burs Fonu’na aktarıyoruz. Bu fondan, yetenekli, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyoruz. Acılarınızı paylaşıyoruz. Yakınlarınızın adı bu burslarla yaşasın. www.cumhuriyetvakfi.org.tr ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74