Katalog

HABER 3 12 AĞUSTOS 2020 ÇARŞAMBA 330/1 8 0 350/250 250/190 340/220 330/180 280/130 270/130 300/160 380/230 350/230 300/200 340/240 320/200 330/260 320/190 210/130 350/210 310/200 330/100 310/220 320/230 340/250 TARİHTE BUGÜN 1930: Eski başbakanlardan Paris Büyükelçisi Ali Fethi (Okyar) Bey, “Serbest Cumhuriyet Fırkası”nı kurdu. 1999: Şair Can Yücel, İzmir’de yaşama veda etti. Enfeksiyon uzmanı uyardı: Herkes ücretsiz aşılanmalı, devlet hazırlık yapmalı ‘Bu yıl grip aşısı şart’ Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfek siyon Hastalıkla rı Derneği’nden SIBEL (KLİMİK) Prof. Dr. BAHÇETEPE Özlem Kurt Azap koronovirüs salgını nedeniyle mevsimsel grip dönemi yak laşırken 6 aydan büyük her kesin aşılanması gerektiğini belirterek “Önceki dönemde risk gruplarının mutlaka aşı lanması gerektiğini söylüyor duk, şimdi tüm toplumun üc retsiz aşılanması gerektiğini vurguluyoruz. Çünkü grip ge çiren biri Covid19 geçirirse daha ağır seyredecektir” dedi. Azap, dünyada artan talep ne deniyle grip aşısı bulunması konusunda sıkıntılar yaşana bileceğine dikkat çekti. Bakanlığın açıkladığı binin üzerindeki günlük vaka sa yısının daha fazla olabilece ğini söyleyen Azap, “Tabip odalarından aldığımız veriler gösteriyor ki tüm Türkiye’de olgular çok artmış durumda” diye konuştu. Dolaylı koruma Azap, “İnfluenza mevsimi ekimkasım gibi başlayan martnisana kadar süren bir dönemdir. Bu dönemde her yıl 5 milyona yakın insan hastalanıyor ve 500 bini de ölüyordu. Şimdi bunun üstüne bir de Covid19 eklenmiş oldu. Ayrıca korona ile birlikte influenza aynı anda hastalık yaparsa ne kadar ağır sonuçlara yol açar. Bunu şu an da çok bilmiyoruz ama olası bir kötü senaryo daha ağır seyretmesi. Kalabalıklarda Covid19 geçişinden başka influenza ve diğer solunum yolu hastalıklarının geçmesi de olacak. Hastaneye baş vurular artacak, iyice içinden kalkılamaz bir duruma yol açacak. Bu nedenle influenzaya ilişkin hazırlıklar yapılmalı, başta aşı temini olmak üzere. Geçen yıl kasım ayına kadar grip aşısını temin edemedik. Önceki yıllarda risk grubuna grip aşısı yapılsın diyorduk ama şimdi 6 aydan büyük herkese yapılması gerekir diyoruz. Özellikle okullar açılacaksa aşının çok yaygın uygulanması gerekir. Güney yarımküre grip sezonunu yaşıyor. Brezilya’da yapılan çalışmada görülmüş ki grip aşısı dolaylı olarak Covid19’a karşı koruyor. En azından influenzadan korunmada önemli, sağlık çalışanları ve tüm topluma ücretsiz olarak uygulanmalı. Ayrıca zatürree aşısı da risk gruplarına yapılmalı” dedi. l İSTANBUL 11 AĞUSTOS SALI 61 BİN 716 1183 15 5 MILYON 387 BIN 751 243 BIN 180 5873 617 1185 % 8.2 226 BIN 155 TEMİN SORUNU YAŞANACAK Covid salgını devam ederken dünyada da grip aşısına ilgi büyük. Özellikle risk grupları da mutlaka aşı yapılması gereken grup arasında. Ancak bu yıl grip aşısı bulmada sorun yaşanacak gibi gözüküyor. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Mehmet Ceyhan, geçen günlerde gazetemize yaptığı açıklama da “Grip aşısını getiren firmalardan bir tanesi geçen yıl aşı getirmemişti, yine getiremeyeceğini söyledi. Aşı getiren firma da ancak geçen sene getirdiği miktarda getireceğini belirtti. Aşı firmaları ticari kuruluş, kim iyi fiyat verirse ona verir. Şimdiye kadar aşı almadığımız Kore firmaları ile bakanlık görüşüyor” demişti. Aşı 2021 başı Koronavirüs aşısı çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 2021 yılının ilk aylarında koronavirüs aşısının hazır olacağını söyledi. l İHA TÜBİTAK Başkanı tarih verdi ŞEHIT EREN BÜLBÜL MEZARI BAŞINDA ANILDI Diyarbakır’da pozitife dönüş Mayıs ayına kıyasla Türkiye genelinde 1.3 oranında artan temaslı kişilerin pozitif vakaya dönüşme oranı Diyarbakır’da 1.4 kat artış gösterdi. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, hastanelere başvuruların arttığına dikkat çekti. l DHA Hasta yakınından hemşireye darp Ağrı’da önceki gün, Dr. Yaşar Er Yılmaz Doğubayazıt Devlet Hastanesi’nde hemşire Sinan Doğan, sosyal mesafe kuralına uyması için uyardığı Selvi K. adlı hasta yakınının yumruklu saldırısına uğradı. Doğan’ın burnunda kırık oluştu. Şikâyetçi olan Doğan, Twitter’dan, “Şiddet, covid dinlemiyor. Beni darp eden adamın annesi ‘Ne olmuş bir yumruk yemiş’ dedi” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Fahrettin Koca: Ağır hasta artıyor Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından koronavirüs verilerini paylaştı. Koca, yaptığı paylaşımda, “Son 3 gündür hastaneye yatışlarda yüzde 32 azalma var. Fakat sürecin en önemli göstergelerinden biri olan ağır hasta sayısında artış devam ediyor. Son 3 gün içinde en yüksek sayıda hasta görülen ilk 5 ilimiz İstanbul, Ankara, Konya, Diyarbakır, Şanlıurfa” ifadelerini kullandı. ‘İzmir’de durum geçen aydan kötü’ İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger “İzmir için durum çok vahim olmamakla birlikte 1 ay öncesine göre daha kötü durumdayız” dedi. l DHA ‘Tomurcuk güldü yavrum’ Trabzon’un Maçka ilçesinde, 3 yıl önce PKK’li teröristlerin erzak çaldığını ihbar edip güvenlik güçlerine yer gösterirken açılan ateşle şehit olan Eren Bülbül (15), ölümünün 3’üncü yılında mezarı başında anıldı. Törene anne Ayşe Bülbül, Maçka Kaymakamı Selim Çomaklı, Maçka Belediye Başkan Vekili Ömer Faruk Adıgüzel, muhtarlar ile çok sayıda kişi katıldı. Kuranıkerim okunup dualar edilen anmada, acılı anne Ay şe Bülbül, gözyaşlarına hâkim olamadı. Anmaya katılanlar, Bülbül’ün kabrine çiçek bıraktı. Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan da anmaya katılarak Eren’’n kabri başında dua etti. Başkan Sayan, şehit annesi Ayşe Bülbül’e oğlunun kara kalemle çizili resminin yer aldığı tabloyu hediye etti. Anne Bülbül, “Daha tomurcuk güldü, açmamıştı yavrum. Benim yürek acım hiçbir zaman bitmiyor. Bu acı bitmez, evlat acısı bitmez” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamada, “Çocuğa kurşun sıkacak kadar alçaklaşan hain terörün kurbanı olan Eren Bülbül evladımızın acısı hâlâ yüreğimizde. Çocuklarımızı teröre kurban vermediğimiz, onları şiddetin gölgesinde büyütmediğimiz bir ülke hepimizin temel sorumluluğudur. Seni unutmayacağız! #iyikivarsınEren” ifadelerini kullandı. l DHA Normalleşme süreci işçiler arasında vakaları artırdı DİSK: İŞÇILERIN HAYATI DEĞERLIDIR DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “İşverenleri ve ülkeyi yönetenleri, ‘Çarklar dönsün, patronların kasası dolsun’ anlayışı yerine, aklın ve bilimin gereğini yapmaya çağırıyoruz” diye konuştu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Manisa’da bulunan sanayi bölgesi ve VESTEL fabrikasında çalışan işçiler arasında koronavirüsün yayılması ile ilgili Levent’teki Zorlu Holding önünde bir basın açıklaması yaptı. “Vestel virüs üretiyor! İşçilerin hayatı değerlidir” pankartının açıldığı eylemde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Vestel başta olmak üzere Covid19 vakalarının görüldüğü tüm işyerlerinde üretime derhal ara verilmeli, tüm işçiler en az 15 gün ücretli izne çıkarılmalı ve tamamına test yapılmalıdır. Aksi takdirde bu işyerleri işçiler ve tüm toplum için bir salgın kaynağı olmaya devam edecektir” dedi. Vestel Beyaz Eşya Genel Müdürü Erdal Haspolat, ko ronavirüsün ilk ortaya çıktığı günden bu yana sıkı tedbir alındığını vurgulayarak “Özellikle 1 Haziran’a kadar fabrikada bir tane bile pozitif vaka görülmedi. Ancak normalleşme sonrası vakalar arttı” dedi. Doğruladı Haspolat, koronavirüs sebebiyle iki işçinin öldüğünü doğrularken “19 bin çalışan arasında pozitif vaka oranı yüzde 2 seviyesinde” diye konuştu. 1 Ocak’tan itibaren fabrika içinde ve dışında servis araçları da dahil olmak üzere üst düzey önlemler alındığını ifade eden Erdal Haspolat, “1 Haziran’la birlikte normalleşme sürecine geçilmesine rağmen Vestel özelinde tedbirleri gevşetmedik” dedi. l Haber Merkezi Yetenek ve tutku Yetenek için Tanrı vergisidir derler. Bu görüş ya da inanışta önemli bir doğruluk payı olsa gerek Çünkü çocukluk döneminde, kimi kez daha da öncelerde görülen bir kişilik özelliğidir. Tanrı vergisi derken, mistik biri inanıştan çok, büyük ölçüde genetikten, belli ölçülerde de çocuğun içinde yetiştiği aile vb. toplumsal ortamlardan söz ediyoruz demektir. Tutku (ihtiras) dediğimiz şey de önemli bir kişilik özelliğidir. Bu özellikte de genetiğin bir payı olabilir. Fakat yetenekten farklı olarak tutkunun, zaman içinde çeşitli olaylara bağlı olarak kazanılan bir kişilik özelliği olduğunu düşünüyorum. Bu cümlede “kazanılan” yerine örneğin “edinilen” gibi daha nötr bir sözcük kullanılması daha doğru olabilirdi. Çünkü tutku, yine yetenekten farklı olarak, kişiyi iyiye olduğu kadar kötüye, başarıya olduğu kadar yıkıma da sürükleyebilir. Gerçi yetenek de bu anlamda çok masum bir kişilik özelliği sayılamaz. Fakat bu bir başka konu… HHH Yetenek ve tutku kavramlarını neden bir arada kullandım? Aralarında nasıl bir ilişki görüyorum? Biraz da serbest çağrışımlarla bu konudaki düşüncelerimi ve sorularımı sıralayayım… Herhangi bir alanda yeteneği olan çocuğun bu alanda başarı kazanmak, bir şeyler yapmak için bir tutkuya da sahip olması doğal sayılabilir. Yetenek ve tutkunun bir aradalığı her alanda hedefe ulaşmanın başlıca koşuludur. Fakat bu iki kişilik özelliği her zaman bir arada bulunmayabilir. Yetenekli bir çocuk, yeteneğinin derecesine de bağlı olarak, başarı kazanmak için yeterince tutkuya sahip olmayabilir. Konu çocuk olduğunda eğitimle ilgili sorunlarla da karşılaşmış oluyoruz. Yetenekli fakat tutkusuz çocuk, yeteneğinin yönlendirilmesi ve ürüne dönüşmesi süreçlerinde giderek tutkulu da olabilecektir… Yetenek ve tutku bir arada ise sorun yok. Asıl sorun, herhangi bir alanda yeterince yetenekli olmayıp fazlaca tutkulu olmaktır… HHH Şimdi yetenek ve tutku konusunu çocuk dünyasından yetişkinler dünyasına taşıyalım… Herhangi bir alanda başarılı olmak için yetenek ve tutku birlikteliği önkoşul olmakla birlikte, çalışkanlık, şans, yaşanılan dönem vb. başkaca etkenler de söz konusudur. Beni bu yazının konusu olarak asıl ilgilendiren ise yine herhangi bir alanda yeteneği sınırlı olup da tutkusu bu yeteneğin çok üstüne yükselmiş olan kişilerin varlığıdır. Sanat, edebiyat alanlarında, bizde ve kuşkusuz her yerde sıkça rastlanılan bu anlaşılır ve doğal olgunun kimseye bir zararı yoktur. Herkes ilgi duyduğu alanda elinden geleni yapma hakkına, özgürlüğüne ve olanaklarına sahip olmalıdır. Kaldı ki yeteneği ölçen bir aygıt bulunmadığı gibi üretilen şeyin değeri üzerine son sözü gelecek zamanlar söyleyecektir. Bu konuda asıl sorun siyaset alanındadır. Siyaset dünyasında yükselme çabası içinde olanlar ne yazık ki her zaman en yetenekliler değil, en tutkululardır. Hem kendilerinin, hem çevrelerinin, hem ülkelerinin başına büyük bela açanlar da bunlar arasından çıkmış kimselerdir. Bütün insanlık tarihi ve günümüz dünyası bu gibilerle dolup taşıyor. HHH Söz buraya gelince de bir kez daha, peki öyleyse ne yapmalı sorusuyla karşılaşmış oluyoruz… Yanıtı pek de kolay olmayan bir insanlık sorunsalı… Benim yanıtım, siyaset alanıyla sınırlı kalarak şu olabilir: Yeteneksiz tutku sahiplerine (kifayetsiz muhterislere) yönetim yollarını kapamanın tek yolu, kitlelerin bilinçlenmesi, örgütlenmesi; sürü değil, asıl yönetici güç olmalarıdır. Toplumlarda genel olarak sağduyunun, doğruluğun, iyiliğin kalıcı egemenliği için de tek çare budur. Çorum’da yangın: 5 ölü Çorum Bayat’ta iki katlı ahşap evde belirlenemeyen bir sebepten dolayı çıkan yangında 5 yurttaş yaşamını yitirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından evden çıkarılan Ömer Çetin, Yusuf İçuz ve Elif Naz Çetin adlı yurttaşlar Bayat Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Vücutlarında yanıklar oluşan üç kişi, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İlerleyen saatlerde Ela Çetin ve Elif İçuz adlı 2 çocuğun daha cansız bedenine ulaşıldı. l İHA/DHA