21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET / SERPİL ÜNAY 5 5 TEMMUZ 2020 PAZAR Darbe girişiminden sonra göreve getirilen, sonra başka kurumlara gönderilen 115 kişi gözaltında MASAK’ta operasyon Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, savcılı ğın talimatıyla Mali Suçları Araştırma Kurulu’nda (MASAK) 15 Temmuz dar be girişiminden sonra göreve getiri len ve Kasım 2019’da başka kurumlara gönderilen 115 eski perso nele operasyon düzenledi. Gözaltına alınan 115 kişi nin halen TEM’de tutuldu ğu öğrenildi. ALICAN “FETÖ” iddiasıyla baş ULUDAĞ latılan soruşturmada, es ki MASAK çalışanları nın “Cumhurbaşkanı Recep Tay yip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriye ti (TC) kimlik numarası ile sistemde sorgulama yapmakla” suçlandığı öğ renildi. Savcılık, Erdoğan’ın geçmiş teki para hareketlerinin sorgulandığı iddiasını araştırıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardın Halen TEM’de tutulan şüphelilerin “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti (TC) kimlik numarası ile sistemde sorgulama yapmakla” suçlandığı öğrenildi. Savcılık, Erdoğan’ın geçmişteki para hareketlerinin sorgulandığı iddiasını araştırıyor. dan MASAK’ta büyük oranda personel değişimi yaşandı. FETÖ’den ihraç edilenlerin yerine, diğer kurumlardan uzmanlar getirildi. Bu personel, FETÖ ile mücadele kapsamında “mali suçları” araştırdı, savcılık ve mahkemelere raporlar gönderdi. Ancak 2016’dan beri MASAK Başkanı olarak görev yapan Osman Dereli, 9 Ağustos 2019’da sürpriz bir şekilde görevden alındı. Dereli’nin yerine Hayrettin Kurt getirildi. Bu görev değişikliğinin ardından MASAK’ta ciddi bir değişime gidildi. 2016’da MASAK’a getirilen 150’ye yakın personel, Kasım 2019’da görevden alınarak Sayıştay, Maliye ve illerdeki defterdarlıklara gönderildi. İtirafçılık teklifi Alınan bilgiye göre, 30 Haziran Salı günü, eski MASAK çalışanı 115 kişiye saat 06.00’da operasyon düzenlendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan 115 kişi Ankara Emniyeti TEM Şube’ye getirildi. “FETÖ üyeliği” iddiasıyla başlatılan soruşturmada, gözaltındaki MASAK çalışanlarına “mülakat” sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TC kimlik numarası ile sorgulama yapıp yapmadıkları, Cumhurbaşkanı’nın geçmişe yönelik para hareketlerini in celeyip incelemedikleri soruldu. Bazı çalışanların, “Bizim MASAK çalışanları olarak takdir yetkimiz yoktur. Önümüze bin 500 kişilik liste gelir, bunları tek tuşla sorgularız. Ancak biz bu kimlik numaralarının kime ait olduğunu bilmeyiz. Zaten, bilgisayarlar devlet büyükleri ve siyasileri sorgulamaya kapatıldı. Bizler darbe girişiminden sonra güvenlik soruşturmalarından geçirilerek buralara alındık” dediği öğrenildi. Öte yandan terörle mücadele polisleri, bazı şüphelilere, “Etkin pişmanlık hükümlerinden” yararlanarak itirafçı olmaları yönünde teklifte bulundu. Bazı çalışanlar ise FETÖ’nün ankesörlü arama yöntemini kullanmak ile suçlandı. 115 kişi, dün Ankara Adliyesi’ne getirilerek, sulh ceza hâkimliğine çıkarıldı. Hâkimlik kararıyla gözaltı süresi 4 gün daha uzatılan 115 kişi yeniden emniyete götürüldü. l ANKARA KILIÇDAROĞLU, KAYSERI’DEKI SANAYICI, IŞÇI, ESNAF VE ODA TEMSILCILERIYLE GÖRÜŞTÜ Esnafa 40 gün bakamadılar CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 40 yıl vergi ödeyen esnafa devletin 40 gün bakamadığını belirterek, “Esnaf orta direktir. Orta direk güçlenirse devlet ayakta kalır, Türkiye’de huzur olur. Şimdi Türkiye’de orta direk değil, direk kalmadı. Devletin yalnızca 3 ayda içeride ödediği faiz 38 milyar lira. Bunun yarısıyla bütün bu işlerin tamamını yapmak mümkün” dedi. Kılıçdaroğlu, Kayseri’de bulunan Sanayiciler Derneği, Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği, Lokantacılar ve Pastacılar Odası, Özel Okullar Birliği Derneği, İşçi Emeklileri Derneği, Veteriner Hekimler Odası, Gıda Mühendisleri Odası ve Koopİş Şubesi başkanları ve temsilcileriyle görüştü. Sicil affına ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, “Sicil affı konusu ticaretle uğraşan herkesin ortak görüşü. Bir beklenti ortaya çıktı. Sicil affını getirmek istedik, bir yasa teklifi de verildi. Fakat iktidar sicil affını kabul etmedi. Şöyle bir sıkıntı var: Durumu iyi olan, çekini, bonosunu zamanında ödeyen birisine kredi veriyorsunuz. Bunun krediye ihtiyacı zaten yok ki. Kredi alıyor, koşa koşa dolara yatırıyor, orada tutuyor. Ama asıl ihtiyaç duyana verilmiyor. Pandemi sürecinde bunun uygulanmaması gerektiğini ifade ettim” dedi. 1 milyon 700 bine yakın işyerinin kapandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Rahmetli Özal esnaf için orta direk derdi. Orta direk güçlenirse devlet ayakta kalır, Türkiye’de huzur olur. Şimdi Türkiye’de orta direk değil, direk kalmadı. Siyasete atıldıktan sonra benim açımdan yaşadığım en büyük şaşkınlık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin saman ithal etmiş olmasıydı. Ama maalesef bu da oldu” ifadelerini kullandı. l ANKARA CEM AZIZ ÇAKMAK ANILDI FETÖ’nün kumpas davalarından Balyoz’da tutuklu bulunduğu cezaevinde kansere yakalanan ve tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Tuğamiral Cem Aziz Çakmak ölümünün 5’inci yılında ailesi, dostları ve silah arkadaşları tarafından mezarı başında anıldı. Anma töreninde konuşan emekli Kurmay Albay ve Piri Reis Üniversitesi öğretim üyesi Barbaros Büyüksağnak, Cem Aziz Çakmak’ı anlatırken zorlandığını ifade ederek, “Cem Aziz Çakmak ile hesapsız, kitapsız, samimi, içten, güvenilir bir dostluk ve kardeşliğimiz vardı. Özellikle Ankara’da, Aksaz’da, Hasdal’da birlikte olduğumuz dönem içerisinde hayallerimiz birbiriyle örtüştü. Anılar biriktirdik, şimdi biz o anılarla birlikte yaşıyoruz. Verdiğimiz adalet ve hukuk mücadelesi onun da mücadelesidir” dedi. Emekli Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, Cem Aziz Çakmak’ın meslekten örnek alınan bir amiral olduğunu belirterek, “Kumpas süreci boyunca Hasdal’da da birlikteydik. Kendisin den çok şey öğrendim. Ümit ediyorum ki ona bu kötülükleri çektirenler de en kısa zamanda cezasını bulacaklardır” diye konuştu. Gazetemizin yazarı ve Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu da “Pek çok insan hayatın içinde yaşarken bizlere bir şeyler öğretir. Cem Aziz Çakmak ölürken de bizlere öğretti. Göğsünde taşımış olduğu o tümör TSK’nin göğsüne oturmuş o yapılanmadan başka bir şey değildi. İnanıyorum ki bir gün onlarla da hesaplaşacağız” dedi. ADALET KOMİSYONUNDA 12 MADDE KABUL EDİLDİ ERDOĞAN, ŞEHİR HASTANESİNİ AÇTI ‘Çoklu baroya’ vize Uğurlama tepkisi “Çoklu baro” sistemini öngören barolarla ilgili düzenlemenin ilk 12 maddesi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Kabul edilen maddelere göre, aynı ilde birden fazla baro kurulabilecek. AKP ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan baro düzenlemesinde, özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi üç büyükşehirdeki baroların yapısını ilgilendiren maddeler, komisyondan geçti. Kabul edilen ilk 12 maddeye göre, belirli şartların gerçekleşmesi durumunda aynı ilde birden fazla baro kurulabilecek. Baroya yazılma talebi herhangi bir baroya yapılabilecek. Komisyon toplantısı sürerken açıklama yapan baro başkanları, Meclis’e geliş sebeplerinin diyalog ve çözüm olduğuna dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu taleplerini yineledi. Başkanlar adına açıklama yapan Kayseri Barosu Başkanı Cavit Dursun, komisyona katılmak için her yolu denediklerini ancak sonuç alamadıklarını belirterek, “Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, her ne kadar çözümden yana olmadığımızı söylese de asıl çözümden yana olmayan kendisidir. Feyzioğlu arabulucu değildir, baroları temsil eden birlik başkanıdır. Biz diyalogdan yana olduğumuzu, gerçekleri anlatmak isteğimizi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da ilettik. Oradan da bize geri dönüş yapılmadı. Adalet Komisyonu’ndaki toplantı sürerken düzenlemeye tepki gösteren 20 baro başkanının TBMM önündeki bekleyişi dün de sürdü. Biz, Türkiye’nin üniter yapısı korunarak bir hukuk devleti kalmasını istiyoruz. Çoklu devlet, çoklu Diyanet olmayacağı gibi çoklu baro da olmaz. ‘Yasa değişikliği teklifi sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’i ilgilendiriyor, size ne oluyor’ diyorlar. Bizleri içeriye bir alsınlar da anlatalım bize ne oluyor. Çoklu baro hayata geçerse atanacak bütün hâkim ve savcılar töhmet altında kalacak” dedi. ‘Turşu kurmuyoruz’ Teklifin dünkü görüşmelerinde söz alan muhalefet milletvekilleri, TBMM kapısından içeri alınmayan baroların ve avukatların çoklu baro uygulamasını istemediklerini ve teklif ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını kaybedeceğini anlattı. CHP’li Ali Mahir Başarır, “Biz yargının siyasal laşmasından bahsederken nereye gidiyoruz? Pelikan baro, özgürlükçü baro, yandaş baro... Bir grup başkanvekili bir baroyu işaret ettiği zaman AKP’nin barosu olacak” örneği verdi. AKP’li milletvekillerinin “siz de kurun” demesi üzerine Başarır, “Turşu kurmuyoruz, baro kuruyoruz. İçinizde mesleği bilenler olduğunu düşünüyorum” tepkisini gösterdi. CHP’li Ünal Demirtaş ise, çoklu baroyu Türkiye’nin gündemine FETÖ’nün getirdiğini vurguladı ve “AK Parti sıralarında sanki FETÖ’nün ruhu dolaşıyor” diye konuştu. Düzenlemeye ilişkin “sarayın talimatı” eleştirilerine yanıt veren AKP’li Bülent Turan “Barolardan fikir aldık. Bu çalışmayı yaptık, şerefle gururla Genel Başkana sunduk. Tabii ki sunacağız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgınına karşı önlemlerin artırılması gerektiğini vurgulayarak, “Asker uğurlama törenleri ve taziyeler başta olmak üzere istenmeyen görüntülere şahit oluyoruz. Asker uğurlama derken arkadaşınızı zehirliyorsunuz. Valime de söyledim, ‘İstanbul’da kesinlikle bunlara müsaade etmeyeceksiniz. Böyle bir uğurlama olduğu anda toparlayın götürün. Biz bu insanları kenarda köşede yürürken bulmadık” dedi. Erdoğan, dün Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Açılış Töreni’ne katıldı. Erdoğan, “Hastanemiz 145’i yoğun bakım olmak üzere 1145 yatak kapasitesine sahip. 855 adet izolatörle İstanbul’un depreme en hazırlıklı tesislerinden biri. Yıllık 3.5 milyon hastanın ayakta 150 bin hastanın yatarak tedavi görmesini, yılda 100 bin ameliyat yapılmasını öngörüyoruz” diye konuştu. “Salgınla mücadelenin en başarılı, en etkili yöntemi virüsü kapmamaktır” diyen Erdoğan, “Bütün vatandaşlarıma diyorum ki gelin şu sigarayı bırakın” dedi. ‘Sembolik de olsa bayan...’ Erdoğan’ın hastane açılışında “Sembolik de olsa bayan milletvekillerinin hiç olmazsa iki tanesini alalım” diyerek kürsüye çağırması dikkat çekti. Daha sonra Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni’nde konuşan Erdoğan, “Enflasyonu, tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız. Doğrudan milletimizin cebine aktardığımız kaynak tutarı 24 milyar lirayı geçti” diye konuştu. Türkiye’ye seyahat karantinası uygulamasını kaldıran İngiltere’ye teşekkür eden Erdoğan, Türkiye’nin salgın sürecinden güçlü çıkmasının birilerini rahatsız ettiğini belirterek “AB’nin Türkiye’yi dışarda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir. Biz bir kaybedersek onların kaybı 10 olacaktır” dedi. l İç Politika 797. HAFTA OTURUMU Vedat Aydın için adalet istendi Cumartesi Anneleri eylemlerinin 797. haftasında, 5 Temmuz 1991 günü evinde gözaltına alınarak öldürülen Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın dosyası için etkin bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulundu. 38 yaşındaki üç çocuk babası Vedat Aydın, kendilerini polis olarak tanıtan silahlı, telsizli kişiler tarafından “İfadesi alınmak üzere emniyete götürüyoruz” denilerek evinden alınmıştı. İşkence yapılarak katledilen Aydın’ın cesedi Maden Mezarlığı’nda bulunmuştu. Bu haftaki açıklamada Aydın’ın öldürülmesine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı: “JİTEM mensubu Abdulkadir Aygan’ın ifadesinde ve JİTEM mensubu Murat İpek’in basına yaptığı açıklamalarda, Vedat Aydın’ın katledilmesinin JİTEM Komutanı Cem Ersever ve ekibi tarafından Diyarbakır Alay Komutanı İsmet Yediyıldız’ın bilgisi dahilinde gerçekleştiği yer aldı. Dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı hem yazdığı “Haliç’teki Simonlar” isimli kitabında hem de mahkemeye verdiği ifadede Vedat Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğünü söyledi.” Hasta tutuklular için eylem İHD İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutuklular için yaptıkları eylemi dün Konak’ta sürdürdü. 80 yaşındaki hasta tutuklu Sıddık Güler’in durumuna dikkat çekilerek, serbest bırakılması istendi. İHD İzmir Şube yöneticisi Ahmet Çiçek, Güler’in tekerlekli sandalyeye bağlı olduğu için tek başına yaşamını sürdüremediğini, Kandıra F Tipi Cezaevi’nde bulunan oğlu Habip Güler’in babasının yanına sevk istediğini ancak reddedildiğini anlattı. l Haber Merkezi HALK TV VE TELE 1’E CEZA RTÜK’ten cezalara Atatürk’le savunma TELE 1 ve Halk TV’ye verdiği 5 günlük ekran karartma cezalarıyla tartışmaların odak noktası haline gelen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), alınan ceza kararlarının içeriğini paylaştı. RTÜK, Halk TV’ye verdiği cezanın gerekçesinde, yapılan yayının, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı” olduğunu savundu. RTÜK, TELE 1 ve Halk TV’ye verilen 5 günlük ekran karartma cezasına pek çok kesimden gelen tepkilerin ardından yazılı açıklama yaparak ceza kararlarının özetini paylaştı. Halk TV’nin cezasının gerekçesi olarak Ahmet Şık’ın Medya Mahallesi programında kullandığı, “Türkiye Suriye’de başka bir ülkenin toprağında tam adıyla işgalci bir güç olarak bir gücün temsilcisi olarak birileriyle savaşmaya ve ölmeye gönderilmiş” ifadeleri gerekçe gösterildi. Yayının, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz” hükmünü ihlal ettiği ifade edildi. Halk TV’den ise yapılan açıklamada, “Suçlamalar, Halk TV’nin yayın çizgisini bilenler açısından olsa olsa mizahın konusu olur. Anayasa Mahkemesi ve AİHM’nin, canlı yayın konuğunun sözlerinden yayıncı kuruluşun sorumlu tutulamayacağı yönünde kararları mevcuttur. Karar kurumumuza tebliğ edildiğinde hukuki haklarımızı kullanacağız” ifadelerine yer verildi. Kurum TELE 1’e ilişkin verdiği cezada ise gerekçe olarak Cemil Kılıç’ın konuk olduğu programda kullandığı “Teokratik bir rejim kurulmaya çalışılıyor, Diyanet’in yaptığı açıklamalar bu anlayışı destekliyor” ifadeleri ve TRT’de yayımlanan Kuranı Kerim’i güzel okuma yarışmasıyla ilgili konuşması gösterildi. Cemil’in sözlerinin “Cumhurbaşkanı’na ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik toplumda kin ve nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte” olduğu belirtildi. l ANKARA/Cumhuriyet KARDEŞ AİLE KAMPANYASI HDP’liler tutuklandı HDP’nin salgın nedeniyle başlattığı ve 28 Haziran’da sona erdirdiği “Kardeş Aile Kampanyası”nı yürüten 4 yönetici, “örgüte finansal destek sağlamak” gerekçesiyle tutuklandı. Gözaltına alınan Pazarcık İlçe Eşbaşkanı Naci Kızıler, önceki dönem eşbaşkanı Murat Güvenç, parti yöneticileri İbrahim Ganidağlı ve Mesut Gözlügöl önceki gün adliyeye sevk edildi. HDP’lilere, kampanya kapsamında, Avrupa’da faaliyet yürüten Maraş Demokratik Alevi Dernekleri Federasyonu (MARDEF) tarafından gönderilen yaklaşık bin 500 Avro soruldu. HDP’liler, çalışmanın yasal olduğunu, yardımda bulunan MARDEF’in herhangi bir örgüte bağlı olmadığını belirtti. İfadelerinin ardından HDP’liler Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı. l İç Politika ANMA Sevgili annem ve babam LEMAN VE AZİZ TANER Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine olan inançlarıyla öğrencilerine ışık tuttular. İlkeli ve onurlu yaşadılar. Yaşamları örnek olsun. BEYHAN TANER
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle