19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZİRAN 2020 SALI Parker, Güneş’e en yakın geçişini yaptı NASA’nın Parker Güneş Keşif Uydusu, Güneş’e beşinci yakın geçişini yaptı. Turuna 9 Mayıs’ta başlayan uydu, dün yörüngesi üzerinde Güneş’e en yakın olduğu konumuna ulaştı. Uydu bu konumdayken Güneş’e 18.7 milyon km. yaklaştı. Parker, Güneş’e en fazla yaklaşan insan yapımı nesne. l AA ON NUMARA 01, 03, 07, 12, 13, 15, 16, 20, 22, 29, 31, 35, 37, 41, 50, 52, 53, 55, 57, 60, 69, 73 10 BİLEN: 101 bin 685.65’er TL (5 kişi) 9 BİLEN: 2 bin 245.40’ar TL 8 BİLEN: 137.50’şer TL 7 BİLEN: 20.45’er TL 6 BİLEN: 3.85’er TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 3.45’er TL [email protected] EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE / ELİF TOKBAY TASARIM: SERHAN EREN Covid19 havuz veya denizden bulaşmaz ancak başka enfeksiyonlar bulaşabilir Trafik farkındalığı için düzenlenen etkinliklerde araç giriş çıkışı kesildi, sokaklar çocuklara açıldı, özel oyun alanları oluşturuldu. İnsan hayatına mal olan Üç kadının trafik çarpışma mücadelesi belgesel oldu KÜBRA KÖKLÜ Trafik kazalarında kardeşini ve eşini kaybeden Yeşim Alagöz, şehir planlamacısı Doç. Dr. Kevser Üstündağ ve trafik psikolojisi uzmanı Doç. Dr. İdil Işıl’ın trafik kazalarının önüne geçmek için sürdürdükleri mücadeleleri belgesel oldu. “Şimdi Geçebilirsiniz” belgeselinin yönetmeni Deniz Yüce, “Üç kadının hayata bakışları, umutları, yetiştirdikleri onlarca genç, değişimin başlangıcı” ifadelerini kullanırken Yeşim Ayöz, “Trafik kazası olarak adlandırdığımızda bunun bir kaza değil insan hayatına mal olan bir çarpışma olduğunu vurgulamamız gerekiyor” dedi. Farkındalık yarattılar Yeşim Ayöz, 2006 yılında uzun yol kaptanı olan ağabeyi Suat Ayöz’ü (33), ardından eski eşi Hasan Çırnaz Tiryakioğlu’nu trafik kazalarında kaybetti. Sevdiği insanları trafik kazasında kaybetmesi üzerine Trafik Mağdurları Derneği’ni kuran Ayöz, mesleğini bırakıp tüm hayatını trafik kazalarının mağdurlarına ve sorunlarına adayarak mücadeleye başladı. Yeşim Ayöz, Doç. Dr, Kevser Üstündağ ve Doç. Dr. İdil Işıl bir araya gelerek ulaşım ve trafik sorunlarına dikkat çekmek için İstanbul’da belediyeler ve STK’ler yardımıyla “Sokak Bizim” etkinlikleri düzenledi. Bu üç kadın yaptıkları etkinliklerde, bir süreliğine sokaktaki araçları kaldırıp daha sonrada trafik akışını keserek sokakları yurttaşlar için açtılar. Bunlarla kalmayıp çocuklara özel oyun alanları oluşturduktan sonra da bisiklet gibi alternatif ulaşım araçlarıyla ilgili farkındalık yarattılar. Yönetmen Deniz Yüce, 3 kadının trafik canavarına karşı verdiği mücadeleyi belgesel haline getirdi. “Şimdi Geçebilirsiniz” belgeselini anlatan Deniz Yüce, “İkisi akademisyen diğeri trafik kazasında kardeşini kaybetmiş üç kadının hayata bakışları, umutları, yetiştirdikleri onlarca genç, değişimin başlangıcı. Şimdi bu değişimin medyanın, belediyelerin, sivil toplum örgütlerinin desteğiyle toplumsal bir bilinç olma yolunda ilerlemesini umuyoruz. Trafik ve ulaşım sorunları hep birlikte bu sorunlara eğildiğimiz zaman çözümlenebilecektir” ifadelerini kullandı. Yeşim Ayöz, “Trafik kuralı ihlali sonucunda yaşanan ölümlerin sebebini “trafik kazası” olarak adlandırdığımızda bunun bir kaza sonucu olduğunu söyleyerek etkiyi hafifletiyoruz. Bu nedenle öncelikli olarak kullandığımız dili değiştirmemiz ve bunun bir kaza değil insan hayatına mal olan bir çarpışma olduğunu vurgulamamız gerekiyor” dedi. İdil Işık da, “Her gün onlarca insanın ölmesine ‘dur’ diyebilmek için bu belgesel bir çağrı olarak düşünülebilir” diye konuştu. l İSTANBUL CEZASI ACI İstanbul’da D100 karayolu ve TEM otoyolunda çektiği videolarda makas atarak ilerleyen ve hız kurallarını ihlal eden sürücü Batuhan Dura, bu kez kucağına aldığı karpuzu yerken 176 km. hızla minibüs kullanmıştı. Evinde gözaltına alınan Dura’ya trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan 1360 lira para cezası kesildi ve ehliyetine 2 ay süre ile el konuldu. l DHA TARİH SEVİYOR Düzce’de, “Batı Karadeniz’in Efes’i” olarak adlandırılan Prusias ad Hypium antik kentinden ayrılmayan ve Badem ismi verilen köpek, dört yıldır arkeologların maskotu oldu. Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kazı Bilimsel Danışmanı Ahmet Bilir, “Badem, bizim maskotumuz. Ekipteki herkes Badem için yanıp tutuşuyor, yemeklerini paylaşıyorlar, molalarda vakitlerini birlikte geçiriyorlar” dedi. l AA TATİLDE DİKKAT Yaz sıcaklarının gelmesi ve normalleşme sürecinin başlamasıyla, tatil planları da yapılmaya başlandı. Uzmanlar, koronavirüsün denizden veya havuzlardan bulaşmayacağını açıkladı. Ancak havuzlardan kapabileceğimiz başka enfeksiyonlar mevcut. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, denizden yararlanılacak bir tatil bölgesine gidiliyorsa bulunulan ortam neresi olursa olsun, plajlar dahil insanlara belirli bir uzaklıkta durmak gerektiğini söyledi. Özgüneş, “Esasen bu gibi virüsler, aşırı nem ve ıslaklığa karşı duyarlıdırlar ve onlar için bir avantaj değildir. Tatilimizi geçirdiğimiz sürede, sağlığımızı bozacak davranışlardan kaçınır, sosyal mesafe kuralına uyar, iyi beslenir, kendimize iyi bakarsak bu virüse karşı her zaman daha avantajlı durumda olacağımız bir gerçektir” diyerek yaz aylarında sık karşılaşılan enfeksiyonları şöyle özetledi: n GÖZ ENFEKSIYONLARI: Havuz suyunun dezenfeksiyonunda yararlanılan klor bazlı maddelerin uygunsuz kullanımı tahrişlere, kornea yüzey bozukluklarına ve gözün bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Belirtileri çapaklanma, kızarıklık, bulanık görme, kaşıntı, yanma ve batmasıdır. n SINDIRIM SISTEMI ENFEKSIYONLARI: Kendini bulantı ve/veya ishal ile göstermektedir. Rotavirüs, Hepatit A, Salmonella, Shigella, E. Coli olmak üzere çok çeşitli virüs ve bakteriler su sirkülasyonu ve klorlamanın yetersiz olduğu havuz SAĞLIK Uzmanlar uyardı: Koronavirüs denizden veya havuzlardan bulaşmaz ama başka enfeksiyonlar bulaşabilir. Özellikle göz, dışkulak, sindirim sistemi, deri, genital bölge, idrar yolu enfeksiyonları, mantar ve sinüzit gibi hastalıklarda bu dönem artışlar meydana gelebilir Koronavirüs nedeniyle plajlar sosyal mesafe kurallarına uygun düzenlendi. Şezlonglar arası mesafe en az 1.5 metre oldu. NE YAPMALIYIZ? n Klorlamanın ve su sirkülasyonunun yeterli olmadığını düşündüğünüz havuzlara girmeyin. n Havuzda kesinlikle su yutmamaya özen gösterin. Özellikle sakız çiğnerken, su yutulabileceği için yüzerken sakız çiğnemeyin. n Islak mayo ile uzun süre oturmayın, mutlaka kurulanın. n Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alarak üzerinizdeki olası mikrop ve fazla klordan temizlenin ve temiz çamaşırlar giyin. n Havuzdan çıkar çıkmaz kurulanın. Çünkü bazı bakterilerin, uyuz ve mantar gibi enfeksiyonların gelişiminde nem, çok önem taşıyor. n Havuza girerken mutlaka kulak tıkacı kullanın. n Aktif bir kulak enfeksiyonunuz varsa ya da kulağınıza tüp takıldı ise havuza girmekten kaçının. n Sinüzitten korunmak için havuza dalarken ya da suya atlarken burun tıkacı kullanın ya da burnunuzu elinizle kapatın. larda uzun süre canlılığını koruyabildiği için bu mikropları içinde barındıran havuz suyunun yutulması ile ortaya çıkar. n GENITAL BÖLGE VE IDRAR YOLU ENFEKSIYONLARI: Daha çok uygunsuz koşullara sahip havuzlardan kaynaklanan idrar yolu enfeksiyonları ve kadınlarda görülen vajinit de sık rastlanan, rahatsız edici enfeksiyon lar olarak karşımıza çıkar. n DERI ENFEKSIYONLARI VE MANTARLAR: Bunların başında, genital siğiller ve “molluskum kontagiozum” gelmektedir. Sıcak ile artan terlemenin, yaz aylarında mantar üremesini kolaylaştırdığı biliniyor. n DIŞKULAK YOLU ENFEKSIYONLARI VE SINÜZIT: Dışkulak yolu enfeksiyonu, sulu orta mı seven bakteriler ve bazen de mantarların sebep olduğu bir durumdur. Şiddetli kulak ağrısı, akıntı ve işitme azlığı, ileri durumlarda kulakta şişme, kızarıklığa neden olur. Aynı zamanda suya dalma esnasında eğer varsa sudaki bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabilir ve sinüzite neden olabilir. ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNDE UMUT Lösemi tedavisinde başarılı sonuçlar Çocukluk çağı kanserlerinde lösemi ilk sırada yer alıyor. Prof. Dr. Buket Erer Del Castello, özellikle çocukluk çağı lösemilerinde günümüzde yüz güldürücü sonuçlar alındığını söyledi. Del Castello, özetle şunları kaydetti: “Kemik iliğini istila eden lösemi hücreleri kemik iliğini ve içindeki hücreleri çalışamaz hale getiriyor. Kemik iliğindeki bizi enfeksiyonlardan koruyan beyaz kan hücreleri yanı sıra kırmızı kan hücreleri de üretilemiyor. Sonuç olarak gelişmeye başlayan kansızlık nedeni ile çocuk iştahsız olur, rengi soluklaşır, çabuk yorulur ve halsiz olur. Ardından vücut koruyucu as ker hücreleri dediğimiz lökositler üretilemediği için ateş ve enfeksiyon görülür. Daha çok boyunda olmak lenf bezlerinde ağrısız şişmeler görülebilir. Lösemi her yaşta görülmekle birlikte ço cukluk çağında 2 ile 5 yaş arasında daha sık görülüyor. Günümüzde lösemi tedavilerinden elde edilen sonuçların oldukça yüz güldürücü olduğu unutulmamalı.” EN SIK İNEK SÜTÜ VE YUMURTADAN KAYNAKLANIYOR 170 kadar besin alerjiye neden oluyor Besin alerjisi şüphesiz ailelerin en dikkat ettiği konuların başında geliyor. Çocuk Alerji ve İmmunoloji Uzmanı Doç. Dr. Sakine Işık, besin alerjisinin sıklıkla bebeklik ve çocukluk çağında görüldüğünü belirterek “Besin alerjisi görülme sıklığı tüm dünyada artmaktadır ve bir halk sağlığı sorunu olarak görülmektedir. 170 kadar besinin alerjiye neden olduğu bilinmektedir. Ülkemizde besin alerjisine en sık neden olan besinlerin başında inek sütü, yumurta, fındık, ceviz gibi kuruyemişler, yerfıstığı, soya, buğday, balık gibi besinler gelmektedir” dedi. Alerjik şok tablosu Besin alerjisinin iki şekilde bulgu verdiğini anlatan Işık, şöyle devam etti: Daha sık görülen “erken tip besin alerji”sinde şikâyetler besin tüketildikten sonra ilk iki saatte ortaya çıkar. Ciltte kaşıntı, kızarıklık, dil ve dudakda şişme, nefes darlığı, öksürük, bulantı, kusma, bayılma gibi şikâyetlere neden olur. En ciddi reaksiyon ise ölümcül olabilen ‘Alerjik şok’ tablosudur. İkinci tablo ise ‘Geç tip besin alerjisi’dir. Şikâyetler özellikle 6 ay altı anne sütü ile beslenen bebeklerde görülen kanlı, mukuslu yeşil renkli dışkılama, şiddetli gaz sancıları, makat çevresinde kızarıklık, kol içleri, diz arkaları, yanaklar, kulak arkaları, boyun ve göğüs ön yüzünde ortaya çıkan kaşıntılı, kuru, kızarıklıklar ile giden alerjik egzema ve tedaviye yanıt vermeyen reflüdür.” SAĞLIK REHBERİ Reflü şikâyetlerini azaltacak 10 öneri Reflü midede yanma ve ekşime problemleri ile kendini gösteren bir sorun olsa da öksürük ve ses kısıklığına da yol açabiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Gökhan Aksakal, yemek yeme alışkanlıkları ve bazı yiyeceklerin sık tüketimine bağlı olarak mide asidi ve mide içeriklerinin yemek borusuna geri kaçabildiğini belirterek “Hatta gıdalar boğaza kadar bile gelebilir. Bu durum reflü olarak adlandırılmaktadır. Reflüde göğsün ön kısmında ve bazen boğazda yanma da hissedilir. Bu durum zaman zaman kalp spazmı ile karıştırılabilir, hasta kalp krizi geçirdiğini bile düşünebilir” dedi. “Eğer hastada, göğüste ağrı ve yanma hissi, yutma güçlüğü, lokmaların zor geçmesi gibi şikâyetler varsa, lokmaları yutarken takılma hissi oluyorsa, kilo kaybı ve erken doyma gibi birtakım belirtiler söz konusuysa bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır” diyen Aksakal, reflü şikâyetlerini azaltmak için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: 1. Yaşam koşulları ile ilgili değişikler yapılmalıdır. Yemek saatlerinin ve beslenme düzeninin değiştirilmesi ilk sırada gelir. 2. Hastanın kilo fazlalığı varsa mutlaka kilo vermesi gerekir. 3. Mide çok fazla doldurulma malı, az porsiyonlar tüketilmelidir. 4. Uzun süren açlıklardan sonra büyük porsiyonlar tüketilmemelidir. 5. Kızartma, çikolata, yağlı yiyecekler gibi mideden geç boşalan, midenin boşalmasını güçleştiren yemekler tercih edilmemelidir. 6. Baharatlı gıdalar tüketirken dikkat edilmeli, mideye iyi gelmediği hissedilen gıdalar tüketilmemelidir. 7. Özellikle akşam yatar pozisyona geçmeden önce midenin dolu olmaması gerekir. Yatmadan en az 34 saat önce sıvı ve katı gıda tüketilmemesi önemlidir. Mide dolu olduğunda, mide içeriğinin yemek borusuna kaçması daha kolay olmaktadır. Bu, aynı zamanda uyku apnesine neden olabilmektedir. Uyku apnelerinin altında başka nedenler de olsa reflü uyku düzenini bozar. 8. Reflü şikâyetlerinde yastığı yükseltmek yerine yatağın başını 3045 cm yükseltmek daha uygundur. 9. Yemek sonrası karın basıncını artıran hareketler yapılmamalıdır. Eğilme ve doğrulmaya neden olacak fiziksel hareketler için bir müddet beklenilmelidir. 10. Beli sıkan giyecekler giyilmemelidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle