23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 9 HAZİRAN 2020 SALI EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERHAN EREN HABER/YORUM ‘Ötekileştirme’ faşizmin ta kendisidir... 1978’de ABD’de Atlanta kentine gittiğimde şaşırmıştım: şehirdeki tramvayda beyazlar ön vagonda, siyahlar da “zorunlu olarak” arkadaki ikinci vagonda oturuyorlardı. Yerel büyük bir gazetenin önünde toplanan çok kalabalık bir siyah grup gazeteyi protesto ediyordu: gerekçe, gazete kurulduğundan beri “siyah Amerikalılara” iş vermiyordu, yasaklanmıştı! 2020’de Amerikalı polisin, siyah adamın boğazına postalını dayayarak onu herkesin gözü önünde, “hem de yavaş yavaş öldürerek cinayet işlemesi”, bu ülkedeki faşist zihniyetin bir sonucuydu. Aynen Alan Parker’ın 1988’de çektiği Mississippi Yanıyor (Mississippi Burning) filminde ırkçı KKK’nin yaşattığı gibi. Bireysel istisnai bir hareket değildi. International Visitors programı ile bir akademisyen olarak ABD’ye Carter döneminde davet edildiğimde başkanın ekonomik danışmanları ile sohbeti de programa “zorla” koydurtabilmiştim. Beyaz Saray avlusu içindeki Yürütme Binası’na (Executive Building) girişimde, bana ABD’nin resmi mihmandar olarak tahsis ettiği “siyah” memur içeri alınmamış, ana girişin dışında sokakta bırakılmıştı, şaşırmıştım. Bugün “koronavirüs günlerinde”, ABD’li faşist ve ırkçı zihniyete sahip polisin siyah adamı öldürmesinden sonra ABD’de başlayan olaylar çok boyutludur. l Bir boyutu ile, sosyal devlet ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan “vahşi kapitalizme karşı”, halkçı bir başkaldırıdır. l Öbür boyutu ile, Trump ile birlikte iyice keskinleşen “ötekileştirme” uygulamalarının bir sonucudur. Trump “önce Amerika” derken aslında, “önce beyaz Amerika” da demişti! Bu konuları, 2005’te yayımladığım “Manastırda Bir Amerikalı” kitabımda, sonradan papaz olan diplomat arkadaşım John Moulthke üzerinden, ayrıntılı olarak işlemiştim. l Başka bir boyutu ile de ABD’deki olaylar dizisi, “küresel çatışmalarda” büyük devletler arasındaki kavganın etnik, dini ve halk düşmanlığına yönelen sonuçlarıdır. Trump eline İncil’i alarak aslında G.Bruno’nun 400 yıl önce tarif ettiği “şeytan”ı simgeliyordu. Aynen bugün Ortadoğu’da dinci kimi siyasal İslamcı yönetimlerin yaptığı gibi çaresiz kalınca din tacirliği yapıyordu. Virüs ve demokrasi... Koronavirüs belası, dünyadaki bozuk yapılanmaların, halkçılıktan uzaklaşan devletlerin, ABD başta olmak üzere, nasıl çaresiz kaldıklarını gözler önüne serdi. 1960’lı yıllarda Londra’da London School of Economics’te bulunduğum dönemde demiryollarından sağlığa ve eğitime tam bir sosyal devlet yapısı vardı. Turist olarak bile İngiltere’de bulunsanız, sağlık hizmeti alabiliyordunuz. Thatcher dönemi, ABD’li Clinton ile başlattıkları özelleştirme ve vahşi kapitalizm süreci, sosyal devleti bitirdi. İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da gerisine düştü. Bu düşüş İngiltere’yi sonunda, AB’den ayrılma ve kaderini ABD ile birleştirme noktasına getirdi. Türkiye Atatürk döneminde başlattığı, sağlıktan üniversite reformuna, sanattan Köy Enstitülerinin tarım sektörüne katkısına “sosyal devlet olma erdeminin” tüm altyapısını hazırladı, çok sağlam temeller attı, dünyaya örnek oldu. Daha sonra iktidar olanlar bu çok sağlam temeller üzerine “gecekondu usulü” çürük yapılar dikmeye başladılar. Köy Enstitülerinden Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne, en köklü endüstriyel, iktisadi, sosyal, ticari ve mali kuruluşlardan eğitime kadar her alanda çürük, çarık, dışa ve dış borca bağımlı uygulamalara geçtiler. Karma ekonomiden “karmakarışık ekonomiye” sürüklediler. Kamu yararının yerine dar çıkar çevrelerinin ve dış odakların hesapları egemen oldu. Kimileri, İş Bankası kumbarasını çöpe atıp Man Adası’na transfer oldular! Aynen futbol takımlarımızı Metin’lerin, Feyyaz’ların, Turgay’ların yerine yabancıların işgal etmesi gibi... Toplum aslında sosyal devleti büyük çoğunlukla faşizme tercih ediyor. Ancak bu amaca ulaşmanın demokratik yollarını açmakta zorlanıyor. Afganistan’a, Yemen’e ve Amerika’ya bakın: bunu kesinlikle becermek zorundayız, yoksa Afganistan’a döneriz... 9 HAZİRAN 2020 SAYI: 34576 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:26 05:25 13:08 17:08 20:42 22:32 Ankara 03:18 05:13 12:53 16:50 20:23 22:09 İzmir 03:51 05:40 13:16 17:10 20:41 22:22 2020’nin ikinci yarısına doğru yol alıyoruz! Basına yansıdığı kadarı ile son 23 yılda vatandaşın “ekonomik yakınmaları” iyiden iyiye arttı! Bu “yakınmalar” konusunda, devlet rakamları acaba ne diyor? Bu nedenle “Türkiye İstatistik Kurumu”nun (TÜİK) son yıllarının “Milli Gelir (Ulusal Gelir)” rakamlarına göz atalım... Bu rakamlara göz atarken “kişi başına” denildiğinde, siz değerli okurum, sizin de bunlardan birisi olduğunu unutmayınız! HHH Öncesinde “Milli Geliri” tanımlayalım: Bir ekonomide, belli bir döneme ilişkin “safi milli hasıla değerinden” aynı dönemde, ekonomide alınan “dolaylı vergiler” toplamının çıkarılmasıyla elde edilen tutar “Milli Gelirdir”! Bilimsel anlamda ise “Milli Gelir”, bir ülkede, belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin net parasal değeridir! HHH Düşünebiliyor musunuz? 2013’te 12 bin 480 dolara yükselen “kişi başı Milli Gelir”, 2019’da 9 bin 128 dolara geriledi. 2007’deki 9 bin 656 doların bile altına düştü! Böylece, “küresel ekonomik bunalımın” yaşandığı 2009’dan bu yana, en kötü sonuç 2019’da elde edildi! HHH Başka önemli bir noktayı daha anımsayalım! 2009’da enflasyon 6.53 düzeyinde iken 2019’da ise yıllık 15.51 oldu... Dolayısıyla vatandaşların “alım güçleri” 10 yıl öncesinin bile altına düşmüştü! Bu gelişmeleri, damat Hazine ve Maliye Nazırı Berat Albayrak’a borçluyuz! Ulusal Gelir! HHH Türkiye ekonomisi, geçen yıl yüzde 0.9 büyürken bu oran, 2009’daki “küresel finansal bunalım” yılındaki yüzde 4.8’lik küçülmenin ardından yaşanan en kötü büyüme (!) rakamı oldu... Dolar cinsinden “kişi başı milli gelir”, 2007’deki düzeyinin bile altına düştü! 2009 yılı dolar kuru ortalaması 1.54 düzeyinde iken 2019 yılında 5.80’lerde idi, günümüzde ise 7 TL! HHH Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), “Kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYiH)” değerlerine göre, 2019’da cari fiyatlarla 51 bin 834 lira (9 bin 127 dolar), hesaplanmıştı, bu değer, 2018’de 45 bin 463 lira (9 bin 632 dolar) olarak belirlenmişti. Bu verilere göre “kişi başı Milli Gelir”, 1 yılda yüzde 5.2 oranında (505 dolar) azaldı! HHH TÜİK’in başka rakamlarına da göz atalım: “Eşdeğer hanehalkı” büyüklü ğü istatistiklerine göre “en yüksek gelire sahip” yüzde 20’lik grubun aldığı pay, 2018’de bir önceki yıla kıyasla 0.2 puan artarak yüzde 47.6 ve “en düşük gelire sahip” yüzde 20’lik grubun payı ise 0.2 puan azalarak yüzde 6.1 oldu. Zengin daha zenginleşti, fakir daha da fakirleşti! HHH Damat Paşa’nın gazetesinden bir haber: “Dış piyasalardan güven mesajı... 6.9 milyar dolar kaynak sağlandı... Kriz lobisinin tutunmaya çalıştığı her argüman çökmeye devam ediyor. ‘Türkiye küresel piyasalardan finansman bulamaz’ hurafesi de boş çıktı... Nisanmayısta Türk şirketleri 6.9 milyar dolar kaynak sağladı.” Olay nedir? Yeni bir dış borçlanmadır! Demek ki Türkiye’deki genel ekonomik durum nedeniyle dış kredi sağlamakta artık güçlük başlamıştır! ‘One man show! (Tek adam gösterisi!)’ Sağlık açısından tüm dünya gibi, Türkiye de “korona (taç) virüsten” dolayı önemli sorunlar yaşıyor! Bereket, Türkiye’de her geçen gün ölüm sayısı azalıyor! Geçen hafta sonunda virüs olayı, “sağlık açısından” değil, “siyasal açıdan” tırmandı! Sağlık Bakanı Fahrettin Koca şu açıklamayı yapmıştı: “Önümüzdeki dönemde sokağa çıkmayla ilgili hafta sonuyla ilgili şu an genel bir düşünce yok...” Bakan açık kapı bıraktı! Ama ne var ki “Yasah hemşerim yasahhçı!” İçişleri Bakanlığı, hafta sonunda sokağa çıkmayı genelge ile yasakladı... Valiliklere gönderdiği genelgede, “...yeni tip koronavirüs salgınının görüldüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda salgının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacıyla birçok tedbir kararı alınarak uygulamaya geçirildiği” belirtildi. Genelgede, hem Sağlık Bakanlığı’nın, hem de AKP Reisi Umumi, Reisi Cumhur, Veziri Azamı’nın “talimatları” ile “yassah” genelgelenmişti! HHH Ne var ki vatandaşlar, AKP Reisi Umumisi, Reisi Umumisi, Veziri Azamı “tvit” yağmuruna tuttular! O da şu kararıyla yasağı kaldırdı: “Cumhurbaşkanı olarak, 15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım. Vatandaşlarımdan, MASKEMESAFETEMİZLİK kurallarına, bu süreçte de titizlikle riayet etmelerini önemle rica ediyorum... Bilindiği gibi salgın döneminde, milletimizi Koronavirüs’ten korumak için çok sayıda tedbiri hayata geçirdik. Bunlardan biri de tüm Türkiye’de veya belirli illerimizde uyguladığımız sokağa çıkma sınırlamalarıydı. Esasen, en son sınırlamanın ardından bu yöntemi yeniden kullanmayı düşünmüyorduk. Ancak, bir ara 700 küsurlara kadar inen günlük vaka sayısı neredeyse bini buldu. Bu olumsuz gelişme üzerine, sokağa çıkma sınırlaması tedbirini tekrar gündemimize almak zorunda kaldık...” HHH İçişleri Bakanlığı da kendi genelgesini, internet sitesinden kaldırdı. Böylece, 15 il valiliğine giden sokağa çıkma yasağı genelgesi de iptal edilmiş oldu!       HHH Bu karar neleri gösteriyor? Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı arasında doğru dürüst eşgüdüm yok! Öteki yanda “Emir Yüksek Yerden!” ile “tek adam’ın” durup dururken daha da söz sahibi yapılması! 2011’den sonra Suriye topraklarına giden ilk bakan oldu Bakan Soylu, İdlib’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriye’nin İdlib kentinde siviller için yapılan briket evlerde incelemede bulundu. Soylu, Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana Suriye topraklarına giden ilk Türk bakan oldu. Bakan Süleyman Soylu, Hatay’da katıldığı İdlib İnsani Yardım Toplantısı’nın ardından Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan İdlib’e gitti. AFAD öncülüğünde, çatışmalardan kaçan siviller için burada yapılan briket ev leri inceleyen Soylu, insani yardım çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bakan Soylu’ya Hatay Valisi Rahmi Do ğan, Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz da eşlik etti. Soylu, ziyarete ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Bugün sınırın öteki tarafında, İdlib’de bir dramı çıplak gözlerimle gördüm. Onlar da insan biz de insan. Liderimizin, ülkemizin, insanımızın yaptıklarını görünce... Allahım iyi ki bu asil, merhametli, vicdanlı milletimizin bir ferdiyim. Şükürler olsun” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Van’da teröristlerin yola döşediği patlayıcı işçilerin servis aracı geçerken infilak etti PKK saldırısı: 2 şehit Anayurt Şehidin babası Dursun Anayurt, oğlunun tabutunu öperek gözyaşı döktü. 43 GÜN YAŞAM MÜCADELESİ İdlib şehidi Anayurt VERMİŞTİ son yolculuğuna uğurlandı SAVAŞ KALKAN Suriye’nin İdlib kentinde, tanka yapılan roketatarlı saldırıda yaralanıp 43 gün hastanede tedavi gördükten sonra önceki gün şehit olan Tankçı Sözleşmeli Er İsmail Anayurt (25), memleketi Tokat’ın Erbaa ilçesinde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Dursun ve Tesmiye Anayurt çiftinin dört çocuğundan biri olan şehit Anayurt, 26 Nisan’da İdlib’de teröristlerce tanka yapılan roketatarlı saldırıda yaralandı. Bekâr olan yaralı asker Anayurt, Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (GATA) tedaviye alındı. 43 gündür tedavisi süren yaralı asker, önceki gün şehit oldu. Şehidin annesi Tesmiye ve babası Dursun Anayurt, acı haberi hastanede aldı. Uçakla Tokat’a getirilen şehit Anayurt’un cenazesi Erbaa ilçesine götürüldü. ‘Ağlamayacağım’ Şehit Anayurt’un cenazesi dün sabah, Erbaa Devlet Hastanesi morgundan alınarak helallik için baba ocağına götürüldü. Anne Tesmiye Anayurt, “Ağlamayacağım, dik durucağım oğlum” derken ağabeyi Sezgin Anayurt ise ellerini havaya kaldırarak “Kimse ağlamayacak. Güçlü duracaksınız” diye bağırdı. Baba ocağında helallik alınmasının ardından şehidin cenazesi, törenin yapılacağı Fevzi Çakmak İlkokulu bahçesine getirildi. Tören alanının girişinde yurttaşlara maske dağıtıldı. Baba Dursun Anayurt oğlunun tabutuna sarılarak “Babam” diyerek gözyaşı döktü. Şehit Anayurt daha sonra ilçe şehitliğinde gözyaşlarıyla toprağa verildi. Van’ın Çatak ve Siirt’in Pervari ilçeleri arasında bulunan Belbuka bölgesinde yol çalışması yapan işçilerin servis aracının geçişi sırasında PKK’li teröristlerin döşediği el yapımı patlayıcı infilak etti. Patlamada, 2 işçi şehit olurken, 8 kişi de yaralandı. Van Valiliği’nden yapılan açıklamada, dün akşam saat 18.00 sıralarında, yol çalışması yapan yüklenici firmanın servis aracının, Çatak ilçesine gelirken, ÇatakPervari karayolunun 25’inci kilometresinde bulunan dağlık Belbuka yaylası bölgesinden geçişi esnasında, PKK’li teröristlerin daha önceden yola döşedikleri patlayıcının infilak ettirildiği belirtildi. Meydana gelen patlamada servis aracı demir yığınına dönerken, Valilik olayda 2 işçinin şehit olduğunu, 8 işçinin de yaralandığını açıkladı. Cenazelerin ve yaralıların helikopterlerle Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını ve bölgede ise hava destekli operasyon başlatıldığını belirten Valilik, yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığını bildirdi. l DHA Turuncu listede aranan terörist öldürüldü İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıkla mada Tunceli’nin Ovacık kırsalında düzenlenen operasyonda etkisiz hale getirilen 6 teröristten birinin, 1 milyon TL ödülle turuncu listede aranan “Doktor Deniz” kod adlı Sadık Akmaz olduğu belirtildi. Teröristin 2016 yılında Jandarma Uzman Çavuş Murat Durmaz’ın ve 2019 yılında Jandarma Uzman Onbaşı Eren Yücel’in şehit edildiği saldırıların faillerinden olduğu kaydedildi. Milli Savunma Bakanlığı da İran sınırında 4 PKK’li teröristin hava harekâtıyla etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Şırnak Valiliği ise “Habur Kara Hudut Kapısı Şube Müdürlüğü’nce 6 bölücü terör örgütü mensubu gözaltına alınmış, ikisi ilgili birimlere teslim edilmiş, 4‘ünün işlemleri devam etmektedir” açıklamasını yaptı. l İHA ADALAR BELEDIYESI’NE SILAHLI SALDIRI İstanbul’un Adalar ilçesinde Murat Ş. (71) evinin suyu kesildiği iddasıyla belediye binası önüne gelerek silahla ateş açtı. Saldırıda binanın camları kırılırken, Murat Ş., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Dün sabah saatlerinde Murat Ş., bir süre önce tarla olarak kullanmak üzere Vakıflar Müdürlüğü’nden bir bahçe kiraladı. Fakat bahçe üzerinde bazı yapıların inşa edildiğinin fark edilmesi üzerine İSKİ, Murat Ş.,’nin kiraladığı bahçenin suyunu kesti. Bunun üzerine öfkelenen Murat Ş, yanına aldığı pompalı tüfekle belediye binasına giderek 7 el ateş açtı. Adalar Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise bahçenin elektrik ve suyu kesilmesi nedeniyle Murat Ş.’nin geçen hafta belediyede olay çıkardığını belirtildi. l İç Politika BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Dünya 1 S A R I G E R M E nın Yedi 2 ESARE T UN Harikası’ndan 3 biri olan 4 “Babil Asma 5 Bahçeleri”ni 6 kuran Asur 7 kraliçesi. 2/ 8 Birlikten yoksun ve anlaşa 9 REN BALAD OS ME ÖRÜ T KARAVEL ODA İ L E J NAREKE BA İ NA T NEON NAT İ V İ TAS mayan gemi mü rettebatı için kullanılan sözcük. 3/ Roma mitolojisinde kader tanrıçası... Bağışlama. 4/ Huzur... Parlak kırmızı renkte bir süs taşı. 5/ Bir ilimiz... İkaz. 6/ “İsimler” anla mında eski sözcük... Bir renk. 7/ Bir nota... Öğrenci. 8/ Kuzey Amerika’nın beş büyük gölünden biri... Meydan. 9/ Tıbbi cihaz ve ilaç gibi ürünlerin tanıtımını ve pazarlama sını yapan görevlilere verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ 15021736 yılları arasında İran’da hü küm süren hanedan. 2/ Jüpiter gezegeninin bir uydusu... İsveç’te kış sporları merkezi olan bir yöre. 3/ Gündüz düzenlenen tiyat ro ya da sinema gösterisi... Kalın bükülmüş sicim. 4/ Banka hesap numarası... Yakacak odun için kullanılan oylum ölçüsü birimi. 5/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Yağı alın mış çiğ sütten yapılan bir peynir. 6/ Bir tür kalın ve kaba kumaş... Alev. 7/ Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğrat mak için kullanılan büyük toprak kap... Bir göz rengi. 8/ Vilayet... Türk müziğinde bir makam. 9/ MuğlaAntalya il sınırında, “ulusal park” kapsamına alınmış kanyon.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle