19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 5 HAZİRAN 2020 CUMA ‘450’nin üzerinde etkinliğimizi iptal ettik ama 2.5 aylık pandemi sürecinde, online’da Dijitale şükran, yaklaşık 50 canlı konser yaptık. 560 bin üzerinde kişi sahneye hasret! canlı yayınlarımızı izledi. Biz PSM olarak bir sezonda 600 binin üzerinde YAZGÜLÜ ALDOĞAN izleyici ağırlıyoruz. Kaybettiğimiz seyirciyi dijitalde yakaladık ama sahne enerjisinin önüne hiçbir şey geçemez’ Ayda en az birkaç kez gidip kimi zaman konser, kimi zaman tiyatro, bazen büyük prodüksiyon uluslararası bir gösteri izlediğimiz, kendilerine taktıkları isimle, “Şehrin Kültür Sanat Merkezi, Zorlu PSM”nin iki aydan uzun bir süre kapalı kalması, tıpkı diğer kültür sanat kurumları gibi, tüm sanatseverleri etkiledi. Bir yandan da etkinlikleri evlerimizden izlemek gibi bir şansımız oldu. “Evde kalıp PSM’yle kalabildik. Şimdi yavaş yavaş da olsa yeni normal koşullarında canlıya geçilecek. Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas ile krizin başından çevirimiçine geçiş sürecini ve yeni normale dönüş sonrasını konuştuk. Tüm hızıyla online n Krize yakalandınız ve sonrası nasıl gelişti? Murat Abbas: Ülkemizde ilk vakanın açıklandığı tarihte zor olsa da önümüzü görüp, en sağlıklı kararı alabilmek için gelişmeleri çok yakından takip ettik. Bir hafta öncesinde Sonar İstanbul’u gerçekleştirmiştik. O süreç, hepimizin pandemi sürecini yeni algılamaya ve hareket noktalarını belirlemeye çalıştığı bir dönemdi. Hızlı karar aldık ve 13 Mart itibarıyla evden çalışmaya başladık. Bakanlığın açıklamaları üzerine önce 6 Nisan’a, sonra 30 Nisan’a kadar olan tüm etkinliklerimizi ya erteledik ya da iptal ettik. Sonrasında, yeni normal de olsa, hayatımızın normale döneceği zamanı beklemeye başladık. Bu süreçte 450’nin üzerinde etkinliğimizi iptal edip / ertelemek zorunda kaldık. Tüm bu sıra dışı gelişmeler esnasında, kültür sanatı ve etrafındaki tüm unsurları sanatsever ile buluşturmak için çalışmalara başladık. Online içerikler için tüm ekiplerimiz fikir geliştirmeye başladı. Hızlıca, IG canlı konserlerimizi başlattık; arkası da geldi. #PSMylekal etiketi altında pek çok içerik sunuyoruz. Podcast yayınlarımız var; tanınmış isimlerle ve çalışanlarımızla farklı modda playlist’ler oluşturup sunuyoruz. YouTube üzerinden “İbrahim Selim ile Bu Gece” programımız “evde” formatıyla devam ediyor. Hatta, haziran itibarıyla bu programı “touché’den çekim yapmaya yeniden başlıyoruz. Özel günlere yönelik özel çekimler yapıp, sosyal medya hesaplarımızda yayınladık. 19 Mayıs’ta çok farklı bir içerik hazırladık örneğin. Konserler, atölyeler ve konuşmalar sunduk kanallarımızdan. Sınırlı sayıda bir ekip kurup, sosyal mesafe ve hijyeni ön planda tutarak bu konserlerin çekimini PSM’deki Sky Lounge ve Amfi alanlarında gerçekleştirdik. İzleyicilerimize hoş bir sürpriz oldu. Tüm bunların yanı sıra, yerli ve yabancı konser serilerimize de dijital olarak start verdik. “Vestel Gururla Yerli” konserlerimiz evden devam ediyor; “yüzde 100” konserlerimiz de aynı şekilde, Studio’yu eve taşıyor. Son olarak haziran ayında TLVSOUND konser serimizde de etnik sound’ların sevilen sanatçı ve gruplarını yayınlarımızda ağırlıyoruz. n Daha önceden gerçekleşen gös Koronavirüs öncesi Zorlu PSM açıkhava... Murat Abbas SANAT DOLU GÜNLERDE BERABER OLALIM... n Yakın gelecek için nasıl projeksiyonlarınız var? Ertelenen gösteriler, konserler, tiyatro eserleri nasıl bir program dahilinde tekrar devreye girecek? Bir süre sadece yerli sanatçılarla mı beraber olacağız? Onları bile izlemek sosyal mesafe kurallarıyla nasıl olacak? Pandemi süreci, her gün yeni bir şeyler öğrendiğimiz bir süreç oluyor. PSM olarak tüm dünyadan geri dönüş hareket planlarını takip ediyor, hijyen, sağlık ve mesafe kuralları ile ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Bakanlıktan iletilecek detaylı yönetmeliğe göre de şekilleneceğiz. Yakın gelecekte açık hava etkinlikleriyle fiziksel mekândaki çalışmalarımıza başlamayı hedefliyoruz. Bunların detayları belirlendikçe duyuruyoruz. Yurt dışından gelen sanatçı ve gruplar için elbette somut bir şey söylemek zor. EylülAralık arası içinde epey bir yabancı sanatçının da bulunduğu çok güçlü bir programımız var ama bu programı hayata geçirip geçiremeyeceğimizi biz de şu an itibarıyla bilemiyoruz. Lokal sanatçılarımız la oluşturduğumuz tüm başlıklar zaten PSM içeriğinin önemli bir kısmını oluşturuyordu; şimdi belki yüzdesel ağırlıkları artabilir. Kültür sanat sektörü, pandemi döneminden en hızlı etkinlenen alanların başında geliyor. Etkinlikleri ve çevresindeki eko sisteminde çalışan sanatçı, organizatör, müzisyen gibi endüstrinin birçok bacağını etkiledi. Bu süreçten en az yara alarak çıkmak için hem sektör kuruluşları olarak birlikte hareket etmemiz gerekecek; hem de yerli sanatçılarımızla daha çok proje için fırsat oluşturmak iyi olacak. n Bu süreçte dijital fizikselin önüne mi geçecek? Bir konserde bulunup, o havayı solumak, çalan bir şarkıdaki coşkuyu yanınızdakiyle paylaşmak, bir oyunda, bir müzikalde sanatçıların sahne enerjilerini birebir hissetmek bambaşka bir deneyim. O anı yaşadığınızda, hissettiğiniz her şey sizinle kalıyor. Etkinliğin öncesi ve sonrasındaki her saniye etkinlik deneyiminizin bir parçası haline geliyor. Ancak online yayınlarda şöyle bir şey karşımıza çıkıyor: teknik olanakların kısıtlı olması. Bu da deneyiminizi çok farklı bir noktaya taşıyor. Daha ham bir performans izliyorsunuz. Bu samimi ve güzel belki ama sanatseverler, iyi müzik, iyi ses ve iyi deneyime ihtiyaç duyuyorlar. İyi bir ses deneyiminin ve sahne enerjisinin önüne hiçbir şey geçemez. Diliyorum ki, en kısa zamanda konser ve tiyatro salonlarında tekrar, sağlıkla buluşuruz... n Yazgülü Aldoğan: Ve yine bir araya gelip, yeni çıkacak yapımları, yeni festivalleri konuşuruz. Dilerim en kısa zamanda sosyal mesafemizi ve maskelerimizi koruyarak da olsa, sanat dolu günlerde canlı canlı beraber olalım! terilerinizi izlemeye açtınız mı, açtınıysanız nasıl seçtiniz? Zorlu PSM, büyük prodüksiyonlu, uluslarlarası, marka içerikleriyle biliniyor. Bu içeriklerin hepsini gönlümüz paylaşmak, sanatseverlere açmak, bu dönemde evlerinde izlettirmek ister. Fakat, pek çok gösterinin telifleri bu şekilde bir yayına izin vermiyor. Hatta bazı işlerin bu nedenle kayıtları da alınamıyor. Bu sebeple, önceden kaydı alınmış etkinlikleri yayımlamaktan ziyade, yeni ve canlı içerikler çıkarmaya odaklandık. Şimdilik seyircisiz... n En çok ilgi çekenler hangileri oldu? Ben şahsen kaçırmış olduğum İbrahim Selim sohbetlerinden büyük keyif aldım! “İbrahim Selim’le Bu Gece”, touché’de seyircili olarak çektiğimiz, sürpriz konukları olan, çok sevilen ve yakından takip edilen bir etkinliğimiz. YouTube kanalımızda da oldukça yüksek izleyici oranlarına ulaşıyor. Bu dönemde, onu da durdurmak istemedik ve İbrahim Selim ile programı, evden yapmaya devam ettik. Haziran ayında çekimlerimiz mekân olarak yine “gerçek” evine dönecek ama şimdilik seyircisiz gerçekleşecek. Instagram üzerinden yaptığımız canlı konser yayınları oldukça ilgi görüyor ve etkileşim alıyor. IG canlı yayınları, bir tür TV prime time olgusunu hatırlatıyor. Eskiden televizyonun karşısına geçip, kanalları “zapladığımız” bir dönem vardı. Şimdi de akşam 19.00 ile 22.00 arasında IG üzerindeki beğendiğimiz canlı yayınları izliyoruz. Biz de Zorlu PSM olarak o sürede genelde yayın yapıyoruz ve çok keyifli etkileşimler oluyor. Bu arada kültür sanat kurumları konusunda İstanbul’un ciddi ve önemli bir birikimi olduğu da anlaşıldı ve bu zenginliği, İstanbul’da yaşamayan ve hatta yurtdışında olanlar da izleme şansına erişti. Çok güzel bir nokta bu. Bu süreç bizi başka şehirlerde yaşayan, çeşitli nedenlerle PSM’ye hiç gelmemiş, gelememiş insanlarla buluşturdu. Onları dijital ortamda PSM’de ağırlamış oluyoruz. Böylece ulaşamayacağımız, hatta ülkemizin dışındaki farklı noktalara, online yayınlarımızla sanatı götürmüş, onlara deneyimletmiş oluyoruz. Geçtiğimiz bu 2.5 aylık pandemi sürecinde, yaklaşık 50 canlı konser yaptık. 560 bin üzerinde kişi canlı yayınlarımızı izlemiş. Biz PSM olarak bir sezonda 600 binin üzerinde izleyici ağırlıyoruz. Dijital dünyanın yarattığı bu olanak da mutluluk verici. Dayanışma bilinci Sanatçılar, Covid19 salgınıyla perdelerini kapatmak zorunda kalan tiyatro çalışanlarını, içine düştükleri durumdan kurtarmak amacıyla bir araya gelip “Dayanışmanın 100 Şiiri” adıyla bir topluluk oluşturdu. Pir Sultan Abdal’dan Nâzım Hikmet’e, Attilâ İlhan’a, Rıfat Ilgaz’a 51 şairden seçilen şiirler 100 sanatçıya okutulacak. Sanatçılar arasında Genco Erkal, Haldun Dormen, Can Gürzap, Mehmet Aslantuğ, Cihan Ünal, Zeliha Berksoy, Zühal Olcay, Sumru Yavrucuk, Orhan Alkaya da var... İnternet üzerinden toplanacak bağışlar, yönetmeninden oyuncusuna, dekorcusuna, temsil başına gündelikle çalışan 2 binin üzerindeki tiyatro emekçileri arasında işsiz kalanlara yöneltilecektir. Tiyatro Oscar Wilde, “Tiyatroyu tüm sanatlar arasında en yücesi kabul ederim çünkü o insanoğlunun neyin insani olduğu duygusunu bir başka kişi ile en dolaysız olarak paylaşabileceği yol” diye tanımlar. İnsan, eşitlik sağlanınca insanlığının bilincine ermiştir. Ancak özgürlüğün, bağımsızlığın gerçekleştirildiği toplumlarda sağlanmıştır eşitlik. Her çağda, sınıflar arası çatışmalar, özgürlükbağımsızlıkeşitlikhak arama inancından doğduğunu tarihsel gelişim doğruluyor. Birbirini ustalaştırma eğitiminden geçirilen tiyatrocular, insanı düşünsel sahnelerin karanlık ama aydınlatıcı salonlarına bu inancı gerçekleştirmek için toplamıştır. Yaşamları karartılan arkadaşlarına sahip çıkma da bu gerçeğin yansımasıdır. İmece Tiyatrocuların dayanışma girişimi, özellikle kırsal bölgelerde uygulanan imeceyi çağrıştırıyor. İmece, imparatorluk döneminde yurttaş bile sayılmayan köylünün, gereksinimi olan kişilerin tarlasını sürmek, ekinini biçmek, harmanını kaldırmak için topluca giriştiği bir eylemdir. Güçten düşen yaşlılar, eşini yitiren kadınlar, çocukları askerde olanlar gözetilerek girişilen bu imece, toplumsal dayanışma bilincinden doğmuştur. Ağacın kökünden beslendiği gibi, toplumlar da önceki kuşakların deneyimlerinden esinlenip yaşanılan çağın koşullarına göre yerine getirir. “Dayanışmanın 100 Şiiri” girişimiyle köylünün bu uygulaması kent insanına uyarlanmış oluyor. Covid19 salgınıyla, genç yaşlı, kadın erkek demeden her gün yüzlerce insanın öldüğü bu dar günlerde, ayakta kalma savaşımı veren tiyatrocular, toplumun insanca değerlerinden birini daha öne çıkarmıştır. Shakespeare’den öğütler Soneler’inin dışında, başta Hamlet, Romeo ve Juliet, Othello olmak üzere 35’in üzerinde oyun yazan Shakespeare, Hamlet tragedyasında, babasını, annesiyle ilişki kuran amcasının öldürdüğünü kanıtlamak amacıyla sahneleyen oyunculara şu uyarılarda bulunur: “Rahat, özentisiz söyle söyleyeceğini. Ölçüsünde, tadında bırak her şeyi. Duyduğun coşkunluk bir sel, bir fırtına, bir kasırga gibi de olsa, onu dindirecek bir hava bulmalısın. Aklını ölçülü kullan, yaptığın söylediğini tutsun, söylediğin yaptığını.” Wilde’a göre, “insanoğlunun neyin insani olduğu duygusunun paylaşıldığı yol” olan tiyatroyu, Shakespeare de, gerçeği, doğal davranışlarla, sözün dengesini tutturarak, abartmadan izleyiciye sunan bir ahlak yuvası sayar. Özetle: tiyatro, tragedyası, dramı, komedyasıyla, güzelliklerinçirkinliklerin, iyiliklerinkötülüklerin, doğrularınyanlışların, kayırılanlarındışlananların, yandaşlarınyandaş olmama erdemini gösterenlerin tartımdan geçirildiği bir imece okuludur. Öyle olmasaydı üzerinden yıllar geçmesine karşın, kasabalara bile gökdelenler dikilirken, “ölüler evi”ne dönüştürülen Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışı böylesine geciktirilebilir miydi? ANNA LAUDEL, ART PARIS’TE ‘Bir Zamanlar Toroslar’da: Sagalassos’ sergisi uzatıldı Beyoğlu’nun sanat rotasına yeni bir durak ekleniyor Yapı Kredi Müzesi’nde Kasım 2019’da açılan kapsamlı arkeoloji projesi “Bir Zamanlar Toroslarda: Sagalassos” sergisi 23 Ağustos’a kadar uzatıldı. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın hazırladığı ve şu ana kadar 80 bin kişinin ziyaret ettiği sergi bir süredir pandemi nedeniyle kapalıydı. 8 Haziran’da kapılarını tekrar açacak olan serginin üç boyutlu sanal turu ise mart ayından bu yana 40 bin kişi tarafından gezildi. ‘Bereket Tanrıçası Demeter’ Türkiye İş Bankası’nın resim koleksiyonuna ev yuruldu. Türkiye İş Bankası’nın ilk tabloları İkinci sahipliği yapmak üzere müze olarak tahsis edi Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nden seçilen Hik len Beyoğlu şubesinin tarihi met Onat’ın “Peyzaj Or binasının restorasyonu için taköy”, Şevket Dağ’ın proje çalışmaları ve izin sü “Rüstem Paşa Camii” ve reci tamamlandı. İş Sanat’ın Vecih Bereketoğlu’nun çatısı altında yer alacak “Kayık ve Evler” isim olan yeni müze Beyoğlu’nun li eserleriydi. 1940’lı yıl çok amaçlı galerileri, atölye ların sonunda 23 resme leri, Türkiye İş Bankası Kül ulaşan koleksiyona eser tür Yayınları kitabevi, kafe alımı 1950’lerden sonra ve restoranıyla sanat rota hızlandı. Aralarında Os sına önemli bir durak olma man Hamdi Bey’den Şe ya aday. 1900’lü yılların başın da inşa edilen, kültür varlığı olarak tescillenmiş olan Tarihi bina İstiklal Caddesi’nde Odakule’nin yanında. ker Ahmet Paşa’ya, Hoca Ali Rıza’dan İbrahim Çallı’ya pek çok usta sanatçının eserlerinin yer yapının mimari projesini ha aldığı koleksiyonda bu zırlayan Teğet Mimarlık tarafından yenilenme ça gün 800’ü aşkın sanatçının, 2 binden fazla ese lışmasının önümüzdeki günlerde başlayacağı du ri bulunuyor. Ramazan Can’ın yapıtı. Türkiye’den genç sanatçıları desteklemek ve uluslararası sanat platformlarında temsil etmek üzere çalışmalarına devam eden ?Anna Laudel, 27 Mayıs 20 Haziran tarihleri arasında ?Artsy işbirliği ile dijital platforma taşınan ?Art Paris Dijital’?de Ramazan Can, Sarp Kerem Yavuz ve? ?Hanefi Yeter?’i?n eserleri ile yer alıyor. Çağdaş sanat alanında sahip olduğu geniş veritabanı ile dikkat çeken ve aynı zamanda çevrimiçi satış olanağı sunan sanat platformu Art Paris Dijital’?e 20 farklı ülkeden yaklaşık 150 galeri katılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle