22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET 5 24 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA Kılıçdaroğlu, Bakan Gül’e “Bir Adalet Bakanlığı da Saray’da var” diye seslendi: Paralel yapılanma var CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün henüz barolarla ilgili teklife kendilerinin de vâkıf olmadığını söylediğini belirterek, “Sayın Bakan özür dilerim ama rejim değişti haberin yok mu? Bunlar Adalet Bakanlığı’nda hazırlanmıyor” dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları dile getirdi: l Her firavunun Musa’sı var: 23 Haziran’da İstanbul seçimleri yenilendi. Bugün onun yıldönümü. Bizler martın sonu bahar, diyerek yola çıktık. Seçimi geçersiz saydılar. Sadece biz değil bütün İstanbullular bilendi. İstanbullular 800 bini aşan farkla Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığını tekrar onayladılar. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Bu kez Musa görevini İstanbullular üstlendi. l Sıra geldi savunmaya: Hâkimi hâkim olmaktan çıkarır, bunları Saray’ın köleleri haline getirirseniz yargı yargı olmaktan çıkar. Yargıyı kontrol altına aldılar, savcıyı da kontrol altına aldılar. Sıra geldi savunmayı kontrol altına almaya... Bunun için ‘Efendim kanun çıkaracağız.’ Baroları parçalayacaklarmış... Anayasaya göre barolar kamu tüzelkişiliği niteliğindedir. Bir devlette iki Merkez Bankası olmaz. Aynı vilayette iki vali olmaz. Bir ilde bir tane baro olur. l Sizin de ihtiyacınız olacak: Savunma kutsal bir haktır. Bugün o polislere talimat verip avukatları sokmak istemeyenler ve gece boyunca Sayın Mansur Yavaş’ın açacağı çadıra izin vermeyenler şu gerçeği hiç unutmasınlar: Gün gelecek siz de avukata ihtiyaç hissedeceksiniz. Avukatlık mesleği sıradan bir meslek değildir. Bizim yapacağımız ilk yargı reformunda Allah’ın izniyle göreceksiniz; ‘KALEMINI SATMAYAN DOĞRU HAPSE’ l Onurlu gazeteciler yargı önünde: Yarın tutuklu gazeteciler, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser yargının önüne çıkacaklar. 100 günü aşkın süredir bekliyorlar. Herkesin bildiği, çelenklerin gönderildiği bir yerde; ‘Efendim MİT mensuplarını açıklamışsınız...’ Sosyal medyada var zaten. Yandaş gazeteciler açıklayınca tık yok. Özgür, namuslu, kalemini satmayan gaze teci kendilerini rahatsız edince doğru hapse... Sanıyorlar ki gazeteciler duruşlarından vazgeçecek. Bunlar onurlu gazeteciler. Bu arkadaşlarımız aynı zamanda tecritteler. l Diktanın yansıması: Selahattin Demirtaş ve Eren Erdemle ilgili Anayasa Mahkemesi karar verdi. Demirtaş’la ilgili olarak, tutukluluğunun makul süreyi aştığı kararını verdi. Eren Erdem’le ilgili de kişi güven liğinin ihlal edildiği kararı verildi. Demirtaş tam 4 kez tahliye kararı verilen ama her seferinde tahliye kararı uygulanmayan bir siyasetçi. Bir insanı haksız, hukuksuz yere içeriye atarsanız toplumun vicdanı kanar. Adalete bu kadar zulmetmeyin. Tahliye kararı aldıysa uygulayacaksınız. AİHM kararlarını da uygulamam diyor. Bu, dikta yönetiminin Türkiye’deki yansımalarıdır. l ANKARA/Cumhuriyet Kılıçdaroğlu ‘İçişleri Bakanı özür dilemeli’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu, gazeteci Saygı Öztürk’e yönelik ifadeleri nedeniyle özür dilemeye çağırdı. Kılıçdaroğlu “Öztürk’ü hepimiz biliriz. Saygın bir gazetecidir. Bir olayı haberi yaptı. Bunun üzerine İçişleri Bakanı o koltuğa yakışmayacak bir dille, çok ağır ifadelerle Öztürk’ü suçladı. Canımızı emanet ettiğimiz İçişleri Bakanı. İçişleri Bakanı’nın çıkıp Saygı Öztürk’ten özür dilemesi lazım” dedi. Soylu ise sosyal medyada yaptığı açıklamada “Arkadaşlık, Saygı’ya ayıp etmişsin özür dile’ demekti. Diyemedin. Bir anneye, kadına iftiraya karşı hep böyle olacağız. Özür dilerim” yanıtını verdi. savcı ile avukatı aynı düzeye indireceğiz. Hâkimin yanında savcı olmaz. Avukatla savcı yan yana olacak. Hâkim yukarıda, dürüst ve vicdanlı olacak. Biz baroların yürüyüşünü saygıyla karşılıyoruz. Herkes yürüyebilir. Anayasa gayet açık: Silahsız ve saldırısız olmak kaydıyla yürüyüş herkesin hakkıdır. Avukatlar bir yere mi saldırdı? Kaldırımda da yürütmüyorlar. Dünya, Türkiye böyle bir örnek görmedi. l Haberiniz yok mu?: Be ni derinden sarsan olay ise TBB Başkanı’nın bu olaya karşı takındığı farklı tutumdur. En başta o savunacak. Efendim avukata yeşil pasaport verdik, şimdi sesini kes. Rüşvet verdim sesini kes demektir bu. Hangi avukat rüşvetle iş yapar. Biz bu mücadelede avukat kardeşlerimizin haklı çığlıklarını bütün dünyaya duyurmalarından memnun oluyoruz. Beni üzen şu: Adalet Bakanı bir açıklama yapmış: ‘Hangi maddesine karşı çıkıyor sunuz, ortada henüz bizim bile vâkıf olduğumuz bir teklif yok.’ Sayın Bakan özür dilerim ama rejim değişti haberin yok mu? Bunlar Adalet Bakanlığı’nda hazırlanmıyor. Sana niye sorsunlar ki? Bir paralel yapılanma olduğunun farkında değil misin? Bir Adalet Bakanlığı’nın da Saray’da olduğundan haberin yok mu? Sana niye sorsunlar? Artık zaten siz kanun, teklif hazırlayamazsınız. Böyle bir yetkiniz yok sizin. devletten geldiği ni söyler ve ekler: “Çünkü devlet, toplumun hukuk sal düzenidir.” Adalet, evet, devletten gelir Hukuk iktidarın ama aynı adalet devlet eliyle yok üzerine yürürse... da edilebilir. Demokrasinin olanaklarını kul Gençler sokaklara çıkamıyorlar. Sendikalar sokaklara lanarak antidemokratikleşmek... Ve Cumhuriyetin olanakla çıkamıyorlar. rını kullanarak faşistleşmek İşçiler sokaklara çıkamı nasıl mümkünse; yorlar. Adaletin olanaklarını kulla Memurlar sokaklara çıka narak adaletsizleşmek de aynı mıyorlar. şekilde mümkündür. Meslek örgütleri sokaklara Devletin adaleti kötüye kul çıkamıyorlar. landığını net bir şekilde tespit Kadınlar sokaklara çıkamı edecek olan tek merci yine yorlar. hukuktur. LGBTİ aktivistleri sokaklara O yüzden hukukçular dev çıkamıyorlar. letten üstündür. Çevreciler sokaklara çıka Bu üstünlük, birkaç işbirlik mıyorlar. çinin adaleti kötüye kullanan Akademisyenler sokaklara devletin diliyle düşünmesi çıkamıyorlar. ya da konuşması yüzünden Gazeteciler sokaklara çıka azalmaz. mıyorlar. Ama işbirlikçi olmayan ilkeli Politikacılar sokaklara çıka hukukçuların öfkesi ve itira mıyorlar. zıyla artar. Sokakların insanlara ya Eğer bir ülkenin hukukçu saklandığı ve her türlü hak ları... aramanın tartışmasız terörist Evlerinden, bürolarından, eylem olarak kodlandığı bu adliyelerinden çıkıp yollara siyasi iklimde... düşmüşlerse... Sokakları boşaltan ve Ellerini havaya kaldırıp ses hapishaneleri muhaliflerle lerini yükseltmişlerse... dolduran bir iktidarın niyetiyle Adaletin adını kapalı kapıla şekillenen şu dönemde... rın ardından çıkarıp gökyüzü Herkes adına hukukçular ne yükseltmişlerse... sokaklardalar. Üstüne üstlük; Yürüyorlar. Adaletten sıfır almış bir Adalet için yürüyorlar. iktidarın diliyle konuşan bir Hukuk için yürüyorlar. barolar birliği başkanına da Haksız yere hapislerde sırtlarını dönmüşlerse; çürütülen o insanlar için yü Hukuku hiçe saymak için rüyorlar. yasaları çiğnemekten çekin Şimdiye kadar yapılan ada meyen... letsizlikler kayda geçsin... Ve nihayetinde sesini kısa Ve bundan sonra yenileri madığı hukukçuların meslek yapılamasın diye yürüyorlar. örgütlerini doğrudan hedefine Cüppelerinin düğmesiz alan... olmasının ne anlama geldiğini Ülkeyi bambaşka ve teh çoktan unutan... likeli bir hukuka göre yıkıp Hukuku simgeleyen terazi baştan kurmak niyetiyle gün nin neyi tarttığını hiç umursa sayan rövanş hesapçısı bir ik mayan... tidarın üzerine güçlü adımlarla Ve hukuk tanrıçası yürüyorlar demektir. Themis’in gözlerindeki bağı Yollar yürümekle aşınmaz. çözmeyi marifet sayan bir Ve hukukun ayaklanıp da iktidarın hoyratlığına karşı yü bizzat üzerine yürüdüğü bir rüyorlar. iktidar artık hiçbir şeye tutu Aristoteles, adaletin önce namaz. Akşener: İktidarın ayrıştırma politikalarına barolar karşı durdu Avukatlara teşekkür SANCAR: İKTIDAR, KORKUSUNU ITIRAF EDIYOR HDP’nin haftalık grup toplantısı koronavirüs salgını dolayısıyla verilen aranın ardından dün ilk kez yapıldı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın itirazlardan, hak arayışlarından korktuğunu kaydetti. Sancar, “İtiraz eden herkesi hain, hak arayan herkesi terörist ilan ediyor. Korkunun bundan açık ifadesi olabilir mi? Bu, halktan korkunun açık itirafıdır” dedi. Baroların da kendilerine dayatılanları reddetmek adına yürüdüğünü kaydeden ve gösterdikleri cesaretten dolayı baroları kutlayan Sancar, “Eğer bir iktidar çeşitli toplum kesimlerinin iradesini yok etmek istiyorsa bu iktidar darbecidir. İşte barolara karşı hazırlanan düzenlemeler tam da iktidarın bu darbeci anlayışının yansımasıdır” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet DEMIRTAŞ IÇIN TAHLIYE BAŞVURUSU Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin Demirtaş’la ilgili verdiği hak ihlali kararının ardından tahliye dilekçelerini Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi. l ANKARA/ Cumhuriyet HDP’LI BAŞKANLAR GÖZALTINA ALINDI Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı HDP’li Sarıcan Belde Belediyesi Eşbaşkanları Bekir Polat ve Canan Tağtekin ile parti yöneticisi Mehmet Sarı, dün evlerine düzenlenen eşzamanlı baskınlarla gözaltına alındı. Güvenlik güçleri, belediye binasının etrafında tedbir alırken, bazı dosyalara el konuldu. Belediyeye kayyım atanacağı bildirildi. Erzurum’un Karayazı ilçesinde 14 Haziran’da gözaltına alınan 7 kişiden HDP Karayazı İlçe Eşbaşkanı Dinçer Polat tutuklandı,6 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l İç Politika İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, “yargının üç ayağından birinin savunma, yani avukatlar olduğunu” belirterek, “İktidara bizleri ayrıştıramayacağını gösteren baro başkanlarımıza ve cüppesine düğme diktirmemiş avukatlarımıza, sağduyularından ötürü teşekkür ediyorum” dedi. Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, özetle şunları kaydetti: n Üç ayaktan biri avukat: Yargının 3 ayağından biri savunmadır, yani avukatlardır. İktidar ve küçük ortağı, getirmeye çalıştıkları bir düzenleme ile baroları da ayrıştırmak istiyor. Bu düzenlemeye karşı, demokratik bir şekilde tepki veren baro başkanları, gündüz, saatlerce güneşin altında, gece de sağanak yağmurun altında bekletildiler, itilip kakıldılar. Yapılan kasıtlı provokasyona rağmen, demokrasi çizgisinden ayrılmayan ve ne kadar uğraşırsa uğraşsın, iktidara bizleri ayrıştıramayacağını gösteren baro başkanlarımıza ve cüppesine düğme diktirmemiş avukatlarımıza, sağduyularından ötürü teşekkür ediyorum. n İYİ Parti direnecek: İşte bu hafta, Meclis’e yeni bir yasa hazırlığı geliyor. Akıllarınca, salgın sürecinde bir önlem olarak kullanılan, esnek çalışma uygulamasını, sabit hale getirecekler. Deprem vergilerini nasıl sa ‘ESERINI GÖRÜYOR MUSUN ERDOĞAN?’ Akşener, kürsüye bu kez üniversite mezunu genç işsiz Serhan Korayçiftçi’yi çıkardı. Korayçiftçi, “2013 yılından beri, yani tam 7 yıldır, iş için çaldığım hiçbir kapı, ne yazık ki bana açılmadı. İşsiz olmak demek aynı zamanda plan yapamamak, yarını görememek, hatta en kötüsü hayal kuramamak demektir. Hayal edebilmek başarmanın yarısıdır derler. Ama bırakın başarmayı, hayal bile kuramıyoruz” Korayçiftçi’den sonra tekrar kürsüye gelen Akşener ise şunları kaydetti: Eserini görüyor musun Sayın Erdoğan? Hayal kuramayan bu gençlerimiz, iş bulamayan bu gençlerimiz, mutlu olmak için yüzünü başka ülkelere çeviren bu gençlerimiz, işte onlar senin eserin. bit vergi haline getirip 18 yıldır milleti yoldularsa, şimdi de salgını fırsat bilip gençlerimizin sosyal haklarını tırpanlamaya hazırlanıyorlar. İşten çıkarmaları kolaylaştırıyorlar. İYİ Parti Meclis Grubu, bu girişime karşı sonuna kadar direnecek. l ANKARA / Cumhuriyet TBMM’de Yassıada teklifi kabul edildi ‘12 Mart ve 12 Eylül’ü de kapsasın’ önergesine ret TBMM Genel Kurulu’nda, 27 Mayıs askeri müdahalesinden sonra yapılan Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasını öngören teklif kabul edilerek yasalaştı. Görüşmelerde, CHP’nin, teklifin 12 Mart ve 12 Eylül’ü de kapsayacak şekilde genişletilmesi önergesi reddedildi. CHP’li Bülent Tezcan, teklife destek vereceklerini ancak 12 Mart ve 12 Eylül gibi darbeleri kapsamadığı için “kısmi bir adalet sağlayacağını” belirtti. Tezcan, Ergenekon sürecinde yapılan yargılamalara dikkati çekerek “Altmış yıl öncesiyle hesaplaşırken on yıl önceki Silivri ve FETÖ yargılamalarını unutarak bir esaslı hesaplaşma yapamayız. Hepsiyle beraber dönüp hesaplaşmak zorundayız. Baro başkanlarının başkente sokulmadığı günlerde, atmış sene öncesi üzerinden bir temizlenme çabası içerisindeyiz. Bu olmaz, bugünü de temizleyeceğiz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet HEP BİRLİKTEYİZ HEP BİRLİKTE KAZANACAĞIZ Demokrasi Yürüyüşümüz, bütün engellemelere rağmen büyük bir kararlılık, umut ve coşkuyla tamamlandı. Yürüyüş boyunca, baskılara aldırmadan bizleri karşılayan, engellemelere rağmen bizleri yalnız bırakmayan; kent merkezleri, sokaklar ve mahallelerde hak, hukuk, özgürlük, demokrasi ve barış taleplerini yükselten, siyasete demokratik çözüm yollarını gösteren halklarımıza; Gittiğimiz her durakta, toplumsal mücadelenin gereklerini hassasiyetle dile getiren, ortak mücadelenin gereği olarak bizimle omuz omuza, yan yana duran siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, sendikalara, meslek örgütlerine; Büyük bir motivasyonla bu yürüyüşü tamamlayarak mücadele kararlılığını bir üst aşamaya çıkaran herkese SONSUZ VE YÜREKTEN TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNUYORUZ. Barış, özgürlük, eşitlik, hakhukukadalet, aş ve iş için Hep Birlikte Yürüdük, Hep Birlikte Kazanacağız… Pervin Buldan Mithat Sancar HDP Eş Genel Başkanları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle