28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 18 MAYIS 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER RTÜK muhalife düşman! İlhan Taşcı’nın raporuna göre üst kurul iktidarı eleştiren kanallara ceza yağdırdı SARP SAĞKAL RTÜK üyesi İlhan Taşcı, tartışmaların odağındaki kurumun TV kanallarına verdiği cezaları ve yaptırımları raporlaştırdı. Buna göre, son 1,5 yıldır “muhalif” kanallara toplam 36 kez ceza kesilirken, iktidara yakın kanallara ise sadece iki kez uyarı ve bir kez idari para cezası verildi. Duruma tepki gösteren Taşcı, “İktidarı sorgulayan kanallara 36 kez yaptırım kararı uygulayıp iktidara yakın pozisyon alanları uyarmakla yetinmek kimi kanalların korunup kollandığının kanıtıdır” dedi. Taşcı, 1 Ocak 2019 ile 15 Mayıs 2020 tarihleri arasında yapılan üst kurul toplantılarında hangi yayıncılara ne kadar ceza verildiğini ve cezaların içeriklerini inceleyerek, bir rapor hazırladı. Rapora göre, iktidara yönelik eleştirel yayın yapabilen Halk TV, Tele 1, KRT ve Fox TV’ye, incelenen dönemde toplam 36 kez ceza kesildi. Bu cezalardan 28’i idari para cezası olarak uygulandı. Kanallar, bu ceza karşılığında 11 milyon ödemek durumunda kaldı. 1,5 yıllık dönemde, Fox TV’de Fatih Portakal ile Ana Haber Bülteni’ne 3 kez program durdurma cezası verildi. Aynı dönemde, Halk TV’deki Siyaset Kültürü programına 2, Medya Mahallesi’ne 5, Sözüm Var programına 5 kez olmak üzere toplam 12 program için durdurma kararına imza atan RTÜK, KRT’de yayımlanan Haber Merkezi programının ise 2 kez durdurulmasına karar verdi. Taşcı’nın raporuna göre, son 1,5 yılda iktidara yakın ATV ve Ülke TV gibi kanallara birer kez uyarı, TGRT Haber’e de bir kez idari para cezası verildi. RTÜK, TV Net, Kanal 7 ve A Haber’e ise bugüne değin herhangi bir ceza ve yaptırım kararı almadı. İncelenen dönemde Star TV’ye de herhangi bir yaptırım uygulanmazken, Show TV’ye 4 kez, Kanal D’ye ise 1 kez idari para cezası kesildi. ‘Babasının çiftliği değil’ Taşcı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in “Cumhurbaşkanımızın bir talebi olursa emir telakki ederiz” sözlerini anımsatarak, “Bu tablo her şeyi anlatıyor. RTÜK, cezalandırmayı bir sopa olarak kullanıyor. İktidarı sorgulayan kanallara 36 kez yaptırım kararı uygulayıp iktidara yakın pozisyon alanları uyarmakla yetinmek, kimi kanalların korunup kollandığının kanıtıdır. Zaten RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, seçildiği günden beri Saray’a, iktidara yakın kimi kanalların koruyucusu gibi davranıyor” dedi. Denetimlerde çifte standart olduğuna dikkat çeken Taş cı, yurttaşları ölümle tehdit eden Sevda Noyan’ın ifadelerine ilişkin de “Sözlerinin tek bir sözcüğünü muhalif bir kanalda, muhalif kimliğiyle bilinen biri söyleseydi anında cezası kesilirdi” dedi. Son dönemde verilen program durdurmaların uygulanma yönteminde “yasadışı yollar” olduğunu söyleyen Taşcı, şunları kaydetti: “Eğer program durdurma cezası verilmişse, yayıncıya en az 15 gün süre verilir. Ama son cezaların uygulanmasında, mesainin bitimine dakikalar kala tebligat yapılarak, yayıncının yargıya gitmesi engelleniyor. En son örneği Halk TV. Öğlen tebligat yapıldı, akşamki program durduruldu. Bugüne kadar RTÜK’te görülmemiş bir uygulamadır. Bunun adı düşman hukukudur. Halkın vergileriyle ayakta duran kurum ve kuruluşlar birilerinin babasının çiftliği değildir.” l ANKARA PORTAKAL’DAN ŞAHİN’E DAVET: Keşke ana haberime konuk olsa Gazeteci Fatih Portakal, RTÜK’ün aldığı kararlarda kimseden emir almadıklarını öne süren RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’e tepki göstererek “Keşke ana haberime konuk olsa” dedi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, şimdiye kadar aldıkları kararlarda kimseden emir gelmediğini belirtirken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı olması durumunda ne yapacaklarını “Talimat ve telkinlerini emir telakki eder, başımızın üstüne deriz” diyerek açıklamıştı. Şahin haber bülteni sunucuları için ise “Eğer böyle devam ederse, kanunda yeri var, bu konuda yeni bir karar alırız. Haber bültenlerini yorum yapmadan, haber bülteni şeklinde sunabilirler. Bunu yapmamamız için lütfen taraflı davranmayın” ifadelerini kullanmıştı. Fox TV Ana Haber sunucusu gazeteci Fatih Portakal, Şahin’in bu sözlerine karşılık Twitter’den yaptığı açıklamada, “Gazetecilikte yüksek lisans yapmış birinin bu cümleleri kurması üzücü. Emirle yorumlara yasak gelse bile ihtimal vermiyorum bu kez mimikler jestler devreye girer. Her şekilde kendimi ifade edebilirim. RTÜK Başkanı ana haberime keşke konuk olsa” diye yazdı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Sokağa çıkma yasağından muaf olmalarına rağmen bayramlarını kutlamaları suç oldu Temizlik işçilerine 1 Mayıs cezası! İzmir’in Gaziemir Belediyesi’nde görevli temizlik personeli, sokağa çıkma yasağının uygulandığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde görev yerlerine Türk Bayraklarıyla süsledikleri araçlarla korna çalarak ve marş söyleyerek gitti. Gaziemirliler tarafından balkonlardan alkışlarla desteklenen temizlik işçilerine, yasaktan muaf olmalarına karşın “sokağa çıkma yasağına muhalefetten” polis tarafından ceza kesildi. AKP’li meclis üyesi duyurdu Cezai işlem kamuoyunda tepki çekerken Gaziemir Kaymakamı Ahmet Süheyl Üçel’in onayladığı ceza tutanaklarını sosyal medya hesabından paylaşan Gaziemir Belediyesi AKP Grup Başkan Vekili Uğur İnan Atmaca “Cezayı başkan ödesin” dedi. Başkan Arda: Ben öderim Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Bu kesilen cezalar siyasidir. Bu cezaların kamuoyuna AKP Grup Başkan Vekili’nce duyurulması şüpheleri artırmıştır. Gerekirse arabamı satar bu cezaları ben öderim ama işçi kardeşlerimin küçük siyasete alet edilmesine izin vermem” dedi. Arda, şunları söyledi: “Personelimizin tamamı sokağa çıkma yasağından muaftı. Bu bilinmesine karşın ceza kesildi ve onaylandı. İşin ilginç yanı, kaymakamın onayladığı belgeyi kamuoyuna AKP Grup Başkan Vekili Atmaca duyurdu. Karşımızda işçilerin marş söylemesine tahammül edemeyen bir zihniyet var. İşçilerin 1 Mayıs’ta çalışmaları yasal ama marş söylemeleri, temizlik aracını süslemeleri yasak. Toplu iş sözleşmesi ile maaşlarını düzenlesek de halen düşük kalan gelirlerle çalışmak zorunda kalan personelimiz üzerinden siyaset yapmak adına keyfi cezalar kesmek hiçbir ahlaka sığmamaktadır.” l İZMİR/Cumhuriyet BILGEN’E KURŞUN FOTOĞRAFIYLA TEHDIT Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen’in avukatı Bişar Abdi Alınak, Bilgen’in sosyal medya hesabına gönderilen kurşun fotoğrafıyla tehdit edildiğini söyledi. Tehdit eden kullanıcının profilinde 1990’lı yıllarda çok sayıda infaz ve işkenceye karışan ‘Yeşil’ kod adlı JİTEM’ci Mahmut Yıldırım’ın fotoğrafının kullanıldığı kaydedildi. Bilgen ise tehdit mesajına Twitter’dan, “Demirden korkan trene binmez” cevabını verdi. Bilgen’in avukatı Alınak gönderilen mesaj hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. l Haber Merkezi Sevda Erdan Kılıç CHP’li Kılıç: Çiftçi ağlayacak durumda CHP İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, çiçek, kiraz, patates ve pamuk hasadı yapan köylüleri ziyaret etti. Üreticinin borç yükü altında ezildiğini ve alın terinin karşılığını alamadığını belirten Kılıç, “Çiftçi o kadar zor durumda ki ‘yazık’ deseler ‘ağlayacak’ durumda” dedi. Kılıç, şunları söyledi: “Her yerde olduğu gibi burada da bir dokunduk bin ah işittik. İktidarın ithalata dayalı tarım politikasının yanı sıra; mazot, gübre, yem, elektrik ve suyun pahalı olması ile çiftçinin üretim yapacak ne gücü kaldı ne de devlete olan güveni. Patatessoğandan, samana kadar ithalat yapan bir ülkede üreticinin yaptığı boşa kü rek çekmek olur. Ekonomik olarak çöken çiftçi, Mısır’dan ve başka ülkelerden patates geldiğini duyunca manen de çöküyor.” AKP iktidarının salgın döneminde çiftçilerin borçlarını silmek ve destek paketi açıklamak yerine onları daha da borçlandırmak için elinden geleni yaptığını vurgulayan Kılıç, “Elektrik ve su ile ilgili kolaylaştırma yapmaları gerekiyor. Elektrik şirketlerinin bu dönemde dahi abonelik iptali yaptığını, borçtan dolayı elektriğini kestiğini duyuyoruz. Yat sahipleri mazotu nasıl vergisiz alabiliyorsa, çiftçinin de öyle alması gerek” diye konuştu. l İZMİR / Cumhuriyet DAVUTOĞLU: BAHSI AÇILDIYSA, O SEÇIMI YAPACAKSINIZ Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, dün Karar Tv yayınına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası baskın seçimde yeni partilere milletvekili transferine açık olduğunu söylemesine ilişkin Davutoğlu, “Bizim kimseden böyle bir talebimiz olmadı. Bizim şu anki hedefimiz teşkilatlanmayı sağlayıp seçime kendi tabelamızla girmemiz” dedi. İktidarın erken seçim ve dar be söylentilerini gündemde tutmasına yönelik konuşan Davutoğlu, “Erken seçim öyle bir şey ki ya o bahsi açmayacaksınız ya da açtınız mı o seçimi yapacaksınız. İktidarın en büyük hatası erken seçim ve darbe söylentilerinin gündemde kalmasına izin vermesi” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in iktidara ve siyasi partilere sunduğu ‘Memleket Masası’ önerisini desteklediğini de belirtti. l İç Politika İktidar, HSK eliyle HDP’DEN, SORUŞTURULAN HÂKIMLER gözdağı vermek istiyor PEHLİVAN VE ERTEKİN’E DESTEK: HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, ölüm orucu eylemine ara vermesinin ardından hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek hakkında paylaşım yaptıkları gerekçesiyle Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan’ın görevinden uzaklaştırılmasına ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Orhan Gazi Ertekin hakkında soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi. HDP’li Dede tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, “İnsana, tabiata, gerçeğe sırt çevirmeden ve katı kalpler içinde sıkışıp kalmadan hareket etmesi gereken hâkimler ölüme karşı yaşamı, hak ihlallerine karşı özgürlük leri savunmalıdırlar. Pehlivan’ın İbrahim Gökçek ile ilgili paylaşımları da bir hâkimin yaşama hakkına sahip çıkması olarak değerlendirilmelidir” dedi. İktidarın gözdağı vermek için hâkimleri görevlerinden uzaklaştırdığını kaydeden Dede, “HSK eliyle gerçekleştirdiği görevden uzaklaştırma kararı da bunun bir göstergesidir. HSK hukuka, vicdana, ahlaka aykırı kararını bir gerekçeye bile dayandırmamıştır. Demokrasi mücadelemizden bir an olsun geri adım atmayacağımızı ve Hâkim Ayşe Sarısu Pehlivan ve Orhan Gazi Ertekin’in yanında olduğumuzu belirtiyoruz” ifadelerini kullandı. l İç Politika KAFTANCIOĞLU’NDAN ALTUN’A KAHVE TEKLIFI Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, “Milli hesaplardan” Canan Kaftancıoğlu, Nevşin Mengü ve Berna Laçin’e yapılan taciz ve hakaret içeren mesajlara tepki gösterdi. Altun’un desteğine, Kaftancıoğlu teşekkür ederek kahve içmeye davet etti. AKP’li yöneticilerin çağrısıyla sosyal medyada “Milli hesaplar yan yana” etiketiyle başlatılan kampanyada muhalif isimlere yönelik hakaret ve taciz içeren paylaşımlara tepki gösteren Fatmanur Altun, “Kadınları hedef alan şiddet ve tehdit dilinin inandığımız, savunduğumuz değerlerle hiçbir alakası yoktur. Bu ülkenin aydınlık yarınları için mücadele eden kadınlar olarak bu dilin ve anlayışın karşısında yer almaya devam edeceğiz” dedi. Kaftancıoğlu da desteğinden dolayı Altun’a teşekkür etti. Altun’un kendisini paylaşımlarını silmeye ve özür dilemeye çağırarak “Hakikate bir borcumuz var” demesi üzerine Kaftancıoğlu, “Hakikate hepimizin su gibi ihtiyacı var. Hakikate ulaşma adına sizi bir iftar sonrası kahveye davet ediyor ve hakikatin ortaya çıkmasına vesile olacağına inanıyorum. Birlikte ortaya çıkaracağımız hakikat inanıyorum ki özür dilemesi gereken her kimse o özrü diletecektir” dedi. l İç Politika ALTINOVA BELEDİYESİ HDP’li eşbaşkan Budak tutuklandı İçişleri Bakanlığı kararıyla 15 Mayıs’ta yerine kayyım atanmasının ardından gözaltına alınan Muş’un Korkut ilçesi Altınova Belde Belediyesi Eşbaşkanı Casim Budak, emniyetteki işlemlerinin ardından önceki gün hâkim karşısına çıkarıldı. Budak, “Örgüt propagandası yapma” iddiasıyla tutuklanarak, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nde götürüldü. l İç Politika 19 Mayıs 1919 Yüz yıl sonrasında... “1919 yılı mayısın 19’unda Samsun’a çıktım.” Büyük Atatürk’ün “Nutuk”u bu sözlerle başlar ve “Genel durum ve görünüm...” diye ülkenin durumunu anlatır. Türkiye İş Bankası’nın basımı olan bu kitap yeniden yeniden dikkatle okunmalıdır. Ülkenin genel durum ve görünümü... Eğer Mustafa Kemal Atatürk, bugün Samsun’a yeniden çıksaydı, nasıl bir “genel durum ve görünüm” ile karşılaşırdı? Gerçekten bir proje çalışması olacak değerde soru? Genel durum ve görünüm mü? HHH Ankara’da yapılan Saray, Samsun’dan görülür müydü? O Saray’da oturan “Tek Adam”, acaba neyi akla getirirdi? 23 Nisan 1920’de açılan “Egemenlik Ulusundur” ilkesinin sahibi olan Büyük Millet Meclisi’nin iradesinin, yetkilerinin kısıtlandığını, artık bir “danışma meclisi” durumuna geldiğini görseydi ne düşünürdü? Kurduğu Cumhuriyetin en temel ilkelerinden birinin “LAİKLİK” ilkesinin artık “dinsizlik” sayıldığını, kendi kurduğu partinin bile oy kaygısıyla dile getiremediğini öğrenseydi ne yapardı? Cumhuriyet yargısının artık iktidarın infaz kurumuna dönüştüğünü, yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını, “Cumhuriyet savcısı”nın artık “iktidarın savcısı” olduğunu öğrenseydi neler tasarlardı? Cumhuriyetin kuruluşu ile kapatılan tarikatların, cemaat yuvalarının artık devlet erkinin ortakları olduğunu, askerin, polisin, eğitim kurumlarının bu dogmaların etkisiyle yönetildiğini görseydi ne önerirdi? Milli Eğitim’in Köy Enstitüleri örneğinden imam hatip modeline dönüştürüldüğünü, din derslerinin zorunlu olduğunu, Arapçanın öğretim programına sokulduğunu görünce ne yapardı? Ülkenin BAĞIMSIZLIK ilkesinin terk edildiğini, dış politikanın Amerika ile Rusya arasında bir pandül siyasetine bağlandığını görseydi neleri hatırlardı? Yeniden Osmanlı’ya dönüş emellerinin siyasal iktidarın hedefi olduğunu, İhvan hareketinin doğrultusuna girildiğini görseydi nasıl bir değerlendirme yapardı? Kendi kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugününe bakıp ne düşünürdü, neleri hatırlar, neleri eleştirirdi? Acaba bugünkü muhalefet yöntemlerinin iktidar olmaya yönelik bir kitle gücü olabileceğini düşünür müydü? Ya bağımsızlık ya ölüm... Atatürk Cumhuriyeti bu sözlerin gücü üzerine kurulmuştur. 19 Mayıs 1919, bu sözlerin gücünü kanıtlamıştır. 100 yıl sonra da bu ülkenin geleceği ATATÜRK hedefleri üzerine kurulacaktır. Bütün olumsuzluklar onun şu sözleri ile çözümlenecektir: “Geldikleri gibi giderler...” BAŞKAN’DAN GÖKÇEK AÇIKLAMASI: Provokasyon yapanlar devletin takibindedir Ölüm orucuna ara verdikten sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in Kayseri’nin Talas ilçesinde gömülmesinin ardından bir grup tarafından “Gökçek’e mezar yeri verildiği için” hedefe konan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, sosyal medya üzerinden “Başkan Beyaz Masa’da” uygulamasında soruları yanıtladı. Yalçın, Gökçek’in Talas’ta defnine ilişkin şunları söyledi: “Buraya defnedilen şahsın kendisi Talaslı. Annesi de babası da Talas’ın yerlisi. Talas’ta doğup büyümüş. Cenazesi devletin güvenlik güçleriyle ve araçlarıyla İstanbul’dan Talas’a getirilmiş. Belediyeler, beldesinde yaşayanlara veya nüfus kaydı bulunanlara mezar hizmeti vermekle yükümlüdür. Provokasyon oluşturup milleti sokağa dökmek isteyenler devletin ilgili birimlerinin takibindedir. Bizim kargaşaya ayıracak zamanımız yoktur. Devlet, kanunlarla herkesin görev ve yetkisini belirlemiştir. Biz de ona göre iş ve işlem yaparız.” l İSTANBUL/Cumhuriyet İSMAİL KARAOSMANOĞLU Manga donatacak AKP’li, FETÖ’ye övgüler düzmüş! “Bir mangaya yetecek kadar silahım var” diyerek tehditler savuran AKP’li eski Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu İsmail Karaosmanoğlu’nun 2013 yılında FETÖ’yü övdüğü paylaşımları ortaya çıktı. Aynı zamanda, eski AKP Gençlik Kolları Genel Başkanı olan İsmail Karaosmanoğlu’nun FETÖ’yü övdüğü paylaşımları şöyle: “Başbakan günde 3 kez canlı yayında konuşuyor, Hocaefendi’nin konuşmaları da canlı yayınla verilmeli. Hatta paralel yayın bile yapılabilir. Fetullah Gülen’in ilk seyrettiğim vaazlarından biri, bugünden dönüp bakınca ne kadar manidar.” l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle