28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 12 MAYIS 2020 SALI BİZE EMANETLER Kadın hekimler, salgında yaşamını yitiren sağlıkçıların çocukları için harekete geçti Bir grup kadın hekim tarafından 3 yıl önce kurumunda çalışanların çocukla bir çocuğa burs vere rına burs vererek rek yola çıkan ve şimdi eğitimlerine des bursiyer sayısını 950’ye çıkaran Kadın Hekim SIBEL BAHÇETEPE tek oluyor. Cumhuriyet’in ler Eğitime Destek Vak sorularını yanıt fı (KAHEV), koronavirüs layan KAHEV Yönetim Ku sürecinde de yaşamını yi rulu Başkanı, Dr. Demet tiren sağlıkçılar ile sağlık Orhan Başer, “Aile hekimi miz Dr. Yavuz Kalaycı’nın koronavirüs nedeniyle vefatından hemen önce ‘Çocuklarım henüz çok küçük; çocuklarıma sahip çıkarsınız değil mi?’ sözleri, bizi derinden etkiledi. Hemen bir proje yaptık, ayrı bir fon oluşturduk ve hayata geçirdik” dedi. Salgının ilk günlerinde haya tını kaybeden aile hekimi Dr. Yavuz Kalaycı’nın ölme den önce söyledi ği “Çocuklarım he nüz çok küçük; çocuklarıma sa hip çıkarsınız de ğil mi” sözleri Türkiye’yi ağlat mıştı. Yavuz Kalaycı EĞİTİM HAYATI BOYUNCA Sağlık çalışanlarına destek için “Emanetiniz emanetimizdir” sloganıyla yola çıktıklarını anlatan KAHEV Yönetim Kurulu Başkanı Demet Orhan Başer, “Kadın hekimler olarak pozitif bilimi destekliyor ve cehaletin eğitimle aşılacağına olan inancımızla çalışıyoruz” dedi. Başer, şöyle devam etti: “Fonda birikecek bağışlarla, hayatını kaybeden çalışma arkadaşlarımızın çocuklarına eğitim hayatları boyunca burs vermeyi hedefliyoruz. Bu amaçla 17 çocuğa eğitim hayatları boyunca devam edecek olan burslarını bağladık.” Uzmanların maske ve mesafe uyarıları rafa kalktı, fön için bile kuaföre koştular TEHLIKELI GÜZELLIK Günlerdir açılmasının erken olduğuna dair tartışmaların yürütüldüğü AVM, kuaför ve ber berler dün açıldı. “Sıkı önlemler alı narak çalışmaya başlanacak” denilen berber ve kuaförlerde tedbirler yeter siz kalırken İstanbul ge nelinde açılan sınırlı sayıdaki AVM’lerde saba TRAFİKLİ hın erken saatlerinden itibaren metrelerce kuy GÜNLER SEYHAN ruk oluştu. Bazıları yüzde Koronavirüsle mücade AVŞAR 40 zamlı çalışmaya başla le kapsamında getirilen iki yan berberleri gezdik. Girdiğimiz çok sayıdaki berber ve kuaförün tamamında alınan önlemlerde büyük eksiklikler söz konusuydu. Birçok işletmeci ve çalışan eldivensiz ve maskesiz çalışırken müşterilerden bazılarında da maske bulunmadığı dikkat çekti. Özellikle er günlük sokağa çıkma yasağının ardından haftanın ilk işgününde İstanbullular sabah saatlerinde işlerine gitmek için yollara düştü, trafik yoğunlaştı. Toplu taşıma kullanan yurttaşların maske ve eldivenlerini takarak yolculuk ettiği görüldü. Şeh kek berberlerinde sakal tıraşlarının rin önemli noktalarından bi çok yakın mesafeden yapılması ve müşterinin saçlarının lavaboda kafa öne eğilerek yıkanması tehlike sin KURTULUŞ ARI ri olan E5 karayolunda eski günlerdeki trafik yoğunluğu oluştu. l DHA/ İHA PAZAR, AVM yalleri verdi. Uzmanların fön çektirmekten uzak durun çağrısında ne ‘MECBUR DEĞİLSEM GITMEM’ PAZARTESİ VE CUMA UYARISI T yazık ki karşılık bulamadı. Çok sayı da kadın sadece fön çektirmek için ürkiye’deki alışveriş merkezlerinin (AVM) re dikkat ederek giderim, işimi halledip ayrılırım. kuaförlerin yolunu tuttu. 4’te 3’ü dün alınan önlem Çok zorunda kalmazsam Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, sal dedi. Özlü “Havalandırmanın iyi olmadığı, insan yoğunluğu fazla olan kapalı alanlardan Önlemlerimizi aldık ler eşliğinde açıldı. Sağlık alışveriş merkezine gitBakanlığı Koronavirüs Bi mem” dedi. Azap, eski gının devam ettiğini belirte kaçınalım. Maskemizi takarek “Alışverişe, pazaryerleri lım. Salgın devam ediyor. Kuaför sahibi Yücel Yılmaz “Sa lim Kurulu Üyesi Prof. Dr. normale dönüşün 12 yıl ne, marketlere zorunlu değil Bugün 1542 kişi hastalandı at 12.00’ye geliyor, 6 müşteri aldık. Alpay Azap, “AVM’ye git boyunca mümkün olma se pazartesi veya cuma de ve 47 yurttaşımızı kaybettik” Bizler tüm ürünlerimizi tek kulla mem gerekirse tedbirle yacağını söyledi. ğil hafta ortalarında gidelim” dedi. l Haber Merkezi nımlık aldık. Her yeri dezenfekte et tik. Randevu saatine göre müşteri alıyoruz” dedi. ‘Evde dip boya olmuyor’ ‘Korumazsanız Boşanmak istediği eşi ölümle tehdit YÖK: FİNALLER ediyor, savcı ise “basına git” diyor DİJİTAL ORTAMDA Dip boya yaptırmak için kuaföre koşan Nermin Sunay ise “Saçımın beyazları uzamıştı. Evde dip boya olmuyor. Açılır açılmaz geldim. Aslında ben alınan önlemleri yeterli bulmuyorum. 1 ay sokağa çıkma yasağı ilan edilseydi bu sorun çözülürdü. Kuaförlerimiz ise ellerinden geleni yapıyor. Ya açılmayacaktı kuaförler ya da böyle olacak” diye konuştu. Saç sakal birbirine karıştı Günlerdir saç, sakal tıraşı olamayan Yahya İnan da berberin yolunu tutanlar arasında yer aldı. İnan, “Saç, sakal birbirine karıştı. Önlemler alındı. Buna uyduğumuz sürece sorun yok” dedi. Ancak İnan’ın da maske takmadan traş olduğu gözler çocuklarım toprağı öpecek’ ZEHRA ÖZDİLEK Sibel Bekar, 17 yıllık evliliğinin son iki yılında gördüğü şiddet ve hakaretlerden dolayı boşanma davası açtığı eşi Miktat Bekar tarafından ölüm tehditleri aldığını söyledi. Bekar, “Çocuklarım her sabah ‘şükürler olsun annem yaşıyor’ deyip beni öpüyorlar. Sesimi duymazsanız çocuklarım toprağımı öpecek” diye konuştu. Bekar, mahkemeden eşi Miktat Bekar için defalarca koruma kararı aldırdı. Fakat Miktat Bekar bu koruma kararlarına uymadığı gibi babasının evinde yaşayan Sibel Bekar’ın evini basıp darp ediyor. Bekar, eşinin kendisine “Boşandığın gün seni bir sonuç alamadım. 9,10 şikâyet dilekçem var. Kartal Adliyesi’nde savcı ile görüştüm. ‘Ben mi seni koruyacağım git derdini basına anlat, sesini duyur’ dedi” diye konuştu. Yaptığı şikâyetlerin ölüm tehditlerinin önüne geçemediğini vurgulayan Bekar CİMER’e de başvuru yaptığını söyledi. Kızı da şikâyet etti Annesi ile birlikte yaşayan Y. Bekar da babası hakkında Emniyet’e ifade vererek şikâyetçi oldu. İki kardeşini görmek için babasının evine gittiğini dile getiren Y. Bekar, “Küfür etti, sonra beni eve bırakmak istedi. Ben de adresi öğrenmesin diye istemedim. Beni dinlemeyince 155’i aradım. YAPILACAK Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerdeki dönem sonu sınavlarına ilişkin “Sınavların yüz yüze gerçekleştirilmemesine, dijital imkânlar veya ödev, proje gibi alternatif yöntemlerin uygulanmasına karar verilmiştir” açıklaması yaptı. YÖK’ten dönem sonu sınavlarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, sınavların üniversitelerde yapılmasının şehirler arası yolculuk yapacak öğrenciler için zorluğuvurgulanırken, ayrıca pandemi koşullarında fiziksel sınav yapmanın zorluklarına ve öğrencilerin yaşayabile den kaçmadı. mezara sokacağım” dediğini dile getirerek Öğrenince kafamın arkasına vurdu. Ekip ceği sıkıntılara dikkat çekil l İSTANBUL “Boşanma ve uzaklaştırma davalarımdan otosu gelip beni aldı” dedi. l İSTANBUL di. l ANKARA/ Cumhuriyet Darbe, ihtilal, isyan Cehalet greydere benzer: Yükseltileri düzeltir, çukurları doldurur. Cisimleşmiş, somutlaşmış, kişileşmiş cehalete de cahil denir ki siyaset meydanında ve medya mahallesinde mebzul miktarda bulunur, zibil gibi vardır. Benim kullandığım hiçbir sözcük maksadını aşmaz. İşte bu nedenle önce şu iki sözcüğün anlam otopsisini yapacağız. HHH İHTİLAL: Bir devletin siyasal, toplumsal ve ekonomik yapısını kökünden değiştirmek amacıyla girişilen silahlı halk hareketi. Halk ayaklanması. Adama benzer neredeyse bir tek halk ihtilali vardır. O da 1789 Fransız İhtilali’dir. Sadece Fransa’yı değil dünyayı da değiştirmiştir. Ama Mao’nun Uzun Yürüyüşü’nün hakkını da yemeyelim. 1917 Sovyet hareketi, içinde darbe olan bir ihtilaldir. Küba devrimi biraz değişiktir. Peki, Gandi’nin eylemini “İhtilal” kadrosuna alabilir miyiz? Biçim ve içerik ayrılıklarını, benzerliklerini anlatmanın yeri burası değil. Hepsi muhteşemdir. Sözcüğün bir eşanlamlısı “Devrim” olup “kökten ve tümden değişim” anlamına gelir. Buna örnek Türkiye Cumhuriyeti ve onun devrimleridir. Dünyada bir başka örneği yoktur. “İhtilal” denince aklıma 1789 Fransız İhtilali, “Devrim” denince de aklıma Türkiye Cumhuriyeti gelir. HHH DARBE: Tam anlamıyla bir “Hükümet” ya da “Devlet” darbesidir. Fransızlar “Le Coup d’Etat” derler ki sözcük çevirisi “Devlet Darbesi” olur. Kullanımı genel ve evrenseldir. Biz nedense “Hükümet Darbesi” diyoruz. Büyük bir kusur değil, sayılmaz. “Darbe” denince (alışkınızdır) aklımıza hemen askeriyenin darbesi gelir. Neden gelmesin ki: Ortadoğu, Arap âlemi, Afrika muhiti, Güney Amerika taraflarında bunun mebzul miktarda örneği vardır. Çoğu pek kanlı olur. Mısır memleketi pek tecrübelidir. Türkün şanlı tarihinde de epeyce örneği vardır: Bu memlekette darbenin “sol”a karşı yapılması gelenek ve şarttır. Silahlı darbeyi her zaman askeriye yapar. Bazen ve pek ender vekâleten olur bu işler. HHH Hükümet ya da devlet darbeleri her zaman silahla yapılmaz; iktidardaki partinin ya da kişinin anayasa ve yasaları yok sayıp çiğnemesiyle de yapılır. Yani bu türden darbeleri sadece iktidarlar ve hükümetler yapabilirler. Bu türden darbeler genellikle başkanlık rejimlerinde olur. Adam seçimle iki kez başkan seçilmiştir. Başkanlığın tadı damağında kaldığı için, bir yolunu bulup kendini birçok kez ya da ömür boyu başkan seçtirmek ister. Bazıları, kendilerini iktidar dışında güvende hissetmezler, bu nedenle iktidar koltuğuna Japon tutkalı dökerler. Putin, bu alanda, senaryo dalında Oscar ödülü alabilir. HHH Silahlı kuvvetlerden yoksun ve iktidarın olanaklarını elinde bulundurmayan muhalefet nasıl darbe yapacak? Darbe yapamayacak muhalefet ne isyan çıkarabilir ne de ihtilal yapabilir. Ha, askerin muhalefetle dayanışması akla gelebilir ama aklı olan muhalefet askerle işbirliği yapmaz. 27 Mayıs’ta İsmat İnönü’nün parmağı olduğu söylenir; böyle bir şey doğru olsaydı Adnan Menderes ve iki arkadaşının idamını önleyebilirdi. “Cunta”ya yalvardı ama dinleyen olmadı. HHH Türkiye’de, AKP’nin iktidara gelmesinden bu yana, bir iktidarın sivil darbeleri sürecini yaşamaktayız. Tanık ve kanıt olarak kendi kitabım AKP’nin Kısa Tarihi, “Türk Sağının İdeolojik ve Siyasi Arka Planı” (Sia Yayınları, s. 372) adlı kitaptan bir alıntı yapacağım: “Bu cumhuriyetin anayasasına ve yasalarına göre kurulmuş siyasal partiler, kendilerine kuruluş kaynağı ve dayanağı olan anayasa ve yasalara karşı olamazlar. Siyasal partiler kuruluş dilekçeleriyle cumhuriyet devletinin açıkseçik statükosunu kabul etmişlerdir. Bu statüye karşı olamazlar.(...) Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası ve yasalarına göre seçime girip iktidara gelen bir parti, sonsuza kadar iktidarda kalmayı hayal bile edemez. Seçim kazanarak iktidara gelen bir siyasal parti, devletin rejimini değiştirmek gibi darbeci bir siyasal zihniyete sahip olamaz.” HHH Tek adamların kafa ve ruhlarında Sezarlaşmak vardır. Julius Caesar (MÖ 102MÖ 44) Roma imparatoru olmadan önce Senato kendisini 10 yıllığına “dictator” seçmişti. O bununla yetinmedi ve MÖ 44 yılında “Dictator perpetuo” (Ömür boyu diktatör) oldu. Senato’nun oylamasıyla gelen diktatörlük! Sivil darbenin belki de ilk örneğidir. EverGuard TPO Membran Sistemi Dünya çapında 300 milyon m2 üzerinde satışla performansı kanıtlanmış, uzun ömürlü ve güvenli TPO membran sistemi. Birbiriyle tam uyumlu detay çözümleri ve geniş ürün gamı. Sosyal, ticari, kamu yapıları ve sanayi, lojistik tesislerinin çatıları için. bmigroup.com/tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle