15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMI DOLAR [email protected] AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 9 9 NİSAN 2020 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.7820 2.2 kuruş 7.4000 1.9 kuruş 8.4180 3.9 kuruş 12.32 0.38 puan 93.225 843 puan 2429.77 1.74 lira 359.43 47 kuruş Koronavirüs salgını Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarlarına ağır darbeler vuruyor İHRACATTA KARAKIŞ İSO’nun, ihracat pazarlarındaki koşullarını inceleyen Türkiye İhracat İklimi Endeksi, mart ayında 35.7 puana düştü. Şubat değeri 50.4’tü. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), ihracat pazarlarındaki durumu ve gelişmeleri inceleyen Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksinin mart ayı sonuçları, koronavirüsün ekonomi üzerindeki etkileriyle ilgili dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkardı. Şubat ayında 50.4 puan olan endeks, mart ayında 35.7 puana düştü. En kötü İtalya İhracat iklimindeki bozulmanın, 20082009 küresel finansal krizinin tüm aşamalarından daha kötü düzeyde gerçekleştiği açıklandı. Ayrıca düşüş, seri başlangıcı olan Ocak 2002’den bu yana en be lirgin düzeyde kaydedildi. Martta IHS Markit PMI an ketlerinin uygulandığı ülkelerin neredeyse tamamında ekonomik faaliyetlerinin daraldığı bildirildi. Virüsün yayılmasını önlemek için daha sıkı önlemlerin alınmasından önce anketin tamamlandığı Nijerya ve Hindistan, bu durumun istisnası iki ülke oldu. Salgında üretimi en çok gerileyen ülke ise İtalya oldu. Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’daki ekonomik faaliyetlerde de sert düşüşler gerçekleşti. ABD’de de Şubat 2009’dan beri en sert bozulma görüldü. Ortadoğu’da da Lübnan zorda. l Ekonomi Servisi TÜNELIN UCUNDA IŞIK YOK IHS Markit Direktör Yardımcısı Andrew Harker, tünelin ucunda ışık belirtisinin çok az olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Mart sonuçları salgınının küresel ekono mi üzerindeki etkisini ve hemen hemen tüm pazarların daraldığı bir ortamda ihracatçıların yeni sipariş alma konusunda karşılaştığı zorlukları ortaya koydu.” Ekonominin kurumları İşten çıkarma Kanun teklifi hazırlandı 3 ay yasaklanıyor Koronavirüsle mücadele kapsamında işten çıkarmanın üç ay süreyle yasaklanması için kanun teklifi hazırlandı. Hazırlanan teklifin kabul edilmesi halinde işten çıkarma üç ay süreyle yasaklanacak ve Cumhurbaşkanı, bu yasağı 6 aya kadar uzatabilecek. Fesih yasağı olan işveren, işçileri ücretsiz izne çıkarabilecek. Ücretsiz izne çıkarılan işçilere, işsizlik fonundan günlük 39.24 TL öde necek. Ayrıca 15 Mart’tan sonra işten çıkartılan ve işsizlik maaşı alamayan işçilere de aynı miktar ödenecek. Teklifte yer alan diğer maddelere göre ise salgın hastalık, deprem, doğal afet gibi olağanüstü hallerde gelir kriterine bakılmaksızın ihtiyacı olan yaşlılara bakım hizmeti verilecek ve bakım ücreti ödemesi yapılacak. Aynı hak engelliler, çocuklar ve kadınlara da sağlanacak. l ANKARA/ Cumhuriyet 195 milyon işçi tehlikede Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Covid19 krizinin 2020’nin ikinci çeyreğinde küresel olarak çalışma saatlerinin yüzde 6.7’sini ortadan kaldırmasının beklendiğini, bunun da 195 milyon kişinin tam zamanlı işini kaybetmesi anlamına geleceğini bildirdi. ILO Genel Direktörü Guy Ryder, dünkü basın toplantısında, “Gerek gelişmiş gerek gelişmekte olan ülkelerde işçiler ve işletmeler felaketle karşı karşıya. Hızlı, kararlı ve birlikte hareket etmeliyiz. Doğru ve acil önlemler hayatta kalma ile çöküş arasında fark oluşturabilir” uyarısında bulundu. l Ekonomi Servisi yeniden yapılandı Hükümet KOSGEB, Türkiye Su Enstitüsü, TSE, TRT, TÜİK gibi bazı kurumları yeniden yapılandırdı. MUSTAFA ÇAKIR Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) başta olmak üzere birçok kurumun yapısında kapsamlı değişiklik yapıldı. KOSGEB’te Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odalar devre dışı bırakılırken, TÜİK’te de daire başkanları görevden alındı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile gerçekleştirilen değişikliklerden bazıları şöyle: 4 Hükümete birçok konuda sert eleştiriler yönelten TMMOB, KOSGEB Genel Kurulu’ndan çıkarıldı. KOSGEB İcra Komitesi’nin yapısı değiştirilirken, başkanlık ta Yeni Cumhurbaşkanlığı rejimi, Cumhuriyet’in köklü kurumlarında sürekli yapısal değişiklikler yapıyor ve yeni kadrolar oluşturuyor. rafından hazırlanan bütçeyi onaylama yetkisi kaldırıldı. 4 Türk Standartları Enstitüsü (TSE) mevzuatında başkanın harcama yetkisi kaldırıldı. Dış etkinlik bakanlıkta 4 TÜİK’in yapısında kapsamlı değişiklik yapıldı. İstatistik Konseyi’nin başkanı Hazine ve Maliye Bakanı ya da bakan yardımcısı olacak. Eski düzenlemede ise bu görev TÜİK Başkanı’ndaydı. 4 TÜİK’e 6 başkan yardımcısı atanabilecek. Teftiş Başkanlığı oluşturulacak. TÜİK’te 19 daire başkanlığı kadrosu iptal edildi. Toplam 105 kadro açıldı. 4 Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) yetkileri arasına “savaş ve seferberlik hali” de eklendi. Bu arada bir cumhurbaşkanlığı genelgesi ile oda ve borsalar, ihracatçı birlikleri, DEİK ve KOSGEB gibi kuruluşların dış ekonomik or ganizasyonlarının Ticaret Bakanlığı’na bildirilmesi hükme bağlandı. l ANKARA DTÖ 2020’den umudunu kesti Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) küresel ürün ticaretinin bu yıl salgın nedeniyle düşüş kaydedeceğini belirtirken 2021’de toparlanma görüleceği öngörüsünde bulundu. DTÖ bu yıl yaşanacak düşüşe yüzde1332 arasında geniş bir aralık verirken aralığın geniş olmasının nedeni olarak daha önce hiç yaşanmamış bir sağlık krizi yüzünden piyasaların ne kadar etkileneceğinin tahmin edilememesini gösterdi. 2021’de ise yüzde 2124 toparlanma bekliyor. Jim Rogers: Henüz dibi görmedik Uluslararası piyasalarda “yatırım gurusu” olarak tanınan, ABD’li finans uzmanı Jim Rogers, koronavirüs darbesinin izlerinin silinmesinin zaman alacağının altını çizdi. AA’ya açıklama yapan Rogers, “Henüz dibi gördüğümüzü düşünmüyorum. Bu durumun yarattığı ekonomik zararı düşünün. Çok sayıda insan işini kaybetti, borcu da var. Piyasalarda yükseliş görebilirsiniz fakat bu durumun yarattığı ekonomini düzelmesi zaman alacak” dedi. Rogers ayrıca, Türkiye dahil geli Jim Rogers şen piyasalarda yatırım fırsatları olduğunu belirtti. 6.80’i zorluyor Mali piyasalardaki inişli çıkışlı seyir ise, dün de sürdü. Dolar/ TL gün içinde 6.75306.7920 arasında yukarı yönlü dalgalandıktan sonra günü 6.77 seviyesinde kapattı. BİST 100 Endeksi de, haber akışına paralel olarak 91 bin 855 ile 93 bin 249 puan arasında dalgalandı ve günü yüzde 0.91 artışla kapattı. l Ekonomi Servisi En çok Avro kazandırdı TÜİK’in “Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Mart 2020” raporuna göre, en yüksek aylık reel getiri, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 5.41 ile Avro’da gerçekleşti. ABD Doları yüzde 3.92 ve külçe altın yüzde 3.21 kazandırırken, DİBS yüzde 1.33 ve BİST 100 endeksi yüzde 19.65 kaybettirdi. Yıllık bazda ise yüzde 26.35 ile en çok altın kazandırdı. Tarımda acil önlem gerekli Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, tarımsal kredi olarak kullandırılan mevcut tüm kredilerin kapatma vadesinin 12 aydan 24 aya çıkarılmasını talep etti. Doğru, “Ekim, dikim ve sulama mevsiminin başladığı şu günlerde tarımsal elektrik birim fiyatları da gözden geçirilerek düşürülmeli, en azından bu sezona mahsus olmak üzere elektrik faturaları vade farkı olmaksızın hasat sonrasında tahsil edilmek üzere ertelenmelidir” dedi. DEVLET ESNAF IÇIN HALEN DEVREYE GIRMEDI, DESTEK VE YARDIMLAR ÇOK SINIRLI KALIYOR Virüs öldürüyor. Neden olduğu ekonomik sorunlar ise her kesimin kaygı sını doruk noktasına çıkarmış durumda. Haftalardır işyerleri kapalı, berberler, kahvehaneler... Lokantalar yalnızca paket servis yapabiliyor. Birçoğu da iş olmadığı için kapalı. SERTAÇ Herkesin gözü kulağı, son EŞ 40 yıldır “küçültülen” dev lette. Başkentte açık buldu ğumuz dükkanlarda esnafı dinledik. Hep sinin yüzü yangın yeri... ‘Batışımı geciktiriyorum’ Tüm esnaf, adlarının işletmelerinin yazılmasını istemiyorlar. Nedenini açıkça da söylüyorlar: Korkuyoruz... Paket servis yapan bir kebapçı... “Batışımı geciktirmek için açıyorum. Sokağa kimse çıkmıyor, kime döner satayım? Virüs çökertti bizi, su parasını ödeyemedim, suyumu kestiler. Elektrik paramı da ödeyemiyo İflasları engelleyin rum, bir iki güne onu de kesecekler. Ev sahibi, dükkan sahibi kira istiyor. Herkesin anlayışlı olması lazım, ama devletin de bir çare bulması lazım” diye döküyor sorunlarını... Komşusu çiçekçi, sorunları farklı ama onun da beklentisi devletten. “Çiçek alan yok. Tek tük müşteri çıkıyor, o da açık olduğumuzu gören geliyor. Destek için başvurduk, bir ses çıkmadı. Çalışanlara maaş ödeyemiyoruz” diyor. ‘Tohum desteği kime gidiyor?’ “Tencere yemeği” satan bir lokanta... İşyeri sahibi bir yandan da köyünde çiftçilik yaptığını söylüyor. Gazetemizi öğrenince, “Ben AK Parti’ye oy verdim, solcu değilim” diyor, ancak sonradan açılıyor. “Yüzde 75 tohum desteği veriliyor. Kime gidi yor, niye sadece belli illere veriliyor? Bize niye verilmiyor, ekim ayı geçmek üzere... Ben esnaf odasına değil Ankara Ticaret Odası (ATO) üyesiyim. Esnafa sağlanan imkanlardan yararlanamıyorum. Kredi Destek Fonu’ndan (KGF) kredi verilecek dediler. Aradım Vakıfbank’ı 5 saatte ‘limit doldu’ dediler. Nereye gitti bu krediler. Halkbankası da aynı” diye konuşuyor. ‘Sıkıştım kaldım’ Bir çalışan, “Abi ben de bir şey söyleyeceğim” diyor ve ekliyor: “Mart’ın 20’sinde kısa çalışma ödeneği için İşkur’a başvurdum. Daha haber yok. İşsizlik maaşı almak için ayrılmayı düşünüyorum ancak, ayrılan arkadaşlara Mart’ta verdiler, Nisan’da yok, sıkıştım kaldım.” “Tazminatın var mı?” diye sorunca lokanta sahibi atılıyor: “5 çalışan şu anda ayrılıp benden tazminat isteyebilirler. Nasıl öderim bunların tazminatını. Nisan sonuna kadar icra yok. Ya Mayıs’ta ne olacak? Bir de sicili bozuk diye kimse destekten yararlanamıyor. Memlekette sicili düzgün kaç işyeri var? Devlet bizim her şeyimizi biliyor, bahane üretmek için de sicil soruyor.” ‘Ne istiyorsunuz?’ Esnafa, “Somut isteğiniz ne?” diye de sorduk. Birleştikleri noktalar şöyle: 4 Devlet, bu dönemde vergi, stopaj, sigorta pirimiyle üzerimize gelmesin zaten kimse verecek durumda değil. 4 Ne kadar çok esnaf ayakta kalırsa işsizlik de o kadar az olur, sorun da o kadar kolay atlatılır. Esnafa para lazım. Devlet 35 ay geri ödemesiz, düşük faizle kredi versin, çarkı çevirebilelim. Borcumuz borç, devletten kaçamayız zaten biliyoruz... l ANKARA ‘Yarın başka bir gündü’ Uygarlık, kapitalizmin yapısal krizinin “kötü sonsuzunda”, gittikçe daha fazla dejenere oluyordu. Sonra Covid19 geldi ve bir şok yarattı. Şoktan önce “Yarın başka bir gündü?” (Brazil, Terry Gillian). Şimdi soruyoruz: “Şok geçtikten sonraki ‘yarın’ nasıl bir gün olacak?” Bu soru, iyimser iki varsayıma dayanıyor: Şok geçecek ve yeni bir gün başlayacak. Ben iyimserliğe değer vermem. Önümde durana bakarım. Gördüklerim bu varsayımlara güvenmemek gerektiğini söylüyor. Yanlış anlaşılmasın, “şok” öncesindeki duruma geri dönme şansı yok! Heraklitos’un deyişiyle “Panta Rhei” (her şey(ler) değişir/akar). Ancak bu değişimlerin /akışın uygarlığı “kötü sonsuzdan” çıkarabileceğini umut (sevemediğim bir başka kavram) etmek için henüz bir neden yok. Aksine, “şok” altında başlayan değişimler, “kötü sonsuz” içinde uygarlığın canavarlaşmaya devam edeceğini düşündürüyor. Bahar geldi diktatörlere, halklara ise kış… Bir koronavirüs salgını, en azından 2013’ten bu yana bekleniyordu. Virüslerle ekolojik yıkım ilişkisi üzerinde çalışan bilim insanları uyarıyorlardı. Pentagon bu konuda bir rapor hazırladı ve eksiklikleri sıraladı. Bill Gates, Trump’ın Güvenlik Konseyi sekreteri Bolton’la en az iki kez toplantı yaparak kaygılarını aktarmış. Ama kapitalist uygarlığın devletlerini yönetenler, bırakın ülke düzeyinde ya da küresel düzeyde bir önlem almayı, hazırlanmamışlar bile. Ancak, şimdi, “şok”un yarattığı “fırsatları” kaçırmamaya kararlı oldukları görülüyor. Kronik ekonomik kriz, giderek daha fazla göze batan toplumsal eşitsizlikler ve adaletsizlikler: Bir tarafta dünyanın toplam servetinin neredeyse yüzde 80’ine sahip bir yüzde 1. Diğer tarafta geride kalan yüzde 20’yi paylaşmaya, kırıntılarla yaşamaya çalışan “büyük insanlık”. Kabul etmek gerekir ki kapitalist uygarlığı, sermaye düzenini, yönetilenlerden rıza alarak sürdürmek giderek zorlaşıyordu. Boşuna mı kapitalizmin merkezlerinde bir süreç olarak “Yeni Faşizm” gelişiyordu? Şok, “süreç olarak faşizmin” ilerleyişini hızlandırmaya, Reichtag yangını, Matteotti cinayeti, 15 Temmuz “Darbe şeyi” gibi, uygun bir ortam yarattı. Bir süredir elektronik, izleme, denetleme, yüz ve ses tanıma, nüfus çapında veri toplama, “Nudge” (fark ettirmeden yönlendirme) araçları ve yöntemleri hızla gelişiyordu. Covid19 bunlara ek, devletlere “olağanüstü hal” ilan etmeleri için, “halk sağlığını korumak” gibi “çok meşru” bir gerekçe yarattı. Filipinler’den Macaristan’a, Kamboçya’dan Azerbaycan’a, İsrail’den Ürdün’e, İngiltere’den Amerika’ya yönetimler, bizzat parlamentoyu kullanarak kendilerine, kanun gücünde kararnamelerle yönetmelerine olanak verecek olağanüstü ve denetimsiz yetkileri, anlaşılmaz derecede uzun, kimi yerde sonu belirsiz süreler için veriyorlar. Azerbaycan, Macaristan, Kamboçya, Filipinler ve Şili’de “Yeni Faşizmin” liderleri, “Covid19 ile mücadele” adına, muhalefeti tamamen susturmaya, kaynakları tek elde toplamaya yönelik yetkiler ediniyorlar. İsrail’de Netanyahu Covid19 salgınını bahane edip kendisini yargılamakta olan mahkemeleri kapattı Liberal demokratik kapitalizmin beşiği ABD ve İngiltere de bu gelişmenin içinde. ABD’de Trump yönetimi, devletin denetleme ve dengeleme kurumlarını hızla zayıflatıyor. Trump’ın başsavcısı, parlamentoya, Cumhuriyetçi Parti’yi bile korkutacak düzeyde yetkiler isteyen bir karar taslağı sundu, ancak yalnızca yasadışı göçmenlere ilişkin kısmını geçirebildi. İngiltere’de Boris Johnson hükümeti, meclisteki çoğunluğu kullanarak, iki yıl boyunca kararnamelerle yönetmesine, insanları süresiz tutuklamasına, tecrit etmesine, toplantıları yasaklamasına, havaalanlarını, limanları kapatmasına olanak verecek bir yasa tasarını kanunlaştırdı. Süreç olarak “yeni faşizmin” ilerleyişi hızlanıyor. “Yeni faşizm” sürecini, görmemek için, “illiberal demokrasi” gibi kavramlara sığınanların, şimdi, örneğin Macaristan için ne diyeceklerini merak ediyorum. Bu merak bir yana, kapitalizm, çoktandır “olağan” rejimlerle yönetmenin giderek zorlaştığı bir döneme girmişti. Covid19 bu dönemi yeni bir aşamaya taşıyor, geleneksel antikapitalizm/ faşizm bu sürece bir cevap üretemiyor. Esas sorun da burada. Boyner’den 3 milyonluk destek Boyner Grup, Türkiye’nin Covid19 salgınıyla mücadelesine destek için 3 milyon TL kaynak ayırdı. Yapılan açıklamada, “Sağlık çalışanlarının kullanımı için Altınyıldız ve Boyner’in tedarik ettiği 50 bin cerrahi maske ve 5 bin 500 koruyucu tulum bağışlıyoruz” denildi. “Biz Bize Yeteriz” kampanyasına Erdemir’den 5.5 milyon TL, Erdemir Maden’den 2.5 milyon TL olmak üzere toplam 8 milyon TL’lik destek gelirken, DeFacto’dan 1 milyon maske, tarım ilaçları üreten Hektaş’tan ise 1 milyon TL destek geldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle