16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 26 NİSAN 2020 PAZAR Salgın nedeniyle büyük darbe yiyen ticareti hareketlendirmek için arayış sanal dünyaya kaydı Çıkış kapısı eticaret Uzmanlar, Covid19’un dijitalleşmeyi hızlandıracağını, salgın sonrası buna önem verenlerin ayakta kalacağını belirtiyor. Ticaret Bakanlığı, KOBİ’ler için eticaret kampanyası başlattı. Koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki en dikkat çekici etkisi ticaret üzerinde oldu. Örneğin Dünya Ticaret Örgütü (WTO), bu yıl uluslararası ticarette 2008 krizi döneminden daha büyük bir daralma meydana gelebileceğini tahmin ediyor. İşte bu nedenle, süreçten en az zararla çıkmak için dünyanın her yerinde son dönemde en çok yeni çalışmanın yapıldığı konuların başında elektronik ticaret (eticaret) geliyor. Türkiye’de de benzer arayışlar ve somut uygulamalar dikkat çekiyor. İş dünyası eticareti, eticaret heyetlerini, efuarları daha çok gündemine aldı. Buna yönelik uzman yorumları da artıyor. İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nebile Korucu Gümüşoğlu’nun şu yorumu dikkat çekici: “Yatırımlar artık dijitalleşmeye göre şekillenecek. Dijitale yatırım yapan firmalar ayakta kalırken, diğerleri ise salgın sonrası yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.” Bu konuda adım atanlar da çoğalıyor. Perakendeciler, sal gın nedeniyle eticarette 5 yıl sonrası için öngörülen hedeflerin bir yılda yakalanabileceğini ifade ederken, SabancıDx Genel Müdür Yardımcısı Özlem Kalkan, “Günümüzde dijital satın alma platformuna ve eihalelere ilginin de arttığını görüyoruz” dedi. MasterCard Başkan Yardımcısı Ceren Turkben Kaya da şu ifadeyi kullandı: “Araştırmalar KOBİ’lerin yaklaşık yarısının evden çalıştığını gösteriyor. Bu yeni gerçeklik hem ülke ekonomisi hem ticari sürekliliğin işletme seviyesinde devamı açısından önem arz ediyor.” Destek verilecek “ETicaret olarak KOBİ’lerin Yanındayız” dayanışma kampanyası başlattıklarını bildiren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da şunları anlattı: “Bazı eticaret siteleri KOBİ’lere yönelik vadelerini düşürürken, bazıları komisyon oranlarında indirime gitti. Bir kısmı KOBİ’lerimize istihdam sözü verdi, bir kısmı da KOBİ’lerimize özel paketler hazırladı.” l Ekonomi Servisi Çeyiz de online alınıyor Koronavirüs düğün alışkanlıklarını da değiştirdi. Zücaciyeciler Derneği Başkanı Mesut Öksüz düğün alışverişlerinin online mecralara kaydığını belirterek “Mağazalarımıza gelemeyen çiftler, online üzerinden ürün alımlarını gerçekleştiriyor” dedi. MODOKO Yönetim Kurulu Başkanı Koray Çalışkan ise mobilyaların online satışının yüzde 30 arttığını söyledi. Bankalar 3 trilyon lira kullandırdı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, 17 Nisan itibarıyla bankaların toplam kredi hacmi 3 trilyon 6 milyar liraya ulaştı. Bu rakam 10 Nisan itibarıyla 2 trilyon 938 milyar liraydı. Bu kapsamda ticari krediler 2 trilyon 318 milyar liradan 2 trilyon 386 milyar liraya, tüketici kredileri 619.9 milyar liradan 620.1 milyar liraya yükseldi. 4.4 milyon aile Öte yandan dün açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, salgının etkilerini önlemeye yönelik uygulamalar kapsamında “Ekonomik İstikrar Kalkanı” ile sağlanan desteğin 200 milyar liraya ulaştığını duyur du. Albayrak şöyle devam etti: “Şu ana kadar yaklaşık 4.4 milyon ailemize 1000 liralık nakdi destek yardımında bulunduk. Vatandaşlarımızın bireysel ihtiyaçları için devreye aldığımız ‘Temel İhtiyaç Desteği’ kapsamında şu ana kadar 3 milyon 977 bin vatandaşımıza 22 milyar 295 milyon lira kaynak sunuldu.” l Ekonomi Servisi Türkler kredi, İngiliz ücretsiz kurs aradı Üretim molaları güncelleniyor Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında nisan başından beri kapalı olan şirketler mayıs ayı programlarını gözden geçirmeye başladı. Renault gibi bazı otomobil şirketleri üretime başlayacağını açıklarken bazıları ise kademeli bir geçişi öngörüyor. Bu fabrikalardan bazıları şu açıklamaları yaptı: Sabancı Grubu şirketlerinden uluslararası üretime sahip Kordsa, Tayland’daki Teknik Tekstil fabrikasında Covid19 salgınının etkileri nedeniyle Thai Indo Kordsa üretim tesisinde 7 Mayıs’a ka dar, Amerika Birleşim Devletleri’ndeki Laurel Hill üretim tesisinde ise 28 Nisan11 Mayıs arasında üretime ara vereceğini açıkladı. FederalMogul Kocaeli’ndeki İzmit Piston fabrikasında molayı 5 Mayıs’a uzatırken, İzmir Demir Çelik ise profil haddehanesinden sonra çelikhane bölümünde de üretime başladı. Yünsa da üretime 27 Nisan’dan itibaren kademeli olarak yeniden başlayacağını açıkladı. Otomotivde de mayıs ayından itibaren fabrikaların yeniden üretime başlaması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Google Arama Trendleri’ne göre, koronavirüsten dolayı evde kaldığımız günlerde Türkiye’de ”ihtiyaç kredisi”, “kredi başvurusu” ve “enflasyon” aramaları yükselişe geçti. İngiltere’de “ücretsiz kurslar”, Polonya’da “sosyal güvenlik muafiyeti”, İsveç’te ‘işsizlik yardım ödeneği’ sık aranan kelimeler arasına girdi. Tüketicilerin ihtiyaçlarındaki dönüşümü yansıtan Google Arama Trendleri’nde 612 Nisan haftasını kapsayan rapor yayımlandı. Yardım ortak merak Rapor, KOVID19 günlerinde yapılan aramaların yiyeceğe ve diğer temel ihtiyaçlara erişimden finansal yardım ve online eğitim gibi uzun vadeli ihtiyaçlara yöneldiğini gösteriyor. Koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye’de bankalar temel ihtiyaç desteği kredisi kampanyaları başlatınca “ih tiyaç kredisi”, “kredi başvurusu” ve “enflasyon” aramaları yükselişe geçti. Google Arama Trendleri’nde sadece banka kredileri yükselişe geçmedi. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika çapında devlet yardım programları da en çok araştırılanlar arasındaydı. Polonya’da “sosyal güvenlik muafiyeti”, İsveç’te ‘işsizlik yardım ödeneği’ sıklıkla aranan kelimeler arasında yer aldı. Türkiye’de de “yardım başvurusu”, “İBB sosyal yardım” ve “asker lik” aramalarının artışta olduğu görüldü. Online eğitim, hakkında en çok araştırma yapılan konuların başında geliyor. İngiltere’de “ücretsiz kurslar”, Birleşik Arap Emirlikleri’nde “online okul kitapları platformu”, Güney Afrika’da “eokul” ve Polonya’da “öğretmenler tarafından TV’de verilen dersler” Google’da en çok aratılan terimlerden oldu. Türkiye’de ise “online deneme”, “anlatım bozuklukları” ve “kartondan saat yapmak” aramalarında artış yaşandı. Piliç satışları evde arttı Koronavirüs salgınında restoranların sadece paket servis hizmeti verebilmesi piliç eti sektöründe toplu satış pazarının ciddi oranda daralmasına, ev pazarının ise büyümesine neden oldu. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESDBİR) Başkanı Sait Koca, bu sürecin gıda üreten işletmeler için önemli riskler getirdiğini aktararak “Üretimi kısmadan devam ediyoruz. Restoranlarda tüketim azaldı ama hane halkının tüketiminde ciddi bir artış var” dedi. Lezita Genel Müdürü Mustafa Özdil de salgın döneminde ev dışı tüketim kanalları olan otel, restoran, kafe ve okul kantinlerindeki tüketimin market kanalına kaydığını vurguladı. Özdil, “Zincir mağaza talepleri normal dönemlere göre yüzde 50’nin üzerinde artış göstermiştir. Tüketiciler restoranlarda tadına alışkın oldukları lezzetleri evlerinde hazırlamaya başladı” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Otomobil satışında Avrupa sert daraldı Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), 2020 mart ayı Avrupa otomotiv pazar değerlendirmesi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 28 Avrupa Birliği ve 4 EFTA ülkesinde toplam satışlara göre otomotiv pazarı 2020 OcakMart döneminde yüzde 26.1 azaldı. Mart ayında ise düşüş daha keskin oldu. Satışlar yüzde 51.4 azalarak 998 bin 524 adet seviyesinde gerçekleşti. 2019 yılının aynı ayında 2 milyon 53 bin 472 toplam adet satış gerçekleşmişti. Mart ayında en yüksek düşüş yüzde 83.6 ile İtalya, yüzde 70.5 ile Fransa ve yüzde 68.5 ile İspanya’da ger çekleşti. 2020 Mart sonunda Türkiye ise geçen yıla göre yüzde 41.3 artış ile Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 7’nci ülke konumunda yer aldı. Hafif ticari araç pazarında ise bu ülkelerde 2020 OcakMart döneminde satış yüzde 24.7 azaldı ve 422 bin 681 adede düştü. Mart ayı düşüşü ise yüzde 50.4 oldu ve 118 bin 510 adede düştü. l Ekonomi Servisi Uyuşmazlığa sanal arabulucu çözümü Dünyada ilk kez “Çevrimiçi Duruşma Modeli”ni hazırlayıp yayımlayan İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), davaların online ortamda görülmesini düzenleyen hukuki usul ve kuralları devreye soktu. ISTAC’dan yapılan açıklamada, koronavirüs salgını ile mücadelede tahkim yargısına yönelik faaliyetlerin online duruşmalarla sürdü rüldüğü bildirildi. ISTAC Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, geçici yasal düzenlemeyle mahkemelerde adli konulara ilişkin sürelerin durdurulduğunu hatırlatarak, “Bu zor koşullarda merkezimizin faaliyetlerini devam ettirmesi avukatlara, dava taraflarına ve iş dünyasına uyuşmazlıkların çözümü açısından önemli bir imkân sağlıyor” dedi. ISTAC’ın “Çevrimiçi Duruşma Usul ve Esasları” başlıklı düzenlemesiyle kurumda tahkim davalarının ve yargı süreçlerinin devam etmesini sağladıklarını kaydeden Akıncı, online duruşmalardan çok olumlu geri dönüşler aldıklarını ve hakemlerin, bundan sonraki duruşmaları da online yapmayı düşündüklerini aktardı. l Ekonomi Servisi Kampanya sürüyor Covid19’un etkilerini azaltmak, sağlık çalışanlarını desteklemek için başlatılan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasına Türkiye çapında destekler devam ediyor. Açıklanan bazı destekler şöyle: Garanti BBVA yaklaşık 30 milyon TL değerinde 200 adet solunum cihazını Sağlık Bakanlığı’na teslim etmek üzere tedarik etti. Kumport: “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasına 1 milyon TL ile destek oldu. Dardanel: “Biz bize yeteriz Türkiyem” kampanyası’na 1 milyon TL ile destek verdi. Karanfil Group, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nezdinde yürütülen kampanyaya 500 bin TL ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Araştırma Hastanesi ile Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği’ne 56 bin adet üç katlı ameliyat maskesi gönderdi. Avansas ise ilk etapta 20 bin adet maskeyi İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne kamu hastanelerinde kullanılmak üzere bağışladı. l Ekonomi Servisi Covid19’un faydaları Koronavirüs salgınının hep olumsuz yönlerini tartışıp durduk. Bu tartışma hızı kesilse de daha uzun zaman sürecek gibi. Öte yandan, salgının bize tarımın yani gıda güvenliğinin ve ekonomik büyüme sonucunda oluşması gereken birikmiş varlığın önemini öğretti. Epey zamandan beri uzmanların üzerinde tezler yazdığı, yorumlar yaptığı tarım ve hayvancılığı hep bir kenara attık. Nasıl olsa çiftçi o bitmez tükenmez tarla ve hayvancılık aşkı ile sürekli üretir diye düşündük ve bu konuda elle tutulur, etkin bir tarım politikası oluşturmaya gerek görmedik. Kısmi olarak desteklemeye dayalı ama çoğunlukla küresel gıda güçlerine yardım eden politika benzeri bazı şeyler yaptık ve bunu da maalesef tarım politikası olarak algıladık... Bu yanlış algının sonucunda köylerin yapısal bütünlüğü bozuldu, köylü yaşlandı, ilkokullar kapandı... Kısacası üretimde, üremede ve iştahtaki süreklilik kayboldu. Bir virüs salgını sanki bunu tersine çevirecek gibi... Hemen herkes gıdanın, stokun ve sürekliliğin önemini bir kıtlık ve açlık kavramı kapsamında düşünür oldu. Belki de bu süreç tarımın önemini sürekli kılar! Toplumsal ve ekonomik sınamadan geçtiğimiz şu dönemde, önemini konuşacağımız daha birçok ekonomik faktör var. Bazılarını irdeleyelim şimdi. Büyümenin/üretimin önemi Tüm üretim gücümüzle yılda 4 trilyon lirayı aşan bir değer yaratan ekonomimizde yıllık büyüme oranına karşılık gelen kısmı yaklaşık 200 milyar liralık reel değerdir. Her şey bu değerin nereye harcanacağı, kime ek gelir olarak dağıtılacağı noktasında şekillenmektedir. Bir kısmı ek tüketime kalanı ise tasarruflara giden bu 200 milyar liranın buharlaşıp uçması yani izini kaybettirmesi belki de konuşulması gereken en önemli konudur. Öyle ki refahın, yoksulluğun ve/veya yolsuzluğun izidir bu aynı zamanda. Sanırım bu izi bulmamıza bu Covid19 salgını yardım edecek gibi... İzini bulabilirsek atılacak adımları ve planlamayı da yapmak zor değildir. Örneğin, bu değerin önemli bir kısmını verimli yatırımlara, bebek endüstrileri (*) yaklaşımı ile genç beyinlere ve tarımsal üretimde köylünün gelirini yükseltmeye yöneltmek bir sonraki aşamada çarpan etkisiyle kalkınmayı ve kişi başına geliri yükseltecektir. Borçsuzluğun önemi İkinci krizimize 1 trilyon 500 milyar liraya yaklaşan devletin iç ve dış borç toplamı yanında, 350 milyar dolar civarında bir özel sektör dış borç miktarı ile yakalandık. Dış borç doğal olarak çoğu gelişmekte olan ülkelerin en temel sorunlarının başında gelir. Üretim gücünün düştüğü dönemlerde, bu sorunların içinden çıkılmaz bir hal aldığı süreçleri geçmişte yaşamış bir toplum olarak en iyi biz biliriz. Bu kapsamda, dış borç ekonomik yükünün çıkmaz sokakta konuşlanmaması için alınması gereken tedbirleri de başkası bize dayatmadan kendi çıkış yolumuzu bularak aşmamız akıllıca bir yol olur. Bunun için yapılması gereken hemen her şey kalkınma planlarında “söylenen” cümleler içinde “gizlidir”. Bunları sıkı bir şekilde takip edelim... Bunları takip etmezsek ne mi olur? Yine, yeniden Arjantin’in şu an yaşadığı dış borcu çevirememe, fon sahiplerine yalvarma ve borcu erteleme için girdiği çabaya benzer enerji tüketimi süreci yaşarız. Arjantin derken? Evet, verilerle oynayan, gerçek enflasyon, işsizlik ve büyüme rakamlarını saklı tutan, IMF ile standby anlaşması yapmasına rağmen “samimi” bulunmadığı için fonlardan kısmi olarak yoksun kalan, moratoryum yani dış borç ödeme gücünü kaybetmesi nedeniyle borçlarının tümünü veya bir kısmını ödeyemeyeceğini ilan etmeye yakın bir ekonomiden bahsediyoruz. Bunu aklımıza getirmek bile çok tehlikeli... Tehlikeli ama olasılığı yükselen bir durum bu... Sonuçta yeniden borçlanma yeteneğini kazanmanın yolunun yalancı zenginliğe bağlı olmayan, gerçek anlamda bir üretimden geçtiğini de kabul etmek gerekiyor. Önemini vurgulayacağımız l devletin üretimdeki yeri l makine parklarının üretimdeki etkinliği l kent enstitülerinin istihdam gücü l iş bulma yerine iş kurma fikrini destekleyen bir devlet anlayışı gibi daha çok konu var mutlaka... Onları sonraki yazılarımıza bırakalım! (*) Bebek endüstrileri ileri teknoloji ile yüksek insan sermayesini birleştirip üretime geçmeye çalışan yeni üretim birimleri ifade eder. Bunlar için uygulanacak ekonomi politikalarının en uygun bir şekilde dizayn edilmesi de devletin bir görevidir, görevi olmalıdır. Sözleşme şartlı uzadı Türkiye’de halen aktif olan 18 serbest bölgede mevcut işletme sözleşmelerinin süresinin uzatılmasına ilişkin usul ve esaslar yeniden belirlendi. Ticaret Bakanlığı’nın Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik değişikliğiyle mevcut işletme sözleşmelerinin süresinin uzatılmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, mevcut sözleşmelerin süre uzatımları, geçmiş sözleşme dönemindeki yatırım taahhütlerinin yerine getirilmiş olması ve bölgenin geliştirilmesi ve yenilenmesi için yatırımlarının yapılacağının taahhüt edilmesi temel şartına bağlandı. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle