Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 22 NİSAN 2020 ÇARŞAMBA Pazar gecesi sabaha karşı saat 04.30 sıralarında evinde alçakça bir saldırıya uğrayan Burdur Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel, Salda Gölü’nün korunması için sürdürdüğü çabayla öne çıkmıştı. Bir yandan dimdik militanca direniyor, bir yandan da centilmen, paylaşımcı kişiliğinden ödün vermiyordu. Pazar günü öğle saatlerinde TELE1’deki Ankara Rüzgârı programında eski RTÜK üyesi gazeteci sevgili Süleyman Demirkan’la iktidarın medyaya yönelik saldırılarını, bu yönde kullandığı kurumsal araçları konuşurken Şenel’le de telefonla bağlantı kurduk. Şenel, geçen hafta Salda Gölü’ne damperli kamyonların girişini tüm Türkiye’ye duyurmuş, kıyıma karşı çığlık atmıştı. O çığlığı sağır sultanların ardından iktidar da duyunca, bu kıyımı onaylamadığını kekelemişti. Şenel, pazar günü devlet yetkililerine çağrı yapıp şöyle demişti: “Beni bölgenin belediye başkanı olarak saymıyorsanız, yörede muhtarlar var. Onlara danışın... Salda Gölü’ne kıymayın. Bu tür konularda particiliği bırakın. Gölün sadece bu yörenin su, güneş, ısı dengesiyle oluşmuş mineralleri kamyonlarla taşımak, millet bahçesine yol diye dökmek akıl işi değil... Mi Bunlar, arkayı sağlam bir yere dayamadan yapılacak işler değil! Mafya mı? Mafya dünyasını bilen bir kişiye sordum, şöyle dedi: Mafya, ana hedef değilse ka dına dokunmaz! Mümtaz Şenel’e sıkılan İş bu kadarla sınırlı değil... Yeşilova Belediyesi’nin Salda Gö kurşun, Salda Gölü’ne... lü kıyısında tek katlı bir lokantası var. Millet bahçesi projesinden sonra mülki idare demiş ki: neralleri geri götüreceğiz...” Burayı derhal boşalt ve yık! Şenel ve eşi Fatma Hanım’a geçmiş Başkan yıkmış. Bir bakmış, 68 bin li olsun diyor, acil şifalar diliyoruz. ra ceza. HHH Neden? Şenel ailesine yönelik saldırıya iliş Geç yıktın, molozları geç topladın... kin yedi kişi gözaltına alındı. Resmi Başkan bu zaman diliminde Salda soruşturma devam ediyor. Mümtaz Gölü’nü koruyacaklarını söylemekle Başkan’la ameliyat sonrasında uzun yetinmiyor, belediyenin kıt olanaklarıy ca konuştuk. Olayın Salda Gölü kıyı la 24 saat göl çevresinde devriye bu sındaki bir otelle ilgili olduğunu söyle lunduruyor. Kum taşıma olayına da bu di. Otelde ahlakdışı olaylar yaşanmış. sayede erken müdahale ediyor. Başkan da böyle bir otelin ruhsatının Başkana şu mesaj veriliyor: devam edemeyeceğini resmen bildir Salda Gölü ile fazla uğraşma! miş. Şenel’e bu yorumumu sordum. Şunu Şenel’e saldırı buzdağının görünen söylemekle yetindi: yüzü... Mümtaz Başkan’ın göreve gel Dert bir değil ki! diği 31 Mart 2019’dan bu yana bir be HHH lediye çalışanının gözü çıkarılmış, bir İstanbul Üniversitesi Orman belediye yöneticisi kurşunlanmış. De Fakültesi’nden 15 yıl önce emek vamında emekliliğini istemiş... li olan Prof. Doğan Kantarcı, bilimin emekçisi olarak mücadelesini sürdürüyor. Şunları söylüyor: Göl kıyısında oluşan beyaz mineraller kum değil, kaymaksı, mikroskopla bile görülmeyecek küçüklükte magnezyum karbonatlar. Gölün havası akciğer hastalıklarını iyileştiriyor ama bu mineraller toz olup havaya uçarsa akciğere girdiğinde ne olacağını doktorlar söylesin! Bu mineralleri kamyonla alıp millet bahçesi yoluna dökerseniz ezildikçe tozlaşır. Dünyada Salda Gölü dışında 6 göl daha bu tür mineraller üretiyor. Isı geçirmezlikte, yanmaz kumaş üretiminde kullanılıyor. Bu yedi göl dünyanın yedi harikası gibi korunmalı. Göle mavi rengi veren ipliğimsi yosunlar dünyada binyıllar önce ilk oksijeni üretenler. Böyle bir yere millet bahçesi yaparak elde edeceğiniz fayda, bu doğa harikasını yok etmeye değmez. Kepçe vurmayın. Korona nedeniyle iktidarın azıcık bilimi anımsadığı şu günlerde Prof. Kantarcı’ya kulak verin diyoruz. Mümtaz Şenel’e sıkılan kurşun, hepimizin akciğerine sıkıldı, Salda Gölü’ne sıkıldı... Yardımda AKP tekeli! Eski ABB Başkanı Gökçek, AKP’nin kampanyasına 39 TIR’lık malzemeyle katılmış Melih Gökçek SENA YAŞAR İçişleri Bakanlığı, “Belediyeler izinsiz yardım ve bağış toplayamaz” diyerek İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin bağış hesaplarına el koyup CHP’li başkanlar hakkında soruşturma açarken, eski Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek’in AKP Ankara İl Başkanlığı’nın başlattığı yardım kampanyasına destek istediği görüntüler ortaya çıktı. Gökçek’in, kampanyaya 39 TIR dolusu yardım yaptığı belirlendi. AKP Ankara İl Başkanlığı’nın, 2015’te “Bu Çaresizliğe Dur De” adıyla başlattığı Suriyelilere yardım kampanyası toplantısında konuşan Gökçek, görüntülerde şu ifadeleri kullanıyor: “AK Parti Ankara İl Başkanlığı, AK Partili Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni ve ilçe belediyelerini Suriyeli kardeşlerimize seferber olmak için, AK Partili belediyeciliğin bu demek olduğunu vurgulamak için bizleri yardıma davet etti. Buradaki tüm TIR’lar büyükşehirin, il çelerin ve AK Parti’nin kendisinin topladığı yardımları ihtiva ediyor. Buradan gidecek TIR’lar Suriyeli kardeşlerimize feda olsun.” Gökçek’in, kampanyaya ABB kaynaklarını kullanarak 39 TIR dolusu yardım topladığı ortaya çıktı. ABB’den 27 Mart 2015’te yapılan açıklamada, “Kampanya sonucu Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşlarınca toplanan 39 TIR dolusu yardımın 13 TIR’ı giyim ve ev eşyası, 7 TIR’ı beyaz eşya, 6 TIR’ı gıda ve temizlik malzemesi, 13 TIR’ı ise bebek bezi, hijyenik malzemeler, kırtasiye ve oyuncak gibi malzemelerden oluşuyor” denildi. Edinilen bilgiye göre, o dönem toplanan TIR ve nakdi yardımlarla ilgili izin alınmadığı belirtildi. Gökçek hakkında bu kampanya nedeniyle bir işlem yapılmadı. ‘Yardımın siyaseti olmaz’ Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis üyesi Haydar Demir, konuya ilişkin Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, vatandaşın belediyeden iste diği tek şeyin “hizmet ve yardım” olduğunu belirterek işsiz kalan binlerce yurttaşın “siyaset” değil, ABB’den yardım beklediğinin altını çizdi. Geçmişte Gökçek’in Suriyeliler için yardım yaptığını, yakın zamanda AKP’li ilçe belediyelerinin bu gibi yardımları sürdürdüğünü belirten Demir, şunları kaydetti: “Geçen günlerde İdlib’e ve Suriye’deki harekât bölgelerine Mamak Belediyesi de yardım topladı. TIR’larla yardımlar gönderildi, biz de bunu alkışladık ve bağışların toplanması için kendilerine yardım ettik. Bununla ilgili İçişleri Bakanlığı, herhangi bir girişimde bulunmadı. Mamak Belediyesi de bakanlıktan, validen veya kaymakamdan izin almadı. Ama Mansur Yavaş, Belediye Yasası’nın kendisine verdiği yetkiyle, işsiz kalan ülkenin esnafına yardım etmek için bağış kampanyası başlattı. Kampanyaya el koydular. Ne Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, ne de eski ‘devrik lider’, ‘Biz de zamanında yaptık’ demedi.” l ANKARA AYM’DEN USÜL YÖNÜNDEN İNCELEME İSTENECEK CHP infaz yasasının iptali için bugün başvuruyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’te kabul edilen infaz yasasını bugün usül yönünden iptalinin istemiyle Anayasa mahkemesine başvuracaklarını açıkladı. Kılıçdaroğlu, belediyeler üzerinden devam eden yardım tartışmasına ilişkin “Erdoğan bizim belediyelerin yardım yapmasından rahatsızlık duydu. Bu ortamda, bu atmosferde muhalefetin söylediğini duyduğunda kıyamet kopuyor” dedi. Sosyal medyadan canlı yayınlanan bir programda açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, geçen yıl 21 Nisan günü Çubuk’ta bir şehit cenazesi sırasında saldırıya uğradığını anımsatarak, olayla ilgili gözaltı ya da tutuklama yapılmadığına dikkat çekti. Millet İttifakı’nın düzenlediği yardım kampanyalarının engellenmesine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Belediyenin görevi bu. İstanbul Valisi 39 belediye başkanını makamına davet ediyor, büyükşehir belediye başkanını davet etmiyor. Erdoğan diyor ki her şeyi ben bilirim. Benim dışımda birisi bağış toplarsa müfettiş gönderirim.” “Paralel devlet” tartışmalarına da ya SADECE ERDOĞAN KATILMAYACAK Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yarın 100. yıla özel olarak düzenlenecek oturuma CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu katılırken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ise programda yer almayacak. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de oturuma katılacağı ifade edilirken, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın oturuma katılacağını belirtti. Ayrıca milletvekili olmamasına karşın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de seyirci olarak oturuma katılacağı ifade edildi. l ANKARA nıt veren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Ortada paralel, maralel diye bir şey yok. Sadece CHP’li belediyeleri nasıl düşmanlaştırabilirim diye bir söylem geliştirdi. Ama ne yaparlarsa yapsınlar belediye başkanları yasalardan kaynaklanan görevlerini yerine getirecektir.” l ANKARA/ Cumhuriyet CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ENGİN ALTAY: IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN İster misiniz yarın her şey eskisi gibi olsun? Hadi yarın normale dönelim, her şey eskisi gibi olsun. Evlerimizden çıkalım işlerimize gidelim. Sendikamız yine olmasın, iş güvencemiz olmasın. Asgari ücretimiz çok düşük, emeklilik haklarımız az ve vergilerimiz çok yüksek olsun. Gazetelerde devleti devlet teşvikiyle soyanların haberlerini okumaya devam edelim. Gıkımız çıkmasın. İhalelerdeki yolsuzluklar kılımızı kıpırdatmasın. Vergilerimizi ödeyelim ve o vergilerin nerelere gittiğini hiç bilmeyelim. Biz işe gidelim ve işten gelelim. Evimizin kirasını ödeyelim, kredi taksitlerimizi yatıralım, borç alalım, borç verelim, meşrebimize göre hafta sonları bir kıyı kasabasına, bir deniz kıyısına ya da ormana gidelim. Olmadı kapının önüne iskemle atıp sokakta mangal yapalım. Gelir dağılımının eşitsizliği canımızı sıkmasın. Çocuk işçilerin varlığı kalbimizi daraltmasın. İş cinayetleri canımızı sıkmasın. Madenlerde ölelim, bürolarda bunalalım, gündelik işlerde karın tokluğuna çalışalım. Çocuklarımızı korkunç bir eğitim verilen devlet okullarına gönderelim. Orada erkeklerle kadınların bir arada durmasının günah... Başı açık kadınların kötü, başı kapalı kadınların iyi anne... Ve doğadaki her şeyin Allah öyle istedi diye olduğunu iyice bellesinler. Hadi yarın normale dönelim, yarın her şey eskisi gibi olsun. Sabah ve akşam trafiklerinde özel araçlarının içinde saatlerce bir ellerinde telefon diğeri direksiyonda ağır ağır evden işe ve işten eve ilerleyenlerin arasına usulca karışalım. Metrolarda, metrobüslerde, otobüslerde, minibüslerde sıkışarak ve bunalarak ve yarınından korkarak sabah akşam bir arada duranlardan biri de biz olalım. Yoksulluktan delirerek sokaklara düşenlerin, tinerci çocukların ve Kürt, Çingene, Suriyeli dilencilerin üzerlerinden atlayıp ışıklı caddelerde hayran hayran vitrinlere dalalım. Cebimizdeki para neyi almaya yeter, neyi almaya yetmez, devamlı onu hesaplayalım. Rusya ile Amerika ve Galatasaray ile Fenerbahçe kaldıkları yerden didişmeyi sürdürsünler. Biz ya o takımı tutalım ya bu takımı. Ya ona oy verelim ya buna. Bu arada evlenelim ve boşanalım ve evlenelim ve boşanalım. Çocuklar bir doğsun bir ölsün. Çocuklar bir annede kalsın bir babada kalsın. Aile ve devlet bir kurulsun bir dağılsın. Dünya üzerimize defalarca yıkılsın. Biz çoluk çocuk o dünyanın altında ezilelim ve sonra hiçbir şey olmamış gibi üstümüzü başımızı silkeleyip yine uysal uysal evden işe işten eve gidip gelelim. İyi bir baba, iyi bir anne, iyi bir çocuk, iyi bir vatandaş olmaya yemin edip edip o yemini bozalım. İyi nedir kötü nedir devamlı birbirine karıştıralım. Eteklerimizde yığınla çocuk ve torun ve pişmanlık, başımıza ne geldiğini ve ne geleceğini hiç anlamayalım. Hadi yarın normale dönelim, yarın her şey eskisi gibi olsun. Pet şişelerden suları içip içip plastikleri sokağa atalım. Ormanları yok edelim, akarsuları kurutalım, antik kentleri yağmalayalım, tarımı bitirelim, havayı kirletelim, hayvan soylarını tüketelim. Kendi hayatımızı mahvetmekle kalmayalım, diğer canlıların hayatlarına da kastedelim. Sonra ailece yemek masasına oturup televizyondan naklen savaş haberleri izleyelim. Ve hâlâ hayattayız diye Tanrımıza şükredelim. Hadi... Yarın... Normale dönelim. İster misiniz yarın her şey eskisi gibi olsun? Paraleli en iyi Erdoğan bilir CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP sözcülerinin CHP’li belediyelere yönelik “paralel devlet” açıklamasına, “Paralelin ne olduğunu ve nasıl inşa edildiğini Erdoğan’dan daha iyi kimsenin bileceğini zannetmiyorum” karşılığını verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da “Vatandaşın ekmek talebi varsa, belediye yönetimi ben bunu karşılayamam diyemez. Eğer bu suçsa, biz bu suçu üstleniyoruz” diye konuştu. CHP’li Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında vatandaşa dağıtılan 1000 TL desteğin neye göre verildiğinin belli olmadığını belirterek “Ambulans yokmuş beyefendiden önce. Milletin aklıyla alay ediyor. Sen ambulansı bırak. Maske maske diye eczane eczane dolaşan millete birer tane maske dağıtmayı becer. Al sana kaynak. 13 tane uçağın var 12’sini sat. 162 milyar TL, herkese yeter. Varsa yoksa CHP CHP CHP. CHP kadar başına taş düşsün” diye ko nuştu. Ekmek dağıtan belediye başkanlarının terörist ilan edildiğini kaydeden Altay, şunları dile getirdi: “Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı bir arsayı beleşe kiralamış. Bunu haber yapan gazeteci terörist. Damadın Kanal İstanbul’da aldığı arsaları haber yapan gazeteci terörist. Yani AK Parti ve Erdoğan’ı eleştiren ve ona biat etmeyen herkes Erdoğan’a göre terörist. Ülkenin yarısından fazlasını eleştirdiği için terörist ilan ederse; bu Türkiye’de tuzun koktuğu yerdir.” CHP’li Torun da Cumhurbaşkanı’nın siyaset yaparak, ayrıştırarak bu süreci yönetmemesi gerektiğini kaydetti. Torun, “Biz kendisinden Cumhurbaşkanlığı görevini bekliyoruz, parti başkanlığı görevini değil. Belediyelerimiz hizmeti götürürken neden şov yapsın? Şov yapmayı en iyi siz bilirsiniz. Belediye başkanının ekmek götürmesine şov diyorsanız, biz o şova devam edeceğiz” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet FETÖ’NÜN DARBE GİRİŞİMİNİN ARDINDAN TUTUKLANMIŞTI AYM’den eski yargıca tazminat Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen ve FETÖ iddiasıyla yaklaşık 7 ay tutuklu kalan eski Yargıtay Tetkik Hâkimi Selçuk Özkan’ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme, Özkan’a 30 bin TL tazminat ödenmesine de hükmetti. Özkan, 10 Ağustos 2016’da Hâkim Savcılar Kurulu (HSK) tarafından FETÖ gerekçesiyle meslekten ihraç edildi. 12 Ağustos 2016’da gözaltına alınan Özkan, 16 Ağustos’ta tutuklandı. Özkan, sulh ceza hakimliğinde ifade verirken, kendisine suçlamaya ilişkin herhangi bir somut delil bildirilmediğini belirtti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Mart 2017’de şüphelinin sabit ikametgâh sahibi olduğunu, soruşturmanın geldiği aşama ve mevcut delil durumu itibarıyla tutuklama tedbirinin devamının artık gereksiz olacağını belirte rek, mahkemeden şüphelinin tahliyesini istedi. Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği, aynı gün Özkan’ı tahliye etti. Özkan, karardan sonra AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu görüşen AYM, meslekten çıkarma tedbirinin tek başına suç işlendiğine dair kuvvetli bir belirti olarak kabulünün mümkün olmadığını kaydetti. Kararda, “Açıklanan gerekçelerle suç işlendiğine dair kuvvetli belirtiler ortaya konulmadan başvurucu hakkında tutuklama tedbirinin uygulanmasının kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ilişkin olarak olağan dönemde anayasanın 19. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan güvencelere aykırı olduğu sonucuna varılmıştır”denildi. Mahkeme, bu gerekçelerle başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ve kendisine 30 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. l ANKARA / Cumhuriyet TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI 23 NİSAN BİLDİRİSİ İhanetler ve işgallerle ulusal varlığımıza son verme çabalarına karşı her şeyi göze alarak başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaş’ımızı gerçekleştirip başarıya ulaştırmak üzere atılan adımların en anlamlısı ve en değerlisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruluşunun 100. Yıldönümünü büyük bir onur ve kıvançla kutluyoruz. Ulus yapısını güçlendiren, barışı ve çağdaşlığı amaç edinen, bu yolda bağımsızlık ve özgürlüğü koşul sayan soylu anlayışın ATATÜRK’ün önderliğinde gerçekleştirdiği ölümkalım savaşının yönetim merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisi kurtuluş ateşinin yakıldığı organdır. Kişisel her türlü öneriyi iterek ulusal yapıyla, birleştirici ve etkin çabalarla yepyeni bir yönetimle yaşamımızı sonsuza değin sürdürecek düzene 23 Nisan 1920 ile kavuşturuldu. Bu güzel ve unutulmaz anlamlı günü kutluyor, ulusal egemenliği yaşam ilkemiz bilerek bize armağan eden ATATÜRK ve arkadaşlarını sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. Türk Gençliğine Hizmet Vakfı adına Başkan Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu