18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: EZGİ KARDEŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] AnkaraMoskova, artan Suriye gerilimini düşürme, AstanaSoçi uzlaşısını sürdürme arayışında KIRILGAN ATEŞKES Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, TSK’nin Astana/ Soçi uzlaşısı kapsamında konuşlu olduğu Suriye’nin İdlib vilayetinde yaşanan çatışmaları dindirme amacıyla dün bir kez daha bir araya geldi. Şehit haberleri, bölgedeki sivillerin karşı karşıya olduğu insani kriz ve Türkiye’nin sınırlarını açma hamlesinin ardından uluslararası kamuoyu tarafından da dikkatle izlenen Moskova zirvesinden ateşkes kararı çıktı. MoskovaAnkara hattında daha önce de üzerinde uzlaşılan ancak fiilen uygulamaya konulamayan ateşkesin bu son haliyle sahada nasıl karşılık bulacağı sorusu ise halen belirsiz. Farklı vurgular Kremlin Sarayı’nda yapılan ve ikili, heyetler arası temaslarla birlikte yaklaşık 6 saati bulan görüşme, sahadaki hasım güçleri destekleyen Ruya ve Türkiye arasındaki askeri çatışma ihtimalini zayıflatırken iki liderden sürece ilişkin farklı vurgular dikkat çekti. Erdoğan, İdlib’deki mevcut statükonun bozulması nedeniyle Şam’ı suçladı, Suriye ordusunun Türk askerlerine yönelik saldırıları nedeniyle “yeni bir statünün oluşturulmasının kaçınılmaz hale geldiğini” söyledi. Rusya’yla dün geceden itibaren yürürlüğe girecek bir ateşkes konusunda uzlaştıklarını belirten Erdoğan, “Bu süreçte Rusya’nın rejimin işbirliğimizi engelleyecek eylemlerine göz yummayacağına inanıyoruz” diye konuştu. “Rusya ile aramızdaki işbirliği ru İdlib krizinin alevlenmesiyle birlikte bir kez daha Erdoğan ile Putin baş başa görüştü. Moskova’daki zirvede taraflar İdlib’de silahların susması üzerinde uzlaştı. Erdoğan ile Putin, Kremlin’de bir araya geldi. Erdoğan liderliğindeki heyette Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Akar, Ekonomi Bakanı Albayrak ve MİT Müsteşarı Fidan da yer aldı. Bu arada Erdoğan’ın basın toplantısının ardından Çavuşoğlu’na Rus mevkidaşına “Esed ile konuşuldu mu” diye sordurduğu kameralara yansıdı. hu bugüne kadar Suriye’deki ihtilafa son verilmesine yönelik uluslararası çabalara emsalsiz bir katkı sağlamıştır. Siyasi süreç ve Fırat’ın doğusu gibi boyutları da bulunan çalışma ilişkimizi derinleştirerek sürdürmeyi arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Terörle mücadele zayıflatılmamalı’ Öte yandan Erdoğan’ın, Rusya’nın havadan, İran’ınsa karadan desteklediği Suriye ordusunun ateşkesi ihlal durumunda “TSK’nin cevap verme hakkını saklı tutacağı” yönündeki uyarısı da dikkat çekti. Putin ise konuşmasında, iki ül kenin eyaleti büyük oranda kontrol eden Nusra bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) kaynaklı terör tehdiyle mücadeledeki kararlılığına vurgu yaptı. Putin, Rusya ve Türkiye terörle mücadelenin zayıflatılmasına izin verilmemesi gerektiğinde mutabık. Erdoğan ile Moskova’da varılan anlaşmaların İdlib’deki durumun çözülmesi için iyi bir temel oluşturacağından eminim” diye konuştu. Öte yandan Putin, basına kapalı yapılan görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, 27 Şubat’ta Suriye ordusunun düzenlediği saldırıda şehit olan 34 asker için başsağlığı diledi. Erdoğan’a hitaben, “Size telefon gö rüşmemizde de söylediğim gibi, maalesef Suriye askerleri de dahil hiç kimse Türk askerlerinin o anda bulundukları yeri bilmiyordu” ifadelerini kullandı. Anlaşmayla birlikte, silahlı radikal grupların, Halep ve Lazkiye’yi birbirine bağlayan stratejik M4 karayolunun kuzeyine, Suriye ordusununsa güneyine çekilmesi öngörülüyor. Ancak M4 hattı boyunca oluşturulacak tampon bölge, en kanlı çatışmaların yaşandığı, M5 karayolunun da kesişim noktasında bulunan Serakib’in 2 kilometre batısındaki Trumba’dan Ayn el Havr’a uzanıyor. Bu durumda Serakib’deki çatışmaların nasıl engelleneceği belirsiz. Öte yandan anlaşmada, TSK’nin vilayette mevcut 12 gözlem noktasının akıbetine dair de bir madde bulunmuyor. Bu konu üzerindeki soru işaretlerinin de iki ülke arasındaki bir hafta sürecek temaslarda belirleneceği kaydediliyor. ‘HTŞ reddetti’ AnkaraMoskova’nın ortak mutabakatının hemen sonrasında ise Nusra bağlantılı HTŞ’nin ateşkese uymayacağı iddiası gündeme düştü. Rusya, Türkiye ve İran’la birlikte, Suriye’de İdlib için varılan çatışmasızlık bölgeleri uzlaşısının çıktığı Astana sürecinin garantörleri. MoskovaAnkara hattı aynı zamanda İdlib’de cihatçı grupların silahsızlandırılmasını kapsayan Soçi Mutabakatı’nın da ortakları. Zirve öncesi kanlı kapışma Moskova’da İdlib krizi masaya yatırılırken Suriye’de ateş yine can aldı. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakla rı Gözlemevi, Rusya destekli Suriye or dusunun İdlib çevresi ne önceki gece ve dün de hava bombardıman larını sürdürdüğünü du yurdu. Maarat Misrin bölgesinde yerlerinden olan sivillerin sığındıkları alanın hedef olduğu, biri çocuk en az 16 kişinin yaşamını yitirdi Bombardımanda çocuklar da yaralandı. ği, 18 kişinin yaralandı ğı belirtildi. AA’nın haberinde de saldırı da bölgede bir tavuk çiftliğine sığınan ların hedef olduğu, enkaz altında kalanların bulunduğu kaydedildi. ŞamHalep bağlantısını sağlayan stratejik M5 karayolu ve Serakib çevresinde ise muhalif güçlerin Suriye ordusu mevzilerini top atışıyla hedef al İdlib’deki ateşten kaçmaya çalışan sivillerin zorlu yaşam mücadelesi sürüyor. Derme çatma çadırlara sığınan binlerce kişiden biri de Halide Rahmun. DHA’nın haberine göre Rahmun, Suriye güçlerinin bombardımanlarında eşi ve oğlunu yitirmiş. Şimdi 9 çocuğuyla birlikte hayata tutunmaya çalışıyorlar. dığı haberleri gündeme yansıdı. Muha lif güçlerin Serakib’e önceki gece gir Jeffrey, Avrupa’yı işaret etti meye çalıştığı, Suriye ordusunun ise engellediği savunuldu. Suriyeli komutan vuruldu Öte yandan DHA’nın haberine göre, Suriye ordusunun İdlib’deki komutanlarından Süheyl Selman el Hasan, Bahar Kalkanı Harekâtı’nda Serakib’e düzenlenen operasyonda SİHA ile hedef alındı. El Hasan’ın ağır yaralı olduğu duyuruldu. İran’a baskı artıyor İsrail’in önceki gece Golan Tepeleri bölgesinden Suriye’ye hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Suriye resmi ajansı SANA’nın haberinde, İsrail füzelerinin hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiği duyuruldu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, füzelerin hedefinin Humus’ta iki askeri havaalanı ile Kuneytra bölgesi olduğunu aktardı. İsrail’in daha önce de pek çok kez Suriye topraklarına yönelik saldırılar düzenlediği haberleri gündeme yansımıştı. ABD ile müttefik İsrail, İran’ın bölgede etkinliğini artırmasına karşı. İsrail, Şam yönetiminin destekçisi İran bağlantılı milisleri, Hizbullah’ı Suriye topraklarında hedef alıyor. Suriye’deki gelişmeler ve Rusya’dan alınan S400 hava savunma sistemi nedeniyle son yıllarda ilişkilerin gerilimli seyrettiği AnkaraWashington hattında İdlib krizinin ardından yakınlaşma çabaları sürüyor. ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey dün İstanbul’daki “Uluslararası İdlib Konferansı”nda yaptığı konuşmada, Suriye’deki çatışmaları ve insani krizi dindirmek için sadece Ankara ve Washington’ın değil, aynı zamanda NATO’nun Avrupalı partnerlerinin de ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi. “Bu konuda Avrupalılara da katkı bulunmaları konusunda baskı yapıyoruz. Mesela İspanya’da bir Patriot birimi var. İncirlik’te şu anda bu birim. Biz NATO’nun bu tür adımlar atması nı bekliyoruz” diye konuştu. İdlib’de Şam yönetimi ve Rusya’nın düzenlediği saldırılar nedeniyle insani kriz yaşandığını vurguladı. ‘Rusya bizi dinlemiyor’ Jeffrey, “ABD’nin veya başka ülkelerin askeri girişimleri asla rejimi devirmek gibi bir amaçta değil. Rus güçlerine yönelik de olduğu düşünülemez” dedi. ABD’nin de Rusya ile Suriye üzerinden belli bir diyaloğu olduğuna işaret etti. “Soçi ziyaretimiz oldu. Dışişleri Bakanı Pompeo, Putin ile Suriye çözümünü görüşmek için önemli bir ziyaret gerçekleştirmişti. Vardığımız sonuç şu; bizi dinlemiyorlar.” Moskova’daki zirveden gerçek bir ateşkesin çıkması umudunu aktarırken diğer yandan da “Bu çatışmada gerçek bir ateş kes görmedik. Şam’da, Halep’te ya da diğer yerlerde görmedik. İdlib’de görmedik” ifadesini kullandı. Jeffrey ayrıca Ankara’yla işbirliğinin önündeki en büyük engel olarak Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı ve Washington’ın yaptırım tehdidine rağmen vazgeçmediği S400 hava savunma sistemlerini gösterdi. “Bu sorunun nasıl aşılabileceğini çözmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Ankara, daha önce S400’lere muadil olarak gösterilen ABD yapımı Patriot füze savunma sistemlerini de satın almak istediğini açıklamıştı. Jeffrey’nin Ankara’ya füze bataryalarının verilmesinden yana olduğu ancak ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un karşı çıktığı haberleri gündeme yansımıştı. Washington cephesi, dünkü ErdoğanPutin görüşmesini yakından takipteydi. İki liderin ortak basın toplantısı öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “NATO ortağımız Türkiye kendisini savunmak için her türlü hakka sahip” açıklaması yaptı. “2018 Soçi Anlaşması’na geri dönülmeli, bölgede ateşkes ilan Devrim Muhafızları vurgusu edilmeli” dedi. Bu arada Şam yönetimi safların da yer alan İran destekli yabancı yaklaşık 400 kişilik bir gücün Irak üzerinden Suriye’de Deyr ez Zor’a giriş yaptığı savunuldu. AA’nın haberinde “askeri eğitimlerini İran’da tamamlayan, Devrim Muhafızları’nın emrindeki terörist unsurlar İdlib’deki cephe hatlarına sevk edildi” ifadesi dikkat çekti. Bu gücün Türk SİHA’larınca hedef alınmaması için Serakib hattına, askeri araçlar yerine minibüslerle gönderildiği kaydedildi. ATEŞKES, SIYASI ÇÖZÜM ÇAĞRISI YINELENDI Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, İdlib’deki siviller için Birleşmiş Milletler’e (BM) 100 milyon Avro ilave mali yardım yapmaya hazır olduklarını, bunun için de Türkiye ve Rusya’nın gerekli koşulları sağlamaları gerektiğini söyledi. Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de AB dışişleri bakanları toplantısı öncesinde açıklama yapan Maas, İdlib’deki insani felaketin dramatik boyutlarda olduğunu vurguladı. DW’nin haberine göre Maas, Avrupa’nın çatışmalara son verilmesi ve sivillere yardım için daha fazla çaba göstermeye hazır olduğunu kay detti. Maas, ek yardım için şartlarını ise şöyle açıkladı: “İnsani yardım erişimi sağlanmalı, yardımı ulaştıracak olanlar ve sivillerin güvenliği garanti edilmeli. Hemen ateşkes uygulanmalı.” Türkiye’nin Suriye krizinde destek çağrısında bulunduğu NATO cephesinden de tüm taraflara siyasi çözüm, Şam ve müttefiki Rusya’ya ise “uluslararası hukuka uyun” çağrısı yükseldi. BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ise Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İdlib’de acil diplomatik çözüm bulmaları talebini dile getirdi. 7 6 MART 2020 CUMA Uzlaşı M4 çevresinde güvenli koridor oluşturulması ve TürkRus askeri ortak devriyesini de içeriyor. MOSKOVA ZİRVESİ MUTABAKATI Uzun süren görüşmelerin ardından üzerinde uzlaşmaya varılan metni Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov açıkladı. Metinde şu ifadeler yer alıyor: “ Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır), Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek, Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek, Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek, İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye’deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır: 1 İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00.01’den itibaren durdurulacaktır. 2 M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güne yinde 6 km. derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır. 3 TürkRus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km. batısı) AinAlHavr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.” ‘İdlib ikiye bölünmüştür’ İPEK ÖZBEY Türkiye ve Rusya arasında dün Moskova’da varılan anlaşmayla İdlib’de ateşkes ilan edildi. Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu anlaşmayı 7 maddede değerlendirdi. 1 Türkiye ile Rusya arasındaki çatışma engellen miştir ve bu çok önemlidir. Ateşkesin ruhunda bu var aslında. 2 Suriye yönetimiyle çatışma altını çiziyorum, “kısa bir süreliği ne” ertelendi. Çünkü, taraflar her hangi bir saldırı olduğunda meş ru müdafaa hakkını saklı tutar ibaresi var. İdlib coğrafyası pro vokatörlerin kol gezdiği bir coğ Babüroğlu rafya. Oradaki terörist grupların provokasyonu ve diğer nedenlerle yakın zamanda Türkiye ve Suriye yönetiminin o bölgede çok sert, şiddetli bir sıcak temas olmasa bile hava savun ma sistemlerinin, tankların tahrip edilmesi, uçağın düşürülmesi gibi bazı çatışma emarelerini görme ihtimalimiz çok yüksek. 3 Bu ateşkesle İdlib ikiye bölünmüştür. Lazkiye ile Halep arasındaki stratejik önemdeki M4 karayo lunun güneyinde 6 kilometre, kuzeyinde 6 kilomet re güvenli bölge oluşturuluyor. Bu güvenli bölgenin oluşturulması da çok zor olacaktır. En doğuda Orta Asya’dan, Çin’den gelen Türkistan İslam Partisi gibi savaşçılık yönü çok gelişmiş, BM tarafından listeye alınan terör örgütleri var. Bunlar M4 karayolunun güneyinde ve kuzeyinde kuvvetli. O yüzden bu gü venli bölgenin oluşturulmasının kolay olmayacağını, uzun zaman alacağını, burada bazı çatışmalar ola cağını düşünüyorum. İdlib aslında M4 karayolunun güneyi ve kuzeyi şeklinde ikiye bölündü diyebiliriz. 4 Önemli konu; 00.01 faaliyetler durdurulacak. Tüm faaliyetler mevcut hatta durdurulması; intikal, kara, hava durdurulacak demek. Herkes olduğu yer de kalacak. 2018 Soçi Mutabakatı’nda yer alan mad deye göre; Suriye ordusu gözlem noktalarının gerisi ne çekilecekti, bu gerçekleşmemiş oluyor. Bununla beraber Türkiye de herhangi bir birlik çekmiyor. Tak viye ettiği güçlü unsurlar İdlib’in içinde kalacak. ‘Provokasyon olabilir’ 5 Türkiye ve Rusya arasında devriye faaliyeti önemli. M4 karayolunda olacak, yani Serakib’den güneye geliyoruz, M4 karayolu üzerinde iki ülke birlikte devriye faaliyeti gerçekleştirecek. Bu ateşkesin kontrolü açısından önemlidir. 6 Uzun sürecek bir ateşkes anlaşması değildir. Putin, BM tarafından terör örgütü listesinde bulunan terör örgütlerine karşı mücadelemiz sürecek dedi. Böyle dediğine göre HTŞ ve diğer terör örgütlerine yönelik operasyon devam edecek demektir. O terör örgütleri de çeşitli provokasyonlara açık oldukları için bu bölgeyi tekrar ateş çemberi içine alabilirler. 7 Bu ateşkes anlaşması, ABD’nin hoşuna git memiştir, ilerideki süreçte ABD, HTŞ’yi terör örgütü listesinden çıkaracaktır. BM nezdinde de çıkarma girişiminde bulunacaklardır. Ondan sonra nasıl PKK/PYD’ye açık yardım yapıyorlarsa buraya da yapıp çatışmasını sağlayacaklardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle