Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 6 MART 2020 CUMA CHP Sözcüsü Öztrak, Engin Özkoç’a genel kurulda yapılan saldırıyı değerlendirdi: Planlı linç girişimi CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı ifadeleri iade etmesi üzerine planlı bir linç girişimi yaşadığını” belirterek “Kimse partimizin bu hakaretleri içine sindirmesini bekleyemez” dedi. Öztrak, genel merkezde yaptığı basın açıklamasında özetle şunları söyledi: n Planlı linç girişimi: TBMM’de son derece üzücü, demokrasimiz adına utanç verici bir olay yaşadık. Saray’dan geldiği anlaşılan bir emirle, Grup Başkanvekilimiz Engin Özkoç’a planlı bir saldırı ve linç girişimi gerçekleştirildi. AK Parti grubu tarafından gerçekleştirilen bu planlı saldırıyı şiddetle lanetliyoruz. n Genel Başkanımıza hakaret edildi: AK Parti Genel Başkanı, partisinin grup toplantısında, Cumhurbaşkanlığı koltuğunun arkasına saklanarak hiçbir edep, adap sınırı gözetmeden, Genel Başkanımıza ağza alınmayacak sözlerle hakaret etti. AK Parti Genel Başkanı’na soruyoruz: Askerlerimizi hava desteği ve üstünlüğü olmadan İdlib’de dar bir bölgeye neden sıkıştırdınız? Cevabı: Bunu soran şerefsizdir. Soruyoruz: 36 askerimiz şehit olduğunda 48 saat ortadan neden kayboldunuz? Cevabı: Bunu soran alçaktır. Soruyoruz: Askerlerimiz şehit olduktan sonra neden kahkahalarla güldünüz? Cevabı: Bu CHP’Lİ ÖZEL’DEN BAKAN GÜL’E: Majestelerinin kâtibi CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “haysiyetsiz, onursuz ve şerefsiz” ifadelerine düzenlediği basın toplantısıyla yanıt vermesinin ardından, Adalet Bakanlığı da “fezleke” hazırlama işine girişti. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “hazırlanan fezlekenin derhal Meclis’e gönderileceğini” belirtti. Gül’ün açıklamalarına CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’den sert yanıt geldi. Özel sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Adalet Bakanısın; beklenir ki biraz hukuka saygın, biraz da utanma duygun olsun. Henüz yazılmamış fezlekeyi nasıl Meclis’e yolluyorsun? Bu emir komuta zinciri içindeki rolünden hiç mi sıkılmıyorsun? Saray’ın zabiti, majestelerinin kâtibi...” dedi. Tepkinin ardından Özkoç hakkında jet hızıyla hazırlanan fezleke Meclis’e gönderildi. l ANKARA ÖZKOÇ HSK’YE BAŞVURDU SAVCI YOKUŞ’U ŞIKÂYET ETTI CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla hakkında soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hamza Yokuş’u Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet etti. Özkoç, Savcı hakkında, “anayasanın yasama dokunulmazlığı ile ilgili hükmünü ve Adalet Bakanlığı’nın genelgesini ihlal ederek siyasi güdülerle hareket ettiği ve görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle disiplin ve ceza soruşturması başlatılmasını talep etti. l ANKARA nu soran haindir. n İfadeleri iade etti: Kim se partimizin bu hakaretleri içine sindirmesini bekleyemez. Nitekim Grup Başkanvekilimiz Engin Özkoç aynı gün, bu hakaretleri geldiği adrese “aynı ifadeleri kullanarak” iade etmiştir. Madem AK Parti Genel Başkanı, bu sıkıntılı günlerde, tarafsız cumhurbaşkanlığını beğenmemiş, kendi rızasıyla parti genel başkanlığını tercih etmiştir; bu durumda tarafsız cumhurbaşkanlığının hukuki zırhının arkasına saklanamayacağını da düşünmelidir. n Ederince tazminat davası: Genel Başkanımız Erdoğan’ın hakaretleri için kendisine açılabilecek en ağır tazminat davalarını açmaya devam edecektir. Sayın Genel Başkanımız AK Parti Ge nel Başkanı’na “ederince tazminat davası” açmaktadır. Bu çerçevede, tedavülde maalesef “beş para” olmadığı için Erdoğan’a “beş kuruşluk” tazminat davası açmaya karar vermiştir. n Amaç içeriye dönük: Anlaşılan Saray iktidarı İdlib üzerinden demokrasimize yeni bir darbe yapmaya hazırlanmaktadır. Gazeteci Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç’ın, FETÖ taktikleriyle sabaha karşı evleri basılıp gözaltına alınarak tutuklanmalarıyla gazetecilere gözdağı verilmeye çalışılması, aynı gün bunca şehit acısı varken AKP Genel Başkanı’nın Genel Başkanımıza ağız dolusu hakaretlerde bulunması, Özkoç’a yapılan planlı saldırı, İdlib’deki operasyonun siyasi hedefinin dışarıya değil içeriye dönük olduğunu göstermektedir. Terkoğlu’na yapılan bu hareketi şiddetle kınıyoruz. Seyit Torun: Zehirli dile sarıldılar CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da yaptığı yazılı açıklamada, “Saray’ın ve küçük ortağının dilinin zehirli olduğunu” ifade etti. 31 Mart seçimleri öncesinde de iktidarın sıkıştığında zehirli dile sarıldığını kaydeden Torun, “Bunların derdi, ülkenin bekası, milletin refahı değil. Bunların tek derdi ellerindeki rantı korumak. Elinden rant gittikçe, milletin gözü açıldıkça zehirli dilleriyle ortamı zehirlemeye çalışıyorlar. Halkın yararına yönetemedikçe, halkın temsilcilerine saldırıyorlar” dedi. l ANKARA AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili’ne tazminat davası açtı 1 milyon lira istiyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç aleyhinde 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “haysiyetsiz, onursuz ve şerefsiz” ifadelerine Özkoç, aynı şekilde yanıt vermesinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmiş, Özkoç hakkında “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan soruşturma başlatmıştı. Başsavcılığın ardından Erdoğan’ın avukatları da harekete geçti. Dava dilekçesinde, Özkoç’un, Erdoğan’ın kişilik haklarını ve itibarını zedelediği iddia edildi. IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN Koronavirüs benzetmesi Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Özkoç’un sözlerini eleştirerek “Virüsü ülkemize bugüne kadar sokmamayı başardık. Meclis’teki doğrusu akıl almaz davranışı görünce de çok şaşırdığımı ifade etmek istiyorum. ‘Koronovirüs Meclis’e girmiş’ dedim. Milletimiz bu kişiyi ve gerekenleri karantinaya gerekirse almasını bilir” dedi. l ANKARA YALÇIN SUÇLADI ÖZDAĞ YANIT VERDI MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, önceki gece İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ’ın, katıldığı bir televizyon programında AKP’nin Suriye politikasını eleştirmesi üzerine sosyal medyadan paylaşımda bulundu. Yalçın, “Özdağ’ın ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyesi olup olmadığı araştırılmalı; bu sözde milliyetçinin, aslında Türk milliyetçiliğinin kripto düşmanı ve Türkiye’de küresel aktörler adına görev yapan pis bir ajan olup olmadığı acilen aydınlatılmalıdır” dedi. Özdağ ise Yalçın’a “Onu mahkemede konuşacağız, içki şişede durduğu gibi durmuyor” yanıtını verdi. l ANKARA SAKARYA’DA TEHLIKELI GERGINLIK Siyasetteki gerginlik dün Sakarya’ya yansıdı. CHP’li Engin Özkoç’a destek için CHP İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yapan CHP’liler ile Özkoç’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan konuşmaları nedeniyle tepki gösterenler karşı karşıya geldi. CHP’lilere yumurta atan 1 kişi gözaltına alındı. l DHA Her gün şehit acısı Suriye’nin İdlib kentinde yürütülen Bahar Kalkanı Harekâtı’ndan iki şehit haberi daha geldi. Iğdır Valiliği, İdlib’de yürütülen Bahar Kalka nı Harekâtı’nda 1 askerin şehit olduğunu duyurdu. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, “Karakoyunlu ilçesi Koçkıran köyü nüfusuna kayıtlı PiyaEnes Kaya de Uzman Çavuş Fatih Kara İdlib’de şehit olmuştur” ifadeleri kullanıldı. Bahar Kalkanı Harekâtı’nda Suriye ordusunun önceki günkü salFatih Kara dırısı sonucu yaralanan Sözleşmeli Er Enes Kaya (26) dün tedavi gördüğü Reyhanlı Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. l Haber Merkezi İDLIB ŞEHITLERINE VEDA İdlib’de önceki gün gerçekleşen saldırıda şehit olan İstihkâm Uzman Onbaşı Armağan Akman (23) ile Şehit Piyade Uzman Onbaşı Ragip Soylu Coşkun (26) törenlerle toprağa verildi. Şehit Akman için dün memleketi Denizli’de tören düzenlendi. Müftü Ahmet Hulusi Efendi Camii’nde düzenlenen cenaze törenine yaklaşık 10 bin yurttaş katıldı. Anne Gülseren Ak man, şehit oğlunun naaşına sarılarak “Canım oğlum, seni üzdüysem beni affet. Ağlamayın, o kimse ağlamasın isterdi. Rüyalarıma gir” dedi. Şehidin naaşı asri mezarlıktaki şehitlikte toprağa verildi. Şehit Coşkun için de Elazığ’daki Mevlana Camii’nde tören düzenlendi. Ardından, şehidin cenazesi Baskil ilçesine bağlı Karaali köyünde toprağa verildi. l Haber Merkezi İSTANBUL VE ANTALYA’NIN ARTTI 3 ilin vekil sayısı azaldı Denizli, Kırşehir ve Tunceli’nin çıkaracağı milletvekili sayısı birer düşerken, İstanbul’un çıkaracağı vekil sayısı 2, Antalya’nın ise 1 arttı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı’nca 31 Aralık tarihli veriler esas alınarak ilan edilen nüfus bilgilerine göre, seçim çevrelerini ve illerin çıkaracağı milletvekili sayısını güncelledi. Bu na göre, Denizli, Kırşehir ve Tunceli’nin çıkaracağı milletvekili sayısı birer düştü. İstanbul’un çıkaracağı milletvekili sayısı ise 2. ve 3. seçim bölgelerinde birer olmak üzere 2 arttı ve toplamda 98 milletvekilinden 100 milletvekiline yükseldi. Antalya’nın da çıkaracağı milletvekili sayısı bir artarak, 16’dan 17’ye yükseldi. l ANKARA / Cumhuriyet HDP MYK’DE GÖREV DAĞILIMI Yeni sözcü Günay oldu HDP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, kongre sonrası partinin belirlediği Merkez Yürütme Kurulu toplandı. Toplantıda görev dağılımı şöyle oluştu: Parti Sözcüsü: Ebru Günay, Kadın Meclisi Sözcüsü: Ayşe Acar Başaran, Genel Sayman: Ömer Önen, Merkezi Örgütlenme: Alican Önlü, Dış İlişkiler: Feleknas Uca, Ekonomi: Garo Pay lan, Ekoloji: Naci Sönmez, Demokratik Yerel Yönetimler: Salim Kaplan, Seçim İşleri: İlknur Birol, Emek: Şaziye Köse, Basın, Yayın ve Propaganda: Tayip Temel, Halklar ve İnançlar: Tülay Hatimoğulları Oruç, STK ve Siyasi Partilerle İlişkiler: Tuncer Bakırhan, Hukuk ve İnsan Hakları: Ümit Dede. l ANKARA / Cumhuriyet Sansürle eğitilmek Sansür, iktidarın korkularının altını çizer. İktidarın niyetini deşifre eder. İktidarın suçlarını kayda geçirir. O yüzden aslen tehlikeli değil, hatta tarihi doğru yazmak açısından kıymetlidir. Tehlikeli olan otosansürdür. Sansür bir sorun ve tehlike olmaya, insanlar korkudan, yapacakları ya da söyleyecekleri şeylerin suç olabileceğini kendileri düşünerek baştan düşüncelerini farklı şekillerde ifade etmeyi tercih ettiğinde başlar. Sansürlerden ya da yasaklardan yola çıkarak başlarına gelebileceklerin hesabını yapanlar, bu hesapta sansürcü iktidarlardan çok daha büyük düşünürler. Sınırlarını kendileri daraltırlar. Çıtalarını kendileri alçaltırlar. Ortamlarını kendi kendilerine karartırlar. Sansürcü iktidarlar bu sayede attıkları birkaç taşla, milyonlarca kuş vururlar. Böylece yasaklar sessizce içselleştirilir ve korkuyla şekillenen refleksler sayesinde kayda bile geçmeden, kendiliğinden, geniş bir alanda etkinleşir. İnsan otosansürün tuzağına hangi noktada düştüğünü anlayamaz bile. Susar, sustukça sıra ona gelir ve o bunu bile kader bilir. Yapacağını yapamayan değil, yapmayan sanatçı... Yazacağını yazamayan değil, yazmayan edebiyatçı... Vereceği eğitimi veremeyen değil, vermeyen akademisyen... Yayımlayacağı metni yayımlayamayan değil, yayımlamayan yayıncı... Savunacağı sanığı savunamayan değil, savunmayan hukukçu... İdealindeki politikayı uygulayamayan değil, uygulamayan politikacı... Ve gazeteciliği yapamayan değil, yapmayan gazeteci... Ülkeye tehditkâr, cezalandırıcı, adaletsiz ya da faşist bir iktidardan çok daha fazla zarar verir. O yüzden; Soru sormanın... Haber yapmanın... Tarafsız olmanın... Karşı taraftan olmanın... Şüpheci olmanın... Araştırmacı olmanın... Adil olmanın... Meraklı olmanın... Cesur olmanın... İktidarı sorgulamanın yasak olduğu ve cezalandırıldığı; İktidar yandaşlığının... İktidarın resmi açıklamalarını baz alarak haber yapmanın... İktidarın her hamlesini alkışlamanın... İktidarın hedef gösterdiği herkese saldırmanın... İktidarın hedef gösterdiği her şeye sövmenin serbest olduğu ve ödüllendirildiği şu günlerde; Ağzını açanın, hak ve özgürlükler konusunda inatçı olanın, sorumluluklarını yerine getirenin, tehditlere kulak tıkayanın dayanaksız suçlamalarla içeriye atıldığı şu iklimde, sansürden, haksız tutuklamalardan, yargılamalardan, baskılardan korktuğunuzdan daha çok, kendi kendinize koyduğunuz sınırlardan korkun. Otosansürü hayatta kalma bahanesi olarak kullanan... Ülkeye de kendine de en büyük zararı verir, hem de kötü kalpli bir iktidardan daha kötü kalpli olduğunu hiç anlamadan. ANMA ?Cumhuriyetimizin?kuruluş?yıllarından?itibaren Mustafa?Kemal?Atatürk’ün?eğitim?ordusunda yer?alarak?fikri?hür, vicdanı?hür?aydınlık?kuşakları?yetiştiren Cumhuriyet?Çınarlarından Sevgili Annem?ve?Babam Öğretmen Refika ve Tevfik GÜNEL’i Ölüm?yıl?dönümlerinde özlemle?anıyorum. Prof. Dr. Esin Emin ÜSTÜN