Katalog

D DAMDAKİ am üstünden maskeyle ve eldivenle içtin de n’oldu, belki de evinde kafe hayata baktığım şu koronalı günlerde, aşağı MİZAHÇI se kapattığın bir kuşun ahını alıp sonuç lardaki insan sayısı gi ta ondan beter bir ev derek azalıyor!.. Dün Cihan DEMİRCİ hapsinin içine düş ya ülkelerinin toplu medin mi?.. mun geneline birer birer sokağa çıkma yasa Korona Korona sorar insana: Korona’nın ğı ilan ettiği bir dönemde ülkemiz sadece 65 yaş üstü insanlarla uğ sorar dünyadaki yaşlı nüfusun azaltılması için üretildiğini söy raşıyor. Oysa tepeden dürbünle baktığım şe insana1 leyen çevreleri sanki haklı çıkarmak için hirde her yaş grubun aslında yaşlıgenç dan insanın en vurdumduymaz ha ayrımı yapmayan, özellikle kronik liyle, yakın temas dolaştığını göre hastalığı olanları daha çok etkile biliyorum ne yazık ki!.. yen bu virüsü yaşlı virüsü gibi gös Hayatın insana sorduğu soru termek ne kadar doğru?.. ları dam üzerinde biriktirip soran Korona sorar insana: Dün bir “Damdaki Mizahçı” olarak ha ya üzerinde Korona’dan hayat dur yat gözlemciliğinin belki de en tat muşken bu ülkede hiçbir şey olma sız günlerini yaşıyorum. Şu sıra mış gibi birileri hâlâ sokakta cirit larda “Hayat sorar insana” demek atar, halay bile çekerse, birileri de tense “Korona sorar insana” demek sadece tweet atarsa, bu işin finali ve araya sosyal bir mesafe koyarak havlu atarak noktalanabilir mi?.. uzaktan sormak gerekiyor!.. Korona sorar insana: Şuursuz Korona sorar insana: “Çocuk bir güruh, en ufak bir önlem bile al luğumuzun o masum ‘Elma der madan hâlâ sokaklarda, caddeler sem çık, armut dersem çıkma” oyu de en vurdumduymaz halleriyle do nu, kapitalizmin bitik dünyasında laşıyorsa, korona bile çileden çıkıp; artık şöyle seyretmiyor mu?: “Dep Korbana, Korsana, Korona, Kor rem dersem evden çık, korona der bize, Korsize, Koronlara bir hale sem evden çıkma!..” gelmez mi?.. Korona sorar insana: Henüz ül Korona sorar insana: Okul ha kemizde 65 yaşını geçen kadın ol yatı boyunca test çözerek yetişen madığı için 65 yaş üstüne sokağa kuşakların günün birinde testten çıkma yasağı sadece erkekleri mi kaçmak için seçe seçe koronayı se kapsıyor?.. çeceğini kim bilebilirdi?.. Korona sorar insana: Korona Korona sorar insana: Evet, ko virüsün ortaya çıkışına Çin’in Wu rona çok tehlikeli bir virüs, ama bu han kentinde yarasa çorbası içen nun daha da tehlikelisi hayatı bo ler yol açtı deniyor. Ey doymak bil yunca sadece cehaletten beslenen mez insanoğlu, yarasanın çorbasını “cahil insan virüsü” değil midir?.. l Birol Çün l Zafer Temoçin l İsmet Lokman l Cemalettin Güzeloğlu EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 13 28 MART 2020 CUMARTESİ l Burak Ergin YÜKSEK YERİLİM HATTI Erdinç UTKU Her iki kişiden üçü Koronalog! H Evde kal Tür kiye! Yoksa sınıfta kalacağız... H Yılın şarkısı: Seni uzaktan sevmek, aşkların en gü zeli! H Bana arkadaşını söyle, onu da etiketleyeyim! l İbrahim Tuncay CUK Günel ALTINTAŞ Yaşlılar ev hapsine mahkum edildi. Evsizler yırttı demek ki! H Vergi tahsilatına ara verildiğine ve giderlere de ek giderler eklendiğine göre, sizce bütçeye Tanrı mı katkıda bulunu yordur? HÜSREV BEY’İN GÜNLÜĞÜ Günhan AYDIN Ajda Pekkan’la evdeyiz 22 MART: Artık sokağa çıkamıyorum. Emekli bütçem ağır para cezasını mümkün değil kaldıramaz. Tuzla buz olurum. Mazhar Alanson ile Kadir İnanır da çıkamıyorlarmış. Aydemir Akbaş, İbrahim Tatlıses ve Ajda Pekkan ile aynı kaderi paylaşıyorum. Tuhaf olduğu kadar hoş bir duygu… Bugün haberlerde Kübalı doktorları gördüm, “Biz devrimci doktorlarız, süper kahramanlar değiliz,” diyorlardı…Süper kahramanların harman olduğu ABD’de korona hastasına 35 bin dolar hesap çıkarmışlar… Gözünü sevdiğimin piyasası… Holivud filmlerinde ABD başkanları jetlerine atladıkları gibi dünyayı uzaylı istilasından kurtarıyorlardı ama görünen o ki 60 yıldır abluka altında boğmaya çalıştıkları Küba’ya muhtaç kalacaklar. Kübalı doktorlar, Dr. House gibi şekilli değiller; Dr. Oz gibi artistik saçları da yok ama kumarhane kapitalizminin sağlık sistemini paramparça ettiği uzak bir ülkedeki canları kurtarmak için canlarını ortaya koyuyorlar... Buralarda sık sık duyardım, bazı değişik insanlar, “Türk olduğuma inanmadılar, beni İtal yan sandılar” diye sevinçle cıvıldarlardı. Şimdi bunların kahir ekseriyeti, “İtalya gibi olmayalım” vaziyeti aldılar. Olmayacaksak ben yaşımdan dolayı çıkamıyorum zaten, siz de çıkmayın çok mecbur değilseniz. İyi bir film izleyin işte: I Daniel Blake… Commandante Ken Loach’tan… 23 MART: Haberleri hiç dinlemedim. Eski dostum Vüs’at O. Bener’i okudum. Plakları çıkardım.Tek tek serdim yere. “Jane” dinledim. Yetmişlerin başında sevenleri çoktu. “Daytime” “dünyanın bütün sabahları” gibi doldu içime.Yaşadığım yaşamadığım bütün sabahlar doldu içime. Hep işlemiş içimde meğer o şarkı. Bir dilim ekmek kızarttım. Azıcık zeytin, iki parmak rakı…” “Müthiş sapsarı içim. Sessizliğe demir atmış köhne bir gemi. Kaptan, tayfalar çekip gitmiş. Köpekler havlıyor sadece. Seyir defterine ne yazabilirim?” diye yazıyor Vüs’at Bey. Böyle giderse savaşın bittiğinden haberi olmayan Japon asker gibi salgının geçtiğinden habersiz kalacağım Jane, Vü’sat Bey ve iki parmak rakı arasında. Hayat güzel aslında… l Mehmet Selçuk l Kürşat Zaman