19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO [email protected] STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 11 18 MART 2020 ÇARŞAMBA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.4720 6.2 kuruş 7.1150 2.5 kuruş 7.8150 6.3 kuruş 11.03 0.45 puan 86.777 1.111 puan 2096.01 59.33 lira 314.82 7.3 lira Koronavirüsün ekonomiyi etkilerini sınırlamak için Merkez Bankası dün olağanüstü toplandı Merkez kasayı açtı Merkez Bankası hem politika faizini yüzde 10.75’ten yüzde 9.75 indirdi hem likiditeyi bollaştırdı. Borsada kayıplar azalırken dolar 6.50 lirayı gördü. Koronavirüs salgınının hem dünya hem Türkiye’deki mali piyasalar üzerindeki etkisi devam ederken, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), perşembe günü yerine dün olağanüstü toplanarak bir dizi karar aldı. Bu kapsamda banka, politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) yüzde 10.75’ten yüzde 9.75’e indirdi. Böylece geçen temmuz ayından bu yana yedinci kez faiz düşürülürken, ayrıca iki yıl sonra tek haneye inildi. Bu kararla ilgili bir de değerlendirme yapan Merkez Bankası PPK, koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelerin küresel büyüme görünümünü zayıflattığını vurguladı. Kredi ve nakit akışı Banka, “Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir” dedi. Virüs kaynaklı gelişmelerle “yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki aşağı yönlü riskler arttı” değerlendirme si yapan ve faizi bu nedenle indirdiğini belirten PPK, ayrıca enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını hatırlattı. BİST’i kurtarmadı Merkez Bankası kararları mali piyasalar üzerinde bir dizi etki yaptı. Güne 88 bin 923 puana kadar yükselişle başlayan, ancak gün içinde yüksek oranlı düşüşler yaşayan Borsa İstanbul, bankanın açıklamaları sonrası kayıplarının bir kısmını geri aldı. Gün içinde 81 bin 982 puana kadar gerileyen BİST 100 Endeksi, günü yüzde 1.27 düşüşle 86 bin 777 puanda kapadı. Güne yine yükselişle başlayan dolar kuru ise Merkez Bankası kararı sonrası güçlendi. 6.406.4940 arasında dalgalanan dolar/ TL günü 6.4070 düzeyinde kapadı. Küresel çapta açıklanan bir dizi önlem sonrası Avrupa borsalarında ise dün sınırlı yükselişler oldu. l Ekonomi Servisi 5.1 milyar dolarlık likidite Merkez Bankası, “koronavirüsün olası ekonomik ve finansal etkilerine karşı alınan tedbirler“ başlığıyla aldığı bir dizi önlemi açıkladı. Bu kapsamda banka, gün içi ve gecelik vadedeki hazır imkânlar çer çevesinde bankalara ihtiyaç duydukları tüm likiditeyi sağlayacak. İhtiyaç duyulan günlerde 91 gün vadeye kadar repo ihaleleri yapılacak. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde tanınan likidite limitleri de artırıldı. Reel kredi büyüme koşullarını sağlayan bankalar için yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm yükümlülük türlerinde ve tüm vade dilimlerinde 500 baz puan indirilecek. Bu kararla, ban kalara yaklaşık 5.1 milyar doları karşılığı döviz ve altın cinsi likidite verilmesi bekleniyor. 18 Mart30 Haziran arasında vadesi gelecek reeskont kredisi geri ödemelerine 90 güne kadar vade uzatım imkânı tanındı. Böylece toplam 7.6 milyar dolar karşılığı kadar kredisi geri ödemesi ertelenebilecek. Beyan verme süresi uzatıldı Hazine ve Maliye Bakanlığı, 31 Mart’ta dolacak yıllık gelir vergisi beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerini 30 Nisan gün sonuna kadar uzattı. 2019 yılına ait yıllık gelir vergisi beyannamesinin 131 Mart tarihlerinde verilmesi gerekiyordu. Geçen yıla ilişkin kazançlara yönelik verilecek beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisinin ise mart ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenmesi öngörülüyordu. l Ekonomi Servisi AVM mağazalarına kapatma tavsiyesi Birleşmiş Markalar Derneği, cadde ve Alışveriş Merkezi (AVM) mağazalarının kapatılmasını tavsiye eden yazılı bir açılama yayımladı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Yönetim kurulumuz, çalışanlarımızın ve müşterilerimizin koronavirüs tedbiri kapsamında temasları en aza indirmek amacıyla bakanlıkların belirleyeceği tarihe kadar, cadde ve AVM mağazalarında perakende ticarete ara verilmesi konusunda tavsiye kararı almıştır. Üyelerimize duyurulur.” l Ekonomi Servisi ’Vergi tatili’ isteniyor FüorerdtimOtdoumraoctiavk’de KAP’a açıklama yapan Ford Otomotiv, yurtdışındaki üretim tesislerinde oluşan kesintiler nedeniyle 30 Mart4 Nisan tarihleri arasında Kocaeli Gölcük fabrikasında üretime ara verileceğini du yurdu. Turizmci destek bekliyor Koronavirüsün turizme büyük zararı olduğunu ifade eden Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, “Sektör durdu. Konaklama vergisi, SGK ve işçi maaşları ödenemeyecek duruma gelinebilir. Toplu işçi çıkarmalar olabilir” dedi. Hiç olmadığı kadar zorda olduklarını be lirten İşler, “Devlet acilen önlem ve destek paketleri açıklamalı” dedi. İzmir Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği Başkanı Hasan Küçükkurt da “Özellikle KOBİ’ler bu süreçte nakit akışlarında sıkıntı yaşayacaklar. KDV dışında tüm vergiler bu süreçte ertelenmeli” diye konuştu. l MEHMET İNMEZ İş dünyası, virüsün ekonomiye etkilerinin bertaraf edilebilmesi için SGK primi ve vergi tatili, kredi yapılandırması gibi önlemler istiyor. Türkiye’de de etkileri artmaya başlayan koronavirüs salgını, ekonomiyi de tehdit eder hale geldi. İç tüketimdeki gerileme, ihracatta düşüş endişesi, hizmetleri sektöründeki birçok işyerinin zorunlu nedenlerle kapatılması virüs etkisinin dikkat çekici sonuçları arasında. Bu nedenle iş dünyası özellikle reel sektörü dönük bir dizi adım atılmasını istiyor. Ankara Sanayi Odası (ASO), bir talep listesi yayımladı ve reel sektörde temerrüde düşme riskini taşıyan banka kredisi borçlularına özel vade uzatım olanakları tanınmasını, zincirleme etkileri yüksek sektörlere uzun dönemli SGK primi ve vergi tatili getirilmesini, daha önce yapılandırılmış olan kredilerin faiz oraları güncel faize göre revize edilmesini istedi. ASO ayrıca, yaptırımlardan etkilenecek işletmeler için kısa çalışma ödeneği, gümrüklerini kapatan ülkelere ihracat yapan firmaların mağduriyetlerinin giderilmesi için KGF ve Eximbank limitlerinin artırılmasını talep etti. Yine kredilerin geri ödeme vadeleri Kredi takibi 180 güne çıktı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), gecikmeye giren kredilerin takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün bekleneceğini açıkladı. Uygulamanın ihtiyaç kredilerinin yanı sıra taşıt, konut ve tüketici kredileri ile tüm ticari kredi türlerini kapsadığı ve yıl sonuna kadar geçerli olduğu belirtildi. Temassız limiti 250 liraya çıktı Bankaralararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko, yoğun talep nedeniyle temassız ödemelerde şifresiz işlem limitinin 250 TL’ye yükseltildiğini açıkladı. Uygulama bugün başladı. nin yapılandırılması istendi. Ankara Ticaret Odası da, Meslek Komiteleri ve Komisyonlar Müdürlüğü bünyesinde “destek masası” kurulmasına karar verdi. l ANKARA 830 milyon dolarlık oyun hasılatı Türkiye oyun sektörü 2019 raporunu paylaşan Gaming in Turkey, Türkiye’de toplam oyun hasılatının 830 milyon dolar olduğunu duyurdu. Türkiye’de internet kullanıcılarının 2019’da 63.2 milyona çıkmasıyla birlikte 2020’de bu rakamın 1 milyar doları bulması da bekleniyor. PC oyunlarının gelişiminin devam etmesi, espor etkinlikleri ve espor yatırımlarının büyümesi ülkemizdeki oyun sektörünün büyümesine yardımcı oluyor. Gaming in Turkey Oyun ve Espor Ajansı Kurucusu Ozan Aydemir, küreselde ulaşılan oyun sektörünün toplam cirosunun 150 milyar doların üzerinde olduğu bilgisini verdi. Covid19 krizi üzerine UNCTAD raporu Koronavirüs (Covid19) elbette öncelikle bir sağlık tehdidi sorunu; ancak iktisadi ve sosyal uzantıları sorunun çok daha kapsamlı ve sistemik olduğu gerçeğini de gizlemiyor. Covid19 tehdidini çok daha karmaşık biçime dönüştüren ana nedenlerden birisi de bilgi kirliliği sorunu. Virüsün yayılış hızına, iktisadi maliyetlerine, küresel düzene ilişkin rasgele varsayımlara dayalı projeksiyonlar, önümüzü görmemizi büsbütün engelliyor; belirsizlikleri derinleştiriyor. Bu yazımda Covid19’un küresel ekonomik düzene ilişkin maliyetlerini kalkınmakta olan ülkeler ve daha genelde kalkınma stratejisi açısından Birleşmiş Milletler Kalkınma ve Ticaret Konferansı’nın (UNCTAD) geçtiğimiz hafta içinde paylaştığı raporlara dayanarak tartışmak arzusundayım. UNCTAD, gezegenimizin doğal kaynaklarına saygıya dayalı sürdürülebilir kalkınma ve insan onuruna yakışır odaklı üretim anlayışını koruyan ender uluslararası kurumlardan birisi. Raporda yer alan veri ve görüşleri paylaşmanın önemli olduğu düşüncesindeyim. Covid19 krizi, küresel ekonomideki mevcut dengesizliklerin üzerine oluştu UNCTAD araştırmacıları, koronavirüsün küresel ekonomide yol açması olası kayıpları büyümede yüzde 2.5’in altına düşülürse 1 trilyon; eğer büyüme hızı yüzde 1.7’nin de altına inerse 2 trilyon dolara ulaşacağını öngörüyor. Krizin küresel ekonomiye etkisinin, bilindiği üzere, üç ana kaynaktan oluşması beklenecek: Talep yönünden (gelirlerin azalması, tüketim ve yatırım harcamalarının ertelenmesi, vb.); arz yönünden (küresel üretim zincirlerinin tahribatı, ara ve yatırım mallarında tedarik süreçlerinin aksaması, ...) ve finansal sistemin çökmesi. Covid19 krizi, UNCTAD’ın geçen yıllarda yayımlamış olduğu Ticaret ve Kalkınma Raporlarında da ısrarla vurgulandığı üzere, küresel ekonomide yaygın bir durgunluğun hüküm sürdüğü, sabit sermaye yatırımlarının ve reel üretkenlik kazanımlarının tarihsel olarak çok düşük düzeylerde seyretmekte olduğu, küresel düzeyde gelir ve servet dağılımındaki eşitsizliklerin derinleştiği ve finans sisteminin köpükleşerek, aşırı risk algısı ile birlikte küresel borç yükünün zirve yaptığı bir durgunluk ve dengesizlik ortamında oluştu. Küresel ekonominin içine sürüklendiği büyük durgunluk 2008/09 krizinden bu yana aşılabilmiş değil. Ücretli emeğin bir yandan düşük ücret gelirleri, diğer yandan da enformalleştirilmiş, parçalanmış işgücü piyasalarındaki güvencesiz istihdam biçimleriyle yoksullaştırıldığı; küresel ticaretin en az üçte ikisinin en büyük 2 bin ulusötesi şirket tarafından yönetildiği ve servet birikimindeki eşitsizliğin yarattığı sosyal dışlanma ve toplumsal şiddet ortamı on yılı aşkın bir süredir küresel ekonominin yeni normali olarak anılagelmekteydi. Söz konusu yeni normal süresince küresel finansal varlıkların değerleri şimdiye değin sadece gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının pervasızca uyguladıkları parasal genişleme politikaları sayesinde korunabilmiş ve dünya sıfır faizli, ucuz likiditeye boğulmuş durumdaydı. Finansal fonların, sabit sermaye yatırımları yerine giderek daha riskli ve spekülatif nitelikli finansal rant oyunlarında heba edilmesi, durgunluk eşitsizlik kıskacının da ana unsurunu oluşturmaktaydı. Ancak, yerçekimi yasalarını hiçe sayan bu balonlaşmanın bir diğer yansıması da küresel borç stokundaki olağanüstü sıçramaydı. 2008 krizinden önce 152 trilyon dolar olan küresel borç stoku on yıl içerisinde 240 trilyon dolara çıkmış, dünya milli gelirler toplamının da neredeyse üç misline ulaşmıştı. Söz konusu artışın içinde en büyük payın ise finansdışı, reel kesim özel şirketlere ait olduğu görülmektedir. UNCTAD verileri, reel sektör şirketler kesiminin dış borçlarındaki artışın, bu kesimce gerçekleştirilen sabit sermaye yatırımlarındaki artışın neredeyse iki misli üstünde olduğunu dile getirmektedir. Büyük durgunluk boyunca, reel üretim şirketlerinin de artık birer finansal rantiye üssüne dönüşmüş olduğu gözlenmektedir. Yeni küresel düzen çağrısı UNCTAD raporu, bu veriler ışığında Covid19 krizi ile mücadelenin iki boyutta değerlendirilebileceğini önermektedir. İlki, bundan evvelki müdahale biçimlerinde olduğu üzere, merkez bankalarınca yürütülecek parasal genişleme yoluyla ucuz krediye dayalı talep desteği sunmak ve beklemek. Ancak, krize intibak sürecinin V ya da U biçiminde zamana yayılacağı beklentisi sorunları ertelemekten öteye gitmeyecektir. İkinci bir mücadele yöntemi ise alınacak tedbirleri en başta krizi yaratan ekonomik ve sosyal koşulların dönüştürülmesiyle birlikte ele almakla ilintilidir. Odaklandırılmış ve aktif makroekonomik politikalar ile birlikte sosyal dayanışmayı, kamusal üretimi ve doğamızın kaynaklarına (ve iklim boyutuna) duyarlı, sürdürülebilir kalkınma stratejilerini birleştirecek yeni bir toplumsal düzenin kurumlarını oluşturmayı tasarlamakla işe girişebiliriz. Kâr amacına değil, toplumsal faydanın üretimine ve eşitlik içinde paylaşımına odaklanan bir dünyayı yaratabiliriz. UNCTAD’ın çağrılarına ek olarak, daha somut ve acil bir öneri de bu satırlarda yer alsın: Mevcut Covid19 krizini aşmak üzere sıfır faizli, genişleyici para politikaları yerine, ücretli emeğe doğrudan gelir transferi ile birleştirilecek bir genişleyici maliye politikası uygulamayı; oluşacak kamu açıklarını kapatmak için de yerel ve küresel boyutta bir servet vergisini devreye sokmayı düşünsek? Söz konusu tasarımın “finansal sistemin sağlığına” ve hatta “piyasa sisteminin mantığına” aykırı olduğu kuşku götürmeyecektir. Ben de tam bunu kastetmekteyim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle