18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 24 ŞUBAT 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER CHP’den torba yasadaki, dernek üyelerini fişlemeye varacak düzenlemeye tepki 1984 romanı gibi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine gelecek tor ba yasa teklifiyle “derneklerin tüm üyelerinin kişisel verilerini mülki ida reye teslim etmesi” düzenlemesine sert tepki gösterdi. Özel, “Yü rütmenin başındaki kişi nin, son olarak 31 Mart yerel seçimleri sürecinde MAHMUT LICALI kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerini, siyasi partileri, dernekleri ve vakıfları terör örgütü olarak nitelediği dikkate alındığında ve geçmiş pratik leri hatırlandığında, dernek üyelerinin listesinin idareye tesliminin ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceği daha iyi anlaşılmaktadır. Bu bir fişleme teklifi dir. AKP, iktidarının 18. yılında ülkeyi adeta George Orwell’in distopik 1984 romanına çevirmek istemektedir” de ğerlendirmesinde bulundu. CHP’li Özel, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün görüşmelerine başlanacak olan torba yasa teklifinin 4 maddesiyle Dernekler Yasası’nda deği şiklik yapıldığını anımsattı. Planlanan değişikliklerle, dernek üyelerinin ad, soyad, doğum tarihi ve kimlik numara sı dahil kişisel verilerini mülki idare Özgür Özel ye teslim edilmesinin, “üyelerini bildirmeyen dernek yöneticilerine idari para cezası verilmesinin” öngörüldüğüne dikkat çeken Özel, torba yasa içinde yer alan bu maddelere, “Gerekçesi incelendiğinde oldukça masum olduğuna inanmamızın istendiği bu değişiklik, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen ancak daha sonra ismi kaldırılsa da uygulamada süren OHAL rejimini devam ettirecek ve kalıcı hale getirecek bir düzenlemedir” tepkisini gösterdi. ‘Muhaliflere gözdağı’ Düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasada korunan “örgütlenme özgürlüğünü” ihlal etti CHP Grup Başkanvekili Özel, teklifle George Orwell’in kitabındaki gibi bir ‘Büyük Birader’ yaratılmanın amaçlandığını savundu. Özel bunun muhalif derneklere ve üyelerine bir gözdağı verme amacı taşıdığını söyledi. ği gibi anayasaya da aykırı olduğunu vurgulayan Özel, şunları söyledi: “Kişisel verilerin gizliliğini ihlal edecek olan teklifteki bu maddeler, komisyondan ve TBMM Genel Kurulu’ndan bu şekilde geçerse, vatandaşların derneklere üye olma özgürlüğü kısıtlanacaktır. Tek adam rejiminin içinde bulunduğumuz, yürütmenin başındaki kişinin ve partisinin yasama ve yargı organları üzerinde baskı kurduğu göz önüne alındığında bu düzenleme, muhalif derneklere bir gözdağı niteliğindedir. Vatandaşların bu derneklere üye olması adeta kanun eliyle caydırılmak istenmektedir.” Özel, söz konusu düzenlemenin geçen ay TBMM’ye gelen bir başka tor ba teklifte de yer aldığını, ancak gelen tepkiler üzerine genel kurul aşamasında çıkarıldığını anımsatarak, şöyle konuştu: “İktidar partisi içinde de bu düzenlemeden rahatsız olan kişiler bulunuyor. Anlaşılan AKP iktidarı aşırı güvenlikçi politikalara teslim olmuştur. Yürütmenin başındaki kişinin, son olarak 31 Mart yerel seçimleri sürecinde kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerini, siyasi partileri, dernekleri ve vakıfları terör örgütü olarak nitelediği dikkate alındığında ve geçmiş pratikleri hatırlandığında dernek üyelerinin listesinin idareye tesliminin, ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceği daha iyi anlaşılmaktadır. Bu bir fişleme teklifidir. AKP, iktidarının 18. yılında ülkeyi adeta George Orwell’in distopik 1984 romanına çevirmek istemekte, romandaki gibi bir ‘Büyük Birader’ yaratmayı arzulamaktadır. Özgürlükleri baskılama ve yaşam biçimlerine müdahale etme isteğinden de vazgeçmemektedir. Demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez bulduğumuz bu maddelerin teklif metninden çıkarılması talebimizi komisyonda ve genel kurulda dile getireceğiz.” l ANKARA Atatürk’ü unutturmak isteyenlere karşı CHP resim, şiir, beste yarışması düzenliyor ‘İktidarın Atatürk sicili bozuk’ CHP, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel resim, şiir ve beste yarışması düzenliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi; iktidarın Cumhuriyetin içini boşaltmak istediğini belirterek “Bugüne kadar 10 stattan Atatürk, 3 stattan İnönü adını silen, Atatürk Havalimanı’nı kapatan, Atatürk Kültür Merkezi’ni (AKM) önce atıl hale getirip sonra yıkan, müfredattaki derslerden Atatürk ismini çıkaran, daha geçen hafta Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi’nin adından Atatürk’ü çıkaran bir iktidar var” değerlendirmesinde bulundu. ‘Başaramayacaklar’ İlgezdi, yaptığı açıklamada, iktidarın Cumhuriyet değerlerinin içini boşaltmak istediğine dikkat çekti. İktidarın Atatürk’ün ismini pek çok yerden sildiğine işaret eden İlgezdi, “17 yılda 15 defa eğitim sistemini değiştirenler, Cumhuriyetin geleceğini emanet ettiğimiz çocuklarımızı büyük bir karanlığa teslim ettiler. Bilimin aydınlık yolundan uzaklaşanlar, laik ve çağdaş eğitimi dışladılar. Kültür ve sanat faaliyetlerine mesafeli durdular, bu alanı da yasaklarla baskı altına aldılar. ‘Duymadım, görmedim ve bilmiyorum’ diyen, kısacası biat eden kuşaklar yaratmak istiyorlar ancak başaramayacaklar” açıklamasını yaptı. İlgezdi, iktidarın Atatürk’ün adını her yerden silerek, kurucu değerlerle ve Cumhuriyet felsefesiyle açıktan bir hesaplaşma çabasına karşın CHP olarak kuruluş ve kurtuluş coşkusunu yeniden yaşatmak için ulusal egemenliğin 100. yılında resim, şiir ve beste yarışması düzenlediklerini belirtti. İlgezdi, “Çocuklarımızın içindeki Atatürk sevgisini yaptıkları resimle, yazdıkları şiirle, besteledikleri şarkılarla ortaya koymaları için 23 Nisan’da yarışma düzenliyoruz. Tüm çocuklarımızı yarışmaya katılmaya davet ediyorum” diye konuştu. Son başvuru 27 Mart CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla düzenlenen “Milli Egemenlik Mücadelesi’nin 100. Yılı: 23 Nisan Resim, Şiir ve Beste Yarışması”na büyük önem verdiklerini kaydeden İlgezdi, “Unutturulmak istenen Cumhuriyet değerleri ile çocuklarımızın bağlarının daha da artması için, daha çok çocuğumuzun eser vermesini istiyoruz. Bu bakımdan son başvuru tarihimizi 27 Mart Cuma gününe uzattık” dedi. Yarışmanın bütün çocuklara açık olduğunu anımsatan İlgezdi, 17 yaşından büyüklerin de beste kategorisinde yarışmaya katılabileceğini duyurdu. l ANKARA / Cumhuriyet CUMHURIYET OKURLARI BULUŞMASINDA MÜTERCIMLER KONUŞTU: Parlamenter sisteme Erol Mütercimler dönülmek zorunda Cumhuriyet Okurları (CUMOK), Kadıköy’de yazar Erol Mütercimler’in katılımıyla “Kurtuluş yolu ve Zafer” başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Etkinlikte konuşan Mütercimler, “Türkiye acil olarak parlamenter sisteme dönmek zorundadır. Çünkü yürümüyor. Bu gidiş iyi bir gidiş değil” dedi. Kadıköy’ de bulunan Aden Otel’de dün yapılan etkinliğin açılış konuşmasını CUMOK Koordinatörü avukat Namık Kemal Boya yaptı. Boya, “Bu toplantı Cumhuriyet okurlarının 23. yılında yaptığımız son toplantı. Buluşmalarımızı gerçekleştirdiğimiz bu otel 5 Mart’ta kapanıyor. Bizim için üzüntü vericidir” dedi. Salonun kalabalık olmasından duyduğu memnuniyeti di le getiren Boya, “Bu toplantı da yazar Erol Mütercimler, kafaları karıştıran konuları aydınlığa kavuşturacak. Türkiye’nin içindeki durumu değerlendirecek. Cumhuriyet okurları için doyurucu bir toplantı olacak” ifadelerini kullandı. Daha sonra söz alan yazar Erol Mütercimler ise AKP iktidarını eleştirerek siyasi iktidarın ömrünün sonuna geldiğini savundu. Mütercimler, “Ama ülkeye verdikleri zarar büyük. Toparlamak bir hayli zor. Kim gelirse gelsin bu siyasetin ülkeye verdiği zarar 25 yılda ancak düzelir. Ülkenin fabrika ayarlarıyla oynandı. En önemli konulardan birisi eğitim öğretimdir... Eğitim öğretimde yapılan hataları görmek için 25 yılın geçmesi lazım. Bu cumhuriyet, cemaatler tarikatlar cumhuriyeti oldu. Bize rağmen, ihanetimize rağmen bu Cumhuriyet buraya kadar geldi. Oturup herkes düşünsün” dedi. Erken seçim öngörüsünde bulunan Mütercimler, şöyle devam etti: “Çünkü buna mecbur. Toplum bu basıncı kaldıramaz. AKP ciddi oranda oy kaybediyor... Türkiye acil olarak parlamenter sisteme dönmek zorundadır. Çünkü yürümüyor. Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Türkiye’nin işi zor. Sıkıntılı bir süreç, sıkıntılı bir coğrafya.” Konuşmaların ardından Mütercimler, kitaplarını imzalayarak, okurlarıyla fotoğraf çektirdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Velidedeoğlu’nu özlemle anıyoruz Atatürk devrimlerinin tanığı ve belgeleyicisi, hukukçu, gazeteciyazar ve Ordinaryus Profesör Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, ölümünün 28. yılında bugün saat 11.30’da Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacak. Gazetemizde Velidedeoğlu 50 yıl boyunca hukuk, aydınlanma konularında ışık tutan Velidedeoğlu’nun anma törenine onursal başkanlığını yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yurttaşlar katılacak. l Haber Merkezi ABB BAŞKANI YAVAŞ: Harcanan paraları görmek yurttaşların hakkı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Bilkent Üniversitesi Uluslararası Hukuk Çalışmaları Topluluğu’nun düzenlediğini “IURIS AGORA” etkinliğinin açılış konuşmasını yaptı. Yavaş, “Seçimden önce Şeffaflık Bildirgesi’ni imzaladık. Belediyemizin bütün harcamalarını paylaşıyoruz. Çünkü sizin paranız, nereye harcandığını görmek sizin hakkınız” ifadelerini kullandı. Eski Başkan Melih Gökçek’in 750 milyon dolar harcayarak yaptırdığı AN KAPARK projesine ilişkin de konuşan Yavaş, “Proje yapılırken Ankaralıya sorulsaydı, oraya harcanan para daha acil ihtiyaç olan ulaşım sorununa ya da metroya harcanırdı” değerlendirmesinde bulundu. Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, Polatlılı çiftçilerin elinde kalan ve çiftçiye destek olmak için satın aldığı 140 ton soğanı, başkentin birçok noktasında sosyal yardım alan ailelere dağıtmaya başladı. l ANKARA Adalet yoktu da artık hukuk da yok... Gezi davasıyla ilgili son mahkeme kararı ile hukuka yapılan son müdahale gösterdi ki “artık hukuk da yok”. Davanın bütün sanıkları için “beraat” kararı verip davanın tek tutuklusu Osman Kavala için de tahliye kararı veren mahkeme sürpriz yapıp beklenmedik bir sonuca mı imza atmıştı? Yoksa, iktidar baskısıyla açılan bir davada suçsuzlar yargılanırken değişen rüzgârlar bir pazarlığa mı işaret ediyordu? Bunları bilemeyeceğiz. Ama sürpriz olmayan bir Cumhurbaşkanı müdahalesiyle “bir manevra ile beraat ettirmeye kalktılar” sözüyle açıklanan bir iktidar hamlesiyle Osman Kavala bütün hukuk kuralları çiğnenerek tahliye edildiği bir konu ile yeniden tutuklandı. Son kararı veren mahkeme heyeti de inceleme ve soruşturmaya alındı. Bitti gitti mi? “İşte adalet!” diye sevinenlerin sevinci yerini gene üzüntüye mi bıraktı? Hayır, elbette hayır. Hiç de öyle olmadı. Bir kere daha ortaya çıktı ki bu ülkede bütün hukuk sistemi siyasal iktidarın ve onun başı olan Cumhurbaşkanı’nın iradesi altında ipoteklidir. Ortaya çıkan bu durum, ülkenin ekonomisini de, eğitimini de, ticaretini de, tarımını da, endüstrisini de, dış politikasını da etkileyecek önemdedir. Çünkü: Bütün mahkeme duvarlarına yazıldığı gibi, ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR. Eğer adalet yoksa, devlet de yoktur, toplum da yoktur, hiçbir şey yoktur ve olamaz. Adalet yoksa, toplumun hiçbir kesiminde güven olamaz. Adalet yoksa, toplumun hiçbir bireyinde güven olamaz. İnsanın canı, malı, ailesi, işi, geleceğinin hepsi güvene bağlıdır. Eğer bir toplumda güven kaybolursa geride hiçbir şey kalmaz. Bu toplumda hiçbir varlığın, hiçbir kazanımın güvencesi kalmamıştır. Bu toplumun en büyük kaybı güven kaybıdır. Daralan güç çemberi İktidar gücü bir çember olarak daraltıldığı zaman “çemberin içi ve çemberin dışı” kesin çizgilerle ayrılır. Bu ayrım giderek “bizden olanbize karşı olan” ayrımına dönüşür. Çember daraldıkça “biz” giderek “ben” olur. “Ben”, giderek “Şahsım”a dönüşür. Bugün, iktidar çemberinin geldiği nokta budur. Çember daraldıkça iktidarın kaybedilme olasılığı bir travma olarak kabul edilir. Bu travmadan kurtulmak için de artık her türlü strateji ve taktik uygulanabilir. Günümüzde anlamsız gibi görünen birçok uygulamanın asıl anlamı budur. “Şahsım iktidarı” her türlü karşı çıkışı “düşmanlık” olarak görmek zorundadır. Çünkü bu karşı çıkışlar iktidara karşı tehdittir. İktidar ise artık kutsaldır. İktidara karşı çıkmak kutsala karşı çıkmaktır. İktidarı bir biçimde sarsacak hareketler, bu hareketlerin içindeki kişiler “kutsalı kirleten hedefler” olarak işaretlenir. Elbette bu gerçekleri görenlerin içinde iktidar yandaşları da vardır. Onlar bu durumu göre göre, neler olduğunu bile bile bu durumun ortaklığını yapmaktadırlar. Çünkü bütün kazanımları, yetkileri, çıkarları hep bu durumun sürmesine bağlıdır. Karşı olanların bir bölümü de susmaktadır. Bir kenara çekilip olan bitene karışmamak zarar görmemenin önlemidir. Bütün bunlara karşın neden kimse ağzını açamıyor? Çünkü, İKTİDAR ARTIK KUTSALLAŞMIŞTIR. İktidara karşı çıkmak, kutsala saygısızlık sayılıyor. FETÖ yandaşlığından vatan hainliğine kadar uzanan bir yelpazede yer bulunarak suçlanıyor. Soru sormak yasaktır. İktidarı eleştirmek günahtır. Karşı çıkmak vatan hainliğidir. Sakın ha! Ama gerçekler kaybolmaz Ama ne yapalım ki “gerçekler kaybolmaz”. Zulüm bir gün biter, zalim o gün çöker. Tarihin kanunu budur. Bugün hesap soranlar yarın hesap verir. Bugün yatan yarın çıkar. Zulüm kendini ele verir. KAN KONUŞUR. Bir gün, mutlaka... İmamoğlu’ndan Salman’a ziyaret İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurmaylarıyla Sapanca’da 2 günlük çalışma kampı düzenledi. Kampın ardından Yalova’ya giden İmamoğlu, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ile bir araya geldi. Yürüyen Köşk’ü de ziyaret eden İmamoğlu, “Nasıl işbirliği yaparız, bu kadar yakın iki parçanın ve yıllarca İstanbul’un bir parçası olan Yalova’nın hangi kısımlarına İstanbul olarak dokunuruz; onları konuşuyoruz. Yalova halkının ve Yalova Belediye Başkanımızın yanındayız” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle