23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 3 20 ŞUBAT 2020 PERŞEMBE 140/4 0 160/7 0 130/3 0 120/5 0 140/4 0 40/6 0 30/ 4 0 80/0 0 160/7 0 160/5 0 140/0 0 160/9 0 80/1 0 180/13 0 110/7 0 40/0 0 120/7 0 150/1 0 110/6 0 160/4 0 20/3 0 130/4 0 TARİHTE BUGÜN 1914: İstanbul’da elektrikli tramvay sefere başladı. 1930: Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu kabul edildi. 1970: Boğaz Köprüsü’nün temeli törenle atıldı. Köprü üç yılda tamamlandı. eŞKrutöeletlüeİdlneidrl’iiin,naidçnuinnreeusşdimiosağysuaınrydeiuntmeti: UTANIN BU ANNEDEN Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda hafriyat kamyonunun altında kalarak yaşamını yitiren Şule İdil Dere’nin ölümüne ilişkin dava, üç sanığın avukatının davadan çekilmesi gerekçe gösterilerek ertelendi. Mahkeme hâkimi, sanıklar Teyfur Bingöl, Zafer Karasaçlı ve İbrahim Ruhi Kelleci’nin avukatının dosyadan çekildiğini tutanağa geçti. Duruşmada söz alan Şule İdil Dere’nin annesi Nesrin Aslan, bu davanın herkes için bir eziyet olduğunu belirterek “Dikili ağa cımdır benim kızım. Sorumlu bulunamıyor, ben biliyorum sorumluyu. Kötü bir zamanda, kötü bir dünyada, kötülerin içinde doğurdum ben kızımı. O yüzden suç bende” dedi. Şule İdil Dere’nin babası Berdan Dere’nin avukatı Fah rettin Ozan, “23 yaşındaki evladını kaybetmiş bir anneye ‘hata bende’ dedirtecek hale gelmişsek hukukçu kimliğimizden utanmalıyız” dedi. Mahkeme hâkimi duruşmayı erteledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İBB’ye engelleme bitmiyor, bu kez de UKOME’nin yapısı değiştirildi YETKI TIRPANI İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) de aralarında bulunduğu çok sayıda büyükşehir belediyesini kapsayan bir değişikliğe gidildi. “Yetki tırpanı” olarak yorumlanan bu değişiklik kapsamında İBB’ye bağlı Ulaşım Koor dinasyon Müdürlüğü’nde (UKOME) de üye çoğunluğu değişti. Yeni kararla UKOME’de İBB de azınlık duruma geçti. İBB CHP HAZAL Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, OCAK “Yeni bir engelleme çabası daha. İBB artık UKOME’de çoğunluk değil, azınlık” dedi. İBB’nin yetkilerine ilişkin tartışmalar sürerken İçişleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı büyükşehir belediyelerini ilgilendiren çok önemli bir yönetmeliğe imza attı. Bakanlıklar, büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluk alanında kalan yerlerde ulaşım ve trafik ile ilgili kararları alarak planlama ve koordinasyonu sağlayan UKOME’deki üye dağılımını değiştirdi. İBB’nin yönettiği UKOME’de de mevcut durumda büyükşehir belediyelerinin 11, kamu kurumlarının 10 üyesi vardı. İBB yetkilileri dışında UKOME’de Milli Savunma Bakanlığı temsilcisi, Jandarma Genel Komutanlığı temsilcisi, Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcisinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kamu kurumu var. Etkinlik değişti Resmi Gazete’de yayımlanan “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” kapsamında UKOME’deki kamu kurumlarının üye sayısı artırılarak 14’e çıkarıldı. Buna göre üyeler arasına Milli Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üyeleri de eklendi. Bu durumda tüm büyükşehir belediyelerinde olduğu gibi İBB’nin de UKOME kararlarındaki etkinliği değişti. ‘Kuşatmaya çalışıyorlar’ Karar, CHP’li büyükşehir belediyelerinde “yetki tırpanı” olarak yorumlandı. Kararı gazetemize değerlendiren İBB CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, “Mecliste çoğunluğunu kullanarak İBB’yi çalıştırmayan AKP gibi bu kez de bakanlık eliyle yetki tırpanı yapıyor. Seçimlerden sonra engellemeler bitmedi. Boğaziçi imar yetkisi gibi çok sayıda engellemelerle karşılaştık. İBB’yi kuşatmaya çalışıyorlar. Yeni bir engelleme çabası daha geldi. İBB’nin yönettiği UKOME’nin yapısı Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından değiştirildi. İBB, artık UKOME’de çoğunluk değil azınlık. Milli Eğitim ve Aile bakanlıkları da UKOME’nin üyesi haline geldi” dedi. ‘BURASI İSTANBUL, SIZIN OYUNCAĞINIZ DEĞIL’ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 29’uncu ilçe belediyesi ziyaretini Sarıyer’e yaptı. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, bina girişinde karşıladığı İmamoğlu ve ekibini, makam odasında ağırladı. Görüşmenin ardından gazetecilere, açıklama yapan İmamoğlu UKOME ile ilgili şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir aklı başında yöneticisinin, yönetiminin böyle bir hamle yapma ihtimali bile yok. Bu şaşırmışlık, yani oyuncağı elinden alınmış bir çocuk ağlar ya, öyle bir durum. Burası sizin oyuncağınız değil. Burası İstanbul. Bugün Ekrem var, yarın başka birisi var. Yani buna saygı duyup birbirimize sarılsak, güzel işler üretsek. Hayatınız siyasi partiler mi?” l İç Politika GEZI PARKI’NA 150 AĞAÇ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Gezi Parkı’nda mantar hastalığı ve fırtınalar nedeniyle 77 ağacın zarar gördüğünü açıklamasının ardından yeni ağaçların dikileceği alanlar kazıldı. Ekipler, yaptıkları açıklamada parkın tamamen yeşile kavuşacağını belirterek “Şu anda 150 ağaç dikmeyi planlıyoruz” dedi. l DHA YASAL HAKLARINI KULLANIYORLAR Topraklarına sahip çıktılar Halkın jeotermallere karşı çevreyi savunduğu Aydın’ın Efeler ilçesinde Karadeniz Elektrik Üretim AŞ (KARKEY) şirketi tarafından şantiye etrafına tel örgü çekilmeye çalışılınca mahalleli tekrar direnişe geçti. Yaşanan arbedede bir kişi darp edildi. Kuyucular Mahallesi dere yolu kenarı üzerinde bulunan KARKEY tarafından jeotermal kuyusu açmak için başlatılan çalışmaya halkın büyük tepki vermesi üzerine Efeler Be lediyesi yetkilileri, kuyu açmak isteyen firmadan gerekli belgeleri istemiş, firma ise belgeleri ibraz edememişti. Bunun üzerine şirketin hukuka aykırı hareket ettiğini tespit eden Efeler Belediyesi, şirket hakkında tutanak tutarak şantiyenin işleyişini durdurma kararı almıştı. Yaşanan tüm gelişmelerin ardından dün şirket, şantiye etrafına tel örgü çekmeye çalışınca Kuyucular halkı tekrar direnişe geçti. l İZMİR/Cumhuriyet Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) Başkanı Mehmet Vergili, “Burası birinci sınıf tarım arazisi çay kenarı ve zeytinlik alan. Ayrıca önceden Hazine arazisi olduğu için jeotermal firmaları bu tarz yerleri çok kolay bir şekilde alıyor. Beyköy ve Kuyucular halkı yasadışı hareketlere karşı direniyor ve bu şekilde tel örgü çekilmesini en azından engelliyorlar. Vatandaşlarımız yasal haklarını kul lanıyor” dedi. Geride borç listesi kaldı YOKSULLUK CAN ALMAYA DEVAM EDIYOR Yoksulluk, geçim sıkıntısı nedeniyle intiharlar devam ediyor. Antalya’da Halit Yılmaz isimli yurttaş, 26 bin 450 lira borcunu ödeyemediği için yaşamına son verdi. Ankara’da 15 yıllık matematik öğretmeni İnan Avşar, eğitim sistemini ve fazla mesai saatlerini eleştirdiği bir video çekerek intihar etti. Avşar, videoda, “Çocuklarınızı okula göndermeyin. Çocuklarınızın beyni yıkanıyor. Artık çocukların yüzüne bakamıyorum” dedi. Yılmaz, intiharından önce bıraktığı mektupta “Kimseye kızgın değilim. Herkes hakkını helal etsin” dedi. Turizm sektöründe çalışan Yılmaz, 48 yaşında ve 2 çoHalit Yılmaz cuk babasıydı. l Haber Merkezi ANMAYA MÜDAHALE İstanbul Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 4. sınıf öğrencisi Hakan Taşdemir’in intihar etmesine ilişkin dün üniversite öğrencilerinin düzenlediği basın açıklamasına güvenlik görevlileri müdahale etti. Açıklamayı, Taşdemir’in fakültesinde yapmak isteyen öğrenciler okula alınmazken, güvenlik görevlileri tarafından darp edildi. İŞTEN KOVULAN BABA INTIHAR ETTI İstanbul’da yaşayan Tuncay Tor (38) markette reyon görevlisi olarak çalıştığı işinden kovulduğu için yaşamına son verdi. Tor’un patronuna işe geri dönmek için çok yalvardığı ancak sonuçsuz kaldığı belirtildi. Tor’un komşusu ise Tuncay’ın işten kovulduğu için bunalıma girdiğini söyleyerek “5 kişilik bir ailenin tek geçim kaynağı Tuncay’ın asgari ücretli maaşıydı. Çocuklarının en büyüğü 14 yaşında” dedi. l KÜBRA KÖKLÜ / İSTANBUL İşte o 6 buçuk saatlik tuhaf olaylar bundan sonra başladı. 6 buçuk saatte hazırlanan Osman Kavala’nın çözüm Anlatılan odur ki, 6 buçuk saati kimi savcıların telefonlarının pilleri bitti. Tahliye edecekle Siz hiç tahliye oldunuz mu? Ben bir kez oldum. Mahkeme kararları yüzümüze okunmuyordu. Hücredeki televizyonda gördüm. İlk içimden geçen, şimdi ardımda bıraktığım insanlar ne olacak endişesiydi. Birlikte son kez kahve yaptık. Belki bir daha görüşemeyiz diye “bundan sonra” ile başlayan cümleler kurduk. Kahve bitmeden kapı açıldı. Görevliler “Hadi” diyordu. Hepimiz bürokrasiden şikâyet ederiz. Ama Türkiye’de tahliye kadar hızlı bürokrasi görmedim. Mahkeme, kararı bilgisayar sistemine yükler. Cezaevi sizi hemen kapının önüne bırakır. Artık dışarıda olması gereken adamın sorumluluğunu kimse almak istemez. Devlete bir yudum su, bir lokma yemek yükü olmanız uygun bulunmaz. İnsanın gözü dünyayı, kendi yaşamının izin verdiği kadar görüyor. Salı günü Gezi davasından sonra ilk bunu gördüm. Beraat kararı 14.47’de okunmuştu. Neredeyse saat akşam 9 olduğu halde Osman Kavala halen cezaevinden çıkmamıştı. Bir süre sonra gözaltı haberi geldi. Benim aklımda ise o soru vardı: O 6 buçuk saatte neler oldu? re “bekleyin” telefonları edildi. Karar çıktı ama “nasıl içeride tutarız” müzakereleri yapıldı. Çok da düşünmeye gerek kalmadı. Tek bir çözüm bulundu. Osman Kavala hakkında 2017 yılında açılmış ama iddianamesi hazırlanmamış bir soruşturma daha vardı. Kavala o soruşturmada da daha önce, 1 Kasım 2017’de tutuklanmıştı. Soruşturma gizli yürüdüğü için içeriğini bilmiyoruz. Ancak 11 Ekim 2019 tarihinde savcı Yakup Ali Kahveci bir karar verdi. “Tutuklama tedbirinin devamının artık ölçülü olmayacağı değerlendirildiğinden, tutuklama tedbirine gerek bulunmadığı anlaşıldığından” diyerek mahkemeye bile çıkarmadan, hakkında resen tahliye kararı yazdı. İşte 4 ay önce bizzat soruşturma savcısının serbest bıraktığı Kavala, Gezi davasından beraat edince hakkında bu dosyadan gözaltı kararı verilmesi kararlaştırıldı. Birkaç saatte yeni delil mi bulunmuştu? Bir eylem hazırlığı mı vardı? Elbette ki hayır. Yargının kimi mensupları, “hukuka nasıl ulaşırız” formülünün peşinde değildi. Bir şahsı nasıl tutuklar da “yukarıdan eli sırtımızda olanları” memnun ederiz diye dü Bakan’ın son bir haftadaki mesajları şünüyorlardı. Tablo “biz bu filmi bir yerde görmüştük” dedirtiyordu. Biraz geri gidelim mi? Hayır, hayır! Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Pelikancılar arasındaki kavgayı zaten bu köşede defalarca okudunuz. Bir ucu İstanbul Grubu denen yapıyla çekişmeye, bir ucu Ankara’da HSK’deki bazı isimlerin tasfiyesine, bir ucu Antalya’da Cumhurbaşkanı avukatlarının karıştığı skandallara uzanan gerilimler biliniyor. Bu kadar değil... Kimilerinin “güvercin” saydığı Adalet Bakanı, sürekli yargıdaki bazı “şahin” pratikleri eleştirmesiyle gündeme geliyor. Bu hafta da pek farklı olmadı. Adalet Bakanı birkaç günde peş peşe mesajlar verdi. “Yeşil pasaportu verdik, her ülkeye avukatlar gidebiliyor ama bugün adliye koridorlarında ‘ben hâkim, savcı hatta kaleme ulaşamıyorum’ diye şikâyet geliyorsa atmamız gereken adımlar var demektir.” Adalet Bakanı’nı değiştirmek istiyorlar Öyle görünüyor ki bu olaydan sonra birilerinin cebindeki “yeni Adalet Bakanı” kartları yeniden karıştırılmaya başlanacak. Biri Saray’da, biri önemli davalarda, biri partide olan hukukçuların kulakları çınlatılacak. Hep Soros’u tartışıyoruz ya... Yakın döneme kadar Soros’un fonladığı Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı Can Paker’di. Yine Soros destekli TESEV’in başında da o bulunuyordu. Kendi anılarında anlattığına göre Paker ile Kavala’nın yolları FETÖ meselesinden ayrıldı. Zira Kavala ve arkadaşları FETÖ kumpaslarına karşı tavır almıştı. Paker ise Pensilvanya’da yüz sürdüğü Gülen’in hızlı bir destekçisiydi. Hadi, “Gezi” diye tartıştık da, şimdi Kavala’yı yeniden gözaltına aldıkları soruşturmanın konusu “Millet olarak beklentimiz savcı önce kendisi ikna oluyorsa delille bulguyla, o vatandaş hakkında dava açsın. Savcı ‘ben açayım mahkeme karar versin’, mahkeme ‘ben karar vereyim istinaf yanlışsa 15 Temmuz FETÖ darbesi. Bugün Pelikancıların yalısında siyaset dersleri veren Paker, kendi anılarıyla Kavala lehine tanık olur mu? Bilmiyorum, merak da etmiyorum. Benim merak ettiğim daha başka... bozsun’, istinaf ‘ben karar vereyim Pelikan medyası günlerdir Yargıtay bozsun’ diyerek vatandaşı ve ceza adaleti duygusunu incitmek kimsenin hakkı değildir.” “Adalet bir sayı ve skor işi değildir. Kaç dava açtığımız, kaç dos “CHP, RAND, rapor, asker, darbe” kelimeleri geçen haberler yapıyordu. Haliyle herkes onların rüzgârıyla “hayali darbe”yi tartışıyordu. Ortalık karıştıktan günler yayı karara çıkardığımızdan daha sonra dün Cumhurbaşkanı çık önemli olan adaleti ne ölçüde ger tı ve “böyle bir şeye siz inanıyor çekleştirdiğimizdir.” Bakan’ın kendi dukalığını kur duğunu düşündüğü kimi mahkemelerden, savcılıklardan şikâyet musunuz? Bunlar tamamen bir kumpanya” dedi. İşte şaşırdığım bu. Nasıl oldu da tam da yeni partileri ya da siyasi ayakları konuşur ettiği belliydi. Sözlerin özellikle ken, Erdoğan yıllar sonra bir anda İstanbul’da kimi yerlere gittiği de. “darbe, Gezi, CHP, FETÖ, Esad...” Adliyede son 4 yıldır “bazı seçil tablosunun karşısına kendisini yer miş avukatlar” dışında avukatla leştirebildi. Hareketinin parçalarını rın giremediği katlardan, delilsiz kendisinde toplayabildi. yazılan iddianamelerden, top Yaratıcılık mı, şans mı, lütuf mu? tan verilen kararlardan, içine ze Bu tabloda unutmamamız gere hir bulaşmış dosyalardan bah ken başka. Hukuk, dostlarımız gel sediliyordu. diğinde dolaptan çıkaracağımız Pek çok kişiye göre, salı günü zeytinyağlı dolma değildir. Düş çıkan beraat ve tahliye kararı, Ada manlarını dahi tartabilen zamanlet Bakanı’nın yarattığı atmosferin sız ve hassas bir terazidir. Cumhu sonucuydu. riyetin en kalın kolonu, yurttaşlara Öyle ya, Avrupa İnsan Hakları eşitliği hatırlatacak örtüdür. Mahkemesi kararlarını dikkate al Cumhuriyetin kurumlarını mayan, Kavala’yı iki yıldan fazla mahkemelerle sakatladılar. Yeni süredir tutuklu yargılayan mahke den kuruluş belki mahkemelerde meden böyle bir kararın çıkacağı değil ama kuşkusuz mahkeme na sanıklar bile inanmıyordu. lerle olacak. KAYYIM SAHADA Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın, Mardin Büyükşehir Başakspor ve Giresun ekibi Görele Belediyespor arasında oynanan kadın hentbol maçında, Görele Belediyespor teknik direktörünü ve eşini gözaltına aldırıp çekilen görüntüleri zorla sildirdiği öne sürüldü. Ağustos ayında Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan vali Mustafa Yaman’ın maç sırasında tribünden sürekli olarak hakemlere “Doğru yönetin, bunu yapın, şöyle yapın” diye bağırdığı öne sürüldü. Giresun ekibi, olayı Türkiye Hentbol Federasyonu’na bildirdi. Yaşananlarla ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuşan Görele Belediyespor Teknik Direktörü Mehmet Ali Binen, konuya dair THF Başkanı Bilal Eyüpoğlu’nun Yaman’ı aradığını ancak Yaman’ın “Öyle bir şey yok” cevabı verdiğini söyledi. Eyüpoğlu ise konuya dair yapılacak incelemeden ve hazırlanacak raporlardan sonra konuşabileceklerini belirtti. l Haber Merkezi Maaş alamayan öğretmenler istifa etti VEYEYALLIPLEETMIR İstanbul Kartal Ahmet Şimşek Koleji öğretmenleri, aylardır maaşlarını alamadıkları için istifa etti. Okul önünde dün eylem yapan veliler, çocuklarının eğitimlerinin aksadığını ve okuldaki diğer çalışanlara da aylardır maaşlarının ödenmediğini, kantinin dahi kapalı olduğunu belirtti. 15 öğretmenin istifa ettiği aktaran veli Ertuğrul Yılmaz, “Çocuğum 3. sınıfa gidiyordu. İki senedir bunlar yaşanıyordu. Bize çektikleri mesajlarda öğretmenleri suçlayan yönetim anlayışıyla karşı karşıyaydık. Biz Türkiye’nin geleceği için buradayız” dedi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle