Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 20 ŞUBAT 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER/YORUM Kullanışlı paranoya: Darbe Bir haftadır yoğun bir kampanya var: “Kemalistler/Avrasyacılar darbe yapacak” diye... Bu kampanyayı yürütenlere göre darbenin işareti ne peki? RAND raporu, Kemal Kılıçdaroğlu ve İlker Başbuğ üçgeni! Buna son olarak Abdullah Gül’ün açıklamalarını da ekleyip “muhteşem kare”ye dönüştürdüler! Peki, bu kampanyanın sahibi kim, hedefi ne? İnceleyelim: Bahçeli’nin dikkat çeken mesajı Öncelikle belirtelim: RAND’nin raporunu (öncesinde yazan varsa düzeltiriz) 17 Ocak’ta OdaTV’de Nejat Eslen, 20 Ocak’ta da Cumhuriyet’te ben ve Yeniçağ’da Arslan Bulut yazdı. Üçümüz de raporu Türkiye’ye yönelik tehdit olarak yorumladık özetle. Sonrasında da tek tük yazan oldu ama geçen hafta başlatılan bu kampanyaya kadar RAND raporu gündem olmadı! Diğer yandan İlker Başbuğ’un 26 Haziran 2009’da çıkan o yasaya işaret ettiği 28 Ocak tarihli TV konuşması da yeni değildi. Başbuğ o yasaya defalarca işaret etmişti TV programlarında, söyleşilerinde. Dahası Kırmızı Kedi Yayınevi’nin geçen yıl yayımladığı Ergenekon’dan Çıkış kitabında da yazdı. Fakat hiç gündem olmadı. Aslında bu sefer de olmayacaktı. Konuşmasından bir hafta sonra, 5 Şubat’ta Erdoğan hedef almasa ve AKP milletvekillerini İlker Başbuğ’a dava açmaya çağırmasa, konuşma öncekiler gibi üstünde pek durulmadan unutulup gidecekti. Gelelim Kılıçdaroğlu’nun “siyasi ayak” açıklamasına. Bu da yeni değil. Kılıçdaroğlu dönem dönem “hani siyasi ayak” diyor zaten. Bu kez dile getirmesi de, danışmanı ve bir belediye başkanı üzerinden yapılan CHPFETÖ ilişkisi göndermelerine yanıt nedeniyleydi. Yani AKP’ye “asıl siz FETÖ’yle ilişkilisiniz” demeye getiriyordu. Zaten “siyasi ayak” tartışması bu kez Kılıçdaroğlu’nun çıkışıyla değil, Devlet Bahçeli tarafından dile getirilmişti. Bahçeli 17 Ocak 2020’de şöyle bir çıkış yaptı: “Ben diyorum ki, siyasi ayak kim ise çıkarılsın. Herkes diyor ki, partilerde kim var? Herkes kimi biliyorsa söylesin. Ben kimsenin adını vermiyorum. Bizdekileri biliyordum hadi güle güle dedim. Böyle bir konseyin askeri kanadı belli, Silivri ve Sincan’da. Peki siyasi kanadı nerede? Bunları bulun diyoruz. Bulamıyorlarsa bize yetki versinler biz buluruz bunları.” Ki asıl üzerinde durulması gereken Bahçeli’nin Erdoğan’a yönelik bu mesajıydı: Bunun güvenlik bürokrasisinde son dönemde tasfiye edilen milliyetçilerle bir ilgisi olup olmadığıydı. Ancak üzerinde durulmadı! Kampanya ağırlıklı AKP medyasında Tüm bu kronolojiyi ve gündeme nasıl taşındığı gerçeğini yok sayarak; yani RAND raporunun AKP medyası tarafından sonradan gündem yapıldığını, Başbuğ’un açıklamasının Erdoğan’ın konu etmesiyle gündem olduğunu ve Kılıçdaroğlu’ndan önce “siyasi ayak” tartışmasını Bahçeli’nin başlattığını es geçip; “RAND, Başbuğ, Kılıçdaroğlu; bunlar tesadüf olamaz, darbe işareti verildi” diye söylenmek, komplo teorisi üretmekten başka bir şey değildir! Üstelik tuhaf bir şekilde “darbe olacak” yazıları AKP medyasında yazılıyor; ardından da AKP sözcüleri tarafından “darbe olabilme” ihtimaline meydan okunuyor! Bir nevi “darbe olacak” söylentisi, yararlı paranoyaya dönüştürülüyor. Şöyle: Darbe paranoyasından yararlananlar 1. İktidar darbeyi kullanışlı paranoyaya dönüştürüyor: Ekonomik krizden yanlış dış politikaya uzanan konular nedeniyle, son anketler de gösteriyor ki, AKP’nin oyu düşüyor. Kamuoyu darbeyle korkutularak iniş frenlenmeye çalışılıyor. 2. FETÖ’cüler darbeyi kullanışlı paranoyaya dönüştürüyor: “Kemalistler/Avrasyacılar sana darbe yapacak” diyerek Erdoğan’ı yeniden Ergenekonculara operasyon yapmaya kışkırtıyorlar. 3. AKP medyasında yazan “eski FETÖ’cüler” darbeyi kullanışlı paranoyaya dönüştürüyor: “Darbe olacak” diyerek Saray nezdindeki etkilerini diğer gruplara karşı artırmaya çalışıyorlar. 4. Bahçeli ekibi darbeyi kullanışlı paranoyaya dönüştürüyor: “Kemalistler/Avrasyacılar sana darbe yapacak” diyerek Erdoğan’ı Doğu Perinçek’e karşı kışkırtıyor. 5. ABD darbeyi kullanışlı paranoyaya dönüştürüyor: “Kemalistler/Avrasyacılar darbe yapacak” diyerek Türkiye’yi Atlantik eksenine çapalamaya çalışıyor. 6. Pentagon darbeyi kullanışlı paranoyaya dönüştürüyor: “Kemalistler/Avrasyacılar darbe yapacak” diyerek, TSK içinde fitne fesat çıkarmaya ve NATO’cuları desteklemeye çalışıyor. Kısacası bir darbe olacak paranoyası yaratarak, bundan siyaseten nemalanmaya çalışıyor pek çok kesim. (Meselenin bir de dış politika iç politika uyum zorunluluğu boyutu var ki, bunu ayrıca başka bir makalede ele alırız.) Kemalistler darbeyi önledi! Fakat önemle belirtelim: Kemalist subaylar darbe yapmaz! 12 Mart’ta, 12 Eylül’de Kemalistler darbe yapmadı; tersine “Atatürkçü maskeli” NATO’cular tarafından ordudan büyük bölümü tasfiye edildi. 15 Temmuz’da da FETÖ’ye TSK içinde direnenler Kemalist subaylardı. Gerçekte darbeyi bastıranlar da onlar oldu; FETÖ tankları egzoza atlet sokulmasıyla değil, Kemalist subayların tanklarıyla durduruldu! Ve AKPFETÖ işbirliğiyle ordudan tasfiye edilen emekli subayların o gece beylik tabancalarıyla sokağa çıkıp FETÖ’ye silahla direnmesiyle darbe engellendi! 20 ŞUBAT 2020 SAYI: 34469 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:21 07:46 13:23 16:20 18:50 20:09 Ankara 06:06 07:29 13:07 16:06 18:36 19:54 İzmir 06:29 07:50 13:30 16:31 19:01 20:17 AKP döneminde alınan yargı kararlarında her zaman koca bir “sürrealizm” algısının orta de mantıkmatematikistatistik üçlüsünün içinden çıkabilmek için belleğinde yeni düşünce lığa fırlama şansı vardır. En olmaya dehlizleri mi açmaya çalışsın? cak bakış açısı birden en beklenme Bu Zihni Sinir ulemaları, ne dik an ve ortamda gündeme gelive yazık ki derslerini yeterince ça rir. Bu durumlarda mesela Danıştay lışmamışlar. Minimum düzey Kavala kararı ve cinayeti davası, Ergenekon’a bağla nabilir. Atatürkçüler birbirini vurmuş de “en yakın tarihimizi” bilselerdi, mesela en azından Ge yargının yok oluşu olabilir, Cumhuriyet gazetesini bom baladıkları iddiasıyla suçlanabilirler. Bank Asya’ya para yatıranlar veya zi boyunca FETÖ’cülerin var güçleriyle “Gezici”lere karşı ellerinden gelen her gücü kul çocuğunu Fethullah’ın bir okulun landıklarını hatırlayabilirlerdi! da okutanlar veya Abant’ın çaycıları tılara girişip bu yeni hukuki iddiayı (!) Mesela daha sonra FETÖ’cü bile FETÖ’den tutuklanırken, her gün ortalığa çekinmeden salacak yara lükten tutuklanan onca polisin, Em FETÖ reklamı yapan siyasilerin orta tıcı seviyelere tırmanabildiğini, nasıl niyet müdürünün, valinin Gezicilere da pirüpak gezebilmelerine şaşırma alelacele bu “kararın” onaylandığını... kan kusturmak için hangi hamleleri hakkınız yoktur! Veya ömründe adı Eskiden Türkiye nispeten daha nor üst üste yaptıklarını gizli arşivlerden nı duymadıkları faşist çetecilerle bir malimsi bir yer iken, Cumhuriyet’te değil, günlük gazete manşetlerinden münasip uyduruk teknolojik varsa ki köşemden hayali “dinleme bantla çıkarabilirlerdi! Başta Zaman gazete yımla ilişkilendirilen kişilerin, “Türkiye rı” yayımlardım! Laf aramızda inanıl si olmak üzere, FETÖ’cü basının her Cumhuriyeti’ni devirmek için beraber maz keyifli olurdu! Şimdi mesela bu manşetinde Gezicileri nasıl hedef al çete kurdukları” iddiasıyla haklarında konuda bunu uygulasam beni ciddi dığını “unutmak” bu kadar kolay ol fezleke hazırlanabilir. Emin Çölaşan ye alıp hangi kurumlar anında dev mamalıydı. FETÖ’nün bir numara gibi hayatını yobazlıkla mücadele reye girerdi, tahmin edebilirsiniz! Bu lı “imaj milletvekili” Hakan Şükür’ün ederek geçiren bir insan “FETÖ’cü” nedenle ben de sizlerin hayal gücü Gezi esnasında Gezicilere nasıl la ilan edilebilir ya da Necati Doğru ve ne güvendiğim için o konuşma tra net okuduğunu, “Küfre sığınıyorlar” ya Sözcü gazetesinin kendisi hakkın fiğini benim adıma sizler kafanızda ifadesini kullanabildiğini hatırlayıp da bu iddialar gündeme getirilebilir! yazabilirsiniz! “yok artık bu kadar senaryo yazma Bu hayal gücünün sonu yoktur! İki yıldır soruyoruz bu sütunlardan, yalım” diyebilirlerdi. Kavala hakkın Mantık, kanıt, somut deliller, el “Osman Kavala’nın suçu ne? Kanıt da önce “Gezi elebaşı”, sonra ora le tutulur güvenilir şahitler, işin do larınız ne? Bu mahkeme ne zaman dan dikiş tutturamayınca “FETÖ’cü ğal akışında bırakılan izler, hiçbir şe başlayacak ve Kavala en azından elebaşı” iddianamelerini bir biri pe ye gereksinim yoktur. Yargının suçla hangi konularda kendisini savunaca şi sıra açabilmekle mesela aynı ha ma yetkisine sahip kesimlerinin birin ğını ne zaman öğrenebilecek?” İşte kemin önce bir maçta A takımı lehi de böyle bir dâhiyane ampul yanma neredeyse iki yıldır yanıtsız kalan bu ne şike yaptığını, sonra aradan 2 yıl sı yeter de artar bile! sorular yargının içinden gelen tokat geçtikten sonra “Meğer aynı gün, ay O kadar merak ediyorum ki, Os gibi yanıtlar bulduğu gün, diğer “Zih nı maçta B takımı lehine de şike yap man Kavala hakkında Gezi ile ilgi ni Sinir Procesi”nin fitili ateşlendi. mış olduğunu” iddia etmek arasında li suçlamalardan salıverilme kara Bu yeni dâhiyane hukuki buluş şu bir fark yoktur. Ya da mesela 12 Ey rı çıktıktan sonra geçen altı saat işe bakın ki, tam Gezi hakkında ka lül öncesinin Türkiyesi’nde önce bir te neler yaşandı da yalnız bizlere de rar çıktığı günden altı saat sonra alı yazarı “komünist” propaganda yap ğil, duyan tüm dünyaya hem “pes ar nıyor! Hey sevgili Allahım, sen nele makla suçlamak, oradan sonuç ala tık!” hem de “pesoğlu pes!” dedir re kadirsin! Tesadüfün böylesi, Mil mayıp beraat gelince de bu sefer de ten o karar alınabildi! Aslında o kadar li Piyango’da üst üste iki yılbaşın “faşistyobaz” propaganda yapmak iyi tahmin edebiliyoruz ki hangi tele da büyük ikramiyenin size isabet et la suçlamakla eşdeğerdir! Yani A şık fon konuşmalarının yapıldığını, kimin mesinden daha az görülecek cins kını iddia ettiyseniz, B şıkkını iddia kimleri aradığını, o arananların panik ten! Kavala şimdi kalkıp kaderine mi edemezsiniz! Bunu normal çocuk içinde hangi istişarelere veya toplan isyan etsin yoksa kahrolarak beynin lar en geç 5. sınıfta görebilirler. Bi zim yargıdaki savcıların bu iddiaları art arda nasıl dizebildiklerini anlayabilmek için herhalde eriştikleri paralel evrenlerde yeni bildiğimiz uzam dışında hangi kanalları açıp bu yaratıcı vizyona eriştiklerini bize kendilerinin anlatması lazım! Şaka yapmıyorum! Başka bir C şıkkınız varsa lütfen bana bildirin, öğrenmiş olurum! İktidar mensuplarının “bugün böyle bir karar çıkarsa, biz halka bunu nasıl izah ederiz?” diye bir kaygıları yok! Mesela İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde her zarfa atılan oyu geçerli sayıp yalnız Ekrem İmamoğlu’na verilen oyları geçersiz sayarken, bu kararı nasıl halka dayatabildilerse, yine buna benzer bir mantıksızlıkla davranmak konusunda en ufak bir tereddütleri olmadıysa, şimdi de aynı kararlılıkla (!) hareket etmekte bir mahsur görmüyorlar! Emin olun, onları izlerken Salvador Dali de, sihirbaz David Copperfield de kıskançlıktan tırnaklarını yer, “Neden ben bu kadar yaratıcı olamıyorum” diye! Ama daha fenası, bu kararlar yurtdışında yabancı politikacı ve gazetecilerin önüne gittiğinde yaşanıyor! Onlar Burhan Kuzu değiller ki, kuzu kuzu her söylenileni hazmedip kararları alkışlamaya başlasınlar! Onlar Kuzu değil ki, Zindaşti konusunda yargıya müdahale skandalının hemen akabinde, utanma sıkılma olmadan, yargı kararlarına saygıdan dem vurarak Geziciler hakkındaki salıverilme kararlarının “vicdanları kanattığını” söyleyebilme konusunda uçsuz bucaksız bir serbest ruh ve beyin haline sahip olsunlar! Kavala konusunda evvelsi gün verilen ve alelacele duyurulan karar, maalesef “biz artık bağımsız bir yargıya sahip olmadığımızı dünyaya ilan etmek istiyoruz” mantığının tezahüründen başka bir şey değildir! İktidarın demeçleri de, maalesef bunu teyit etmektedir... Başsavcılık, Erdoğan’ın talimatıyla yapılan suç duyurusunda ilk adımı attı RTÜK’e Başbuğ yazısı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talima tı üzerine 6 AKP’li milletvekili nin eski Genelkurmay Başkanı İl ker Başbuğ hakkında yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan so ruşturma kapsamın ALICAN ULUDAĞ da ilk adımı attı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) yazı gönderen başsavcılık, Başbuğ’un askerlerin sivil mah kemede yargılanmasının önü nü açan yasa değişikliğinin arka sında FETÖ’nün olduğuna ilişkin açıklama kayıtlarını istedi. İlker Başbuğ, katıldığı bir tele vizyon programında FETÖ’nün si yasi ayağına ilişkin bir soru üze rine, “26 Haziran 2009’daki ka nun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. FETÖ’nün siyasi aya ğı yok dersek gerçek inkâr olur” dedi. Erdoğan, Başbuğ’un bu söz Başbuğ’un siyasi ayak açıklamaları gündem oldu. lerine “Bu boru göstermeye benzemez, parlamentonun hukuku boru ile sindirilemez” sözleriyle yanıt vererek, AKP’lileri Başbuğ aleyhinde dava açmaya çağırdı. Bunun üzerine 2009’daki yasa teklifinin altında imzası bulunan AKP milletvekilleri Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Mehmet Ceylan, Ahmet Müfit Doğan ve Yahya Doğan, 7 Şubat tarihinde avukatları aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, Başbuğ hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan soruşturma yapılarak dava açılması istendi. ‘Suç’ arıyor Başbuğ hakkında soruşturma başlatan Ankara Başsavcılığı, İlker Başbuğ’un katıldığı televizyon programına ait kayıtlarını RTÜK’ten istedi. RTÜK’ün kayıtları göndermesinin ardından başsavcılığın, konuşmanın deşifresinin yapılması için de bir bilirkişi görevlendireceği öğrenildi. Bilirkişi raporunun ardından başsavcılık, Başbuğ’un açıklamalarında suç unsuru olup olmadığını değerlendirecek. Eğer “suç” görülürse dava açılacak, aksi yönde takipsizlik kararı verilecek. l ANKARA Bahoz İçişleri Bakanlığı, terör örgütü PKK’nin elebaşlarından “Bahoz Erdal” kod ad Erdal’ın lı Fehman Hüseyin’in korumalığını yapan teröristin ikna yoluyla Habur Kara Hu koruması dut Kapısı Şube Müdürlüğü’nde güvenlik güçlerine teslim olduğunu açıkladı. “Akif teslim oldu Brüsk” kod adlı Mahmut Özdemir’in 2014 yılında terör örgütüne katıldığı ve “füze ci” olarak faaliyet yürüttüğü, örgüte canlı bomba konusunda fedai eylem önerisi verdiği, geçmiş dönemlerde örgüt elebaşlarından “Bahoz Erdal” kod adlı Fehman Hüseyin’in korumalığını yaptığı belirtildi. Açıklamada 2020’de ikna yoluyla teslim olan terörist sayısının 40’a yükseldiği kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Kan donduran IŞİD itirafları Bursa’nın İnegöl ilçesinde yakalanan terör örgütü IŞİD’in “sözde” komutanı ve infazcısı Y.A.A “Esirler, eylemi prova sandıkları için öleceklerini bilmiyorlardı” dedi. Örgüt için infaz gerçekleştiren ve görüntüleri sosyal medya üzerinden yayımlayan Y.A.A., Emniyet’te verdiği ifadede, “Örgütten kaçmak için Türkiye’ye geldim. Örgüt içindeyken, DEAŞ’ın medya birimi infaz propagandaları için benle çekim yapacaklarını belirtmeleri üzerine yaklaşık 20 gün prova yaptık. Aslında esirlerin infaz edileceğinden haberi yoktu. Biz onlara ‘Sizi öldürmeyeceğiz, sadece video provası yapıyoruz’ dedik. Provalarda bana etkili konuşma ve beden dili eğitimi de verdiler. Örgütün medya sorumluları tarafından Avrupa’dan kamera ve teknik cihazlar getirildi. Videoları da bu merkez montajlıyordu. Deyrez Zor’da 2016’da çekilen infaz videosunda esirler oynadı. Esirler öleceklerini bilmiyordu, her şeyi mizansen sanıyorlardı” dedi. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Rimski 1 D O B E R M A N Korsakov’un 2 Ü R E M U L A Ç ünlü bale müziği. 2/ Hitit... Briçte, oyunculardan birinin elinde bir renkten 3 4 5 6 7 DUT KAPR İ ÜN İ T ER AĞ K MO T E L N ÇELLO ATE ÜYE NED İ M hiç kâğıt ol 8 N E M A D İ M İ maması. 3/ 9 R E Y H A N K Tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ve “sür me” de denen ekin hastalığı... Kuzu sesi. 4/ Özellikle Meksika’da yaygın sert bir içki. 5/ Örnek alınan, hayranlık duyulan kimse... Bir nota. 6/ Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan demir... İnişli yer, bayır. 7/ Kolyos, uskumru, sardalye gibi balıkların ufağı... Tavlada “üç” sayısı. 8/ Rus köylüsü... Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer. 9/ Yüce, yüksek... Osmanlılarda kapıkulu askerlerine üç ayda bir verilen ücret. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tevfik Fikret’in, çocuklar için yazılmış şiirlerini içeren yapıtı... Fas’ın plaka kodu. 2/ Yunan abecesinde bir harf... Vurmalı bir çalgı. 3/ Dokubilim. 4/ “Şahinim var bazlarım var / alışkın sazlarım var” (Ka racaoğlan)... Nikel elementinin simgesi. 5/ Ayak bileğinde bulunan küçük kemik... Taş dibek. 6/ Anma, söyleme, sözünü etme. 7/ Bir renk... Kokmuş hayvan ölüsü... Bir gös terme sıfatı. 8/ Bir zekâ oyunu... Acınma, yerinme. 9/ Bir soru sözü... Toprağa açılmış çukurlara taşları koyup almaya dayanan, Afrika kökenli bir oyun.