Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 14 ŞUBAT 2020 CUMA EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Amcayı tapuya Taşdemir’in emrindeki polis, ‘FETÖ borsası’ndaki rüşvet çarkını anlattı: ‘Ne mutabakatı ulan?!’ L afı eveleyip gevelemenin âlemi yok. Suriye’de olup biten her şeyin temelinde “Demokrasinin camdan dışarı fırlatılması” vardır. Çünkü her şeyin temeli demokrasidir. Demokrasinin temelinde de, “Dinlemek, kulak vermek, istişare, müşavere, münazara, müzakere” vardır. Bütün bunları bir eskimiş yırtık pırtık poşete doldurup, adeta hızla gitmekte olan bir aracın camından, yol kenarındaki çöplüğe atmak, o noktadan itibaren yapacağınız her şeyin ve atacağınız her adımın yanlış olmasını garantilemek anlamına gelir. Tabii ki, “yanlış” derken sadece bir tek şahsı ilgilendiren bir yanlıştan değil, binlerce, on binlerce, milyonlarca canı ilgilendiren ve ülkeyi yüz milyarlarca dolar zarara uğratan bir yanlıştan söz ediyoruz. Hangi açıdan bakarsanız bakın, Suriye meselesinde AKP iktidarının ve onun bu yanlışlara sürüklenmesinde birincil derecede söz sahibi olan “Washington D.C. aklı”nın (akıl lafını “çarpık” anlamda kullandım) payı büyüktür. Büyük Ortadoğu Projesi konusunda bin türlü yorum yapılabilir. Ama bu proje için taşeron arayan “tasarım sahipleri” aklıselimden uzak, hisleri ile hareket eden ama en önemlisi de meseleleri çözebilecek yeterli donanıma sahip olmayan sözde danışmanlarla kuşatılmış yöneticileri, ne kadar da güzel seçmişlerdir. Gerçekten göz yaşartıcı bir başarıdır bu. Gelin şimdi, “lafı” somutlaştıralım: İşi, ta 1998 yılına kadar götürelim. Neydi o yılın ekim ayında imzalanan Adana Mutabakatı’nın temelinde yatan ana “essence”? Komşu iki ülkenin (zaten bütün komşu ülkeler arasında olması gerektiği üzere) birbirlerinin başına bela olan terör örgütlerinin faaliyetlerine izin vermemesi ilkesi değil mi? Adana Mutabakatı ve bunun devamı niteliğindeki ilgili sonraki metinlerde de altı hassasiyetle çizildiği gibi “Tarafların güvenliği ile istikrarını tehdit eden terör ve terör örgütlerine karşı ortak mücadelede yasal ve kapsamlı bir çerçevenin oluşturulması. Bu amaçla bilgi ve istihbarat paylaşımı. Terör örgütlerine karşı etkin güvenlik önlemleri alınması… vesaire…” Gerek, 1998 senesindeki “Öcalan PKK odaklı krizin” aşılmasında etkin olan 20 Ekim 1998 tarihli Adana Mutabakatı, gerek 23 Aralık 2009 tarihli Türkiye Suriye Güvenlik İşbirliği Anlaşması, gerekse 21 Aralık 2010 tarihli Ortak İşbirliği Anlaşması, hep bu (yukarıdaki) gerekçeleri net ve açık biçimde ortaya koyan metinler değil miydi? Anahtar kelime: Terör. Anahtar gereklilik: Terörle mücadele. Anahtar anlayış: “Senin teröristin iyi benimki kötü” bakış açısından arınmak. Aradan geçen süre içinde geldiğimiz noktada eğer İdlib’de, iki ülke silahlı kuvvetlerinin (yani resmen iki komşu ülkenin) büyük bir savaşa girişmesi riskine varan bir durum oluştuysa, arkasında bu anlayışın terk edilmesi yatmaktadır. “Benim teröristim kötü. Onu ezerim. Ama senin teröristin benim arkadaşım müttefikim yoldaşımdır. Senin rejimini yıkmak için ben onunla işbirliği yaparım” fikrine saplanmak ya da bunu terk etmek. Bunu aşamadığın sürece orada dökülen kan, uğranılan zarar bitmez. Bütün bunlara, bir de sen istediğin kadar kabullenmekte zorlansan da, “ev sahibi” ülke (Suriye) ile eni konu “kapı gibi” savunma işbirliği anlaşmaları bulunan bir Süper Güç (Rusya) ile çatışmayı bile göze alacak kadar gözün dönmüş ve onların (müttefik ev sahibi ve dostu Süper Güç) sahasında at (tank ve zırhlı diye okuyunuz) koşturmaya çalışıyorsanız.. Üstelik bütün bu saydıklarımı, o Süper Güç’le vardığınız mutabakatları da “unutup, yırtıp, yakıp” sonra da “Tanımıyorum. Kendi göbeğimi keseceğim” diye meydan okuyorsanız.. Nasıl çözeceğinizi umuyorsunuz bu düğümü? Bir yandan “Senin kötü (VayPiiCii PiiVayDii PeKaKa oluyor) teröristine” oluk oluk, uçaklar ve TIR’lar dolusu ölüm malzemesi akıtan, askerlerini 5’er 10’ar şehit eden bir emperyalist Süper Güç’ten yani ABD’den medet umarak bu “meydan okumaya” kalkışıyorsan?.. Kusura bakma. Bunun adı, bu ülkenin güvenliğini ve esenliğini düşünen dış politika olamaz. Kimsenin de bunu desteklemesini ve arkanda “kayıtsız koşulsuz” durmasını bekleyemezsin. Meselenin üzerine bir “İlahi ve Milli” örtüsü örtüp, üzerine de böyle bir sos dökmeseye kalkıp da tartışılmaz hale sokmaya yeltenmek, karşı çıkana da “hain yaftası” takmaya çalışmak bu milletin aklı ile alay etmek, yani daha açık söylemek gerekirse “demokrasi”den iyice uzaklaşmak demektir. Olayın asıl muhtevası “Ne mutabakatı ulan?!” tavrıdır. Gerek en basit (evde apartmanda sitede bile) komşuluk ilişkilerinde, gerekse uluslararası diplomatik ilişkilerde kendini ahidlere, anlaşmalara, sözleşmelere, mutabakatlara vs. bağlı hissetmemek ve hatta yukarıda ayrıntılı biçimde değindiğimiz üzere “Senin teröristin benim dostumdur” gibi zehirli bir anlayışa angaje olmak, başını sürekli belaya sokmak demektir. “Şahsının” başı olsa belki sorun değil de.. Milletin başından söz ediyoruz. Ve müsaadenizle.. Bunu hak etmiyoruz. Emniyet müdürü cinayetine ‘FETÖ’ gözaltısı Rize’de 2018’de makam odasında polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu tarafından şehit edilen Emniyet Müdürü Altuğ Verdi olayı ile ilgili İstanbul merkezli 7 ilde operasyon düzenlendi. 25 şüpheli gözaltına alındı. Sarıcaoğlu’nun FETÖ üyesi olduğu iddia edilirken yakalanan şüphelilerin arasında 9’u aktif görevde polis, ihraç edilen emniyet mensupları, doktor, araştırma görevlisi, öğretmen ve kapatılan bir haber ajansı çalışanın da bulunduğu öğrenildi. l DHA yengeyi holdinge taşıdım Eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir’in Çalık Holding’e bağ lı Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Taçyıldız’ın FETÖ dos yasını “Boğaz manzaralı köşk” karşılığında temiz lediğini tespit eden İçiş leri Bakanlığı müfettişle SEYHAN AVŞAR ri, idari soruşturma kapsamında Taşdemir’in emrinde çalışan polisleri tanık olarak dinledi. “FETÖ borsası”nın per de arkasını anlatan polislerden A.A., ta pu işlemleri için Taşdemir’in talimatıy la amcası Adem Taşdemir’i tapu işlem leri için Sarıyer Kaymakamlığı’na, da yısının eşini de Zincirlikuyu’daki Ça lık Holding’e götürdüğünü anlattı. A.A, “Yengesini holdingde bıraktım. Bir müddet sonra çıktı. Elindeki dekontu bana vererek Özgür Taşdemir’e verme mi istedi. Dekontun üzerinde 400 ya da 500 bin dolar yazılıydı” dedi. Çalık Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Taçyıldız ve ailesi hak kındaki FETÖ evrakının Özgür Taşde mir tarafından Boğaz manzaralı köşk karşılığında temizlendiği iddia edildi. İçişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü idari soruşturma çerçevesinde müfettişin ha zırladığı raporda Emirgan’da bulunan ve ekspertiz değeri 645 bin 161 dolar olan (3 milyon 864 bin TL) Boğaz man zaralı köşk Ahmet Taçyıldız’ın orta ğı Hüseyin Talha Özkul tarafından 600 bin TL karşılığında Özgür Taşdemir’in amcası Adem Taşdemir’e daha sonra ise Özgür Taşdemir ile bağlantıları olan Osmanoğulları İnşaat Yönetim Kuru lu Başkanı Ayhan Babuşçu’nun oğlu O. Babuşçu üzerine yapılmıştı. İçişleri Ba kanlığı müfettişlerinin ifadesine baş vurduğu Taşdemir’in emrinde çalışan polisler devir işlemlerinin nasıl yapıldı ğını ayrıntılarıyla anlattı. Taşdemir’in şoförlüğünü yapan po lis A.A., müfettişe verdiği ifadesin de köşkün Taşdemir’in amcası Adem Taşdemir’e devredildiği güne dair, “Ba na sorduğunuz tarihlerde Özgür Taş demir, ‘amcam Adem Taşdemir’i Bağ cılar’daki ikametinden alıp Sarıyer Kaymakamlığı’na götürün’ dedi. Adem Buzdağının görünen yüzü CHP Grup Başkanvekili ÖZGÜR Özel: CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, gazetemiz Cumhuriyet’in dünkü manşetiyle ilgili olarak “Bu haber, aslında pek çok yerde ipucuna rastladığımız FETÖ borsası iddialarına ilişkin buzdağının sadece görünen yüzü” değerlendirmesinde bulundu. CHP’li Özel, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk olarak bir AKP milletvekili tarafından dile getirilen, daha sonra da kerelerce CHP grubu tarafından gündeme taşınan FETÖ borsası iddialarına ilişkin en çarpıcı örneklerden birinin gazetemizin dünkü manşetine taşındığını ifade etti. Özel, “Berat Albayrak’ın da CEO’luğunu yaptığı Çalık Holding yöneticisi Ahmet Taçyıldız’ın FETÖ iddiaların Özgür Özel dan aklanabilmek adına eski İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir’e 3.8 milyon TL’lik bir köşkü devretmiş olması ve bunun müfettiş raporlarına yansımış olmasının üstü artık kapatılamaz” değerlendirmesinde bulundu. Gazetemiz Cumhuriyet’te yer alan söz konusu haberin aslında pek çok yerde ipucuna rastlanan FETÖ borsası iddialarına ilişkin buzdağının sadece görünen yüzü olabileceğini kaydeden Özel, şunları dile getirdi: “Garibanların bir bankada hesap açma, bir sendikaya üye olma ya da çocuğunun okuduğu okul üzerinden bir terör örgütü üyesi olarak ilan edildiği bir süreçte, FETÖ ile irtibatı ya da iltisakı bulunduğu ayan beyan ortada olan isimlerin mali durumları ya da iktidar temsilcilerine yakınlık düzeyleri nedeniyle bu iddialardan aklanıyor olmaları, asla kabul edebileceğimiz bir durum değildir.” l ANKARA / Cumhuriyet 5.7 milyona satılık Emirgan’daki 4 katlı ahşap köşkün, bir emlak şirketi tarafından 5 milyon 700 bin TL’ye satışa çıkarıldığı öğrenildi. Telefonla görüştüğümüz emlak ofisinin danışmanı 2. derecede tarihi eser niteliğinde olan köşkün içerisinde yeni tadilat yapıldığını anlattı. Taşdemir’i alarak kaymakamlığa geldik. Taşdemir ile yanımızdaki polis E.U. içeri girdi. Yarım saat sonra çıktılar. Adem Taşdemir’i daha sonra Vatan Caddesi’ndeki İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne getirdik” dedi. Özgür Taşdemir’in bir gün kendisini aradığını belirten A.A., “Dayısının eşini alıp Çalık Holding’e götürmemi istedi. Yengesini holdingde bıraktım. Bir müddet sonra yengesi çıktı. Elindeki dekontu bana vererek Özgür Taşdemir’e vermemi istedi. Dekontun üzerinde 400 ya da 500 bin dolar yazılıydı” diye konuştu. ‘Taçyıldız ile buluştu’ Polis E.U. ise “Özgür müdür polis A.A’ya mesaj atarak amcasını evden aldırmasını istedi. Adem Taşdemir’i adresine giderek teslim aldık. Tapu müdürlüğünde ise bekleme salonunda bekle dim. Bir müddet sonra Adem Taşdemir elinde tapu ile geldi. Lavaboya gireceğini söyleyerek tapuyu bana verdi. Tapuya baktım Sarıyer’de bahçeli bir ev olduğunu gördüm. Daha önceleri ise şube müdürüm Özgür Bey’i Emirgan’da bulunan ahşap evde görmüştüm. Hatta evin satışından bir hafta önce aynı evde müdürümün Ahmet Taçyıldız isimli şahısla buluştuğunu gördüm. Birkaç kez de müdürle eşini bu eve götürdüm” dedi. ‘Murat Sancak’a silah verdi’ Polis İ.M. de “Ahmet Taçyıldız’ın şoförüyle birkaç kez görüştük. Zülküf Bey bana Özgür müdürün Boğaz’da bir yalı aldığını ancak bunu başkasının üzerine kaydettiğini söyledi” diye konuştu. Polis E.Ö. ise Özgür Taşdemir’in pahalı olarak değerlendirilebilecek araç ve silah edindiğine şahit olduğunu belirterek Taşdemir’in Desert Eagle marka tabancasını iş insanı Murat Sancak’a verdiğini söyledi. ‘Kutuda para’ Müfettişler, Özgür Taşdemir ile çalışan polislerin herhangi bir yerden hediye, para, değerli eşya, çanta ve paket taşıyıp taşımadıklarına da yanıt aradı. Polis E.U., “Polis İ.M’yi elinde siyah bir torba ile Taşdemir’in lojmanına girer ken gördüm. Bir defasında ise bir kutu getirerek müdüre vermemiz için bıraktı. Kutunun içine baktığımda para olduğunu gördüm. Polis A.A. ise ‘Özgür müdürün kendisini bir adama gönderdiğini bu şahsın ise 500 bin TL ya da döviz şeklinde bir çek verdiğini, çeki Taşdemir’e verdiğini’ söylemişti” dedi. Görevden alındıktan sonra Özgür Taşdemir’in eşi için alışveriş yaptığı Nuruosmaniye’deki kuyumcu L.D. ise “Özgür Taşdemir görevden alındıktan sonra beni Arnavutköy’de bir restorana davet etti. Babasından kalma bir ev ile düğün takılarının toplamının 500 bin TL olduğunu bunu değerlendirip değerlendiremeyeceğimi sordu. Ben de kendisine yapamayacağımı söyledim” dedi. Boğaz manzaralı köşkün tasarımını yapacak mimarın da ifadesine başvurulan raporda mimar S.K. “Taşdemir’le beni V.Ö. tanıştırdı. Makam odasının mobilyalarını yaptık. Doğrudan ihalesiz verdi. Daha sonra Özgür Bey’in evinin işlerini yaptım. Bu sırada yeni bir ev aldığını öğrendim. Emirgan’daki eve gittik. Özgür bey evin kendisinin olduğunu, düğünden sonra bu eve yerleşeceklerini söyledi” diye konuştu. l İSTANBUL T.C. GEMLİK GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İLANEN TEBLİGATTIR Sayı: 48680053132.99 Konu: İlanen Tebligat 4458 Sayılı Kanununa göre süre aşımı nedeniyle tasfiyelik hale gelen 1997 model mercedes marka gri renkli T3077MT plakalı aracın sahibi olduğu kayıtların tetkikinden tespit edilen Bulgaristan uyruklu İrina DİMİTROVA adına Müdürlüğümüzce yurtiçinde kalış süresini aşması nedeniyle 4458 Sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca 20160400CK000206 nolu Ceza Kararı (1130.48 TL) ile aynı şahsın Taahütname vermeden yurtan çıkmış olması nedeniyle 20160400CK000340 nolu Ceza kararı (1130.48 TL) alınmış olup anılan şahsın yabancı uyruklu olması ve yurtiçi adresinin tespit edilememesi Nedeniyle iş bu ilan tarihinden başlayarak 1 (bir) ay içerisinde Müdürlüğümüze bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, aksi taktirde ilan tarihinden itibaren 1 (bir) ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Fadime GEYİKÇİOĞLU Gümrük Müdür Yrd. V. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1132010) T.C. TUFANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2019/562 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Adana ili Tufanbeyli ilçesi İğdebel Mahallesi MEVKİİ: Pınarbaşı ADA NO: 101 PARSEL NO: 76 Parsel (eski), 170 Parsel (yeni) VASFI: Tarla YÜZÖLÇÜMÜ: 4.295,62 MALİKİN ADI VE SOYADI: Taliha SAVRUN, Saniye BAYKAN, Ercan BORAN, Feride BORAN, Hacer KURAL, Durdu BORAN KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kamulaştırma Kanunun 4650 S.Y ile değişik 10. Maddesi hükmü gereğince tensiben verilen karar uyarınca; yukarıda davalı ve malikleri ile özellikleri yazılı taşınmazlarda yine yukarıda belirtilen kısmın davacı idarenin kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedeli aşmamak kaydı ile pazarlıkla satın alınması için anlaşma sağlanamadığından kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili için mahkememizce işbu davanın açıldığı ve mahkememizce yapılan yargılama sonunda kamulaştırılacak taşınmazın belirlenecek kamulaştırma bedelinin 4650 S. K. Gereğince saptanmasını mütaakip bedelin ilgililer adına mahkemece belirlenen TC Ziraat Bankası Tufanbeyli Şubesi’ne yatırılmasına ve bedelin yatırılması üzerine de taşınmazın idare adına tesciline karar verileceği hususu kamulaştırma kanunun 4650 S. K. İledeğişik 10. Maddesi hükmü gereğince İLAN OLUNUR. 10/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1132020) T.C. İSTANBUL ANADOLU 7. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/4 Tereke Mahkememizde görülmekte bulunan müteveffa MÜZEYYEN AKIL’na ait tereke davasının yapılan açık yargılamasında verilen ara kararı gereğince; Müteveffa MÜZEYYEN AKIL’nun terekesi mahkememizce muhafaza altına alınmış olup, müteveffanın yasal mirasçıları yapılan tüm araştırmalara rağmen isim ve tebliğe elverişli adresleri tespit edilemediğinden, müteveffanın mirasçılarının işbu ilanın gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde mirasçılık sıfatlarını bildirmek üzere mahkememize müracaat etmesi aksi takdirde TMK’nun 594. maddesi gereğince mirasçıların miras sebebiyle istihkak davası açma hakları saklı kalmak üzere mirasın devlete geçeceğine dair gerekli kararın yokluğunda verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1132000) T.C. İSTANBUL ANADOLU 10. AİLE MAHKEMESİ’NDEN / BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2019/533 Esas DAVALI: BÜLENT ORAL Davacı tarafından aleyhinize açılan boşanma davasının yürütülen yargılaması sırasında, davalının tebligata yarar açık adresinin belirlenmemiş olması nedeniyle; Ön inceleme tensip tutanağı ile dava dilekçesinin davalıya ilanen tebliğine karar verilmiş olup, İlanın yapıldığı tarihten itibaren yasal yedi (7) günlük süre sonunda dava dilekçesini tebliğ etmiş sayılacağınız, tebliğden itibaren iki hafta içinde HMK. 122. maddesi gereğince açılandavaya cevap verebileceğiniz, cevap dilekçesinizle birlikte tüm delillerinizi açıkça ve hangi vakanın delili olduğunu da belirtmeniz, elinizde blunan delillerinizi dilekçenize eklemeniz ve başka yerlerden getirelecek belge ve dosyalar içinde bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçenizde yer vermeniz, H.M.K’nın 116, 117.maddeleri gereğince varsa ilk itirazlarınızında cevap dilekçesinde ileri sürmeniz,HMK. 128. maddesi uyarınca, süresi içinde cevap dilekçesi vermediğiniz taktirde, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş veHMK’nın 131.maddesi gereğince ilk itirazları ileri sürme hakkını kaybetmiş sayılacağınız ve ikinci cevap dilekçesi sunma hakkınızın bulunmayacağı hususu tarafınıza ilanen tebliğ olunur.15/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1132128) T.C. İSTANBUL 42. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2019/337 Esas KARAR NO: 2019/816 Elde veya Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Hırsızlık suçundan Mahkememizin yukarıda Esas ve karar numarası yazılı 28/11/2019 tarihli ilamı ile TCK nun142/2.b.1 maddesi gereğince 1 YIL 4 AY 20 GÜN ERTELİ HAPİS CEZASI ve cezanın ertelenmesi nedeniyle 2 YIL CEZANIN ERTELENMESİ NEDENİYLE DENETİM (TCK 51/3) cezası ile cezalandırılan Hayat ve Songül kızı, 15/02/2001 doğumlu, Niğde, Bor, Armutlu mah/köy nüfusuna kayıtlı İREM UFLAZ tüm aramalara rağmen bulunamamış olup, gerekçeli karar tebliğ edilememiştir.Bu nedenle gerekçeli kararın sanığa ilanen tebliğine karar verilmiştir.İlan tarihinden itibaren 7 günlük kesin süre içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle zabıt katibince bir tutanak tutulması ve tutanağın mahkeme hakimine onaylattırılması veya dilekçe vermesi halinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurabileceği ve verilen istinaf dilekçelerine karşı beyanda bulunabileceği aksi takdirde ilamın kesinleşeceği ve bu hali ile istinafa gönderileceği hususları ilanen tebliğ olunur. 12/02/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1132183)