22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 14 ŞUBAT 2020 CUMA rçalı Bulutlu çık ğanak ulutlu rlı ğmur rla K. Yağmur sli İstanbul 10/3 Ankara 6/5 İzmir 16/9 Antalya 15/12 Mersin 15/7 Bursa 90/ 4 0 Atina 160/90 TARİHTE BUGÜN Trabzon 9/3 Adana 140/0 0 Berlin 80/30 2007: Telekomünikasyon yoluyla Kars 2/14 Artvin 20/ 8 0 Çanakkale 150/ 1 0 Balıkesir 160/5 0 Girne Londra Moskova 160/1 1 0 120/2 0 20/ 2 0 iletişimin denetlenmesi ve teknik araçlarla izlemeye ilişkin düzenlemelere ilişkin yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Diyarbakır Sivas 20/ 8 0 Paris Erzurum 20/ 1 3 0 Madrid 120/70 2018: Ankara Büyükşehir Be180/40 lediye Meclisi’nde alınan karar 4/7 Eskişehir 90/ 4 0 Amsterdam 90/4 0 la Ankara’nın bazı ilçelerinde Aydın 160/? 0 Roma 160/6 0 “Gülen” isimli 7 cadde ve so Gaziantep 140/0 0 New York 00/ 8 0 kağın isminin değiştirilmesi ka Konya 100/0 0 Tokyo 170/9 0 rarlaştırıldı. SIPSI USTASI HALIME ÖZKE UNESCO YAŞAYAN İNSAN HAZINESI LISTESINE ALINDI ‘Nefesimin yettiği Sipsi çalmayı çok sevdiğini belirten Halime Özke, enstrümanını hiçbir zaman yere yanından ayırmadığını söyledi. Kendini sipsi yapımı ve kullanımında oldukça geliştiren Özke, giydiği “3 kadar’ parça”olarak adlandırılan kırmızı kıyafetiyle, ilçedeki düğünlerin de aranan ismi haline geldi. Denizli’nin Beyağaç ilçesinde yaşayan sipsi ustası Halime Özke (72), Yaşayan İnsan Hazinesi listesine alınmanın mutluluğunu yaşıyor. Beyağaç ilçesi Yeni Mahalle’de yaşayan evli, 3 çocuk annesi ve 7 torunu bulunan sipsi ustası Halime Özke, 7 yaşında koyun ve keçi otlatırken büyüklerinden sipsi çalmayı öğrendi. Nota bilmeden kınalı elleriyle çaldığı sipsisiyle ün kazanan Özke, UNESCO “Yaşayan İnsan Hazinesi” listesine alındı. Halime Özke, “Biz, mahallemizde sipsiyi çalabilen 5 kızdık. Diğer 4 kızın eşleri sipsi çalmalarına izin vermedi. Bir tek ben kaldım. Yıllardır sipsi çalmayı hiç bırakmadım. O benim neşe kaynağım. Eskiden evde, eşimle birlikte çalıp söylerdik. Sipsi çalınca neşem yerine geliyor. Radyodan türkü öğrenip sipsiyle çalıyorum. Nefesim yettiğince sipsi çalmak istiyorum. Ölünce de mezarımın başucuna koyulmasını istiyorum” dedi. Özke, Çamelili cura sanatçısı Hayri Dev’in ardından “Yaşayan İnsan Hazinesi” listesine Denizli’den giren ikinci isim oldu. l DHA GÜLÜCÜKLER ISITTI Ovacık Tunceli’nin Ovacık ilçesinin köylerinde yaşayan çocuklar, hayatlarında ilk kez bir palyaço gösterisine tanık oldu. Etkinlikle ilgili konuşan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, ilk olarak bir köy kahvesinde düzenledikleri etkinliğin çok beğenildiğini aktararak “Dışarıda her taraf kardan kapanmıştı ama ilgi epey yüksekti. Sonra çocuklar öyle beğendi ki, bir yatılı okulda ve ilçe merkezinin çok amaçlı salonunda etkinliği tekrarladık. Çocuklar palyaçolarla fotoğraf çektirdi, tekrar tekrar izlemek istedi” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ayrıca Sünnileri soyamamakta, sürü gibi güdememektedir ve bundan do layı da kendini zulme uğramış hisset mektedir! Vallahi de, Billahi de hak lıdırlar. HHH 677 sayılı yasa diyor ki: ‘Alelu Sünni din bezirgânları mum tarikatlarda şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çele bilik, babalık, emirlik, nakiplik, fal artık özgür cılık, büyücülük, üfürükçülük ve gayıptan haber vermek ve mura 10 Ocak 2020 günü yayımladığım yazıdan sonra 7 Ağustos 2012 tarihli yazımı bir kez daha yayımlamak farz oldu. Sunarım: HHH “Yargıtay, tüzüğünde ‘Alevilerin ibadethanesi cemevidir’ maddesi bulunan derneği ‘Devrim kanunlarına göre da kavuşturmak maksadıyla nüshacılık gibi unvan ve sıfatların istimaliyle bu unvan ve sıfatlara ait hizmet ifa ve kisve iktisası memnudur (...hizmet yapmak ve kıyafet taşımak yasaktır).’ Yasanın çıktığı tarihte (30 Kasım 1925), tekke ve zaviyelerin tamamı birer işyeri ve ticarethane gibi çalışmak ibadet yeri camidir’ diye mahkum et taydı. Zaten Osmanlı döneminde dinsel miş. Yargıtay bu, eder, eder! niteliklerini yitirmiş, fitne ve fücur yuva Cumhuriyet’in karşı tarafındaki Ta sı haline gelmişti. Tekke ve zaviyelerde raf gazetesi manşet atmış: ‘Sünni, Kemalist ve günahkâr’ (26.07.2012). Fethullahçı Radikal ondan geri mi kalacak, o da atmış manşeti: ‘Yargıtay’dan Ke çalışan kimselerin çoğunluğunun dinleimanla ilişkileri kalmamıştı. Ve bunların çoğunluğu, Kurtuluş Savaşı döneminde padişahın buyruğunda düşmanla işbirli malist içtihat!’ (26.07.2012) ği yapmıştı. Kendi sapkın dinsel anlayış Ne zamandan bu yana Dev ları ve kirli geçmişleri dolayısıyla Cum rim Yasaları’na sahip çıkar oldu huriyet ve devrim karşıtı idiler. İşte bu nuz? 30.11.1925 tarihli, 677 sayılı tek nedenle tekke ve zaviyeler kapatıldı, iş ke ve zaviyelerle ilgili yasayı hayatınız letmecilerinin unvan ve sıfat kullanmala da bir kez okuyun, bakalım orada ibadet rı yasaklandı. yerinin cami olduğu yazıyor mu? Söyleyin Allah aşkına bu Kemalist zu Yargıtay’ın kararında elbette bir aşırı lüm değil mi? yorum var. Aynı titizlikliği, ‘4+4+4’ ve HHH Tevhidi Tedrisat Kanunu ile ilgili ka Kahramanmaraş (1978), Çorum rarlarda da beklenir. Eleştirecekseniz (1980), SivasMadımak (1993) ve Ga Yargıtay’ı ve sıkıysa, cemevleri konu zi Mahallesi (1995) olay ve katliamları sunda Alevilerin talebi doğrultusunda Sünni din tacirlerinin artık Osmanlı dö yasa yapmayan Sünni partisi AKP’nin nemindeki özgürlüklerine kavuştuklarını hükümetini eleştirin. Ve insan haysiye gösteriyor. Artık 1950’den bu yana ar tiniz varsa aynı Devrim Yasaları’ndan kalarında hükümetler var. olan Tevhidi Tedrisat Kanunu’na sa Son bir özgürlük denemesine hip çıkın. Türkiye’ye sahip çıkmak de Malatya’nın Sürgü beldesinde tanık mektir! olundu. Ramazan davulcusuna ‘Oruç HHH tutmuyoruz, davul çalma’ diyen Alevi Gramofon gibidirler! İslamcı tayfa ailenin evi tekbir getiren kalabalık tara sı CHP’nin tek parti döneminde çok zu fından taşlanmış, ahırı yakılmış. lüm gördüklerini ileri sürerler. Vallahi de Tam anlamıyla bir linç girişimi: Saldır billahi de haklıdır zavallı adamlar. Çün ganlar, ‘Kürtlere ölüm, Alevilere ölüm, kü o dönemde, bütün dalavere ve baskı sizi burada barındırmayız, buradan olanakları ellerinden alınmış, para kay gidin, gitmezseniz sizi öldüreceğiz!’ nakları kurutulmuş. Elbette zulüm gör diye bağırıyorlarmış. Dediklerini yapar düklerini ileri sürecekler. Alevileri artık lar! Davulun kışkırtmak amacıyla çaldırıl baskı altında tutamıyorlar: Aleviler dev dığını düşünüyorum. Sahura doğru açı let memuru, subay, vali, kaymakam, lan telefon tufanlarını kendi hayatımdan yargıç ve avukat, öğretmen, Danış biliyorum. tay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi üye Sünni din bezirgânları CHP’nin tek si olabiliyorlar... Tam olmasa bile Alevi parti döneminde, (kendileri kimseye zu vatandaşlar Sünni vatandaşlara eşit gibi lüm edemedikleri için) kendilerini zu olmuşlar... Çekilebilir bir zulüm müdür lüm görmüş sayıyorlardı. Artık arkaları bu Allah aşkına? na belediyeleri ve hükümeti alarak bü Evet Sünni yobaz 19231950 ara tün Türkiye’ye zulüm ediyorlar.” sında, Osmanlı döneminde olduğu gi HHH bi, Alevileri şöyle evireçevire ezemedi Bugün 14 Şubat 2020: Adamlar hâlâ ği, havanda dövemediği için mutsuzdur; tepsi tepsi “mazlum” baklavası tıkınıyorlar! CHP’DEN İş makinelerinin ÇIĞ RAPORU: sesi çığı tetikledi MAHMUT LICALI CHP, Van’da 42 kişinin yaşamını yitirdiği çığ felaketiyle ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Ankara milletvekili Tekin Bingöl başkanlığındaki heyetin raporunda yer alan tespit ve öneriler şöyle: m 150 KIŞI RISKLI BÖLGEYE ALINDI: İlk çığ felaketinde çığ altında kalan minibüste 14 kişinin 7’si kurtarılırken 5 kişinin cansız bedenine ulaşılmış ancak kalan iki kişiye ulaşılmak için uygun zaman beklenmeden ikinci gün yapılan arama işlemlerinde ihmaller ya şanmıştır. İkinci gün yapılan aramada 150’ye yakın sivil vatandaşın da bölgeye alınması ve bu vatandaşların düzenli bir arama şekli ile yeterli çığ çubuğu olmadan aramaya katılmaları ihlallere neden olmuştur. Çığın olduğu alanın içinde ateş yakılması ve onlarca insanın o ateşin başında toplu halde olması bir başka ihmal olarak görülüyor. Zira yaşamını yitirenlerin büyük çoğunluğu bu ateşin başında toplu halde duran vatandaşlar. m MAKINELER TETIKLEDI: Aynı anda birden fazla iş makinesinin yüksek desibelde çalışması sonu cu çıkan gürültü ikinci çığın oluşmasını tetikleyen faktörlerin başında geldi. m DANIŞMAN IDDIASI: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, çığ altında kalan Bahçesaraylı bir yakınının cenazesini çığın düştüğü bölgenin aksi yönünde olan Hizan Pervari yolu üzerinden götürmek isterken cenaze konvoyundan ayrılıp afetin olduğu yere uğrayıp devam etmek istemiş ama o kısa sürede çığ olayı yaşanmıştır. Kendisi de bu felaketten etkilenmiştir. Ayrıca olay yerine gittiğinde zaten iş makineleri çalışır vaziyettedir. Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun ŞIKÂYETÇI OLMADILAR Kabin görevlileri ifade verdi İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda 3 kişinin ölmesiyle sonuçlanan uçak kazasına ilişkin soruşturma kapsamında, 4 kabin görevlisinin ifadesi alındı. Kabin görevlileri kaza nedeniyle bir şikâyetlerinin olmadığını söyledi. Soruşturma kapsamında 8 Türk ile 5 yabancı yolcunun ifadelerinin henüz alınamadığı ve “mağdurmüşteki” sıfatıyla ifadesine başvurulan yolcuların bazılarının kaza nedeniyle şikâyetçi olmadıkları bildirildi. Savcılığın, şüpheli kaptan pilot M.A. ile yardımcı pilot F.P’nin genel sağlık durumlarının ne olduğu ve ne zaman ifadelerinin alınabileceğine ilişkin tedavi gördükleri hastanelere yazı yazarak bilgi istediği kaydedildi. Öte yandan, uçağın kara kutusunun incelenmesi amacıyla Kaza Kırım Ekibi ile ABD sivil havacılık otoritesinden gelen heyetin de dün itibarıyla Almanya’ya gittiği bilgisi edinildi. l AA UÇAK KAZASI Karı aşamadı ülke aştı Artvin’in Borçka ilçesinde yolu kardan 6 ay kapanan Camili Yaylası’ndaki Maral köyünde rahatsızlanan Nisanur Tekin, iki ülke arasındaki protokol çerçevesinde, Gürcistan toprakları üzerinden Hopa’ya getirilerek hastaneye kaldırıldı. Nisanur’a apandisit tanısı kondu. l AA USTAEL’E ÖMÜR BOYU Kocaeli’nin Körfez ilçesinde, 11 yıl önce Meryem Tanhal (35) ve kızı Melike Tanhal’ın (8) kaybolmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada tutuklanan Palu ailesinden 6 sanığın yargılandığı davada cezalar açıklandı. Mahkeme heyeti, Meryem Tanhal’ın Tuncer Ustael tarafından dövülmesi, aç ve soğukta bırakılması sonucu eziyet çektirilerek öldürüldüğü kanaatine vardı. Tuncer Ustael ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Emine Ustael, Hava Palu, İsa Palu ve Ayşe Palu ise “suça iştirak etmek”ten 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. Fatih Palu ise “suça iştirak etmek”ten 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılırken tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak, tahliyesine karar verildi. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle