18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 9 11 ŞUBAT 2020 SALI İdlib’de Türk askerlerine yönelik ikinci saldırı yeni bir döneme girildiğini ortaya koydu Rusya zaman kazanıyor Uzmanlar, İdlib’in “patlamaya hazır bomba” olduğuna dikkat çekerek Soçi Mutabakatı’nın son bulduğunu belirtiyor. TSK’ye yönelik saldırıların İPEK ÖZBEY gözlem noktası dışına taştığına işaret eden uzmanlar, Türkiye’nin Suriye ve Rusya’yla çatışma ihtimalini en karanlık senaryo olarak niteledi ve İdlib’deki son saldırıyı Cumhuriyet’e değerlendirdi. ŞEHIT HABERI TÜRKIYE’YI YASA BOĞDU Şehit Özcan’ın Kırıkkale’deki ailesinin evine Türk bayrağı asıldı. Naim Babüroğlu (Emekli Tuğgeneral): İdlib şu anda patlamaya hazır bir bom ba. Burada provokatör aktörler de var. ABD, oradaki HTŞ dedi ğimiz El Kaide terör örgütleri ni destekliyor. Jeffrey’nin “Re jime karşı kendini savundu Babüroğlu ğu için HTŞ terör örgütü sayıl mayabilir” açıklamasının anla mı şu: ABD, açıkça yardım edebilsin diye HTŞ’yi terör listesinden çıkarabilir. İkinci konu: İdlib Suriye’nin yüzde 5’i kadar bir yer ama çok ha reketli, taktik bir coğrafya. TSK yoğun bir bi çimde oraya sevkıyat yaptı. Kahraman 5 şehidi mizin verildiği yerde TSK bir üs oluşturdu. Ora sı hedef alındı. Bu şu demek: Rusya, bu operas yon boyunca Suriye’yi destekliyor. Ankara’da ki Rus heyetinin yaptığı görüşmeden anlıyo ruz ki, sonuç alınamadı. Rusya, Türkiye’den So çi Mutabakatı’yla iki önemli şey istiyor: Radi kal terör unsurlarının diğer muhaliflerden ayırt edilmesi ve M4 ve M5 karayollarının bu te rör örgütlerinden temizlenmesi, emniyete alın ması. Çatışmasızlık bölgesi olarak tespit edilen İdlib’den ağır silahların çekilmesi... Bunlar ol madı. Türkiye’nin orada gözlem noktaları yer alıyor. 1516 noktada askeri varlığımız var. Benim temel değerlendirmem şu: Rusya za man kazanıyor. Suriye Ordusu, M4 ve M5 ka rayolunun güneyini ve doğusunu tamamen kontrol edinceye kadar bu zamanı kazanacak. Türkiye’nin eli şöyle zayıflayacak: “M4 ve M5 karayolunun doğusunda kalan gözetleme nokta larının amacı kalmadı” denecek. Bunların kara yolunun batısına ve kuzeyine, yani Türkiye sını rına kaydırılması istenecek. Bu Türkiye için ala nın daraltılması demek. Türkiye oyunu gördü ve oradaki askeri varlığını arttırdı. Ancak önemli olan husus hava sahası Rusya’nın elinde. Bu Tür kiye açısından bir dezavantaj. Son gelişme, Rus ya ile müzakere masasını yıkmaz ama Soçi mu tabakatı artık ölmüştür. Amacı ortadan kalkmış tır. İdlib’de yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Tür kiye, yeni bir durum değerlendirmesi yapmalı. Gözlem noktalarının varlığı devam edebilir ama Rusya’yla masaya oturarak konumları üzerinde yeni bir Soçi Mutabakatı ortaya çıkarmalıyız. Gözlem noktaları taşınabilirdi Ahmet Yavuz (Emekli Tümgeneral): İki nedenle üzüntülerimi belirtmek istiyorum. Birincisi ka yıplar, ikincisi ısrarla aynı politikayı sürdürme nin ülkeye nasıl zarar verdiği ni gördüğüm için... İdlib’de orta yol bulmak mümkündü. M4 ve M5 karayollarının 2019 başında açılmasını taahhüt ettik, açılma dı. Burada dikkatimi çeken, şe hit vermemize yol açan gelişme ler gözlem noktalarının dışında Yavuz asker sevkiyatına karşı bir tepki olarak ortaya konuldu. Tabii ki bu, Rusya ve Suriye’nin ortak tepkisi. Baştan be ri söylüyorum. M4 ve M5 karayollarını açacak şekilde gözlem noktalarının yerini kendi sınırı mızın yakınına çekelim ve çektiğimiz yerlere so nuna kadar sahip çıkalım. Keşke gözlem nokta larının yeri önceden değiştirilebilse ve bir uzla şı alanı oluşturulabilseydi. Çünkü gözlem nokta larını hedeflemiyorlar. Ne tepkiyi ne de buraya gelinceye kadar atılan adımları savunmak müm kün. Bundan sonra üç hareket tarzı var: Ya bir uzlaşı bulunur, daha sağlıklı yürür. Ya Suriye ve Türkiye hiç arzu etmememize rağmen daha yük sek dozajlı bir çatışmaya girer. Ya da böyle bir ileri bir geri, iş sürüncemede bırakılır, sorun çö zülmez. İşin diğer bir boyutu da önemli. Bu saat ten sonra burası her türlü provokasyona daha da açık. ABD, çok açık biçimde Türkiye’nin Suriye ile çatışmasını ve Rusya’yla bağlantının koparıl masını istiyor. Çok net bir durum bu. Türkiye bu tuzağa düşer mi, bilmiyorum. En karanlık senar yo, Türkiye’nin Suriye’yle dolayısıyla Rusya’yla çatışmasıdır ki, bu ihtimal zayıf da olsa vardır. TSK menzildeki hedefleri vurur Erol Bural (21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde Milli Güvenlik ve Dış Politikalar Merkezi Başkanı): Türkiye’nin bu kadar askeri sevkıyat yapması nın nedeni; Rejim’in şehir merkezine girmesini engellemekti. Yaklaşık 1 milyon kişi sınıra geldi. Ancak İdlib şe hir merkezinde 2 milyon kişi da ha var. Bu, bir o kadar kişi daha gelebilir demek. Türkiye’nin bi rinci amacı bunu önlemekti. İdlib’de bugün olanlar sonra sında olaylar şiddetlenir, kim Bural se bu vatan evlatlarının kanını yerde bırakmaz. Ama müzakere masası yıkılmaz. Bundan sonra ne olur sorusu na gelince: Oraya epey yığınak var. Silahlı kuv vetler bundan sonra muhtemel kritik noktalar da ilerler. Bunlardan biri Serakib olur. Menzi li içindeki bütün hedefleri vurur TSK. Rejim bu nu yapmamalıydı. Şehit Piyade Uzman Onbaşı İbrahim Halil Açıkgöz’ün Gaziantep’teki baba evine ulaşan acı haberi, yakınlarını gözyaşlarına boğdu. 5 ocağa daha ateş düştü Suriye ordusunca İdlib’de gerçekleştirilen yoğun topçu ateşi sonucu 5 ocağa şehit ateşi düştü. Şehit Uzman Onbaşı İbrahim Halil Açıkgöz’ün (22) Gaziantep’in Şehitkamil ilçesinde yaşayan ailesine acı haber verildi. Gözyaşı döken şehidin yakınlarını askeri yetkililer ve yakınları teselli etti. Şehidin evine ve sokağına Türk bayrakları asıldı, sokağa taziye çadırı kuruldu. Piyade Uzman Onbaşı Fatih Saylak’ın (26) şehadet haberi Kahramanmaraş’taki askeri yetkililer tarafından ailesine bildirildi. Saylak’ın babaevine Türk Bayrağı asılırken, bir yıllık evli olduğu öğrenilen şehidin cenazesi bugün toprağa verilecek. Bir ay önce nişanlandı Şehit Uzman Onbaşı Enes Alper’in (23) acı haberi, memleketi Niğde’de baba evini yasa boğdu. Yıldıztepe beldesinde oturan Keban Mehmet Emin Alper çifti acı haberle yasa boğuldu. 1 ay önce İstanbul’da nişanlandığı belirtilen şehidin cenazesinin Yıldıztepe beldesinde toprağa verileceği bildirildi. Aynı saldırıda şehit olan Piyade Uzman Çavuş Davut Özcan’ın (25), memleketi Kırıkkale’de yaşayan ailesine acı haber ulaştı. Kırıkkale’nin Balışeyh ilçesine bağlı Aydınşeyh köyünde oturan Sultan Bünyamin Özcan çifti, acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Bekâr olan şehidin, Kırıkkale Şehitliği’nde toprağa verileceği öğrenildi. Cenaze yolunda evlat acısı Şehit Piyade Uzman Onbaşı İbrahim Albayrak’ın (24) ailesi acı haberi şehidin dayısı Hayrullah Güvenç’in cenazesine giderken öğrendi. Kayseri’nin Sarız ilçesine giden aile, yolda oğulları İbrahim’in şehit haberini aldı. Aile ardından Melikgazi ilçesi Osmanlı Mahallesi’nde bulunan evine getirildi. Gözyaşı döken aileye ilk müdahaleyi sağlık ekipleri yaptı. Şehidin 8 ay önce nişanlandığı, yaz ayında da evlilik planları yaptığı ortaya çıkarken, ağabeyi Doğan Albayrak’ın da İdlib’de uzman çavuş olarak görev yaptığı öğrenildi. l DHA/AA Bölgedeki TSK gözlem noktalarının meşru olduğu vurgulandı Çelik: Çekilme yok PERDE ARKASI Hedef, Suriye güçlerini şaşırtmaktı İPEK ÖZBEY İdlib’de bir haftada TSK’ye ikinci saldırı sahada ve Rus heyetiyle görüşmelere bağlı olarak gerçekleşti. Sahadan yeni dönen güvenlik uzmanı anlatıyor: “Suriye güçlerinin sahada beklenenden daha çabuk ilerlemesi ve muhaliflerin karşı koyamadığının ortaya çıkması üzerine inisiyatifi TSK aldı. 30 Ocak’tan itibaren başlayan askeri yığınak 5 Şubat’tan itibaren bir anda hızlandı. Bunun temel nedeni rejimin Serakib’i alarak M4/M5 kesişimini kontrol etmesi, Nayrab’ı alarak M4’e yönelmesi ve Sermin kıyısına gelerek İdlib merkezi tehdit etmesi. Tüm bunlar İdlib merkezindeki yaklaşık bir milyon 200 bin Suriyelinin harekete geçmesini tetikleyecekti. Bu nedenle bir operasyona girişildi. Rejimin hızlı ilerlemesi ve şubat sonuna kadar büyük ölçüde stratejik hedeflerine ulaşarak durması ihtimali nedeniyle operasyon daraltılarak erkene çekildi. Dün sabah itibarıyla Türkiye’nin ateş desteği ile ÖSO ve diğer muhalifler Serakib’e doğru harekete geçti. Burada beklenti ani bir baskınla Suriye güçlerini şaşırtmak ve bu hattan çıkarmaktı. Böylece Rus heyetiyle yapılan görüşmelerde de avantaj elde edilecekti. Çünkü son toplantıda Rus heyeti Türkiye’yi ciddiye almayan bir tavır sergileyerek rejimin M4 ve M5’in güney ve doğusuna çekilmesini reddetmişti. Sonunda harekete geçildi ama Suriye güçlerinin TSK’yi vurması ve ilk etapta beklenenin elde edilememesi nedeniyle durdu. Ayrıca toplantı sırasında avantaj elde etme durumunun sağlandığı düşünülürken Suriye güçlerinin. Rusya desteğiyle sert yanıt vermesi duraksamaya neden oldu. Muhtemelen Türkiye geri adım atmayıp, önümüzdeki günlerde bu hareketi daha güçlü bir biçimde tekrarlayacak.” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İdlib’de Suriye ordusunun bölgeye takviye kuvvet olarak gönderilen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birliğine yaptığı ve 5 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Silahlı Kuvvetlerimizi hedef alan unsurlara misliyle cevap verilmiştir. Mehmetçiğimiz bölgede varlığını sürdürmeye ve uluslararası hukuku hiçe sayanlara gerekli cevabı vermeye devam edecektir” dedi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise şehit haberinin Dışişleri Bakanlığı’nda Rus heyetiyle görüşme sürerken geldiğine dikkat çekerek “Topraklarında vekâlet savaşlarına engel olamayan rejimin kahraman Türk askerini hedef alması, Türkiye’nin bölgede barış çabalarının ne denli önem taşıdığını ortaya koymaktadır. Türkiye, barış için kararlı duruşunu sürdürecektir” ifadelerini kullandı. Altun’dan ‘savaş suçlusu’ nitelemesi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise Türk askerlerinin, “uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar çerçevesinde İdlib’de şiddeti ve insani krizi sonlandırmak amacıyla görev yaptığını” belirterek, “Yaşanan saldırıya misliyle mukabele edilmiş, düşman hedefleri ortadan kaldırılarak, şehitlerimizin kanı yerde bırakılmamıştır. Bu hain saldırının talimatını veren savaş suçlusu, yalnızca Türkiye’yi değil, uluslararası toplumun tamamını hedef almıştır” dedi. Takviye yapıldı AKP MKYK’nin ardından konuşan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, saldırıya misliyle karşılık verildiğini belirterek, “Karşı tarafa verilen zayiat geçen seferde de olduğu gibi katbekat fazladır” dedi. Çelik, bölgede bulunan gözlem noktalarının Astana ve Soçi süreçleri çerçevesinde meşru olarak bulunduğunu ve çekilmenin söz konusu olmadığını kaydederken, yeni bir saldırı ihtimaline karşı da takviye yapıldığını vurguladı. Terörle mücadele kapsamında çıkan tezkereyle bölgede operasyon gerçekleştirildiğinin belirtilmesi ve tezkereye ilave yapılması gerekip gerekmediğine ilişkin soruya ise Çelik, “Yeni bir durum var. Tezkerenin içeriği açısından bir değerlendirmeyi kurumlar yapar. Şimdiye kadar verilen yetkiler oradaki varlığımızın meşruiyetinin uluslararası hukuk açısından altını çizmiştir.” Güvenlik zirvesi toplandı Saldırının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında güvenlik zirvesi yapıldı. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, MİT Başkanı Hakan Fidan, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun katıldı. l ANKARA Medya gücü yok... Güçlerin medyası var! 1995 yılı... ABD Başkanı Bill Clinton... Afrika’nın acılı ülkesi Ruanda’da iç savaş var. Ölü sayısının yüz binlerle ifade edildiği bir dönem. Gazeteciler, Clinton’a soruyor: Ruanda’daki iç savaşla ilgili düşünceniz nedir? Clinton şu yanıtı veriyor: Ne oldu orada? Gazeteci biraz şaşkın ama görevini yapma ciddiyetiyle sorunu açıyor: İç savaş giderek derinleşiyor. ABD net bir tavır takınmadı. Ölü sayısı 300 bini geçti. ABD buna kayıtsız kalabilir mi? 300 bin insan öldü.. Clinton’ın karşılığı şu oluyor: Ölü sayısı o kadar yükselmiş olabilir ama CNN henüz haberleştirmedi... Ruanda’da ölü sayısı 800 bini geçtikten sonra içinde ABD’nin de olduğu “uluslararası camia” harekete geçti. CNN’in ABD’deki kurucularının iddiası şuydu: “Amazon Ormanlarında bir kuş öterken, CNN bunu görüntülemediyse, o kuş ötmemiş demektir!” HHH Çağımız iletişim çağı. 20. yüzyılın ikinci yarısı boyunca içinde yaşanan döneme ne ad verileceği sürekli tartışıldı. Ay’dan sonra Mars’a gidilince, uzay çağı dendi... Elektrikten sonra daha ileri teknolojiye ulaşılınca, elektronik çağı dendi... Devamında dijital çağ öne çıktı... Sonuçta üzerinde birleşilen çağın adı şu oldu: İletişim çağı... Şimdi bu tanım üzerinden yeni kavramlar üretiliyor. Bunlardan biri de şu: Kitleşim... Yani, iletişimin karşılıklı hale gelmesi. Sadece insanlara bilgi vermek yerine, o bilgiyi alanların karşı tepkisini gösterebilmesi... Sosyal medya, bunun herkesi kapsayan boyutunu oluşturuyor. Bir yandan medya güçlerini elinde bulunduran yönetimler bunu bir “diktatörlük” sopası haline getiriyor... Bir yandan da sosyal medya aracılığıyla insanlar, tek taraflı “bilgilendirmeye” karşı çıkıyor. Çağın en önemli ikilemlerden biri... Genel olarak altını çizmek gerekirse şu tanımı ortaya atmak uygun olur: Medya gücü yok, güçlerin medyası var! Sadece ülkemizde değil, gelişmiş gelişmemiş tüm coğrafyalarda geçerli olan bir kavram bu. Daha geniş ölçekli anlatmak gerekirse, örneğin ABD, hedef ülkelere askeri birlikten çok, “medya birlikleri” ile “giriyor”! Bu yanı başka bir yazı konusu... HHH CHP’nin aldığı boykot kararının bizde çağrıştırdıklarından küçük bir kesit aktardık. Medya, iletişim çağının en önemli unsuru. Bu anlamda medya araç mı, amaç mı? Bir yazı konusu daha! Yazının başlığında altını çizdiğimiz gerçek ışığında bugün her kurum, bir medya planı yapmak durumunda, hatta zorunda! Elbette CHP de buna dahil... İletişimin kitleşimle iç içe geçtiği bir ortamda tek başına boykot “medya planı” olarak yetmez. Atatürk’ün şu sözünü unutmadan: Basın özgürlüğünden doğacak sakıncaları gidermenin çaresi, yine basın özgürlüğüdür. LİDERLERDEN TAZİYE MESAJI ‘Yüreğimiz yandı’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Suriye ordusunun saldırısının ardından gelen şehit haberine ilişkin yaptığı açıklamada, “İdlib’den gelen acı haberle yüreğimiz yandı. Şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ile şehitlere rahmet, gazilere acil şifalar diledi. Akşener, paylayımında “Bu vatan toprağının kara bağrında, sıradağlar gibi duran yiğitlerimizin mekânları cennet olsun” ifadelerini kullandı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da saldırıyı Twitter hesabı üzerinden kınadı. Karamollaoğlu, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun” dedi. MHP’den ise “İdlib’de rejim unsurları tarafından yapılan hain saldırı sonucu 5 askerimiz şehit düşmüş, 5 askerimiz de yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı Mehmetçiklerimize acil şifalar diliyoruz” açıklaması geldi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle