23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 11 ŞUBAT 2020 SALI TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Sağlık Bakan Yardımcısı Eldemir’in makam odasında Balkanlar, Kıbrıs ve Mezopotamya tek kalemde gitti resmini asmasıyla ‘Ulu başlayan ve önceki gün SP’nin düzenlediği Kudüs miyase ilknur Mitingi’nde de kürsüde posteri bulunan Abdülhamit tartışması yeniden gündeme oturdu. Filistin Hakan’ın konusu ne zaman gündeme gelse Siyonist liderlerin her türlü teklifine politik karşı dik durduğu ve bir karış toprak vermediğini söyleyen çevrelerin “Ulu Hakan”ı Abdülhamit döneminde Kıbrıs, Balkanlar ve Musul petrolleri tek kalemde, Filistin ise azar azar dehası! elimizden gitti. Abdülhamit konusu en kadim ve en sık gündeme gelen polemik konularımızdan birisidir. Necip Fazıl’la birlikte başlayan ve hemen her yıl bir vesile ile gündeme gelen “Ulu Hakan mı Kızıl Sultan mı” tartışmaları yine gündemde. Önce Sağlık Bakan Yardıcısı Eldemir’in makam odasına resmini asmasıyla başlayan tartışma önceki gün de Saadet Partisi’nin düzenlediği ve HDP haricindeki muhalefet partilerinin de katıldığı “Kudüs Mitingi”nde Abdülhamit’in kürsüde resminin bulunması ile devam etti. Aslında ne zaman Filistin gündeme gelse onu “Ulu Hakan” olarak görenler tarafından Siyonistlerin cazip tekliflerine karşın bir karış toprak satmadığı ve bu konuda nasıl dik durduğu konusu işlenir durur. Hem de Osmanlı’ya en çok toprak kaybettiren sultan olduğu bilindiği halde. Borcu borçla çevirmek Siyonistlerin çeşitli ülkelere dağılmış bulunan Yahudilerin Kenan Ülkesi Filistin’de bağımsız bir devlet kurma amacıyla en çok çabaladığı yıllar Abdülhamit dönemine rastlar. Osmanlı maliyesinin borcu borçla çevirdiği ve hazinesinin iflas ettiği bu dönemde Siyonist liderlerin Abdülhamit’e dış borçlarını ödeme ve devlet tahvillerini satın alma karşılığında Yahudilere Filistin’de toprak satılması tekliflerinin yapıldığı ve Abdülhamit’in de bu teklifleri geri çevirdiği doğrudur. Ancak bu durum, Yahudilerin o yıllarda Filistin’de çeşitli yollarla toprak edindikleri ve koloniler kurduğu gerçeğini değiştirmez. Abdülhamit döneminde devlet eliyle çeşitli önlemler alınmasına karşın Yahudilerin, bazen başka ülkelerin vatandaşlığına geçerek, bazen Osmanlı vatandaşı Yahudiler üzerinden toprak almaları bazen de hac ziyareti bahanesiyle Kudüs’e gidip izini kaybettirerek “vaatedilen topraklar”a yerleşmeleri artarak devam etmiştir. 18761908 yılları arasında Siyonistler, Filistin’de 40 bin dönüm toprak satın alarak 33 yerleşim merkezi kurmayı başarmışlar ve 1908 yılında bu bölgede ikamet edenYahudilerin sayısını 80 bi 2. Abdülhamit İstanbul Valisi Ali Yerlikaya AbdülhamiT sevdası Osmanlı Devleti’nin 34. padişahı 2. Abdülhamit’in ölümünün 102. yılı nedeniyle dün Sultanah met’teki türbesi başında bir anma töreni yapıldı. Törene İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AKP İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Cevdet Erdöl’ün katılması dikkat çekti. Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir’in makam odasında Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in fotoğrafının asılı olması tartışmalara neden olmuş ve muhalefetin büyük tepkisini çekmişti. l AA ne çıkarmışlardır. Bunun dışında Abdülhamit’in Avru pa’daki Siyonist harekete ekonomik destek sağlayan ve Filistin’de koloniler kuran siyonist Rotsschild ailesinden aldığı yüklü miktarda borcun karşılığında Yahudilerin Kudüs’te olmasa dahi yakın çevresinde toprak almalarına izin verdiği de Osmanlı belgelerinde ortaya çıkmıştır. Abdülhamit’in Rotschild ailesinden aldığı 1955 yılına kadar vadeli 8 milyon 212 bin sterlin borcu da Türkiye Cumhuriyeti kapatmak zorunda kalmıştır. Kaybedilen topraklar “Ulu Hakan” döneminde Rusya ile yapılan, 93 Harbi sonrasında aldığımız ağır yenilginin faturası önce Ayastefanos, İngiltere’nin bastırması sonrasında da Berlin Antlaşması ile önümüze kondu. Bu faturayla; Romanya, Sırbistan, Karadağ ve BosnaHersek, Kars, Ardahan ve Batum, Besarabya’yı kaybettik. Berlin Antlaşması sonucunda kaybettiğimiz toprak miktarı 287 bin 510 kilometre kareydi. Ayrıca bu antlaşma sonrasında Bulgaristan ve Girit’in elimizden çıkmasının yolunu açtık. Ermenilerin himayesini de Rusya’ya vererek başımıza Ermeni sorununu açtık. Kıbrıs’ı 22 bin kese altına verdik Antlaşma öncesinde İngiltere’nin “Kıbrıs’ı vermeniz halinde size yardım edeceğiz” vaadi nedeniyle 4 Haziran 1878’de iki ülke arasında yapılan ikili bir antlaşma ile Kıbrıs’ı her yıl ödenecek 22 bin 986 kese altın karşılığında İngiltere’ye verdik. Abdülhamit’in Osmanlı’ya verdiği en büyük zararlardan biri de Almanlarla yapılan BağdatHicaz Demiryolları Anlaşması ile demiryolunun geçeceği Ker kükMusul hattında yolun 20 km. batısı ile 20 km. doğusunda yeraltı ve yerüstü her türlü maden, ürün ve tarihi eserlerin verilmesi oldu. Petrolün o yıllarda öneminin farkında bile olmayan Abdülhamit’in tek derdi Hicaz bölgesinde ayaklanma çıkması halinde hızlı asker sevkıyatı yapabilmek için demiryolları inşa etmekti. Oysa demiryolu kumpanyasına talip olan Alman, İngiliz, Fransız ve Ruslar’ın ilgi alanı ise Mezopotamya’nın yeraltında yatan başta petrol olmak üzere her türlü maden ile yerüstündeki tarım ürünlerine sahip olmaktı. Bütün bu gerçeklere karşın Musul petrolleri, Kıbrıs ve Girit’in verilmesi konusunda tezvirat yapan, bu bölgelerin Lozan’da kaybedildiği yalanına başvuran çevrelerin hâlâ Abdülhamit’i “Ulu Hakan” olarak görmesi patolojik bir durum olarak açıklanabilir. T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI YALOVA SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2019/16/A TAPU KAYDI: Yalova ili, Altınova İlçesi, Tavşanlı Köyü, 276 ada, 1 parsel, 3/292 cilt/sayfa numaralı, 186/37986 arsa paylı, 47/ ZEMİN +1/( Bağ. Böl. No:2) T1 Tipi Dubleks Konut GAYRİMENKÜLÜN ADRESİ: Fatih Mah. Selçuk Ergin Cad.Akbahçe Yapı Kon.Koop. Apt No:2 Altınova /YALOVA İMAR DURUMU: 1/1000 ölçekli imar planı içinde konut alanında kalmaktadır. Ayrık nizam, 2 kat emsal 0,60 H.Maks:6,50 şeklindedir. ÖNEMLİ ÖZELLLİKLERİ: 1.derece deprem bölgesinde bulunan arsa yerleşim alanındadır. Bulunduğu bölgede altyapı mevcuttur. Sosyal alanlar içindedir. İhalenin Yapılacağı Yer Gün ve Saat: Muhammen Bedelleri ve Teminat Tutarları Mevkii Ada Parsel Yüzölçümü m2 Muhammen Bedeli % 7,5 Teminat Tutarı TL Satış 04/03/2020 tarihinde aşağıda belirtilen saatlerde yapılacaktır Tavşanlı 276 1 85.607,69m2/Arsa payı 186/37986 580.000,00 TL 43.500,00TL 15:00 ile 15:10 arası SATIŞ ŞARTLARI: 1Birinci açık arttırmada 04/03/2020 tarihinde 1 adet konut satışı yukarıda belirtilen saat’te Yalova Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 3. kat toplantı Salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır.1. Arttırmada tayin edilen zamanlarda her Gayrimenkul için üç defa bağırıldıktan sonra teklif olunan en yüksek bedel rayiç bedelin % 75’i ve takip masrafları tutarı ve varsa rüçhanlı alacakların miktarını geçmesi şartıyla en çok artırana ayrı ayrı ihale edilir. Arttırılan bedeller bu miktarları bulmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla 11//03/2020 tarihinde aynı yer ve saatlerde yapılacak ikinci artırmada rayiç bedelin % 50’si ve takip masrafları tutarını ve varsa rüçhanlı alacakların miktarını geçmesi şartıyla en çok artırana ayrı ayrı ihale edilir. Şu kadar ki birinci artırmada istekli çıkmaz veya pey sürülmezse ikinci artırmada 6183 sayılı kanunun 94. maddesi gereğince birinci artırmadaki şartlar aranacaktır. 2Artırmaya iştirak edeceklerin konut artırmaya esas rayiç değerinin %7.5’u pey akçesinin 6183 sayılı kanunun 10. maddesinin 1 ila 4. fıkrasında belirtildiği şekilde nakden veya süresiz kesin banka teminat mektubu, hazine tahvil ve bonosu, Hükümetçe belli edilecek Milli Esham ve tahvilat olarak Müdürlüğümüze satıştan önce vermeleri zorunludur. 3Satış peşin para ile yapılır. Alıcının talebine istinaden 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. 4Resmi ihale pulu, damga vergisi, tapu alım satım harcı ve masrafları, tellaliye resmi, KDV ve gayrimenkul teslim masrafı alıcıya aittir. Gayrimenkulün tahliyesi genel hükümlere göre alıcı tarafından yapılacaktır. KDV oranı % 18 dir. 5Taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ihale bedelinden ödenecektir. 6Pey ipotekli borç göz önüne alınmadan sürülür. Ancak gayrimenkul rehin suretiyle sağlanmış muaccel borçlar alıcıya devredilemez. Satış bedelinden tercihen ödenir. Müeccel olup alıcıya intikal eden rehinli borçlar ihale bedelinden tenzil edilerek alıcı uhdesinde bırakılır. Bakiyesi kendisinden tahsil olunur. 7İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerin bu gayrimenkul üzerindeki hakları hususu ile faiz ve masrafa dair iddiaların dayanağı belgelerle 15 gün içinde Müdürlüğümüz İcra Satış Servisine bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 8Konut kendisine ihale olunan kimse ihale bedelini hemen veya süre verilirse verilen süre içinde ödemekle yükümlüdür. Aksi takdirde ihale kararı feshedilir ve gayrimenkul satış komisyonunca hemen 7 gün süre ile artırmaya çıkarılır. Bu artırmada ilgililere herhangi bir tebliğ yapılmaz. Yalnız ilanla yetinilir. Gayrimenkul en çok artırana ihale edilir. 9Birinci kez ihale yapılan kimse iki ihale arasındaki farktan ve diğer zarardan mesul olup, ihale farkı ve geçen günlerin faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi 6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun Hükmüne göre Yalova Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünce tahsil olunur. 10Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceği Yalova Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü İcra Satış Servisinde açık olup, masrafı verildiğinde bir örneği gönderilebilir. 11Satışa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklardır. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1127116) T.C. AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2020/56 6446 sayılı EPK m.19/1 amir hükmü gereği Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından 15/12/2016 tarih, 677122 no’lu Kamu Yararına 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun m.7 gereğince Tedaş Yönetim Kurulu tarafından 22/03/2017tarih 6167 sayılıKamulaştırma Kararı ile kamulaştırmaişlemininbaşladığını, ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası açabilecekleri, husumetin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerektiği, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, açtıkları dava ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmazın yol olarak terkin edileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahipleri adına Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Akçaabat Şubesine yatırılacağı, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinin ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği, aşağıda belirtilen davanın duruşmasında mahkememizde hazır bulunmaları veya kendilerini vekil ile temsil ettirmeleri, temsil ettirmedikleri takdirde duruşmanın yokluklarında devam edileceği, 2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik 10. maddesi gereği ilan olunur. Duruşma tarihi 14/04/2020 Turuşma saati: 09:05 Bulunduğu yer Ada/parsel Taşınmazın m2 si Kamulaştırılacak alan Taşınmaz Malikleri ve esası Akçaabat ilçesi Nefsipulathane 953 ada 3 parsel 2.254,475 m2 144,05 Metin Şener 2020/56 Mahallesi (953 ada 2 parsel eski hali) Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1129629) Güç odaklarının mücadelesi Her yerde, iktidara uzanmak isteyen, iktidarı kullanmak isteyen her kişi, grup, parti... kıyasıya mücadele içindedir. Bunun için her türlü araç bazen meşrudur. Yalan, dolan, meşru veya gayri meşru... Hele iktidardaysan, hukuku bükmek, yargıyı kullanmak, istihbaratını devreye sokmak, komplolar kurmak... İktidar için bazen en aşağılık yöntemleri bile devreye sokarlar.. Parti içinde rakipleri bertaraf etmenin çeşitli yolları var, hele iktidarsan. AKP içinde güç mücadelesini yazıyor sanmayın. Bu kapışmanın çatırtılarını duyacağız nasıl olsa. Bu kez, iktidarlar ve çevresinde güç odaklarının mücadelesini yazan İlker Başbuğ’un aynı ismi taşıyan kitabını anımsatacağım. Emekli Genelkurmay Başkanı, entelektüel bir insandır. Henüz Genelkurmay’dayken İstanbul’da yapılan terörizmle mücadeleyi konu alan bir konferansta, terör üzerine konuşmasını dinlemiştim. Baktım geniş bir literatür inceleme okuma alışkanlığı var. Önceki kitabı, Osmanlı’dan Cumhuriyete Güç Odaklarının Mücadelesi iki yıl önce yayımlanmıştı. İki üç ay önce de, bu kitabın devamı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi (1923 1961) ile karşımıza çıktı. Acaba serinin üçüncüsü de yayımlanacak mı diye sorabilirsiniz... Aslında en civcivli dönem ve ordu sürekli olarak başrolde! İlker Bey yazmasa başkası bu ilginç yakın tarihi yazar, çünkü 1961’den itibaren bambaşka olaylar yaşadık ve ordu içinden bir yazar, üstelik Genelkurmay Başkanlığı yapmış, gerektiğinde kalemini orduya dokundurur mu, gibi bir peşin yargıyı dile getireyim. Çünkü bugüne kadar orduyu “kendine özgü bir parti” olarak gördüm ve askerler de genellikle “kol kırılır yen içinde kalır” görüşüyle hareket etmişlerdir... Atatürk’e karşı odak Biz kitaba gelelim: Cumhuriyetin kuruluşuyla başlıyor tabii ki, o zamana kadar saltanattan başka bir rejim görmeyen Kurtuluş Savaşı’nın Osmanlı paşaları ikiye ayrılacaklardı.. Bir tarafta tabii ki Atatürk ve omuzdaşları, peki karşı tarafta kimler? Ve çatışma konuları neler? Şüphesiz ki “tüm hesapları altüst eden kişi” galip gelecekti... Her ne kadar bugün hesaplar tersine dönmüş olsa da ve yeminli düşmanları iktidara gelse de.. 19231930 (Cumhuriyetin ilanı) Yeniden İnşa Dönemi’nde de yeni bir saflaşma yaşanıyor. BurjuvaziMonarşi.. Kim bunlar? Atatürk’ün politikaları neleri içeriyordu? Hilafetin kaldırılması ve 1924 Anayasası da yeni bir saflaşma yaratacaktı.. Başbuğ, saltanat ve hilafetin birbirinden ayrılmasını (1 Kasım 1922), Türk Devriminin başlangıcı olarak yazar. Atatürk İnönü ayrışması 1924’te “Komutanların Komplosu” olayı yaşanır. Kimler var komplo tarafında? Sonra Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluşu ve kapatılması ve Şeyh Sait isyanı ile daha sonra da Atatürk’e suikast gündeme gelir ki, önceki saflaşmanın yansımaları burada görülür. Başbuğ, Cumhuriyetin ilk yıllarında ordusiyaset ilişkisini de ele alır; her dönemde yeni saflaşmalar ve iktidar mücadeleleri ile süren kuruluş sürecinde güç odaklarının bir mücadelesi de tabii ki uluslararası kuruludur. Kimler ve nasıl bir saflaşma vardır? Tunceli isyanları, Hatay sorunu süreçlerinde, o zamana kadar hep yan yana olan Atatürk ve İsmet İnönü arasında ayrışma yaşanacaktır. Neden? Ata’nın ölümü şüphesiz ki yine güç odaklanmalarına sahne olacak. Tarihi kolaylaştırıyor Kitap kolay okunuyor; olayların kahramanlarını siyasi, ideolojik ve kişisel konumlandırmalarıyla, süreçleri anlaşılır bir tarihsel bütünlük içinde okura sunuyor. 1961’e kadar neler geldi neler geçti. İkinci Dünya Savaşı, Türkiye’nin sonraki kötü kaderini belirleyecek NATO’ya girişi, Sovyetler’in Türkiye’ye karşı politikalarına karşı Batı’ya tam teslim olma süreci, Demokrat Parti iktidarı döneminde yaşanan saflaşmalar ve güç odaklarının mücadeleleri ile ordu içindeki darbeci saflaşmalar ve 1960 askeri müdahalesine varan olaylar zinciri. Kırmızı Kedi’de yayımlanan kitap, yakın tarihimizi başka bir sınıflandırmakategorileştirme ile daha anlaşılır kılıyor ve okura tarihi kolaylaştırıyor. T.C. İstanbul Bilim Üniversitesi’nden almış olduğum “236” nolu geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. RECEP KARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle