Katalog

HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL 5 11 ŞUBAT 2020 SALI Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya tepki: Türkiye düşmanlığı yapıyor Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Guardian’a verdiği mülakatta Hatay örneğini vererek “Türkiye’ye bağlanmak korkunç” demesine tepki geldi. Ankara’da Slovenya Dışişleri Bakanı Miroslav Cerar ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, KKTC’de nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığını anımsattı. Çavuşoğlu, Türkiye’nin bazı Batılı ülkelerde seçim malzemesi yapıldığını dile getirerek “KKTC’de de hiçbir Kıbrıs Türkü, bir gün KKTC’den bir siyasetçinin KKTC YURTTAŞLARI: TALIHSIZLIK Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, İngiliz The Guardian gazetesine yaptığı açıklamalara Kıbrıs Türk halkı da tepki gösterdi. Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını istemediklerini kaydeden halk, “Akıncı yanlış yaptı. Rum lar silahlanırken, sırf seçim için Türkiye’ye yönelik açıklama yapması, Hatay’ı örnek göstermesi doğru değil” yorumları yaptı. Akıncı’nın açıklamalarını tahilsizlik olarak değerlendiren yurttaşlar, bunun ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi. Türkiye’yi seçim malzemesi yapacağını hiçbir zaman düşünmemiştir. Rüyasında da görse inanmaz. Sayın Akıncı Türkiye’yi malzeme yapmaya başladı” dedi. Çavuşoğlu, “Biz Kıbrıs Türk halkının eşitliği diyoruz, o başka konuları malzeme ederek Türkiye’ye saldırmayı tercih ediyor. Biz müzakere sürecinde çok şey yaşadık. Ben böylesine dürüst olmayan bir siyasetçiyle hiçbir yerde çalışmadım. Bunun örneklerini de önümüzdeki günlerde açıklayacağım” dedi. Türkiye’nin, KKTC’nin içişlerine karışmasının mümkün olmadığını belirten Çavuşoğlu, “Akıncı, Türkiye terörle mücadele ederken niye Türkiye düşmanlığı yapıyor? ” ifadelerini kullandı. ‘Esad rejimi tezi’ AKP Sözcüsü Ömer Çelik de “Akıncı’nın son yapması gereken şey, Türkiye’yle karşı karşıya gelmektir. Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmaması gerektiği tezi, Suriye’deki Esad rejiminin tezidir” diye konuştu. Çelik, KKTC’de Cumhurbaşkanlığı yapmış pek çok kişiyle çalıştıklarını belirterek, “Tam bir güvensizlik durumu söz konusu” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Zindaşti’nin tahliyesiyle ilgili soruşturmada HSK, hâkimleri ve savcıyı dinledi İfadeler Kuzu’ya çıktı İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ve adamlarının tahliyesine ilişkin soruşturma başlatan Hâkim ve Savcılar Kurulu’nun (HSK), görevlendirdiği müfettişler hâkim ve savcıların ifadelerini aldı. Cumhuriyet Savcısı Ercan Devrim ile hâkimler Özkan Gürel ve Ersin Öztürk ifadelerinde Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Burhan Kuzu’nun Zindaşti’nin tahliyesi için yaptığı baskıları detaylarıyla anlattı. Hâkim Özkan Gürel, Kuzu’nun kendisi arayarak “Delil yok. İran ile ilişkiler için serbest kalmalı” dediğini belirtti. Zindaşti’nin tahliyesine karar veren hâkim Cevdet Özcan, Kuzu’nun tahliyeden önce kendisini de birkaç kez aradığını belirtti. Habertürk’ün haberine göre, soruşturma aşamasında Zindaşti ve adamlarının tutuklanmalarını sağlayan savcı Ercan Devrim, ifadesinde tahliye kararlarını veren hâkim Cevdet Özcan ile arasında geçen bir sohbeti şöyle anlattı: “Cevdet Bey en az 34 kez farklı zamanlarda beni ziyarete etmişti. Tehdit edildiğini veya kendisine şantaj yapıldığını düşündüm ve böyle bir şey olup olmadığını son gelişinde kendisine sordum. Bana ‘Üzerimde çok baskı var. Çok baskı yapıyorlar’ dedi. Nereden olduğunu sorduğumda ‘Ankara’dan Burhan Kuzu sürekli arıyor’ şeklinde yanıtladı... Cevdet Bey, dosyanın önüne gelmesi halinde mazeret izni kullanacağını ya da rapor alacağını söylemişti. Cevdet Özcan’ın verdiği tahliye kararına şaşırdım.” Zindaşti ile beraber 5 adamı hakkında tutuklama kararı veren dönemin İstanbul 7. Sulh Ceza hâkimi Ersin Öztürk de ifadesinde Burhan Kuzu’nun avukatının sürekli kendisiyle görüşmek istediğini anlattı. Öztürk, şöyle konuştu: “Tahliye kararı verildikten sonra henüz itiraz merciinde yani 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nce dosya ele alınmadan önce Burhan Kuzu’nun avukatı en az 34 kez benimle görüşmek istemişti. Hatırladığım kadarıyla avukat ismi M. İ. idi. Kendisiyle görüşmek istemediğimi bildirdim ancak en sonunda çat kapı odama girmesi sebebiyle görüşmek zorun da kaldım. Yanımda emrivaki şeklinde telefonunu çıkararak Burhan Kuzu’yu aradı ve beni görüştürmek istedi. Telefona yanıt verilmemesi nedeniyle herhangi bir görüşme gerçekleşmedi.” İran ilişkileri... Müffettişler, savcılığın tahliye kararına itirazı üzerine tekrar tutuklama kararını veren İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimi Özkan Gürel’in de ifadesine başvurdu. Ailesi ile birlikte alışveriş yaptığı sırada Burhan Kuzu’nun kendisini aradığını kaydeden Gürel, “Dosyadaki adam öldürme suçlarına ilişkin ölenlerin yabancı ve suç yerinin yabancı memleket olduğunu, Türk kanunlarının uygulanmayacağını, Zindaşti’nin tutuksuz yargılanmasını, İran ile ilişkileri bakımından daha faydalı olduğunu hatırladığım kadarıyla iletti” dedi. Kuzu’nun ertesi gün tekrar kendisini aradığını belirten Gürel, “Burhan Bey bana yine dosyayı kastederek dosya numarasını vereyim mi diye sordu ve dosyayı hatırlattı. Ben kendisine ben zaten kararı verdim. Gerek yok diyerek geçiştirdim” ifadelerini kullandı. Özcan: Bunlar FETÖ kumpası HSK soruşturmasına yazılı olarak savunmasını sunan, tahliye kararı sonrası Erzurum Adliyesi’nde görevlendirilen hâkim Cevdet Özcan ise tahliye kararı öncesi Burhan Kuzu’nun kendisini de birkaç kez aradığını belirtti. Özcan, “Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun beni telefon ile araması üzerine kendisinin dosyaya vakıf olduğunu fark ettim. Çok detaylı bir şekilde kendisi dosyayı anlattı. Kuzu’nun dosyaya vâkıf olduğunu, esasen dosyada yeterli somut delil olmadığını, iddianame düzenleyecek durumda olmadığını, bir şekilde iddianame düzenlense bile mahkumiyet kararı çıkamayacağını ifade etti. Ben de mevcut delil durumu çerçevesinde kendisi ile aynı görüşte olduğumu ifade ettim” dedi. 8 sayfalık ifadesinde hâkim Özcan, FETÖ’nün 17/25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimine karşı kritik görevlerde yer aldığını anlattı ve FETÖ’nün birçok kritik ismini tutukladığı için hedefe konulduğunu öne sürdü. l Haber Merkezi KUZU VE ZINDAŞTI GÖRÜŞMESINI CUMHURIYET ORTAYA ÇIKARMIŞTI Uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürülen ve hakkında “adam öldürmek”, “cinayete azmettirmek”, “FETÖ üyeliği” suçlamaları da bulunan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti, 19 Ekim 2018 akşamı tartışmalı bir şekilde 3 adamı ile birlikte tahliye edildi. Savcının itirazı üzerine hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarılan Zindaşti ve adamları, 3 saat içinde cezaevinden çıkarak kayıplara karıştı. Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun Zindaşti’yle yemek yerken çekilmiş fotoğraflarını gazetemiz ortaya çıkarmıştı. İddialarla ilgili, “Şahsı asla tanımam ve olayla da hiçbir ilgim yoktur” açıklaması yapan Burhan Kuzu, fotoğraflarının ortaya çıkmasının ardından Zindaşti ile yemek yediğini kabul ederek “Bir daha da görmedim adamı, ilk ve son görüşümdü” demişti. HALKEVLERİ’NDEN MECİDİYEKÖY’DE PROTESTO Ulaşım zammına büyük tepki İstanbul’da toplu ulaşım ücretlerine yapılan yüzde 35’lik zam dün uygulanmaya başlandı. İstanbul Halkevleri üyeleri dün akşam Mecidiyeköy Metrobüs durağında yaptıkları eylemde zamlara tepki gösterdi. Yapılan basın açıklamasında asgari ücrete yüzde 15 zam yapılırken, milyonlarca emekçinin kullandığı toplu taşımaya yüzde 35’lik zammın kabul edilemeyeceği vurgulandı. Açıklamada, “Ulaşım temel bir haktır. Zamların derhal geri alınmasını istiyoruz. Ulaşıma yüzde 35 zam yapmak İstanbul gibi bir şehirde yaşayan insanlara artı yük bindirmek demektir. Halkın bunu kaldıracak ekonomik gücü kalmamıştır” dendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Yeni tarife ile tam elektronik bilet 3.50, öğrenci bileti 1.75, tam mavi kart 275, öğrenci mavi kartı 50 lira oldu. Marmaray biniş ücretleri 5.70’ten 7.75 liraya öğrenci 1.25’ten 1.70 liraya çıktı. Şehir Hatları vapurları ve deniz motorlarında da 2.60 lira olan hatlar 3.50 lira oldu. İDO BostancıKabataş hattında tam bilet 11’den 15 TL’ye, öğrenci 4.30’dan 6 TL’ye yükseldi. KabataşBeşiktaşAdalar hattında tam bilet 12.50’den 14 TL’ye, öğrenci 6.30’dan 10.50 TL’ye çıktı. BostancıAdalar hattında 7 lira olan tam bilet 12, 4 lira olan öğrenci bileti 7 lira oldu. Havaist otobüsleri 5.20’den 7 TL’ye çıktı. Şehir Hatları Adalar seferlerinde tam 5.20 TL’den 10 TL’ye, öğrenci 1.20’den 5 TL’ye yükseldi. İBB Sözcüsü Murat Ongun, Şehir Hatları seferlerinde Ada Kart’lı bilet ücretinin 5.20’den 6 TL’ye çıktığını duyurdu. TANAL’DAN ŞENTOP’A FETÖ SORUSU CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 2012’de ABD’nin Boston şehrinde FETÖ’nün organize ettiği programa katılan ve Pensilvanya’daki çiftlik evinde örgüt lideri Fethullah Gülen’i ziyaret edip fotoğraf çektiren 12 milletvekilini “TBMM’nin görevlendirip görevlendirmediğini” sordu. AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, geçen günlerde Kayseri’de katıldığı bir televizyonda, söz konusu ABD seyahatini kastederek “Bizi Meclis, Amerika’daki Türk günlerine gönderdi” dedi. Tamer’in bu sözleri üzerine Tanal, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Tanal, “2012’de Boston’da FETÖ’nün organize ettiği ‘Kültür Günleri’ programına katılan ve Pensilvanya’da örgüt lideri Gülen’le görüşen 12 AKP milletvekilini şayet Meclis görevlendirmişse, TBMM Başkanlığı hangi gerekçeyle milletvekillerini FETÖ’nün etkinliğine göndermiştir? 2012’de ABD’ye giden AKP grup çalışanlarının ve milletvekillerinin masrafları TBMM bütçesinden mi karşılanmıştır” sorularını yönelti. l ANKARA/ Cumhuriyet ‘SOSYAL MEDYA TAM BIR ÇÖPLÜK’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo ğan, Bilgi Teknoloji leri ve İletişim Kuru mu Ulusal Siber Olay lara Müdahale Mer kezi (USOM) Açılış Erdoğan Töreni’nde yaptığı konuşmada, söz konusu merkezle ülkenin her türlü siber saldı rıya karşı çok daha hazırlıklı hale gel diğine inandığını belirtti. Erdoğan, “5G akıllı şehirler, hasta neler gibi nice alanın temel altyapısı nı oluşturacaktır. Yerli 5G teknoloji si altyapısını kurmadan 5G’ye geçe meyiz” dedi. Türkiye’nin son dönemde siber saldırılara hedef olan ülkelerin başında geldiğini söyleyen Erdoğan, “2016’da 9 bini bulmayan siber saldı rı sayısı, geçen sene 136 bini aştı” bil gisini verdi. Sosyal medyayı da hedef alan Erdoğan, “Sosyal medya tam bir çöplük, tam bir başıboş mecra haline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildi ği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lince tabi tutulduğu, her türlü hakları nın ihlal edildiği böyle bir sanal dün yaya asla teslim olmayacağız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Ekmeğimizle oynuyorlar Türkçede “Ekmeğiyle oynamak”, insanın geçim kaynağını tehlikeye düşürmek, para kazanacak iş yapmasını engellemek anlamına gelir. İktidar elindeki bütün olanakları liyakate göre değil sadakate göre kullandığı için, aslında hepimizin “ekmeğiyle oynuyor”: Ama benim bu yazıda anlatmak istediğim husus, gerçekten fizik anlamda, sağlığımızı tehlikeye atan biçimde “ekmeğimizle oynadıkları”. HHH Prof. Mustafa Kaymakçı Ege Üniversitesi’nden emekli Ziraat Profesörüdür. Tarım ve beslenme konularında uyarıcı yazılar yazar. Bu kez de “EKMEK MESELESİNE KAMU SAĞLIĞI AÇISINDAN DA BAKALIM MI?” başlıklı bir makale yazmış. HHH Kaymakçı yazısına bir alıntıyla başlıyor: “9 Şubat 2020 tarihli gazetelere yansıtıldığı üzere Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu, ‘günde 120 milyon ekmek üretildiğini ve yüzde 10’unun israf edildiğini, her yıl bu israftan dolayı 1.5 milyar doların çöpe gittiğini ve de bu parayla 500 adet orta ve ilköğretim okulu, 500 kilometrelik 5 şeritli yol yapılabileceğini ve 160 ile 500 bin kişinin 1 yıllık sosyal güvenlik primlerinin karşılanabileceğini’ söylemiş” diyor. Bu, işin israf tarafı. HHH Bir de ekmeğin içinde kullanılan malzemenin sağlığımızı tehdit eden tarafı var; onu da yine bir alıntıyla şöyle anlatıyor Prof. Kaymakçı: “Beyaz ekmek üretiminde bir başka sözü, hiçbir ekleme yapmaksızın fırıncılık sektöründeki bir firmaya bırakıyorum. Meraklısı, “www.aysukardesler.com”a girerek bakar. ‘…Her şeyimizi Batı’dan ithal etmeye başladığımızdan be ri bu en temel gıda maddemiz olan ekmek de değişikliğe uğratıldı. Balon gibi şişirilmiş, içi kof, tadı lezzeti kalmamış, ekmek görüntüsü verilmeye çalışılmış bir garip nesne oluvermiş. İşte adı ekmek olan bu garip nesneyi üretmek için biz diyelim on, siz deyin yirmi çeşit, kökenleri hakkında bilgimiz olmayan ve bize bilgi verilmeyen katkı maddesi ilave ediliyor artık. Bu katkı maddelerinin tüketiciye faydası olmadığı gibi üstelik zararı olabiliyor...’ Anılan web sayfasında, beyaz ekmek ürünlerinde kullanılabilen maddeler ‘…E170, E 471E477, E 200, E 202, E420, E920, E924, E928, E170, E422, E928’ gibi sıralanmış”. “Aynı web sayfasında: ‘Bu katkı maddeleri hayvan kökenli olabildikleri gibi, migrenden, alerjiye hatta kansere kadar birçok rahatsızlıklar oluşturabilen maddelerdir’...” HHH Kaymakçı, “Beyaz Ekmek Türkiye’ye Ne Zaman Girmiş” diye soruyor ve Oktay Akbal’ın ‘Önce Ekmekler Bozuldu’ sözüne de gönderme yaparak ekmek, Emperyalizm ve NeoLiberal politikalar arasındaki ilişkiyi şöyle kuruyor: “Özetle, ekmeğimiz de emperyalizmin yurdumuza girişiyle bozulmaya başlıyor. Emperyalizm, siyasetimizden kültüre değin yapımızı küreselleş(tir)me adıyla neoliberal politikalarla bozmadı mı? Bozmaya devam etmiyor mu? Kimileri, neoliberal politikaları biz daha insancıl uygularız, sözgelişi özeleştirmeyi biz daha iyi yaparız diyorlar. Neoliberal politikaların getirdiği çözümsüzlüğü göremiyorlar, başını kumdan çıkar(a)mıyorlar, amma gerçek bu.” HHH KAHROLSUN EMPERYALİZM... YAŞASIN DEMOKRATİK CUMHURİYET! HKP: Bakan Soylu Topbaş’ı koruyor İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Danıştay kararına karşın AKP’li Kadir Topbaş’ın İSPARK yolsuzluğuyla ilgili soruşturmasına ikinci kez izin vermedi. Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Soylu’nun kararına itiraz etti. HKP, AKP’li eski İBB Başkanı Topbaş’ın İSPARK’tan gelen ücretlerin 90 milyon liralık bölümünde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. İçişleri Bakanı Soylu da bu suç duyurusu hakkında Topbaş ile ilgili soruşturma yapılmasına izin vermemiş ti. HKP konuyu Danıştay’a taşımış Soylu ikinci kez, soruşturma izni vermemişti. HKP de Soylu’nun bu kararının iptal edilmesi için Danıştay 1. Daire Başkanlığı’na yeni bir itirazda bulundu. HKP tarafından yapılan açıklamada, “Soylu, Topbaş’ı, Danıştay kararına rağmen koruyor, soruşturulmasını engelliyor. Partimiz, bu iktidarın her türden hukuksuzluğundan, yolsuzluğundan, vurgunundan hesap sormaya devam edecek” denildi. l İç Politika TUTUKLULUK HALİNE DEVAM KARARI Mızraklı: Hukuk cinayeti işleniyor İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyım atanan ve 22 Ekim’de tutuklanan HDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı hakkında açılan davanın ikinci duruşması dün Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istenen Mızraklı, duruşmaya tutuklu bulunduğu Kayseri Bünyan T2 Ceza İnfaz Kurumu’ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşma, Mızraklı’nın savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin savunmasıyla başladı. Duruşmaya SEGBİS’le katılmasının hukuka aykırı olduğunu belirten Mızraklı, bir daha SEGBİS’le katılmayacağımı dile getirdi. Van’daki çığ ve Elazığ’daki depremde yaşamını yitirenlere baş sağlığı dileyen Mızraklı, “İtirafçılarla hukuk cinayeti işleniyor. Kandil’e para gönderme iftirası ve diğerleri sonucunda tutuklandım. Seçme ve seçilme hakkım gasp edildi” dedi. Mızraklı’nın avukatı Mehmet Emin Aktar da dosyada gösterilen ses kaydı delilleri için, “Bu ses kayıtları şu an FETÖ’den yargılanan savcılar tarafından alındı. Şüpheli olmadığı bir dosyada hukuka aykırı bir dinleme yapılmış. Bu delilin dosyadan çıkarılmasını istiyoruz” dedi. Siyasetçilere yasak Mahkeme önceki celse alınan ara kararların ve tevsi tahkikat taleplerinin dosyaya yeni bir yenilik katmayacağını belirterek, talepleri reddetti. Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 9 Mart’a erteledi. Öte yandan duruşmaya katılan siyasetçilerin adliye önünde açıklama yapmasına Diyarbakır Valiliği’nin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmediği belirtildi. l İç Politika