02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 7 ARALIK 2020 PAZARTESİ HABER ‘Tam kapanma’ öneren sendika ve meslek örgütleri çalışma koşullarının ağırlaştığına dikkat çekti Ölümüne çalıştırılıyorlar Türkİş, Hakİş, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar ve meslek odaları salgınla mücadele için “21 günlük tam kapanma” önerisinde bulundu. 9 maddede taleplerini dile getiren sendika ve meslek örgütleri, emekçilerin çalışma koşullarının ağırlaştığına dikkat çekerek “sosyal koruma” çağrısı yaptı. Sendika ve meslek odalarının imzasına açılan çağrı metninde, şu ifadelere yer verildi: “Pandemi koşulları ağırlaşıyor ve iktidardan çözüm yok. Gerçek sayılar saklanıyor, tüm toplum vahşi biçimde sürü bağışıklığına terk ediliyor. Halka maske tak, mesafe koy, temizlik yap, diyen iktidar, tüm sorumluluğu üzerinden atıyor. Salgının sorumlusu olarak işçi ve emekçiler görülüyor. Oysaki iktidar günlük yaşamda önlem almadığı gibi patronlar da işçileri fabrikalarda ölümüne çalıştırıyor. Fabrikalarda pandemi koşullarına göre önlem alınmadığı gibi işçilerin çalışma saatleri uzatıldı, koşullar ağırlaştı. Toplu taşıma araçları balık istifi insan taşımaya devam ediyor. Milyarlarca lira sermayeye kaynak olarak verilirken, işçilere günlük 39 TL’ye karnınızı doyurun diyorlar. İşçilere ya açlıktan ya koronavirüsten ölüm dayatılıyor.” Sendika ve meslek odaları ortak metinde salgınla mücadele için öneri ve taleplerini şöyle sıraladı: l 21 gün boyunca sağlık, belediye, temizlik, enerji, gıda üretimi ve satışı dışındaki tüm işyeri ve işletmelerde üretimin durdularak tam kapanma uygulaması ve Covid19 testlerinin ücretsiz yapılması. l İşyerlerinde işçilerin inisiyatifinde pandemi kurulları oluşturulması. l Tüm emekçilerin maaşının kesintisiz ödenmesi. Türkİş, Hakİş, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar ve meslek odaları 9 maddede taleplerini dile getirdi. Çağrı metninde, “Fabrikalarda önlem alınmadığı gibi işçilerin çalışma saatleri uzatıldı” denildi. l Tüm işsizlere insanca yaşayacakları ücret verilmesi. l Yoksulluk sınırı altında yaşayanların elektrik, su, ısınma, internet faturalarının devlet tarafından ödenmesi. l Kredi kartı ve kredi borçlarının pandemi süresince ertelenmesi. l Asgari ücretin insanca geçim sağlayacak düzeye çıkarılması ve vergi dışı bırakılması. l Kadro bekleyen tüm sağlık emekçilerinin sınavsız olarak işe başlatılması, sağlık emekçilerinin özlük haklarının iyileştirilmesi, güvenceli istihdam sağlanması. l Bilim Kurulu’na sağlık, emek ve meslek örgütlerinin dahil edilmesi, bilim kurulunun bağımsız olması.” l Haber Merkezi SON 1.5 YILDA BEBEK BEZLERI YÜZDE 140; BEBEK MAMASI FIYATI ISE YÜZDE 32 ARTTI Bebek ürünlerinde rekor artış MAHMUT LICALI CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer’in hazırladığı rapor Türkiye’de son 1.5 yılda bebek bakım ürünlerinde rekor oranda artış yaşandığını gösterdi. Rapora göre bebek bezi ürünlerinin fiyatı ortalama yüzde 140; devam sütü ürünlerinin fiyatı ortalama yüzde 50; bebek mamasının ortalama fiyatı ise yüzde 32 oranında arttı. Taşcıer’in raporunda şunlar yer aldı: Bez fiyatı 1.5 yılda katlandı: Bebek bezlerinin fiyatları karşılaştırıldığında son 6 ayda yüzde 17,5 oranında bir artış gerçekleşirken; son 1,5 yıldaki artış oranı ise yüzde 140 oldu. Devam sütü yüzde 50 arttı: Bebeklerin gelişimi için önemli bir diğer ürün de 06 ay arası kullanılan bebek sütü ve genellikle 18 ay sonrası kullanılan devam sütleridir. Hem 350 gramlık bebek sütü hem de 350 gramlık devam sütü son 6 ayda yüzde 19 oranında artarken, son 1,5 yılda ise yüzde 50 oranında arttı. Bebek maması yüzde 32: Bebek maması fiyatları da yüzde son 6 ayda yüzde 6,5’lik artışla ailelerin ekonomisini zorluyor. Bir markanın 120 gramlık meyve püreli mamasının fiyatında son 6 ayda bir artış yaşanmazken; başka bir markanın 125 gramlık maması anne bebek ürünleri mağazasında yüzde 13 oranında yükseldi. Bu ürün grubunda son 1,5 yıldaki artış oranı ise ortalama yüzde 32 olarak gerçekleşti. Bebek şampuanı yüzde 67 arttı: Bir markanın çok satan 500 miligram bebek şampuanı Mayıs 2019’da 11,90 TL, Mayıs 2020’de 15,90 TL, Aralık 2020’de ise 19,90 TL oldu. Buna göre son 6 aydaki artış yüzde 25 oranında gerçekleşirken; son 1,5 yıldaki artış ise yüzde 67 oldu. Sütlü içecek yüzde 99: Annelerin süt miktarlarını artırabilmek için kullandıkları sütlü içecek fiyatında son 6 ayda bir artış gözlemlenmezken, son bir buçuk yıldaki artış oranı yüzde 99,8 oldu. Emziren anneler için olan 200 gramlık sütlü içecek karışımının fiyatı Mayıs 2019’da 9,98 TL iken, bugün söz konusu ürünün fiyatı 19,95 TL’ye çıktı. l ANKARA 2 MİLYON 100 BİN AVRO TOPLANDI Minik Ali’ye tedavi yolu açıldı CEMİL CİĞERİM SMA hastası 1.5 yaşındaki Demir Ali Bayraktar, 6 ay önce başlatılan kampanya sonucu gen tedavisi için gerekli 2 milyon 100 bin Avro toplanınca ailesi ile birlikte Amerika’ya gidecek. OrduGiresun Havalimanı’ndan İstanbul’a hareket erden Ezgi ve İbrahim Bayraktar oğulları Demir Ali ile İstanbul’dan Amerika’ya uçacak. Minik Ali’ye, Amerika’da 4 ay gen tedavisi uygulanacak. Demir Ali’nin Annesi Ezgi Bayraktar ile babası İbrahim Bayraktar oğullarının tedavisine destek olan herkese teşekkür etti. Bayraktar çifti, “Amerika’da 4 aylık bir tedavi sürecimiz var. Ayın 8’inden itibaren başlayacak ve 10 gün içerisinde ilacı alması planlanıyor. Ondan sonra 4 aylık sürede fizik tedavilerle Demir Ali’yi güçlendirmeye çalışacağız. İnşallah uçarak gidip, yürüyerek gelir” dedi. Kadıköy Özel Çağıner Hastanesi çalışanları işverenin baskı uyguladığını söyledi ‘Yanlış bilgilendirme’ sağlıkçıyı mağdur etti BİLAL ÇELİK İstanbul Kadıköy’deki Özel Çağıner Hastanesi’nde salgın nedeniyle ücretsiz izne gönderilen bazı sağlık çalışanlarının, SGK’ye yapılan “yanlış bilgilendirme” nedeniyle devletin ödediği “Nakdi Ücret Desteği”nden yararlanamadığı belirtildi. Haklarını aramak için CİMER’e başvuran çalışanlar, şikâyetlerden rahatsız olan hastane yönetiminin kendilerini istifaya zorladığını savundu. İşten çıkarma yasağı boyunca nakdi ücret desteğinden yararlandıklarını ifade eden tıbbi laboratuvar teknikeri Su Küçüktuna, “Ücretsiz izne kendi isteğimizle ayrılmadık; işverenin kararı ile pandemi sürecinde kaynaklı ayrıldık. Buna rağmen işveren, ‘21 ücretsiz izin kodu’ ile SGK’ye bildirim yapıp, devletin Nakdi Ücret Desteği ödemesini engelliyor. Nisan, mayıs, haziran ayları ‘28 kod ile SGK’ye bildirilmişken, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım ayları 21 kod ile işveren tarafından SGK’ye bildirildi” dedi. CİMER gibi şikâyet organlarına başvurdukları için işverenin baskı uyguladığını söyleyen Küçüktuna şunları anlattı: “Bazı kişilere ‘istifa edin’ baskısı yapıldı. İşverenlerimiz hem cezadan hem de ihbar tazminatından kurtulmak için işçiyi istifaya zorladı. Hemşire arkadaşım hakkı olan mesai ücretini ve SGK ile İŞKUR’a doğru bildirimler yapılmasını isteyince müdür ve muhasebeci ‘İşten ayrıldık, yardımcı olamayız’ dedi. Hastaneden arayınca onların çalıştığı bilgisi geldi.” Küçüktuna, tam çalıştığı mart ayı sigorta priminin sadece 5 gününün yattığını ifade etti. Özel Çağıner Hastanesi’nden ise konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. T.C. BALIKESİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLAN DOSYA ESAS NUMARALARI: 2020/493 KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM A.Ş. KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Kamulaştırmayı yapan davacı idare tarafından aşağıda taşınmaz bilgileri ile malikleri, cinsi ve niteliği belirtilen taşınmazlarınkamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için açılan davaları ara kararı uyarınca; Taşınmazla ilgisi olanların ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptali veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri, açılacak davada Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin hasım olarak gösterileceği kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmazın kamulaştırma yapan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. adına tescil edileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına T.Vakıflar Bankası Balıkesir Şubesinde açılacak hesaba yatırılacağı, davaya ve taşınmaz mal değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerektiği hususu, 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesi uyarınca ilan olunur.26/11/2020 Dosya No Köy/Mah. Parsel Cinsi Malik Baba Adı Tapu Alanı Kamulaştırılacak Alan Kamulaştırma Bedeli 2020/493 Kesirven 156/122 Tarla Ali KOÇ Halil İsmail 8.318,80 m² 26482,86 m² 26482,86 m² Bedriye KOÇ Mustafa irtifak hakkı irtifak hakkı Beytullah KOÇ Halil İsmail 2,41 m² pilon 2,41 m² pilon Hatice ATAK Halil İsmail Mülkiyet hakkı Mülkiyet hakkı İbrahim KOÇ Halil İsmail Kezban ERDEN Halil İsmail Meliha DEMİR Halil İsmail Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1271697) Ortak tartışacak hiçbir şey kalmadı bu ülkede... Siyasette kalite önemlidir. İnsanların birbirlerine hitapları, birbirleriyle ilişkileri, ülke için işbirlikleri, ortak yasalar ve ülkenin acil sorunları üzerinde anlaşıp anlaşamamaları... önemlidir. Aralarındaki tartışmanın kalitesi de... Ki iktidarın ve partilerin bu ülke ve insanı için çalıştığına inanalım. Medyada kalite önemlidir, en azından gerçek olaylar üzerinde ister iktidara ister muhalefete yakın “ciddi” medyada, olgular üzerinde bir uzlaşma tartışma ciddi paslaşma olabilmelidir. Ki ülke sorunları üzerinde “fikir” üretilebilsin. Ciddi düşüncelere alan açılabilsin. Hukukta kalite önemlidir. Anayasa ve yasaların uygulanmasında, somut verilere dayalı kararlar verilebilmesi, yüksek yargıda olduğu gibi alt mahkemelerin kararlarında da hukukçular arasında küçük yorum farklılıkları dışında, genel anlamda hukukilik yasallık üzerinde uzlaşı önemlidir. Şüphesiz ki taraflar arasında bir uzlaştırıcı tartışmanın geçebilmesi önemlidir. Ki bizler de yargı ve savunmada gerçekten bir kalite olduğunu görelim ve hukuka olan umudu artsın ülkenin. Bütün bunlar nesnellik, dürüstlük üzerinde olabilmeli, şüphesiz ki. Şu ‘tartışmaya’ bakın Nereden bahsediyorsun, diyorsunuz. Tüm bunların hiçbirinin olmadığı bir ülkede olduğumuz kesin. Tartışmaya ve kalitesine bakın: Vay “Ordu satılmış dedi”. Tartışma konusu ise Tank Palet Fabrikası’nın satılması. Orduya üretim yapacak ama bir türlü de iki yıldır tek bir tank yapamamış bir fabrika. 50 milyon dolara yenilenme parası alındığını söylemiş. 50 milyon, böyle bir iş için on para sayılır. Canlı konuşmanın heyecanı içinde, lafını düzgün söyleyememiş. Neyi kastettiği belli. Ama iktidar tarafı mal bulmuş mağribi gibi vay orduya satılmış dedin diye kıyameti kopartıyor. Kocca kocca parti liderlerinden keskin mi keskin bağırışlar. Kaliteye bakın. Sıfır. Oysa, köpürtmeden, “ya onu kastetmiyorsun biliyoruz, bir düzeltme yap bitsin” diyecek tek adam yok iktidar cenahında. Ne “gazeteci”sinde ne “yorumcu”sunda ne de politikacısında. Yukarıda hukuk kalitesinden bahsettik ya üstelik, vay orduya satılık dedin, olayı mahkemelik oluyor. Yargının da kalitesini biliyoruz. Muhalefet, karşısında, sorunları tartışacak ciddiyet bulamıyor. Ne iktidarı ne politikacısı ne medyası ne tartışmacısı... Ciddiyet sıfır İktidarın bu yol sapmasının ciddi nedenleri var. Kamuoyunda neyi tartışacak... Merkez Bankası’nın tüm dövizlerini, yabancıya birilerine bilinmeyen kimlere satıp ilk kez eksi döviz rezervine düştüğünü ve bunun nedenlerini mi?! Bugüne kadar bu konuda yapılan eleştirilere bırakın yanıt vermeyi, tek söz bile etmediler. Aslında normal olan, sorumlu tek bir kişinin çıkıp açıklama yapması değil mi? Böylece tartışma bu politikanın doğruyanlış eksenine girer. Hayır oraya bile varılamıyor. Şu Tank Palet Fabrikası’nın satışını bile içerik olarak yapamıyorlar. Birilerinin çıkıp “Emirlikten hediye alınan Boeing özel uçağına karşılık mı” diye, belki abuk görünecek yorumlarda bulunmasına bile vesile oluyorlar. Peki, doğru mu? Gözündeki merteği görmez, ama... Neyi tartışacaklar? Anayasa Mahkemesi’nin ve AİHM’nin kararlarını uygulamayan mahkemelerin yasalara aykırı davranmasındaki güçlerini nereden aldıklarını mı? Bu adeta “Cumhurbaşkanının özel yetki alanı” gibi gözüküyor ve “tartışılamaz”. Anayasanın ve yasaların üstünde bir kurumsal yapı ve kişi mi?.. Neyi tartışacaklar? Habertürk’e, koca siyasi parti liderlerinin bindirmelerini ve ülkede zaten çok dar alana sıkışmış medya özgürlüğünün toptan kaldırılmasının mı kaldırılmak istendiğini mi... Ya kardeşim bu yaptığın anayasa ve yasalara göre suç desen ne olacak?! Siyasetin ilgi alanına giren her alanda kalite sıfır. Siyasetin ikinci, üçüncü, beşinci ilgi alanlarında da kalite sıfır. İktidar pohpohçusu köşe yazıcı, mesela Gaziantep vb. belediyesinin ihalelerini aynı kişi ve ailelere peşkeş çekmesi konusunda veya iktidarın ve patronunun sahibi mi ortağı mı yorumlarına yol açacak derecede milyarlarca dolarlık ihalelerin 5 inşaat şirketine verilmesi konusunda artık arşı alaya varan eleştirileri duymaz ve bu konuda tek satır çiziktirmez. Ama utanmazca CHP’de İSKİ korkusu gibi rezilce anımsatmalara kalkar. Tüm medyasının her gün kustuğu herzeleri ele alsanız günde beş makale doldurursunuz. Ortak tartışacak hiçbir şey kalmadı bu ülkede..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle