25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 5 ARALIK 2020 CUMARTESİ Tank Palet tartışmasının gölgesinde kalan Altay projesinin tüm süreçlerini emekli General Er anlattı: Rant değil, devlet projesidir HABER Emekli General Ali Er, iktidar ve muhalefet arasında uzun süredir en tartışmalı konu olan Tank Palet Fabrikası ve Altay tankı konusunda, diğer ülkeler gibi Türkiye’nin de sonuna kadar kıskanç davranması gerektiğini vurguladı. Er, “Tank, bir ülkenin savunma sistemlerinde geldiği en ileri noktalardan biri olarak göSERTAÇ rülür. Bu anlamda bir orEŞ taklık kurulacaksa, ‘İki devlet tek millet’ anlayışının hâkim olduğu Azerbaycan’dan başka bir ortak düşünemiyorum” dedi. Altay tankı üretim takviminde çok geç kalındığını belirten Er, “Sağlanan birikimiyle, altyapıya her kurumdan verilen destekle tam bir devlet projesidir. Rant projesi gibi görülmesinden büyük üzüntü duyuyorum” diye konuştu. Aynı zamanda tankçı bir subay olan emekli General Er, Tank Palet’in durumu nedeniyle en çok üzülenlerden biri. Altay projesinin geçmişini sorduğumuzda kendi mesleki geçmişine de dalıyor. Milli tank fikrinin Atatürk’e dayandığını, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin Türkiye ile İsrail’in ortak girişimini engellediğini, 1973’te Arifiye Tank Palet Fabrikası’nın kuruluşunu anlatıyor. Er, “Bu fabrikanın biz tankçıların gönlünde özel bir yeri vardır” diyor. Er, sorularımızı şöyle yanıtladı: n AKP iktidarının Altay projesindeki rolü nedir? Bugün gündemde olan Altay Tankı Projesi tanıtılırken AKP’nin projesi olduğu iddia edilerek TSK’nin 1995’lerde başlayan ve ilk resmi adı “TANK2000” projesi olan “Milli Tank Projesini” AKP fiilen sahiplenmiştir. Aslında bu projenin taktik ve teknik ihtiyaçlarının tanımlandığı ve sonuçlandırıldığı yani ihale için hazır olduğu safhada AKP iktidara gelmiştir. Bu konuda AKP iktidarının takdir edilecek tarafı yok mudur? Tabii ki vardır; Milli Tank projesinin ihaleye çıkılmasında siyasi irade AKP iktidarıdır. n Türkiye’nin tank ihtiyacı günümüzde nedir? Biz tankçılar bu sorulardan hoşlanmayız, kafa da yormayız. Önemli olan Ali Er UĞUR MUMCU’NUN SÖZÜYLE YANIT n Gelişen ve etkinleşen hava savunma sistemleri, örneğin İHA/ SİHA’lar tank ihtiyacını ortadan kaldırır mı? Hava savunma sistemlerindeki gelişmeler nedeniyle tank ihtiyacının kalktığı fikrini ileri sürmek rahmetli Uğur Mumcu’nun sözleriyle “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktır”. Hava savunma sistemleri ordunun kuvvet çarpanıdır. Tank ihtiyacını azaltmaz, tankların gücünü ve etkinliğini artırır. Tank ihtiyacını ülkenin arazi yapısı başta olmak üzere savunma konsepti ve milli stratejik askeri hedefleri belirler. Türkiye’nin de konvansiyonel bir harp ortamında Zırhlı Birlik ihtiyacı vardır, öngörülebilir orta vadede artarak devam edecektir. Hava savunma sistemlerinin gelişmesine bağlı olarak tank ihtiyacı tartışılabilir bir konu değildir. Tartışılması gereken Altay tankının modern tankın gerektirdiği teknik yeterliliği ve yetenekleri olmalıdır. birbiri ile uyumlu zırhlı muharebe platformları ailesi içinde nasıl teşkilatlandırıldıklarıdır. Ancak sizin sorunuza cevap vermem gerekirse, açık kaynaklara göre bugün TSK’nin envanterindeki en modern tankları bir kenara koyarsak, ilk etapta 10001500 civarında eski nesil tankların envanterden çıkarılmasının zamanı geldi geçiyor. Altay tankları ile uyumlu zırhlı muharebe araçları da projeye dahil edilmelidir ki söz konusu tank sayısının en az iki katı zırhlı muharebe platformu ihtiyacı ortaya çıkar. ‘Çok gecikti’ n Altay üretiminde geç mi kalındı? Bence çok gecikti. Mevcut proje yönetim anlayışı içinde yakın bir gelecekte bu gecikmenin giderilebileceğini düşünmüyorum. Çünkü TSK’nin proje yönetim sistemi 5 ve 10 yıllık stratejik hedef planları içinde çok yönlü koordinasyon ile yürütülür. Asıl hedef, projeden kimin ne kazanacağı değil, sürdürülebilir üretim süreci ve envantere girişi ile ömür boyu lojistik akışın planlamasıdır. Ancak bugün öncelikle üretimi hangi şirketin yapacağı ve dolayısıyla kimlerin ne kazanacağı gibi dar bir perspektife sıkışmış görünüyor. n Üretimin geç kalması yanlış sistem uygulamaktan mı kaynaklanıyor? Bakın TSK’nin ihtiyaçlarının alışveriş kataloglarından seçilmediği, her türlü kısır siyasi ve ticari “kâr saikinden” uzak, sadece ülke güvenliği ve savunmasının ön planda tutulduğu bir süreç içinde sonuçlandırılması gerektiği bilinmelidir. Savunma projelerinde Silahlı Kuvvetler’in kendi kaynakları kullanıldığı gibi bütün bakanlıkların olanakları ve üniversitelerin bilimsel, teknolojik altyapıları ve katkılarından da bu sistemin bir parçası olarak yararlanılır. Bu sistematik yapı içinde 1990’ların ortalarında başlatılan proje TSK’nin uzun erimli stratejik projesidir. Ancak bugün Altay tankı projesinin bir “rant projesi” gibi görülmesinden büyük üzüntü duyduğumu vurgulamak isterim. ‘Kıskanç olunmalı’ n Yabancı ortaklığı nasıl değerlendirmeliyiz? Hani son günlerde moda olan “devlet projesi” diyorsanız işte Altay tankı bir devlet projesidir. Tank modernizasyonlarından sağlanan kazanımlar önemlidir. Projenin her safhasında hiçbir karşılık beklemeden bilimsel katkıda bulunan üniversitelerimiz ve çok değerli bilim adamlarının yıllara sâri alın teri döktüğü unutulmamalıdır. Bu milletin ve devletin olanakları ile ortaya çıkmış milli bir projedir. Dolayısıyla bu projede öncelik kimin kâr edeceği değil, sürdürülebilir bir yönetimle Altay tankının envantere alınması ve uzun yıllar harekât etkin kullanılmasını sağlayacak lojistik sistemin kurulması olmalıdır. Tank üretimi ülkelerin savunma teknolojisindeki seviyesinin göstergesidir. Ülkeler bu teknolojilerinde kıskançtırlar, parayla satmazlar. Bu birikimin yabancı ortaklı bir şirketle paylaşılması ne denli kabul edilebilir? Bence bu sorgulanmalıdır ve geç değildir. Ortaklığın temeli de ticari ya da kâr odaklı olmamalıdır. İki ülke arasında stratejik ortaklık temelinde teknoloji işbirliği sağlanabilir. Bu çerçevede “Türkiye kiminle yapabilir” sorusuna, bölgemizde “Tek Millet iki Devlet” anlayışına sahip olduğumuz Azerbaycan dışında işbirliği yapabileceğimiz bir ülke aklıma gelmiyor. l ANKARA Türkiye Raportörü Amor’un hazırladığı raporda tam üyelik yerine “yeni ilişki modeli” tarifi yapıldı AP, Türkiye’yi gözden çıkardı HÜSEYİN HAYATSEVER Avrupa Birliği Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü, Sosyal Demokrat Grup üyesi İspanyol Parlamenter Nacho Sanchez Amor, AP Dış İlişkiler Komitesi’nin önceki gün yapılan toplantısında hazırladığı 2020 Türkiye Raporu’nu sundu. Gelecek yıl şubat ayında AP Genel Kurulu’nda oylanması beklenen raporun, Türkiye ile müzakerelerin devamı konusunda karar AB Konseyi’nde olduğu için bağlayıcı niteliği bulunmuyor. TürkiyeAB ilişkilerinin “derinlikten uzak, güncel gelişmeler üzerine kurulu ve günü kurtarmaya dayalı bir şekil aldığı” tespiti yapılan raporda Türkiye’de “gerileme” yaşanan üç öncelikli alan olarak “hukukun üstünlüğü ve temel haklarda yaşanan gerileme”, “geriye gidişe yol açan kurumsal değişiklikler” ve “açık bir AB karşıtlığı da içeren çatışmacı dış politika” sıralandı. Geçmiş raAP, fiilen durmuş durumda olan Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin resmen durdurularak “ilişkilerin yeniden tanımlanması” çağrısı yapmaya hazırlanıyor. AP Türkiye Raportörü Amor’un hazırladığı taslak raporda, ilk defa Türkiye ile tam üyelik yerine “yeni bir ilişki modeli” aranması çağrısı yapıldı. porlara göre Türkiye’nin son dönem dış politika adımlarının daha fazla yer tuttuğu raporda Türkiye’nin Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ politikaları eleştirildi. ‘İlişkiler yeniden ele alınmalı’ Halihazırda AB’nin hiçbir teşvikinin, Türkiye’de olgun bir demokrasi inşa edilmesini sağlayacak siyasi irade oluşturulmasına yol açmayacağı da belirtilen raporda, Türkiye ve AB’nin “ilişkilerin mevcut çerçevesini gerçekçi bir şekilde değerlendirmeleri ve ilişkilerde olası yeni modelleri araştırmaları için” müzakerelerin dondurulması çağrısı yapılıyor. Toplantıda taslak Türkiye raporunun sunuş konuşmasını yapan Amor, Türkiye'nin AB'ye aday bir ülke olmasına karşın son dönemde dış politika başta olmak üzere tüm alanlarda Avrupa değerlerinden ve siyasetinden uzaklaştığını söyledi. Amor, “Bu rapor, Türkiye’yi eleştirip yolumuza devam ettiğimiz diğer raporlar gibi olmamalı. ABTürkiye ilişkilerini yeniden değerlendirmemiz gereken bir dönemdeyiz. İlişkilerin mevcut çerçevesi, hem AB hem de Türkiye için faydalı mı, bunu sormamız gerekiyor” dedi. AB açısından Türkiye’deki hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusundaki eksiklikler ile Türkiye’nin “kavgacı” dış politikasının ilişkilerde sorun yaratmaya devam ettiğini dile getiren Amor, “TürkiyeAB ilişkilerinin çerçevesinin yeniden ele alınması gerekiyor. Bu rapor, müzakere sürecinin dondurulmasını talep ediyor. Bunu bir ceza olarak değil, ABTürkiye ilişkilerinin bir bütün olarak yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğu için talep ediyoruz” diye konuştu. AP’nin, Avrupa demokratik değerleri ve insan haklarının koruyucusu rolünden vazgeçmeyeceğini belirten Amor, “AB Konseyi Türkiye ile sanki bir aday ülke değilmiş gibi ilişki kuruyor, Avrupa Parlamentosu ise Türkiye’yi sadece bir aday ülkeden ibaretmiş gibi görüyor. Bizim, AB olarak Türkiye'yle ilişki kurmada tek bir dış polikaya sahip olmamız gerekiyor. Ancak bundan sonra ilişkilerimizi yeniden değerlendirebiliriz” ifadelerini kullandı. l ANKARA PKK’NIN SINCAR ILÇE MERKEZINDEN ÇEKILMESINI ASKERI UZMANLAR YORUMLADI ‘Sincar’da tehdit azalmadı’ yeiçinaynıtehdit.DolayısıylaTürkiyebu çekilme haberlerine ihtiyatla yaklaşıyor. Türkiye’ye karşı tehdit derecesinde bir azalma olmamıştır” ifadelerini kullandı. Babüroğlu, Sincar’da Ezidilerden oluşan HÜSEYİN HAYATSEVER Irak merkezi hükümetinin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’yle (IKBY) yaptığı anlaşma uyarınca terör örgütü PKK’nin Sincar bölgesinden çekildiği açıklanırken Ankara, açıklamaya ihtiyatla yaklaştı ve çekilmeyi teyit etmedi. Tüm silahlı grupların Sincar’dan çıkarılmasının, ABD’nin bölgeye yöneIrak Ortak OpeYPG devletçiği kurma rasyonlar Komutanlığı planı var, Biden döSözcüsü Tahsin Hafaci, dün neminde de bu polik stratejisiyle uyumyaptığı açıklamada, Irak merkezi litika devam edelu olduğunu söyleyen hükümeti ve IKBY arasında yapılan cektir. Türkiye’nin Pekin, “ABD, 1999’da anlaşma uyarınca terör örgütü PKK bu konuda çok yaptığı gibi bir alan te dahil “tüm silahlı yapıların” IrakSuri dikkatli hareket mizliği yapıyor. Naye sınırında bulunan ve Türkiye sı etmesi gerekiyor” PKK bağlantılı YBŞ’nin Irak güvenlik birimlerine katılacağının açıklandığını da belirterek “Irak ordusu şimdi YBŞ’yi kendi güvenlik biriminin içine entegre etmek istiyor. Bu ne kadar başarılı olur, YBŞ, PKK ile bağlantısını keser mi onu önümüzdeki süreçte göreceğiz” değerlenEski Genelkurmay İstihbarat Başkasıl 1999’da Abdullah nırına da 90 kilometre mesafede dedi. dirmesini yaptı. nı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede “Irak ordusu oraya 3 tugay göndermiş, Öcalan’ı Türkiye’ye ver ki Sincar’ı terk ettiğini duyurdu. Emekli Tğgenediler ve Irak’ın kuzeyinTürk güvenlik kaynakları bil ral ve İstanbul Ayde bir federe devletçik kugiyi teyit etmedi. dın Üniversitesi ÖğPekin ‘PYD güç kazandı’ Babüroğlu, terör örgütü PKK’nin PKK Sincar şehir merkezinden çekilmiş du rulması için hazırlık yaptılar, retim Üyesi Dr. Naim Suriye kolu PYD’nin bu süreçrumda ama şehir merkezine 910 kilomet şimdi de buna benzer bir hazırlık Babüroğlu da konuyla ilgite güç kazandığına dikkat çekere mesafede kırsal alana yerleşmiş görünü yapıyorlar. Bu sefer Suriye’nin kuzeyinli Cumhuriyet’e yaptığı açıklamarek “Türkiye, PKK terör örgütüyle yor. PKK, kırsal bölgelerdeki varlığını sür de bir PKK/PYD devletçiğinin kurulmasını da, “Burada şöyle önemli bir ayrınyurtiçinde ve yurtdışında mücadedürmeye çalışacaktır. Hem Türkiye, hem amaçlıyor ABD. Bu konudaki stratejik hede tı var; PKK, Sincar’ın merkezinden, le ediyor, önemli başarılar sağlande Suriye’ye yönelik gidişgeliş, lojistik des finde bir değişiklik yok. Bölgeden PKK’yi te yani insanların yaşadığı yerleşim bidı. Ancak PKK terör örgütü etkisiz tek için stratejik bir bölge. Ben kolay kolay mizleyerek Türkiye’nin rahatsızlığını bir öl riminden çekildi. Kuzeyde daha önduruma getirilirken Suriye sınırıno bölgeyi bırakacaklarını sanmıyorum, bu çüde gidermeyi amaçlıyorlar. Bunun karşılı ce hendekler, tüneller, beton koadım aldatıcı olmamalı. Bu konuda Türkiye, ğında ABD’nin Türkiye’den Suriye’nin kuze ruganlar inşa ettiği şehir merkeziBabüroğlu da ABD desteğiyle PKK/PYD terör örgütü 5060 bin kişilik bir güce Irak merkezi yönetimiyle işbirliği yapıp ora yinde bir PKK/PYD devletçiğini kabul etme nin 10 kilometre kadar kuzeyindeulaştı. PKK yok edilirken PKK/PYD larda onlara yardımcı olabilir, bu Türkiye’yi si olmasa bile en azından ses çıkarmama ki dağlık alana gitti. Türkiye açısından ba terör örgütü Suriye sınırında bir devletçik önemli ölçüde rahatlatır. Türkiye’nin bunu sı gibi bir talebi olacaktır. Bu bir oyun planı kıldığında PKK ha Sincar şehir merkezin olarak Türkiye’nin karşısında bulunmaya yapıp durumu teyit etmesi lazım” dedi. dır, sonuçta ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde de olmuş, ha Sincar dağında olmuş, Türki devam ediyor” diye konuştu. l ANKARA Şehit Barış Göl’ün oğulları 9 yaşındaki Osman ile 6 yaşındaki Aras Kağan, babalarının tabutuna sarılarak fotoğrafını öptü. Şehit Göl uğurlandı Kahramanmaraş’ta bir oteldeki cinayet zanlısını gözaltına almaya giden ekibe silahla ateş açılması sonucu şehit olan polis memuru Barış Göl için memleketi Osmaniye’de tören düzenlendi. Asri Mezarlık Kompleksi Camisi’nde dün düzenlenen törene şehidin yakınları, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, askeri ve mülki erkân ile yurttaşlar katıldı. Babası Osman Göl, “Oğlumun alnından öpmek istiyorum” diyerek şehidin tabutunu ve evladının fotoğrafını öperek gözyaşı döktü. Bakan Soylu, şehidin babası, annesi, eşi ve çocuklarına taziyede bulunarak başsağlığı diledi. İl Müftüsü Ali Rıza Tahiroğlu’nun kıldırdığı cenaze namazında şehidin iki oğlu, Bakan Soylu ile ön safta yer aldı. Kılınan namazın ardından şehit Barış Göl’ün cenazesi Asri Mezarlık’ta bulunan Garnizon Şehitliği’nde toprağa verildi. Öte yandan Göl’ü şehit eden katil zanlısı Muhammet Karataş, tedavi gördüğü Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Yörük Selim ek binasında hayatını kaybetti. l Haber Merkezi İÇİŞLERİ SÖZCÜSÜ: 79 terörist etkisiz hale getirildi İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, kasım ayında yapılan iç güvenlik operasyonlarında arananlar listesinde kırmızı kategoride olan Yılmaz Dersim kodlu İsmail Sürgeç ile gri kategoriden aranan 5 teröristin de bulunduğu toplam 79 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Çataklı, “Kış üslenmesinde çalışan örgüt elemanlarına sesleniyoruz; bu kış mağaralarda yalnızlık çekmeyecekler, bütün kış boyunca onların ensesinde olacağımızdan şüpheleri olmasın” dedi. Kasımda, 9 bin 770 kırsal operasyon, şehirlerde 1025 operasyon gerçekleştirildiğini aktaran Çataklı, bakanlığın aylık basın bilgilendirme toplantısında, terör örgütü PKK’nin bitme noktasına geldiğini söyledi. 13 Temmuz itibarıyla başlatılan Yıldırım Operasyonlarının 15 ayrı bölgede devam ettiğini kaydeden Çataklı, bu operasyonlarda bugüne kadar 148 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 77 işbirlikçinin yakalandığını, 401 mağara/sığınağın imha edildiğini ve bu mağaralarda çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildiğini aktardı. Duvar tamamlandı Öte yandan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ağrıİran sınırındaki 81 kilometrelik güvenlik duvarı çalışmasının tamamlandığını sosyal medya hesabından duyurdu. l ANKARA / Cumhuriyet PKK/KCK OPERASYONU Kocaeli merkezli 9 ilde 12 gözaltı Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü’nce, PKK/KCK terör örgütünün “cezaevleri koordinasyon yapılanması”na dahil olduğu belirlenen 12 şüpheliye yönelik Kocaeli merkezli 9 ilde eşzamanlı operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan 12 şüpheli, Emniyet’teki işlemlerinin ardından Kocaeli Adliyesi’ne sevk edildi. l AA IŞİD OPERASYONU Samsun’da 11 kişi gözaltına alındı Samsun İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü IŞİD’e yönelik yapılan çalışmalar kapsamında İlkadım ve Atakum ilçesinde operasyon düzenledi. Belirlenen adreslere şafak vakti eşzamanlı baskın yapan ekipler, Irak uyruklu 11 şüpheliyi, yakalayarak gözaltına aldı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle